Kul Olma Şuuru
Esasen Kur’an’da, insanın zaaflarının anlatılması, Resulullah’ın sürekli olarak insanın nefsi ile mücadelesini gündeme getirmesi, gerçeğin kavranmasını kolaylaştırmaktadır. İnsan günah işleme kabiliyetindedir.
Nitekim Ehl-i Sünnet akaidine göre, Peygamberler müstesna her insan mutlaka günah işler. (7) Peygam¬berler vahiy yoluyla uyarıldıkları için günahtan ve hatadan münezzehtirler, ismet sıfatına haizdirler. Bu temel tesbitler, bizim kul olma şuurumuzu geliş¬tirir ve aczimizi kavramamıza yardım eder. Kaldı ki, sürekli ibadetle meşgul olan ve tövbe eden Hz. Mu¬hammed! (S.A.V.) bize güzel bir örnek olarak Kur'an-da tavsiye edilmiştir. (8) Alemlere rahmet olarak gön¬derildiği Kur'an'da bize bildirilen Hz. Muhammed'in (S.A.V.) bu fiili sünnetini iyi kavrayacak, olursak, birçok meselenin çözümünün kolaylaştırmış oluruz.
Bugün çevremizde, kendi mü'minliği dışında kimse¬nin imanına değer vermeyen ve kendi dışında kimseyi cennetlik görmeyen tipler çoğalmışsa, bu cahili eğitimin getirdiği korkunç bir zulümdür.
Bir Mü'min, şirkin ve küfrün çeşitlerinden bi¬rini temel alan, diğerini gizleyen, hatta koruyan bir mücadele içinde görev alamaz. En azından bu tür bir mücadeleyi «İslâm» adına gündeme getiremez.
Bir mümin Allah yolunda mücadele verirken, kendilerinin günahsızlığını ve kusursuzluğunu asla öne sürmez¬ler. Bilerek veya bilmeyerek işledikleri günahlardan dolayı devamlı olarak tövbe ederler. Söyledikleri her doğrunun Allah'a ait olduğunu, insanlara ulaştırdıkları doğrulardan dolayı herhangi bir ücret talep etmediklerini beyan ederler.
(7) îmam-ı Azam -Fıkh-ı Ekber (Aliyyülkari Şerhi) Sh: 159
(8) El-Ahzâb Sûresi: 21
Kaynak
Hüsnü Aktaş - Medeni Vahşet Kitabımdan
Esasen Kur’an’da, insanın zaaflarının anlatılması, Resulullah’ın sürekli olarak insanın nefsi ile mücadelesini gündeme getirmesi, gerçeğin kavranmasını kolaylaştırmaktadır. İnsan günah işleme kabiliyetindedir.
Nitekim Ehl-i Sünnet akaidine göre, Peygamberler müstesna her insan mutlaka günah işler. (7) Peygam¬berler vahiy yoluyla uyarıldıkları için günahtan ve hatadan münezzehtirler, ismet sıfatına haizdirler. Bu temel tesbitler, bizim kul olma şuurumuzu geliş¬tirir ve aczimizi kavramamıza yardım eder. Kaldı ki, sürekli ibadetle meşgul olan ve tövbe eden Hz. Mu¬hammed! (S.A.V.) bize güzel bir örnek olarak Kur'an-da tavsiye edilmiştir. (8) Alemlere rahmet olarak gön¬derildiği Kur'an'da bize bildirilen Hz. Muhammed'in (S.A.V.) bu fiili sünnetini iyi kavrayacak, olursak, birçok meselenin çözümünün kolaylaştırmış oluruz.
Bugün çevremizde, kendi mü'minliği dışında kimse¬nin imanına değer vermeyen ve kendi dışında kimseyi cennetlik görmeyen tipler çoğalmışsa, bu cahili eğitimin getirdiği korkunç bir zulümdür.
Bir Mü'min, şirkin ve küfrün çeşitlerinden bi¬rini temel alan, diğerini gizleyen, hatta koruyan bir mücadele içinde görev alamaz. En azından bu tür bir mücadeleyi «İslâm» adına gündeme getiremez.
Bir mümin Allah yolunda mücadele verirken, kendilerinin günahsızlığını ve kusursuzluğunu asla öne sürmez¬ler. Bilerek veya bilmeyerek işledikleri günahlardan dolayı devamlı olarak tövbe ederler. Söyledikleri her doğrunun Allah'a ait olduğunu, insanlara ulaştırdıkları doğrulardan dolayı herhangi bir ücret talep etmediklerini beyan ederler.
(7) îmam-ı Azam -Fıkh-ı Ekber (Aliyyülkari Şerhi) Sh: 159
(8) El-Ahzâb Sûresi: 21
Kaynak
Hüsnü Aktaş - Medeni Vahşet Kitabımdan