Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

kötü düşünce (1 Kullanıcı)

niyetler

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Mar 2009
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Selamlar;


1-Bir kişi/kişiler yada topluluklara İÇİMİZDEN YADA( mırıldanarak kimsenin duymayacağı şekilde) (burası benim için önemli ) BİLEREK, İSTEYEREK,HOŞUMUZA GİDEREK HAKLI/HAKSIZ onun/onların hakkında kötü konuşur, tenkit eder,dalga geçer yada küçümser (yine bunun yüzünü göreceğim, dengesizin teki, cüce, aşağılık vb.) gibi yada küfreder
BU OLAYLAR GIYBET VE KUL/KULLAR HAKKINA GİRER Mİ?
dini yönden günahımız ne olur

TEŞEKKÜRLER
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
Gıybet etmek

Gıybet etmek

Selamlar;


1-Bir kişi/kişiler yada topluluklara İÇİMİZDEN YADA( mırıldanarak kimsenin duymayacağı şekilde) (burası benim için önemli ) BİLEREK, İSTEYEREK,HOŞUMUZA GİDEREK HAKLI/HAKSIZ onun/onların hakkında kötü konuşur, tenkit eder,dalga geçer yada küçümser (yine bunun yüzünü göreceğim, dengesizin teki, cüce, aşağılık vb.) gibi yada küfreder
BU OLAYLAR GIYBET VE KUL/KULLAR HAKKINA GİRER Mİ?
dini yönden günahımız ne olur

TEŞEKKÜRLER


Sual: Gıybet nedir?
CEVAP
Belli bir mümin veya zimmi kâfirin aybını, onu kötülemek için arkasından söylemek, gıybet olur. Gıybet, haramdır. Dinleyen, o kimseyi tanımıyorsa, gıybet olmaz.

Gıybet olunan kimse, bedeninde, nesebinde, ahlakında, işinde, sözünde, dininde, dünyasında, hatta elbisesinde, evinde, hayvanında bulunan bir kusur, arkasından söylendiği zaman, bunu işitince üzülürse, gıybet olur. Duyunca üzüleceği bir sözü yüzüne karşı da söylemek günahtır.
Kapalı söylemek, işaret ile, hareket ile bildirmek, yazı ile bildirmek de, hep söylemek gibi gıybettir.

Bir müslümanın günahı ve kusuru söylendiğinde, hafızların, din adamlarının, (Elhamdülillah, biz böyle değiliz) demeleri, gıybetin en kötüsü olur. Birisinden bahsedilirken, (Elhamdülillah, Allah bizi hayasız yapmadı) gibi, onu kötülemek, çok çirkin gıybet olur. (Falanca kimse çok iyidir, ibadette şu kusuru olmasa, daha iyi olurdu) demek de gıybet olur.
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Birbirinizi gıybet etmeyiniz.) [Hucurat 12]

Gıybet, adam çekiştirmek demektir. Birisini gıybet etmenin, ölmüş insanın etini yemek gibi olduğu bildirildi. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Miraca çıkarıldığımda, bakırdan tırnaklarıyla yüzlerini ve göğüslerini tırmalayan kimseler gördüm. "Bunlar kim" dedim. Cebrail aleyhisselam, "Gıybet ederek insanların etini yiyen, şahsiyetlerini zedeleyen kimselerdir" dedi.) [Ebu Davud]

(Kıyamette bir kimse, sevap defterinde, yapmadığı ibadetleri görür. "Bunlar seni gıybet edenlerin sevaplarıdır" denir.) [Harâiti]

(Bir cemaat içinde bulunurken, bir kimse hakkında gıybet edildiğini görürsen, o kimse için yardımcı ol. Ve cemaatı da ondan men etmeye çalış veya oradan kalk git.) [İ.Ebiddünya]

(Din kardeşinin yüzüne söylemekten hoşlanmayacağın şey gıybettir.) [İbni Asakir]

(Bir kimsenin yanında din kardeşi gıybet edilir de, yardıma muktedirken ona yardım etmezse, Allahü teâlâ o kimseyi dünya ve ahirette rezil eder.) [İbni Ebiddünya]

(Bir kimsenin malı az, çoluk çocuğu çok, namazı güzel olursa ve müslümanları gıybet etmezse, kıyamette onunla yan yana oluruz.) [Hatib]

(Falancanın boyu kısadır) diyen birisine, Peygamber efendimiz, (Bu sözün denize atılsa, denizi kokutur) buyurdu. (Tirmizi)

Gıybet, insanın sevaplarının azalmasına, başkasının günahlarının kendine verilmesine sebep olur. Bunları her zaman düşünmek, gıybet etmeye mani olur. (İslam Ahlakı)
daha fazla bilgi için
Gıybet etmek .:.: www.dinimizislam.com :.:.
 

niyetler

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Mar 2009
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Selamlar;


1-Bir kişi/kişiler yada topluluklara İÇİMİZDEN YADA( mırıldanarak kimsenin duymayacağı şekilde) (burası benim için önemli ) BİLEREK, İSTEYEREK,HOŞUMUZA GİDEREK HAKLI/HAKSIZ onun/onların hakkında kötü konuşur, tenkit eder,dalga geçer yada küçümser (yine bunun yüzünü göreceğim, dengesizin teki, cüce, aşağılık vb.) gibi yada küfreder
BU OLAYLAR GIYBET VE KUL/KULLAR HAKKINA GİRER Mİ?
dini yönden günahımız ne olur

TEŞEKKÜRLER

cevabınız için teşekkürler

cevabınızdan soruduğum soru gıybete girmediğini öğrendim
ACABA;
sorduğum soruda
bazen BİLEREK, İSTEYEREK,HOŞUMUZA GİDEREK HAKLI/HAKSIZ BAZENDE İSTEMEYEREK insanlar hakkında kendi kendimize kötü yorum ve düşünceye giriyoruz yada kimse anlamayacağı yada duymayacağı tarzda sesli konuşuyoruz
bu durumda insana hiç bir günah yüklenmiyormu
onuda söylerseniz sevinirim
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
cevabınız için teşekkürler

cevabınızdan soruduğum soru gıybete girmediğini öğrendim
ACABA;
sorduğum soruda
bazen BİLEREK, İSTEYEREK,HOŞUMUZA GİDEREK HAKLI/HAKSIZ BAZENDE İSTEMEYEREK insanlar hakkında kendi kendimize kötü yorum ve düşünceye giriyoruz yada kimse anlamayacağı yada duymayacağı tarzda sesli konuşuyoruz
bu durumda insana hiç bir günah yüklenmiyormu
onuda söylerseniz sevinirim

Aleyküm selam
Gıybete girmezse de böyle davranışlar kendini beğenme hastalığı(Ucb)dır.İslam alimleri bu konuda buyurmuş ki;

Ucub, yaptığı iyi işler sebebiyle kendini beğenmektir. İnsan, kendini beğenince, başkalarından üstün görebilir. Bu üstün görme işi de, kibirdir. Ucubdan kibir doğar.

Bir örnek: Bir kadın, evinde güzel bir dantel işledi. Bir marangoz güzel bir masa yaptı. Bir ressam güzel bir tablo çizdi. Bunlardan birinin, yaptığı eserlere bakıp da beğenmesi, ne maharetli kimseyim, benim gibi kaç kişi çıkar diye övünmesi ucub olur. Eğer yanında başkaları da varsa, bakın bendeniz (!) veya üstadınız neler yapabiliyor diye, büyüklenerek onlara sanatını göstermesi kibir olur. Ucbu onu kibre sürüklemiş oluyor.

Kibirden kurtulmak için tevazu sahibi olmaya, ucubdan kurtulmak için de minnet ehli olmaya çalışmalıdır!

Diyelim ki bir kimsenin hitabeti güzeldir. Bundan dolayı kendini beğenir, yani ucbeder. Minnet, nimete kendi eliyle değil, Allahü teâlânın lütfuyla kavuştuğunu düşünmektir. Hitabet güzelliğinin, Cenab-ı Hakkın bir lütfu olduğunu düşünen, kendini beğenemez.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Üç şey insanı felakete götürür: Hasislik, nefse uymak, ucub sahibi olmak.) [Beyheki]

Bir kimsenin ucub sahibi olup olmadığı şu alametlerden belli olur. Ucublu kimsenin vasıfları:
1- Kibirlidir,
2- Günahlarını unutur,
3- Allahü teâlânın azabını unutur,
4- Büyüklerden istifade edemez, âlimlerin sohbetinden mahrum kalır,
5- Kimseye danışmaz, istişare etmez.

İnsanı kibre düşüren ucubdur. Ucub ise, ilim, ibâdet, yakınlarının çokluğu gibi sebeplerle kendini beğenmektir. Bunların Allahü teâlânın lütfu olduğunu bilen, ucba düşmez, dolayısıyla kibirlenmez.

İslam âlimleri buyuruyor ki:

En kötünüz mescidden çıksın denilse, benden önce kapıya çıkan olmaz. Ancak daha hızlı koşan olursa onu bilmem. (Malik bin Dinar)

Başkanlığı, emir vermeyi seven, iflah olmaz. (Fudayl bin İyad)

Kendinden daha kötü kimsenin bulunduğunu zanneden kibirlidir. (Bayezid-i Bistami)

Bir menkıbe: Benî İsrail'den bir fasığın kötülüğünü duymayan kalmamıştı. Soylu bir âbid de ibâdetiyle şöhret bulmuştu. Kötü kimse, bu âbidin yanından geçerken, (Gideyim, şu âbidin yanına oturayım, belki Allahü teâlâ onun hürmetine beni affeder) diye düşündü. Gidip âbidin yanına oturdu. Âbid ise, üzerinde bulutun gölgelendirdiği bir zat olduğu için, üstünlüğüyle böbürlenip, (Bu fasık, benimle niye oturuyor?) diyerek, oradan kalktı. Fasık da çekip gitti; fakat âbidin üzerindeki bulut, fasıkla beraber gitti. Allahü teâlâ zamanın Peygamberine, (Allah insanların niyetlerine göre muamele eder. Fasığın yaptıklarını iyi niyetinden dolayı affettim. Âbidin yaptıklarını da kibri sebebiyle yok ettim) diye vahyetti. Âbidin, imanlı fasığı hakir, yani aşağı görmesi felaketine sebep oldu.

Kendisi ile iftihar etmek
Sual: Dünya ve ahiret işlerini düzgün yapan, kaliteli şiir yazan, namazı çok düzgün kılan çok kabiliyetli bir insanın yaptığı iyi işlerden dolayı kendi kendine iftihar etmesi günah mıdır?
CEVAP
Yaptığı ibadetleri, iyilikleri beğenerek, bunlarla övünmeye ucub denir. Ucub, kötü işlerdendir. Hazret-i Âişe validemize, (İnsan ne zaman kötü amel işler?) diye sual edildi. Buyurdu ki: (İyi amel işlediğini sandığı zaman.)

İbni Mesud hazretleri de, (İnsanın helakı, ucub ve ümitsizliktendir) buyurdu.

Ucbeden, yani kendini beğenen, kendini ihtiyaçsız hissedip, ümitsiz olanlar gibi isteğinde gevşek olur. Bir abid vardı. Namazını düzgün kılar, bütün ibadetlerin bütün edeplerini gözetmeye çalışırdı. Gencin birisi, bu abide hayran hayran bakınca abid dedi ki:
(Şeytan da uzun yıllar ibadet etti. Fakat sonunu biliyorsun. Mühim olan sondur. İbadetlerimin kabul olup olmadığını bilmiyorum. Hepsi kabul olsa, bir gözümün şükrü değildir.)

Ucbeden, kendini herkesten üstün bilir, günahlarını hatırlamaz. İbadetine şükretmez. Şükre ihtiyaç olmadığını zanneder. Allahü teâlânın kendine ihsan ettiği ibadet etme nimetini kendinden bilir, kabiliyeti ile övünür. İlmi ile ucbeder, yani ilmini beğenir, kimseye bir şey sormaz, nasihat dinlemez.

Ucbun zıddına Minnet denir. Minnet, nimete kendi eliyle, kendi çalışmasıyla kavuşmadığını, Allahü teâlânın lütfu ve ihsanı olduğunu düşünmektir. Böyle düşünmek ucub tehlikesi olduğu zaman farz olur. Allahü teâlâ, kime ilim, ibadetlerde kolaylık ve başka nimetler verdiyse, bunların elden gitmesinden korkmalıdır.

İnsanı ucba sürükleyen sebeplerin başında cehalet ve gaflet gelir. Böyle ucubtan kurtulmak için her şeyin Allahü teâlânın dilemesi ve yaratması ile meydana geldiğini, akıl, ilim, ibadet, mal, mevki, güzel yazmak, güzel konuşmak, kaliteli iş yapmak gibi nimetlerin Allahü teâlânın lütfu ve ihsanı olduklarını düşünmek gerekir. Bize faydalı ve tatlı gelen bütün nimetleri gönderen Allahü teâlâdır. Ondan başka yaratıcı, gönderici yoktur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Günah işlemeseydiniz, bundan daha zararlı olan ucubtan korkardım.) [Harâiti]

(Eğer mümin ameli sebebiyle ucba düşmeseydi, günahlardan korunurdu ve hatta aklından bile geçirmezdi. Lakin günah onun için ucubtan hayırlıdır.) [Deylemi]

Günah işleyenin boynu bükük olur. Tevbe edebilir. Ucub sahibi ilmi ile, ameli ile mağrur olur. Egoist olur. Tevbe etmesi güç olur. Günah işleyenlerin iniltileri, Allahü teâlâya, tesbih çekenlerin övünmesinden iyi gelir. Ucbun en kötüsü, hatalarını, nefsinin hevasını beğenmektir. Hep nefsine uyar, nasihat kabul etmez. Başkalarını cahil zanneder. Halbuki kendisi çok cahildir. Bilmediğini bir bilene sormaz. Ucbun sebebi cahillik hastalığı olduğuna göre, ilacı da ilim ve marifettir. İlim, ibadet, takva gibi salih amellerin Allahü teâlânın bir lütfu ve ihsanı olduğunu bilip şükreden kimse, ucubtan kurtulur. Bir kimsenin ucub sahibi olup olmadığı, şu alametlerden belli olur: Ucublu kimse, kibirli olur. Günahlarını ve Allahü teâlânın azabını unutur. Büyüklerden istifade edemez, âlimlerin sohbetinden mahrum kalır. Kimseyle meşveret etmez, danışmaz.

Kibirden kurtulmak için tevazu sahibi olmaya, ucubtan kurtulmak için de minnet ehli olmaya çalışmalıdır! Diyelim ki bir kimsenin hitabeti güzeldir. Bundan dolayı kendini beğenir, yani ucbeder. Minnet, nimete kendi eliyle değil, Allahü teâlânın lütfu ile kavuştuğunu düşünmektir. Hitabet güzelliğinin cenab-ı Hakkın bir lütfu olduğunu düşünen, kendini beğenemez.
 

niyetler

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Mar 2009
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Sayın Mektubat ;

cevabınız için teşekkürler


ilk sorumu konuyu tam olarak öğrenmek için misalen sordum

birde Gizli gıybet ile ilgili sorum olacaK
bir yerde bu konu ile ilgili bir yazı buldum

•Gizli gıybet: Çoğu zaman yaptığımız, kalbimizden geçirmek, yani zannetmek suretiyle gıybete girmektir. Gıybetin ne kadar kötü olduğunun vurgulandığı âyette, Kur’ân şöyle der: “Ey iman edenler, zandan çok kaçının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın.”(4) Bütün zanlar ve tahminler değil; ama kimi zanlar, gıybet hâlini almaktan kendini kurtaramaz. Hazret-i Gazalî, bunu ‘kalp ile gıybet’ şeklinde tanımlamış; ‘bir kimsenin ayıbını insanın kendi kendine söylemesini’ bile reddetmiş; kalp ile gıybeti, ‘gözü ile kötü birşeyi görmeden, kulağı ile duymadan, bir kimseye suizanda bulunmak’ şeklinde tarif etmiştir.(5)

acaba İLK sorumda kişi bilerek, kalben karşı taraf arkasından içinden yada kimsenin duymayacağı şekilde kötü konuşursa,küfretse yada dalga geçse ve bunu başkaları duymaz ve anlamazssa
YANİ BAŞKASINA SÖYLEMEDEN İÇİMİZDEN YADA KİMSENİN DUYMAYACAK ŞEKİLDE OLURSA DA
GİZLİ GIYBETE GİRERMİ
GİRERSE KUL HAKKINA GİRERMİ
bunuda söylerseniz İnşaallah bu konu hakkında sizi rahatsız etmeyeceğim

Teşekkürler
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
Sayın Mektubat ;

cevabınız için teşekkürler
Estağfirullah kardeşim.Biz teşekkür ederiz.

ilk sorumu konuyu tam olarak öğrenmek için misalen sordum

birde Gizli gıybet ile ilgili sorum olacaK
bir yerde bu konu ile ilgili bir yazı buldum

•Gizli gıybet: Çoğu zaman yaptığımız, kalbimizden geçirmek, yani zannetmek suretiyle gıybete girmektir. Gıybetin ne kadar kötü olduğunun vurgulandığı âyette, Kur’ân şöyle der: “Ey iman edenler, zandan çok kaçının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın.”(4) Bütün zanlar ve tahminler değil; ama kimi zanlar, gıybet hâlini almaktan kendini kurtaramaz. Hazret-i Gazalî, bunu ‘kalp ile gıybet’ şeklinde tanımlamış; ‘bir kimsenin ayıbını insanın kendi kendine söylemesini’ bile reddetmiş; kalp ile gıybeti, ‘gözü ile kötü birşeyi görmeden, kulağı ile duymadan, bir kimseye suizanda bulunmak’ şeklinde tarif etmiştir.(5)

acaba İLK sorumda kişi bilerek, kalben karşı taraf arkasından içinden yada kimsenin duymayacağı şekilde kötü konuşursa,küfretse yada dalga geçse ve bunu başkaları duymaz ve anlamazssa
YANİ BAŞKASINA SÖYLEMEDEN İÇİMİZDEN YADA KİMSENİN DUYMAYACAK ŞEKİLDE OLURSA DA
GİZLİ GIYBETE GİRERMİ
GİRERSE KUL HAKKINA GİRERMİ
bunuda söylerseniz İnşaallah bu konu hakkında sizi rahatsız etmeyeceğim

Teşekkürler
Kıymetli kardeşim.Su-i zan başkadır.gıybet etmek başkadır.İslam alimleri gıybetin tarifini yukarıda kesin çizgilerle belirtmişler.Su-i zannı da anlatıp tedavi yollarını göstermişler.Vermiş olduğunuz yazıda belirtilen şeyi çoğu müslüman nefsinden dolayı yaşamaktadır.Gıybet olabilmesi için işin kalpten çıkıp fiiliyata geçmesi gerektir.Kalbin diğer hastalığı su-i zan etmek ise zandan ibarettir.Eğer su-i zannına göre hareket ederse yaptığı işe göre ahirette cezaya çarptırılır.Kul hakkı varsa elbette ödetilir.Sevaplar alınır hakkını yediğinin sevap hanesine yazılır,eğer sevapları yetmezse hakkını yediğinin günahları yüklenir.Bu kalpte olan hastalık neticesinde insanlara kötü gözle bakmak,aşşağılamak,kibirli olmak,kendini beğenmek hastalıklarının yolunu açmak için nefsin yaptığı oyunlardandır.Ölçü islamiyettir.Herkes kendisini islamiyet terazisiyle tartar kaç kratlık olduğu anlaşılır.Bu hastalıkları tespit etmek zordur.Bu hastalıkları ve hastalıkların tedavilerini bildiren islam alimlerinin ahlak kitaplarını okumak faydalı bir ilaçtır.Veya bu hastalıktan kurtulmuş bir islam aliminin yanında uzun süre kalmak en kuvvetli ilaçlardandır.Estağfirullah Rahatsızlık değil kardeşim bildiğimiz varsa söyleriz bilmiyorsak ta sorar öğreniriz İnşallahü teala. ilmin anahtarı sormaktır buyurulmuş.Size alttaki linkteki kitabı okumanızı tavsiye eder,kıymetli dualarınızı istirham ederiz kardeşim.Selametle kalın..
05-slm Ahlk
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Allahü teala razı olsun abicim, çok kıymetli bilgiler nakletmişsiniz. Cenab-ı Hak cümlemizi islam ahlakıyla ahlaklandırsın inşallahü teala.

Emeklerinize sağlık, çok teşekkür ederiz. Selametle kalın, her daim duacınızım :)
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
Allahü teala razı olsun abicim, çok kıymetli bilgiler nakletmişsiniz. Cenab-ı Hak cümlemizi islam ahlakıyla ahlaklandırsın inşallahü teala.

Emeklerinize sağlık, çok teşekkür ederiz. Selametle kalın, her daim duacınızım :)

Amin ablacım Cenab-ı Hak cümlemizden razı olsun.Evet Elhamdülillah çok kıymetli bilgiler ablacım.Cenab-ı Hak batılı yaymaktan muhafaza buyursun İnşallahü teala.Teşekkür ederiz ablacım dualarınızı devamlı dört gözle bekliyoruz.Çook ihtiyacımız var bu aralar.Siz de selametle kalın.


Amin.Allahü teala cümlemizden razı olsun kardeşim.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt