Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

kul hakkı (1 Kullanıcı)

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
50
selamunaleykum arkadaşlar
uzun süredir merak ettiğim ve bıraz araştırdıktan sonra kul hakkıyla ılgılı bılgılerımı aktarmak ıstıyorum


daha cok bilgisi olan eklerse cok sevıneceğım
şimdiden allah razı olsun







Kul hakkına sebep davranışlar




Her insanın, en az bir diğer insan kadar yaşama hakkı yanı sıra, eğitim görme, seçme, seçilme, haberleşme, seyahat etme gibi hakları vardır. Toplumsal hayatta dirlik ve düzeni sağlamanın en temel yolu, birbirimizin haklarına saygı göstermektir. Aksi hâlde, toplumda düzensizlik ve kargaşalar oluşur.

Kul hakkına sebep olan pek çok davranış vardır
• İnsan öldürmek
• Yalan söylemek ve hile yapmak
• Gıybet ve iftira etmek
• Hırsızlık yapmak
• Rüşvet alıp - vermek
• Haset etmek
• Bir kimsenin namus ve şerefine tecavüz etmek
• Başkalarıyla alay etmek, ad takmak, onları küçük görmek, sövmek veya kötü söz söylemek
• Kötü zanda bulunmak
• Başkalarının özel hayatlarını araştırmak
• Birisine sövmek veya kötü söz söylemek
• Birisini dövmek ya da yaralamak
• Arkadaşının sırrını açıklamak
• Başkasının çocuğunu ücretsiz çalıştırmak
• Verdiği sözde durmayarak birisini bekletmek
• Borcunu zamanında ödememek
• Birisine istemediği bir sözü söylemek, yani sözle rahatsız etmek
• Birisine istemediği davranışı yapmak, yani onu rahatsız etmek.

(alıntı)
 

selimoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
504
Tepki puanı
0
Puanları
0
Allah razı olsun hocam...Bu konuya iki madde de ben eklemek istiyorum...Hatırlayamadım hangi hocaefendiden duymuştum ve şöyle demişti;

''Sorumsuzca attığınız bir taş ve neticede ürküttüğünüz kuşların hakkı yokmu sanırsınız?''

''Kırmızı ışıkta geçmek kul hakkıdır..İster yaya ister araç olsun farketmez..Çünkü geçiş hakkı senin değilki, başkasının hakkını ihlal ediyorsun''
 

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
50
Allah razı olsun hocam...Bu konuya iki madde de ben eklemek istiyorum...Hatırlayamadım hangi hocaefendiden duymuştum ve şöyle demişti;

''Sorumsuzca attığınız bir taş ve neticede ürküttüğünüz kuşların hakkı yokmu sanırsınız?''

''Kırmızı ışıkta geçmek kul hakkıdır..İster yaya ister araç olsun farketmez..Çünkü geçiş hakkı senin değilki, başkasının hakkını ihlal ediyorsun''

selamunaleykum kardeşim
allah razı olsun
ılavelerınız için
bu konu cok ınce ve önemli
ki
ne kadar cok dıkkat etmek gerektığını bır kez daha anlıyoruz
allaha emanet ol
cok mutlu kalın
 

can kırıkları

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Mar 2009
Mesajlar
1,967
Tepki puanı
13
Puanları
38
Yaş
38
bende ülkemizde en yaygın kul hakkı söyleyeyim ...
Kaçak elektirik ve su kullanmak.....
 

mysmd

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Eyl 2009
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
evet düşüncelere katılıyorum.
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
kul hakkı

Kul hakkı Cennete girmeye manidir
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

* Bir kimse Peygamberlerin yaptığı ibadetleri yapsa fakat üzerinde bir kuruş kul hakkı bulunsa, bu bir kuruşu ödemedikçe Cennete giremez.

* Kul hakkı çok mühimdir. Allahü teâlâ her türlü günahı affedebilir. Ama, kul hakkıyla gelmeyin buyuruyor. Kul hakkıyla gidenin işi adalete bırakılır. Adaletin ne şekilde hüküm vereceği belli olmaz. Allah korusun çok kimse ümitle gider de, hâli perişan olur.

* Size haksızlık eden, zulmeden, malınızı mülkünüzü gasp eden aslında size iyilik etmiştir. Eyvah onların haline. Sen mazlum, onlar zalim. Alan düşünsün. Ahirette zalim ağlayacak, mazlum gülecek. Zalim verecek, mazlum alacak.

* Günahı çok olan ehli sünnet âlimlerinin kitaplarını dağıtsın.

* Kendisine himmet gelen kimse, yerinde duramaz.

* Fakirlere verilen sadaka namazdaki kusurları giderir.

* Cenab-ı Hak Ramazan orucunun karşılığı ile iftiraya uğrayan kullarının ecirlerini hesapsız vereceğini vaat ediyor. Merhametlilerin en merhametlisi olan Allahü teâlânın kereminin sonsuzluğuna bakın ki; mümin kullarının hesaplarını sevap-günah tartısıyla ölçmenin yanında; kulun lehine olarak iki kapıyı ardına kadar açık bırakıyor. Halbuki; sevaplarla günahların yazılışlarında bile kulun lehinde hareket edilir; bunları tespitle görevli melekler, kulun hayırlı bir iş murat edip de yapamaması halinde bile sevap yazarken, kötü bir düşünceyi ise, ancak fiile döktükten sonra kayda geçirirler.

* Mazhar-ı Cân-ı Cânân hazretleri anlatır:


Bir defa cihânın süsü ve kâinâtın efendisi olan Peygamber efendimizi rüyada görmekle şereflendim. Yan yana uzanmış yatıyorduk. O kadar yakındık ki, mübarek nefesi yüzüme geliyordu. Bu esnada susadım. İmam-ı Rabbani hazretlerinin oğulları, orada idiler. Resulullah, onlardan su getirmesini emretti. Yâ Resulallah, onlar benim pîrimin oğullarıdır) diye arz ettim. (Onlar söz dinler) buyurdu. Onlardan biri, kalkıp su getirdi. Kana kana içtim. Sonra; (Yâ Resulallah, İmama-ı Rabbani müceddîd-i elf-i sânî hakkında ne buyurursunuz?) diye arz ettim. (Ümmetimde onun bir benzeri yoktur) buyurdu. (Yâ Resulallah! Mektûbât'ı, mübarek nazarlarınızdan geçti mi?) dedim. (Eğer ondan hatırladığın bir yer varsa oku) buyurdu. Ben de, Allahü teâlâ için; (O, verâ-ül-verâ sonra yine verâ-ül-verâ'dır, yani Allahü teâlâ ötelerin ötesidir. Akıl neyi düşünür ve neyi tasavvur ederse O değildir) yazdığını söyledim. Resulullah efendimiz bunu çok beğendi ve; (Tekrar oku!) buyurunca, tekrar okudum. Bu ifâdeleri çok güzel buldu. Bu hâl epey bir müddet devam etti.

Sabah olunca büyüklerden bir zât erkenden gelip bana; (Ben bu gece rüyamda sizin bir rüya gördüğünüzü gördüm. O rüyayı bana anlat!) deyince, anlattım. Çok beğenip, hayret etti. Ben gördüğüm bu rüyada, Resulullah efendimizin mübarek nefesinin ve sohbetinin bereketiyle kendimi tamâmen nûr ve huzur içinde buldum. Uyanık iken ele geçen şeylerden daha çok bereketli olan bu rüyanın bereketiyle günlerce acıkmadım ve susamadım.
 

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
50
Kul hakkı Cennete girmeye manidir
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

* Bir kimse Peygamberlerin yaptığı ibadetleri yapsa fakat üzerinde bir kuruş kul hakkı bulunsa, bu bir kuruşu ödemedikçe Cennete giremez.

* Kul hakkı çok mühimdir. Allahü teâlâ her türlü günahı affedebilir. Ama, kul hakkıyla gelmeyin buyuruyor. Kul hakkıyla gidenin işi adalete bırakılır. Adaletin ne şekilde hüküm vereceği belli olmaz. Allah korusun çok kimse ümitle gider de, hâli perişan olur.

* Size haksızlık eden, zulmeden, malınızı mülkünüzü gasp eden aslında size iyilik etmiştir. Eyvah onların haline. Sen mazlum, onlar zalim. Alan düşünsün. Ahirette zalim ağlayacak, mazlum gülecek. Zalim verecek, mazlum alacak.

* Günahı çok olan ehli sünnet âlimlerinin kitaplarını dağıtsın.

* Kendisine himmet gelen kimse, yerinde duramaz.

* Fakirlere verilen sadaka namazdaki kusurları giderir.

* Cenab-ı Hak Ramazan orucunun karşılığı ile iftiraya uğrayan kullarının ecirlerini hesapsız vereceğini vaat ediyor. Merhametlilerin en merhametlisi olan Allahü teâlânın kereminin sonsuzluğuna bakın ki; mümin kullarının hesaplarını sevap-günah tartısıyla ölçmenin yanında; kulun lehine olarak iki kapıyı ardına kadar açık bırakıyor. Halbuki; sevaplarla günahların yazılışlarında bile kulun lehinde hareket edilir; bunları tespitle görevli melekler, kulun hayırlı bir iş murat edip de yapamaması halinde bile sevap yazarken, kötü bir düşünceyi ise, ancak fiile döktükten sonra kayda geçirirler.

* Mazhar-ı Cân-ı Cânân hazretleri anlatır:


Bir defa cihânın süsü ve kâinâtın efendisi olan Peygamber efendimizi rüyada görmekle şereflendim. Yan yana uzanmış yatıyorduk. O kadar yakındık ki, mübarek nefesi yüzüme geliyordu. Bu esnada susadım. İmam-ı Rabbani hazretlerinin oğulları, orada idiler. Resulullah, onlardan su getirmesini emretti. Yâ Resulallah, onlar benim pîrimin oğullarıdır) diye arz ettim. (Onlar söz dinler) buyurdu. Onlardan biri, kalkıp su getirdi. Kana kana içtim. Sonra; (Yâ Resulallah, İmama-ı Rabbani müceddîd-i elf-i sânî hakkında ne buyurursunuz?) diye arz ettim. (Ümmetimde onun bir benzeri yoktur) buyurdu. (Yâ Resulallah! Mektûbât'ı, mübarek nazarlarınızdan geçti mi?) dedim. (Eğer ondan hatırladığın bir yer varsa oku) buyurdu. Ben de, Allahü teâlâ için; (O, verâ-ül-verâ sonra yine verâ-ül-verâ'dır, yani Allahü teâlâ ötelerin ötesidir. Akıl neyi düşünür ve neyi tasavvur ederse O değildir) yazdığını söyledim. Resulullah efendimiz bunu çok beğendi ve; (Tekrar oku!) buyurunca, tekrar okudum. Bu ifâdeleri çok güzel buldu. Bu hâl epey bir müddet devam etti.

Sabah olunca büyüklerden bir zât erkenden gelip bana; (Ben bu gece rüyamda sizin bir rüya gördüğünüzü gördüm. O rüyayı bana anlat!) deyince, anlattım. Çok beğenip, hayret etti. Ben gördüğüm bu rüyada, Resulullah efendimizin mübarek nefesinin ve sohbetinin bereketiyle kendimi tamâmen nûr ve huzur içinde buldum. Uyanık iken ele geçen şeylerden daha çok bereketli olan bu rüyanın bereketiyle günlerce acıkmadım ve susamadım.

selamunaleykum hafıze anne
allah razı olsun
cok önemli bılgıler sunmuşsun bızlere
allah sevap hanene yazsın inşaallah
allah bızlerı kul hakkına gırmekten sakınsın amin
allaha emanet ol
ve
cok mutlu kal:a12:
 

gülsengül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2008
Mesajlar
5,816
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Selamünaleyküm canım benim
Allah razı olsun çok mühim bir konu emeğine sağlık
Kul hakkı gerçekten itinayla üstünde durlması gereken bir konudur
Bende bunla ilgili küçücük bir katkı olsun istedim..
Allaha emanet ol canım
selam ve dua ile...

...........................................................................
Karıncanın Hakkı

Bir gün Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman Şeyhülislam Ebüssuud Efendiye şiir halinde şöyle bir soru sormuş

Meyve dalına konsa bir karınca;
Vebali olurmu karıncayı kırınca?

Ebüssuud Efendi kendisine yine şiir şeklinde şu cevabı göndermiş:

"Yarın Hak divanını kurunca,
Kanuniden hakkını alır karınca.

Ahirette Hakk'ın divanı kurulunca öyle bir adalet uygulanırki kimsenin zerre kadar hakkı zayi olmaz.
Birbirine haksızlık eden hayvanların arasında bile kendi hallerine uygun ödeşme yapılır.
Bunun için bilerek bir insana ve hayvana haksızlık etmekten sakınmalıdır.
 

GEVHER

Yönetici
Katılım
9 Eyl 2008
Mesajlar
3,971
Tepki puanı
2,515
Puanları
163
ve aleykümselam Gülnisa kardeşim....

Çok önemli ve dikkat edilmesi gereken bir konu '' Kul Hakkı '' .
Rabbim razı olsun bu hayırlı paylaşımınız için.

Ben de güvenilir bir kaynaktan bu yönde ki bir yazıyı sunarak katkıda bulunacağım inşaAllah.


Kul hakkı beş türlüdür:

1- Mali ( Parasal )
2- Nefsi ( Hayati yönden )
3- Irzi ( Haysiyetle ilgili )
4- Mahremi (Namusla ilgili )
5- Dini.

1- Mali olan kul hakları:

Hırsızlık, gasp, aldatarak, yalan söyleyerek mal satmak, sahte para vermek, başkasının malına zarar vermek, yalancı şahitlik, rüşvet almak gibi.
Bu haklar için sahibi ile helalleşmek gerekir. Dünyada helalleşmezse, ahirette sevapları ona verilerek helalleştirilecektir. Mal sahibi ölmüş ise, vârisine ödenir. Vârisi yoksa veya mal sahibi bilinmiyorsa, salih bir fakire hediye olarak verilip, sevabı sahibine gönderilir. Salih fakir yoksa, İslamiyet'e hizmet eden hayır kurumlarına, vakıflara verilir. Kendi salih akrabasına, fakir olan ana babalarına, çocuklarına hediye olarak vermesi de, caiz olur. Bunları yapmak imkanını bulamazsa, mal sahibinin ve kendisinin af olunmaları için dua eder. Kâfirin hakkı için de, onunla helalleşmek gerekir. Gönlü alınmazsa, ahirette af olunması, çok güç olur.

2- Nefsi, yani hayati günah olan kul hakları:

Adam öldürmek, bir uzvunu kesmek, sakat bırakmak gibi şeylerdir.
Önce tevbe eder. Adam ölmüş ise, velisi ile helalleşmek gerekir. Velisi isterse af eder. İsterse belli bir mal ister. İsterse, mahkemeye verip, hakimden cezalandırılmasını ister. İslamiyet'te kan davası yoktur.

3- Irza dokunan kul hakları:

Dedikodu, iftira, alay, sövmek gibi haysiyetle, şerefle ilgili şeylerdir.
Tevbe etmek ve helalleşmek lazımdır. Bunlarda vârisleri ile helalleşmek olmaz.

4- Mahremi olan kul hakları:

Başkasının çoluk çocuğuna hıyanet etmek gibi şeylerdir.
Tevbe ve istiğfar eder. Fitne çıkmak ihtimali yoksa, sahibi ile helalleşir. Fitne ihtimali varsa helalleşmek yerine, ona dua eder ve onun için sadaka verir. Yaptığı ibadetlerin sevaplarını ona bağışlar. Fitne ihtimali olunca, helalleşirken işlediği günahları bildirmeyip, bendeki bütün haklarını af et demekle yetinir.

5- Dini olan kul hakları:

Akrabasına ve emri altında olanlara doğru din bilgisi vermeyi terk etmek, insanların din bilgisi öğrenmelerine ve ibadetlerine mani olmak, onlara kâfir, fasık demek. Bid’at çıkarıp veya mevcut bid’atleri savunup Müslümanların yanlış inanmalarına ve yanlış ibadet etmelerine sebep olmak. Açıktan oruç yiyerek veya açıktan başka haram işleyerek kötü örnek olmak. Bu günahlar için de tevbe etmek, hak sahipleri ile helalleşmek gerekir.
 

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
50
Selamünaleyküm canım benim
Allah razı olsun çok mühim bir konu emeğine sağlık
Kul hakkı gerçekten itinayla üstünde durlması gereken bir konudur
Bende bunla ilgili küçücük bir katkı olsun istedim..
Allaha emanet ol canım
selam ve dua ile...

...........................................................................
Karıncanın Hakkı

Bir gün Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman Şeyhülislam Ebüssuud Efendiye şiir halinde şöyle bir soru sormuş

Meyve dalına konsa bir karınca;
Vebali olurmu karıncayı kırınca?

Ebüssuud Efendi kendisine yine şiir şeklinde şu cevabı göndermiş:

"Yarın Hak divanını kurunca,
Kanuniden hakkını alır karınca.

Ahirette Hakk'ın divanı kurulunca öyle bir adalet uygulanırki kimsenin zerre kadar hakkı zayi olmaz.
Birbirine haksızlık eden hayvanların arasında bile kendi hallerine uygun ödeşme yapılır.
Bunun için bilerek bir insana ve hayvana haksızlık etmekten sakınmalıdır.

aleykumselam canım kardeşim
cok güzel ılaveler allah razı olsun
allah kul hakkına gırmekten korusun bızlerı amın
allaha emanet ol canım
ve
cok mutlu kal:):)
 

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
50
ve aleykümselam Gülnisa kardeşim....

Çok önemli ve dikkat edilmesi gereken bir konu '' Kul Hakkı '' .
Rabbim razı olsun bu hayırlı paylaşımınız için.

Ben de güvenilir bir kaynaktan bu yönde ki bir yazıyı sunarak katkıda bulunacağım inşaAllah.


Kul hakkı beş türlüdür:

1- Mali ( Parasal )
2- Nefsi ( Hayati yönden )
3- Irzi ( Haysiyetle ilgili )
4- Mahremi (Namusla ilgili )
5- Dini.

1- Mali olan kul hakları:

Hırsızlık, gasp, aldatarak, yalan söyleyerek mal satmak, sahte para vermek, başkasının malına zarar vermek, yalancı şahitlik, rüşvet almak gibi.
Bu haklar için sahibi ile helalleşmek gerekir. Dünyada helalleşmezse, ahirette sevapları ona verilerek helalleştirilecektir. Mal sahibi ölmüş ise, vârisine ödenir. Vârisi yoksa veya mal sahibi bilinmiyorsa, salih bir fakire hediye olarak verilip, sevabı sahibine gönderilir. Salih fakir yoksa, İslamiyet'e hizmet eden hayır kurumlarına, vakıflara verilir. Kendi salih akrabasına, fakir olan ana babalarına, çocuklarına hediye olarak vermesi de, caiz olur. Bunları yapmak imkanını bulamazsa, mal sahibinin ve kendisinin af olunmaları için dua eder. Kâfirin hakkı için de, onunla helalleşmek gerekir. Gönlü alınmazsa, ahirette af olunması, çok güç olur.

2- Nefsi, yani hayati günah olan kul hakları:

Adam öldürmek, bir uzvunu kesmek, sakat bırakmak gibi şeylerdir.
Önce tevbe eder. Adam ölmüş ise, velisi ile helalleşmek gerekir. Velisi isterse af eder. İsterse belli bir mal ister. İsterse, mahkemeye verip, hakimden cezalandırılmasını ister. İslamiyet'te kan davası yoktur.

3- Irza dokunan kul hakları:

Dedikodu, iftira, alay, sövmek gibi haysiyetle, şerefle ilgili şeylerdir.
Tevbe etmek ve helalleşmek lazımdır. Bunlarda vârisleri ile helalleşmek olmaz.

4- Mahremi olan kul hakları:

Başkasının çoluk çocuğuna hıyanet etmek gibi şeylerdir.
Tevbe ve istiğfar eder. Fitne çıkmak ihtimali yoksa, sahibi ile helalleşir. Fitne ihtimali varsa helalleşmek yerine, ona dua eder ve onun için sadaka verir. Yaptığı ibadetlerin sevaplarını ona bağışlar. Fitne ihtimali olunca, helalleşirken işlediği günahları bildirmeyip, bendeki bütün haklarını af et demekle yetinir.

5- Dini olan kul hakları:

Akrabasına ve emri altında olanlara doğru din bilgisi vermeyi terk etmek, insanların din bilgisi öğrenmelerine ve ibadetlerine mani olmak, onlara kâfir, fasık demek. Bid’at çıkarıp veya mevcut bid’atleri savunup Müslümanların yanlış inanmalarına ve yanlış ibadet etmelerine sebep olmak. Açıktan oruç yiyerek veya açıktan başka haram işleyerek kötü örnek olmak. Bu günahlar için de tevbe etmek, hak sahipleri ile helalleşmek gerekir.

selamunaleykum gevher kardeşim
allah razı olsun
cok onemlı katkılar
bırşeyler daha öğrenebılmek ve öğretebılmek ne güzel:)
allah bızlerı kul hakkına gırmekten korusun amın
allaha emanet ol
cok mutlu kal
 

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
50
allah bızlerı kul hakkına gırmekten korusun amın
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt