gecekondu
Kayıtlı Kullanıcı

KORKU VE ÜMİT ARASINDAKİ GENÇ
Peygamber Efendimiz (a.s.m.), ölümdöşeğinde olan bir gencin yanına girdi ve ona, "Sen kendini nasılbuluyorsun?" diye sordu. Genç, "Ben Allah' (ın affın)ı umarımYâResûlâllah! Ve günahlarımdan da korkarım" dedi. Bunun üzerine Resûlâllah(a.s.m.) buyurdu ki, "Bu vakitte herhangi bir kulun kalbinde bağışlanmaumudu ve günah korkusu birleşince mutlaka Allah o kuluna dilediğini verir veonu korktuğu azabından emin kılar." (Neseî, Zühd: 31)
Buhadise her ne kadar bir gencin başından geçmişse de, aynı durum her insan içingeçerlidir. Fakat bu hadiseye bir gencin konu olması şu açıdan önemlidir:Gerçekten gençlik dönemi, korku ve ümitin sık sık dengesini kaybettiği birsafhadır. Genç insan, bazen öylesine ümitli olur ki, doğrudan Cennetegideceğini düşünür. Zaman olur öyle ümitsizliğe düşer ki, günahları çok fazlaolduğu için affedilmeyeceğini sanır.
İştebu hadîs, dünyası çok çabuk değişebilen gençlerimize güzel bir müjde veuyarıdır.
Dinimizbizleri korku ve ümit arasında olmaya teşvik eder. Yüce Rabbimiz meâlen şöylebuyurur: "De ki: Ey günahta aşırı giderek nefislerine zulmetmiş kullarım!Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Muhakkak ki Allah, bütün günahlarıbağışlar. Şüphesiz ki O çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir. Öyleyse azapgelmeden önce Rabbinize dönün ve Ona teslim olun; sonra kimseden yardımgöremezsiniz." (Zümer: 53-54)
Rabbimiz,Kendisine ortak koşulmasından başka tüm günahları affedebileceğinibelirtmiştir. Bunun için kesinlikle ümitsiz olmamak gerekir. Çünkü Allah'ınrahmetinden ümidini kesen ancak şeytandır. Fakat ümitli olmak demek, günahişlemeye devam etmek ve nasıl olsa affedileceğinden emin olup, Allah'ınazabından korkmamak değildir.
Nitekimbu hususta Hz. Ömer (r.a.) tüm gençlerimize örnek olacak şu ölçüyü dilegetirmiştir: "Eğer 'Tüm insanlar Cehenneme gidecek, sadece bir kişiCennetlik olacak' dense, 'Acaba ben miyim' diye ümitlenirim. Şayet 'Bütüninsanlar Cennete gidecek, sadece bir kişi Cehennemlik olacak' deseler, 'Acababen miyim' diye korkarım."
İşteböyle bir düşünce, korku ve ümit arasında olmanın zirvesidir. Yani kişi, hemAllah'ın azabından korkmalı, günahlarını düşünmeli; hem de Allah'ın rahmetindenümitvar olmalıdır.
Dikkatedilirse böyle bir düşünce birbirinin zıddı değildir. Çünkü ele alınan korku veümittir. Bunların zıddı ise, "korkmamak" ve"ümitsizlik"tir. Bize tavsiye edilen, "hem korkmak hemkorkmamak" veya aynı anda "ümitli ve ümitsiz olmak" dğildir. Bizdenistenen, "Aşırı korkudan dolayı ümitsiz olmamak" ve "Aşırıümitten dolayı korkusuz olmamak"tır.
Bununiçin insan hem korkup hem ümitli olabilir.
Hadistedikkat çekilen mühim bir husus da, "Ben kulumun zannı üzereyim. Beni nasıltanırsa öyle muâmele ederim" hadîs-i kudsîsinde belirtilen gerçektir. Buhadîs-i kudsîye göre, biz Rabbimizin rahmetini ümit edersek öyle muâmelegörürüz. Ayrıca Rabbimize sû-i zan etmemeliyiz. Yani, "Ben çok günahkârım,bana mutlaka azap eder" demek, Allah'ın irâdesine karışmaktır. "Bençok günahkârım, ama Rabbim af ve mağfiret sahibidir" diye düşünmek,günahlara tövbe edip, af dilemek gerekir.
Birkimsenin, "Kesinlikle ben Cehennemliğim" demesi de, "Benkesinlikle Cennetliğim" diye düşünmesi de yanlıştır, büyük günahtır.Doğrusu, şöyle düşünmektir:
"Bençok günah işledim. Allah'ın azabından korkarım. Ama pişmanım, Rabbimaffedebilir. Bu arada Allah beni bazı sevaplar işlemeye muvaffak etti. İyiamellerim de Onun ihsânıdır. Ümit ederim ki, bana lütufla muâmele eder."
"Hiçkimsenin ameli, kendisini Cennete götürmez. Beni de. Rabbimin rahmeti olmasaben de Cennete giremem. " diyen Peygamberimiz (a.s.m.), eski asırlarda yüzkişi öldürdüğü halde samimî bir şekilde tövbe eden bir kişinin affedildiğinibelirtir.
İştekorku ve ümit arasında bulunmak budur. Bir yanda Allah'ın en büyük Peygamberi,kendi ameliyle Cennete giremeyeceğini belirtiyor; diğer yanda yüz kişiyiöldüren kesin bir pişmanlıkla af dilediği için mağfiret ediliyor.
Kişininameline güvenmesi, "ucb" denilen mânevî bir hastalıktır ki, en azümitsizlik kadar kötüdür.
Rabbimizbizleri, hayatımızı hüsn-ü hâtimeyle bitirip imanla kabre girinceye kadar korkuve ümit arasında bulundursun.