Kastamonu’da yetişen velîlerden Seyyid Ahmed Sünnetî hazretleri, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, her ibâdeti seve seve yapmalıdır, buyurdu. Kul hakkına dokunmamaya, hakkı olanları ödemeye, titizlikle çalışmalıdır.
Ve ekledi:
- Üzerimizde kimsenin hakkı kalmamasına çok dikkat etmeliyiz! Hakkı dünyâda ödemek kolaydır. Nezâketle, yumuşaklıkla haktan kurtulmak mümkün olur. Fakaat...
- Fakatı ne? dediler
- Âhirette, iş böyle değildir. Orada, hak altından kurtulmak çok güçtür, çâresi bulunmaz.
Sordular:
- Neden güçtür efendim?
- Çünkü âhirette, dünyadaki paralar geçmez. Mal mülk para etmez. Orada sevap ve günahlarla bu iş yapılır.
Anlayamadılar.
- Nasıl yâni efendim?
- Şöyle ki, borçlunun sevaplarından alınıp hak sâhiplerine verilir. Sevapları yetmezse, alacaklıların günahları alınıp buna yükletilir.
Şöyle bitirdi:
- Gayri Müslimlerin de haklarını gözetmek lâzımdır. Yabancı memleketlerdeki insanların da mallarına, canlarına ve nâmuslarına saldırmamalı, onların kanûnlarına da karşı gelmemelidir.
- Kardeşlerim, her ibâdeti seve seve yapmalıdır, buyurdu. Kul hakkına dokunmamaya, hakkı olanları ödemeye, titizlikle çalışmalıdır.
Ve ekledi:
- Üzerimizde kimsenin hakkı kalmamasına çok dikkat etmeliyiz! Hakkı dünyâda ödemek kolaydır. Nezâketle, yumuşaklıkla haktan kurtulmak mümkün olur. Fakaat...
- Fakatı ne? dediler
- Âhirette, iş böyle değildir. Orada, hak altından kurtulmak çok güçtür, çâresi bulunmaz.
Sordular:
- Neden güçtür efendim?
- Çünkü âhirette, dünyadaki paralar geçmez. Mal mülk para etmez. Orada sevap ve günahlarla bu iş yapılır.
Anlayamadılar.
- Nasıl yâni efendim?
- Şöyle ki, borçlunun sevaplarından alınıp hak sâhiplerine verilir. Sevapları yetmezse, alacaklıların günahları alınıp buna yükletilir.
Şöyle bitirdi:
- Gayri Müslimlerin de haklarını gözetmek lâzımdır. Yabancı memleketlerdeki insanların da mallarına, canlarına ve nâmuslarına saldırmamalı, onların kanûnlarına da karşı gelmemelidir.