Kul hakları,umûmiyetle insanların canı,bedeni,ırz ve namusu,manevî şahsiyeti,makam ve mevkii,inancı ve yaşayışı gibi hususlardaki hakları,malları ve aile fertlerine yapılan kötülükler,verilen zararlar ve o şahsın râzı olmayacağı hal ve hareketler,tutum ve davranışlardır.Belli bir şahsa verilen zararlar yanında,zimmet,irtikâp,karaborsacılık,anarşi,terör,fitne,idâri baskı ve zulüm gibi cemiyetin maddi ve manevi haklarına ve menfaatlerine,huzûr,güvenlik ve refahına zarar veren her türlü fiiller de kul hakkına tecavüzdür.İnsanların maddi ve manevi haklarına tecavüz etmek,zarar vermek;insanların birbirlerinin mallarını yemeleri,canlarına kıymaları,iftira,alay,yalan söyleme,ihanet,arkadan çekiştirme,kötü lakap takma,aşağılama,sû-i zan,kusur arama,gıybet gibi davranışlarla başkalarının manevi şahsiyetlerine zarar vermeleri,inançları,onları yurtlarından yuvalarından uzaklaştırmaları şeklinde veya dinen ve ahlaken verilmesi icap eden şeyleri(zekat,sadaka,vs.)verilmesi icap eden yerlere vermemek şeklindede olabilir.Bir kimsenin,her ne şekilde olursa olsun kendisine ait olmayan birşeyi;hırsızlık,ölçü ve tartıda hile yapma,emanete hıyanet,kumar,tefecilik,zimmet,rüşvet,irtikâp vb.gayri meşru yollarla elde etmeye kalkışması da kul hakkına tecavüzdür.Bir kimsenin bütün dikkatine rağmen kul hakkından imtina edebilmesi çok zordur.Kendisi farkında olmasada üzerinde kul hakkı olabilir.kul haklarında hem ALLAHÜ TEÂLÂ'nın hemde kulların hakları vardır,Kul,yaptıklarından tevbe etmekle ALLAHÜ TEÂLÂ'ya karşı vazifesini yapmış olur,fakat kul hakları ödenmiş olmaz.Bu hakları sahibine iade etmedikce kurtulamaz. bildiği kul haklarından kurtulmak için hak sahiplerini bulup gönül hoşluğu ile onlarla helalleşmeleri gerekir.hak sahibine hakkını helal atmesi için ricada bulunmalı, yalvarmalı gayret göstermelidir. şayet hak sahibi hakkını helal etmemekte diretirse bu uğurda sarfettiği gayretler onun için birer hasene olur.