42 — Andolsun ki; Biz, senden önceki ümmetlere de peygamberler gönderdik. YalvarsINlar diye, onları darlık ve sıkıntıya soktuk.
43 — Onlar, hiç değilse kendilerine bir azabımız geldiği zaman; yalvarmalı değiller miydi? Faka kalbleri katılaşmış, şeytân da onlara yaptıklarını süsleyip püslemişti
44- Kendilerine hatırlatılanları unuttuklarında onlara herşeyin kapı¬sını açtık. Nihayet kendilerine verilen o nimetlerle sevinip zevke dalınca onları azabımızla ansızın yakalayıvcrdik. Hemen ümitsizliğe kapılıp şaşkı¬na döndüler.
Peygamberlerimiz vasıtasıyla kendilerine hatırlatılan emirlerimizle amel etmeyi unutunca biz önce herşeyin kapısını onlara açtık, fakirlik yerine bol ge¬çim, hastalıklar yerine sağlam beden ve sıkıntılar yerine rahatlık verdik. Niha¬yet, kendilerine verilen o nimetlerle sevinip zevke dalınca onlan azabımızla an¬sızın yakalayıverdik. Onlar da ümitsizliğe kapılıp şaşkına döndüler. Yaptıkları¬na pişman oldular.
Ukbe b. Âmir diyor ki:
"Resûlullah (s.a.v.) "Kulun günah işlemesine rağmen Allanın, dünya ni¬metlerinden o kulun sevdiği şeyleri ona verdiğini gördüğün zaman, bil ki bu, Allah tarafından onun için bir oyalamadır" buyurdu ve sonra bu âyeti okudu
Hz, Peygamber (s.a.s) de, "Allah'ı, günahlarına rağmen (günahkârlara) nimetler veriyor gördüğünde, bil ki bu, Allah tarafından bir "istidrâc"tır (günahında ilerlemesi için bir süre tanımadır) " [169] buyurmuş, sonra da bu âyeti okumuştur
İmâm Ahmed der ki: Allah Rasûlü: Günâhlarına rağmen Allah Teâlâ'-nın bir kula arzulayıp istediği şeyleri verdiğini görürsen; bil ki bu, onun günâhlarını arttırmaktır, buyurup «Onlar kendilerine hatırlatılan şeyleri unutunca, Biz de kendilerine her şeyin kapılarını açtık. Nihayet kendilerine verilen o şeyler yüzünden sevinince' onları ansızın yakaladık ve bütün ümitlerinden mahrum kaldılar.» âyetini okudular.
45- Böylece zulmeden kavmin kökü kesildi. Âlemlerin rabbi olan Al-laha hamdolsun (TABERİ TEFSİRİ)
43 — Onlar, hiç değilse kendilerine bir azabımız geldiği zaman; yalvarmalı değiller miydi? Faka kalbleri katılaşmış, şeytân da onlara yaptıklarını süsleyip püslemişti
44- Kendilerine hatırlatılanları unuttuklarında onlara herşeyin kapı¬sını açtık. Nihayet kendilerine verilen o nimetlerle sevinip zevke dalınca onları azabımızla ansızın yakalayıvcrdik. Hemen ümitsizliğe kapılıp şaşkı¬na döndüler.
Peygamberlerimiz vasıtasıyla kendilerine hatırlatılan emirlerimizle amel etmeyi unutunca biz önce herşeyin kapısını onlara açtık, fakirlik yerine bol ge¬çim, hastalıklar yerine sağlam beden ve sıkıntılar yerine rahatlık verdik. Niha¬yet, kendilerine verilen o nimetlerle sevinip zevke dalınca onlan azabımızla an¬sızın yakalayıverdik. Onlar da ümitsizliğe kapılıp şaşkına döndüler. Yaptıkları¬na pişman oldular.
Ukbe b. Âmir diyor ki:
"Resûlullah (s.a.v.) "Kulun günah işlemesine rağmen Allanın, dünya ni¬metlerinden o kulun sevdiği şeyleri ona verdiğini gördüğün zaman, bil ki bu, Allah tarafından onun için bir oyalamadır" buyurdu ve sonra bu âyeti okudu
Hz, Peygamber (s.a.s) de, "Allah'ı, günahlarına rağmen (günahkârlara) nimetler veriyor gördüğünde, bil ki bu, Allah tarafından bir "istidrâc"tır (günahında ilerlemesi için bir süre tanımadır) " [169] buyurmuş, sonra da bu âyeti okumuştur
İmâm Ahmed der ki: Allah Rasûlü: Günâhlarına rağmen Allah Teâlâ'-nın bir kula arzulayıp istediği şeyleri verdiğini görürsen; bil ki bu, onun günâhlarını arttırmaktır, buyurup «Onlar kendilerine hatırlatılan şeyleri unutunca, Biz de kendilerine her şeyin kapılarını açtık. Nihayet kendilerine verilen o şeyler yüzünden sevinince' onları ansızın yakaladık ve bütün ümitlerinden mahrum kaldılar.» âyetini okudular.
45- Böylece zulmeden kavmin kökü kesildi. Âlemlerin rabbi olan Al-laha hamdolsun (TABERİ TEFSİRİ)