Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Konu Yok (1 Kullanıcı)

cemil cemil

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Mar 2007
Mesajlar
304
Tepki puanı
0
Puanları
0
Kahve, , nasıl saglıgımıza faydası var

Familyası: Kökboyagillerden, Rötegaewechse, Rubiacea
Drugları: Kahvetohumu, Coffeae carbo Kahvetohumları kurutulur, kavrulur ve öğütüldükten sonra kahvesi yapılarak içilir, fazla kavrulur ise kahvekömürü eldeedilir ve hiç kavrulmaz ise tentürü yapılır.

Giriş: Günümüzde 70 civarinda kahve çeşidi mevcuttur, fakat bunlardan sadece ikisi yaygın olarak ekilir ve ve hasatı yapılır. Dağkahvesi veya Arapkahvesi olarak bilinen Coffea arabicanin vatanı Habaşistan (Etyopya) olup buradan dünyanin diğer ülkelerine özelliklede Berezilya, Kolombiya, Hindistan, Endoneza ve Meksiko gibi ülkelere yayılmış ve buralarda yetiştirilmektedir. Arapkahvesi 15-30 arasindaki 500-2000m yüksekliğindeki Dağ ve Tepeciklerde ve bu yörelerin denize yakın olan ve yeterince yağış olan bölgelerde yetişir vede hemen hemen dünyadaki kahve üretiminin %70 bu türdendir.

Kongokahvesi veya Ovakahvesi diye bilinen Coffea canephora pierre ex froehner bu türün vatanı Kongo olup buradan önce diğer Afrika ülkeleri ve sonra diğer tropik ülkelere yayılmıştır. Kongokahvesi daha dayanıklı olduğu için Robusta saglam iri veya dayanıklı anlamına gelen isimle anılır. Kongokahvesi takriben dünyakahve üretimine %30 unu oluşturur. Mısırda Memlüklular ve Anadoluda Selcuklular zamanında yani 1200 yıllarında kahve içilen kırathanelerin mevcut olduğu ve Avrupaya ise ancak ikinci viyana kuşatmasından (1683) ihtibaren yayılmaya başladığı bilinmektedir.

Botanik: kahve yabani olarak yetişecek olursa 5-9m boyunda olabilir, özel olarak ekilen kültür bitkilerinin verimli ve kolay hasatının yapıla bilmesi için 2-4 boyunda olmasi gerekir. Çalı görünümündeki kahve ağaı oldukca sık dallardan meydana gelir ve beyazımsı gülrengindedir. yaprakları 10-20cm uzunluğunda 5-10cm genişliğinde, kenarları dalgalı,yüzeyi parlak, derimsi, eliptik veya geniş mizrak şeklinde ve koyu yeşil renklidir. Çiçekleri küçük beyazımsı, eflatun renkte, etiptik ince dar ve küçük taçyapraklardan meydana gelir ve yaprak diblerinden çıkan 10-15 çiçek bir şemsiyecik oluşturur. Meyveleri mavi bir renk alir. Meyvelerin dış kabuğu mavi iken içerideki bir çift tohumu 7-7,5 mm uzunluğunda ve fasülye şeklindedir.

Yetiştirilmesi: Kahvenin yetişdiği iklim Ekvatorun 25° güneyi ve 25° kuzey paralelleri arasındaki tropik ülkelerde yetişir. Türkiyenin Alanya bölgesinde yapılan deneme kahve ekimi çalısmaları yeterli neticeyi vermemiştir, cünkü Kahve +5°C’den aşağıdaki iklimin hakim olduğu bölgelerde yetişmediği tesbitedilmiştir.


Hasat zamani: Kahvenin olğunlaşmasi 8-10 ay gibi uzun bir süre gerektir ve olğunlaşan Meyvelerin kabukları ve etli kismi soyulduktan sonra tohumları kavrulur veya taze olarak Tentür ve Natürelilaç yapımında kullanılır. Kahve kuru ve yaş olmak üzere iki farklı teknikle işlendikten sonra 200-250°C’de kavrulur ve öğütülerek bildiğimiz tozkahve eldeedilir.

Birleşiminde: Kahvetohumunun birleşimindeki en önemli madder:
a-) Purinalkolitler%0,3-2,5 olup bunların başında coffein (=1,3,7-Trimethylxanthin) gelir ve az miktarda,Theobromin, Theophyllin, Paraxanthin, liberin ve Metilliberin içerir.

b-) Chlorogenasit (esgiden: kaffeegerbasit) %3-5 oranında bulunur ve bu asit Kaffeeasit ve cihnaasit’ten oluşur.

c-) Trigonellin (coffearin) %0,3-1,3 oraninda içerir.

d-) 3mg (%0,000032) Atracylin bu zehirli bir made olup, Pankreasda kalsiumyetersizliğine sebep olduğu ileri sürülmektedir.

e-) Uzunzincirli Alkolere (polimeralkoler) cafestrol ve kahveola sayabiliriz (sabityaglardan sayabiliriz)

f-) Eteryağları (ucucuyağlar)tahriben 300 çesit maddeden (alttürevden)oluşur ve günümüzde bunlardan 200’ünün özellikleri keşfedilmiştir. Eteryağları kahveye kendine has özel aroma tadını verir. Bunlardan bazıları; Furfurollar, Thiophenler, Thiazoller, Pyroller, Phenoller, Mercaptanlar ve Pyrazinleri sayabiliriz.

g-) Ayrica : %8-13 Proteinler, Karbonhidratlar, E ve B1-Vitaminleri ve sabityağları %10-15 oranında bulunur.

Tesirşekli: Sinirleri ve Beyni uyarıcı, damarları büzücü, idrar söktürücü, kalp atışlarını yükseltici, bağırsakların hızlı çalısmasını saılar.

Araştırmalar;
1-) Prof. Francisco Bolumer ve ekibi Alicante Ünüverstesi İspanya, beş Avrup ülkesinde 3100 Kadın üzerinde yaptıkları araştırma sonucu aşırı kahve içenlerin Hamile olma sanslarını % 40 oranında kaybetiklerini tesbitetmişlerdir. Bir bardak kahve 115-130 mg coffein içerir, günde bir bardak kahve içenlere oranla 5 bardak kahve içenlerde hamilelik tehlikeye düşmektedir yine eski Yogoslavyada yapılan bir araştırmaya göre günde bir bardak kahve içen hamilelerin bebekleri 116 gr daha noksan dogmaktadır. (NH.9.97.518)

2-) Çok kahve kemikerimesine neden olur, fakat özellikle Menopoz devresindeki Bayanlarin az kahve içmesi gerekir, şayet fazla kahve içerseler kemikerimesi olarak bildiğimiz osteoporose yakalanırlar. Coffein ve fenolu bileşikler vücudun kalsiyum almasını azaltır ve zamanla kemiklerin incelerek çabuk kırılabilir bir halle gelebilir. Bir bardak kahvede 115-130mg bir bardak cayda 40mg ve bir bardak cola 50 mg coffein içerir. (NH.12.98.754 ve 10.97.584)

3-) Amarikali Psiloglar kahve ve colanin düzenli şekilde alinmasi (içilmesi) halinde: kişide ellerin terlemesi, huzursuzluk, basağrısı, kalp çarpıtısı, yorgunluk, korku, konsentrasyonzafiyeti ve deprasyon gibi rahatsızlıklara sebeb olduğunu tesbitetmişlerdir. (NH.1.98.7)

4-) Hollandali ilim adamları Wageningen ziraat universitesinde yaptıkları araştırma sonucu cafestrol ve kahveolun kolestrolu yukseltiğini tespitetmişlerdir.(ZP.3.96.140)

5.) Almanyada yıllarca görülmeyen sıcak bir Temmuz (1992) günü Stuttgarta bir tanıdığın arabası ile giderken üste güneşin sıcaklığı altta arabanın soğuk havası nedeni ile hem başağrısı hemde ishale yakalandim. Stuttgartdaki ev sahibi kahvelerinizi nasıl içersiniz diye sorunca ben şayet varıse birde limon rica edeyim dedim ve kahveyi limonla içtim ve aradan 10-15 dakika geçdikten sonra herhangi bir sıkıntım kalmadi. Bu metodu çok kişide başarı ile denedim.

6-) Siyah çay ve kahvenin demir, magnesyum ve kalsiyum mineralleri ile B1-Vitamini (Thyamin) yetmezliğine sebep oldugu tesbitedilmiştir. Bilindiği gibi bu minerallerle B1-Vitamini yetersizliği çok farklı ve çesitli hastalıklara sebep olur ve bunlarin başında kemikerimesi, kaskrampları, derihastalıkları, dermansızlık, kansızlık ve immunzafiyeti en önemlileridir. (NH. 11.00.48)

Kulanılması: a-) Üniversite kliniklerinde tedavi denemekleri ve araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmalara göre faydası yok, fakat zararı çoktur.
b-) Kahve günde bir veya iki fincan içildiğinde yorğunluğu önler, insana sinirsel ve fiziksel güç kazandırır, fakat genellikle önceleri günde 1-2 fincan yeterli gelirken sonraları kişi sürekli fazla kahve içmeye başlar, buda başda düzensiz kalp atışları, kısa huzursuz uyuma, uyku kalitesinin düşmesine sebep olur.

Açıklama: Kahve kalpatışlarını artırır ve hızlandırır , ayrıca aşırı idrar atılmasını sağlar. Kahvenin kavrulması ile elde edilen kahvekömürü mide ve bağır sakrahatsızlıkları, zehirlenmeler ve şişkinliğe karşı kulanılır. Şayet bir kişi zehirlenmişse ona kahve kömürü (coffeae carbo) tableti veya tozu içirilir. Kahvenin birleşimindeki coffein chrogenasitle birleşik vaziyettedir ve midede hemen ayrılır, bunedenle midesi hasas olanlar kahve özeliklede neskafe diye bilinen granürlü kahve (Avrupada işlenen kahveler) mideye zarar verir.

Çünkü chlorogenasit mide mukozasını (midenin içderisi) tahrişeder ve aşırı mideasidi üretilmesine sebep olur. Vücudun başta deri hücrelerinin UV-Işınları ile zedelenmesi sonucu, buralari tamir için harekete gecen enzimleri coffein durdurur, yani vücudun kendi kendini yenilemesini engeller. Az içildiğinde başağrısı ve migrene (nane- ve okaliptusyağı daha etkilidir) karşı iyi gelen kahve, çok miktarda içilmesi halinde damarlarin genişlemesine vede buna bağlı olarak kalbin hızlı çalısmasına sebep olur.

Neticede beyin yeterince oksijen alamadığından kişi daha çok başağrısı ve migren rahatsızlığı çekmeye başlar vede kalbin hızlı çalısması tansiyonunuda yükselmesine neden olur. Gençlerin kahve içmemeleri tavsiye edilmektedir, zira kahve cinsel oraganların gelişmesine vede aşırı içenlerde cinsel isteksizliğe neden olur. Ben kahve yerine kuşburnu, elma veya linonçayını (limonkabuğu ile içilirse daha etkilidir) tavsiye ederim, birçok faydasi vardir vede hiçbir yantesiri yoktur.

Homeopati: Kavrulmamış kahve tohumlarindan 50gr. ezilerek bir şişeye konur ve üzerine %70’lik 500ml etanol (etil alkol) ilaveedilir ve güneşten uzakta 4-6 hafta bekletildikten sonra süzülerek homeopatide “coffea” adı verilen tentür eldeedilir ve bu tentürden günde 3-4 defa 10-15 damla alınır. Bu tentür başağrısı, migren, uyuyamama, geceleri düşüncelerden uyuyamama, sinirsel kalprahatsızlıkları, aşırı duyarlılık, gülme ve ağlama değişken hal gösreme, telaşlı yeme ve içme gibi rahatsızlıklara karşı kulanılır. Kahve tentürü kahvenin verdiği rahatsızlıkları böylece tedaviedilbilir.

Yantesiri: Yantesirleri oldukca çoktur, şayet günde 2 Bardakdan fazla ve uzun süre içilirseki bunların başında; titreme, kalpçarpıntısı, uyuyamama, başın ateş gibi yanması , basağrısı, migren, depresyon, korku gibi rahatsızlıklar gelir. Hamkahvede bulunan Küfmanatarı (ochra toxin A), Kahve kurutuluriken tamamen yok edilmediğinde bağırsaklara yerleşerek zehir (Aflotoksin) üretir buda başta böbrek kanserine gözbebeği bozukluklarına sebep olur. Ben şahsen limon, çörek-, kuşburnu-, elma preparatları veya Gökçek İksiri tavsiye ederim.
 

cemil cemil

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Mar 2007
Mesajlar
304
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Kahve, , nasıl saglıgımıza faydası var

RE: Kahve, , nasıl saglıgımıza faydası var

cemil cemil yazdı:
Kahve, , nasıl saglıgımıza faydası var

Familyası: Kökboyagillerden, Rötegaewechse, Rubiacea
Drugları: Kahvetohumu, Coffeae carbo Kahvetohumları kurutulur, kavrulur ve öğütüldükten sonra kahvesi yapılarak içilir, fazla kavrulur ise kahvekömürü eldeedilir ve hiç kavrulmaz ise tentürü yapılır.

Giriş: Günümüzde 70 civarinda kahve çeşidi mevcuttur, fakat bunlardan sadece ikisi yaygın olarak ekilir ve ve hasatı yapılır. Dağkahvesi veya Arapkahvesi olarak bilinen Coffea arabicanin vatanı Habaşistan (Etyopya) olup buradan dünyanin diğer ülkelerine özelliklede Berezilya, Kolombiya, Hindistan, Endoneza ve Meksiko gibi ülkelere yayılmış ve buralarda yetiştirilmektedir. Arapkahvesi 15-30 arasindaki 500-2000m yüksekliğindeki Dağ ve Tepeciklerde ve bu yörelerin denize yakın olan ve yeterince yağış olan bölgelerde yetişir vede hemen hemen dünyadaki kahve üretiminin %70 bu türdendir.

Kongokahvesi veya Ovakahvesi diye bilinen Coffea canephora pierre ex froehner bu türün vatanı Kongo olup buradan önce diğer Afrika ülkeleri ve sonra diğer tropik ülkelere yayılmıştır. Kongokahvesi daha dayanıklı olduğu için Robusta saglam iri veya dayanıklı anlamına gelen isimle anılır. Kongokahvesi takriben dünyakahve üretimine %30 unu oluşturur. Mısırda Memlüklular ve Anadoluda Selcuklular zamanında yani 1200 yıllarında kahve içilen kırathanelerin mevcut olduğu ve Avrupaya ise ancak ikinci viyana kuşatmasından (1683) ihtibaren yayılmaya başladığı bilinmektedir.

Botanik: kahve yabani olarak yetişecek olursa 5-9m boyunda olabilir, özel olarak ekilen kültür bitkilerinin verimli ve kolay hasatının yapıla bilmesi için 2-4 boyunda olmasi gerekir. Çalı görünümündeki kahve ağaı oldukca sık dallardan meydana gelir ve beyazımsı gülrengindedir. yaprakları 10-20cm uzunluğunda 5-10cm genişliğinde, kenarları dalgalı,yüzeyi parlak, derimsi, eliptik veya geniş mizrak şeklinde ve koyu yeşil renklidir. Çiçekleri küçük beyazımsı, eflatun renkte, etiptik ince dar ve küçük taçyapraklardan meydana gelir ve yaprak diblerinden çıkan 10-15 çiçek bir şemsiyecik oluşturur. Meyveleri mavi bir renk alir. Meyvelerin dış kabuğu mavi iken içerideki bir çift tohumu 7-7,5 mm uzunluğunda ve fasülye şeklindedir.

Yetiştirilmesi: Kahvenin yetişdiği iklim Ekvatorun 25° güneyi ve 25° kuzey paralelleri arasındaki tropik ülkelerde yetişir. Türkiyenin Alanya bölgesinde yapılan deneme kahve ekimi çalısmaları yeterli neticeyi vermemiştir, cünkü Kahve +5°C’den aşağıdaki iklimin hakim olduğu bölgelerde yetişmediği tesbitedilmiştir.


Hasat zamani: Kahvenin olğunlaşmasi 8-10 ay gibi uzun bir süre gerektir ve olğunlaşan Meyvelerin kabukları ve etli kismi soyulduktan sonra tohumları kavrulur veya taze olarak Tentür ve Natürelilaç yapımında kullanılır. Kahve kuru ve yaş olmak üzere iki farklı teknikle işlendikten sonra 200-250°C’de kavrulur ve öğütülerek bildiğimiz tozkahve eldeedilir.

Birleşiminde: Kahvetohumunun birleşimindeki en önemli madder:
a-) Purinalkolitler%0,3-2,5 olup bunların başında coffein (=1,3,7-Trimethylxanthin) gelir ve az miktarda,Theobromin, Theophyllin, Paraxanthin, liberin ve Metilliberin içerir.

b-) Chlorogenasit (esgiden: kaffeegerbasit) %3-5 oranında bulunur ve bu asit Kaffeeasit ve cihnaasit’ten oluşur.

c-) Trigonellin (coffearin) %0,3-1,3 oraninda içerir.

d-) 3mg (%0,000032) Atracylin bu zehirli bir made olup, Pankreasda kalsiumyetersizliğine sebep olduğu ileri sürülmektedir.

e-) Uzunzincirli Alkolere (polimeralkoler) cafestrol ve kahveola sayabiliriz (sabityaglardan sayabiliriz)

f-) Eteryağları (ucucuyağlar)tahriben 300 çesit maddeden (alttürevden)oluşur ve günümüzde bunlardan 200’ünün özellikleri keşfedilmiştir. Eteryağları kahveye kendine has özel aroma tadını verir. Bunlardan bazıları; Furfurollar, Thiophenler, Thiazoller, Pyroller, Phenoller, Mercaptanlar ve Pyrazinleri sayabiliriz.

g-) Ayrica : %8-13 Proteinler, Karbonhidratlar, E ve B1-Vitaminleri ve sabityağları %10-15 oranında bulunur.

Tesirşekli: Sinirleri ve Beyni uyarıcı, damarları büzücü, idrar söktürücü, kalp atışlarını yükseltici, bağırsakların hızlı çalısmasını saılar.

Araştırmalar;
1-) Prof. Francisco Bolumer ve ekibi Alicante Ünüverstesi İspanya, beş Avrup ülkesinde 3100 Kadın üzerinde yaptıkları araştırma sonucu aşırı kahve içenlerin Hamile olma sanslarını % 40 oranında kaybetiklerini tesbitetmişlerdir. Bir bardak kahve 115-130 mg coffein içerir, günde bir bardak kahve içenlere oranla 5 bardak kahve içenlerde hamilelik tehlikeye düşmektedir yine eski Yogoslavyada yapılan bir araştırmaya göre günde bir bardak kahve içen hamilelerin bebekleri 116 gr daha noksan dogmaktadır. (NH.9.97.518)

2-) Çok kahve kemikerimesine neden olur, fakat özellikle Menopoz devresindeki Bayanlarin az kahve içmesi gerekir, şayet fazla kahve içerseler kemikerimesi olarak bildiğimiz osteoporose yakalanırlar. Coffein ve fenolu bileşikler vücudun kalsiyum almasını azaltır ve zamanla kemiklerin incelerek çabuk kırılabilir bir halle gelebilir. Bir bardak kahvede 115-130mg bir bardak cayda 40mg ve bir bardak cola 50 mg coffein içerir. (NH.12.98.754 ve 10.97.584)

3-) Amarikali Psiloglar kahve ve colanin düzenli şekilde alinmasi (içilmesi) halinde: kişide ellerin terlemesi, huzursuzluk, basağrısı, kalp çarpıtısı, yorgunluk, korku, konsentrasyonzafiyeti ve deprasyon gibi rahatsızlıklara sebeb olduğunu tesbitetmişlerdir. (NH.1.98.7)

4-) Hollandali ilim adamları Wageningen ziraat universitesinde yaptıkları araştırma sonucu cafestrol ve kahveolun kolestrolu yukseltiğini tespitetmişlerdir.(ZP.3.96.140)

5.) Almanyada yıllarca görülmeyen sıcak bir Temmuz (1992) günü Stuttgarta bir tanıdığın arabası ile giderken üste güneşin sıcaklığı altta arabanın soğuk havası nedeni ile hem başağrısı hemde ishale yakalandim. Stuttgartdaki ev sahibi kahvelerinizi nasıl içersiniz diye sorunca ben şayet varıse birde limon rica edeyim dedim ve kahveyi limonla içtim ve aradan 10-15 dakika geçdikten sonra herhangi bir sıkıntım kalmadi. Bu metodu çok kişide başarı ile denedim.

6-) Siyah çay ve kahvenin demir, magnesyum ve kalsiyum mineralleri ile B1-Vitamini (Thyamin) yetmezliğine sebep oldugu tesbitedilmiştir. Bilindiği gibi bu minerallerle B1-Vitamini yetersizliği çok farklı ve çesitli hastalıklara sebep olur ve bunlarin başında kemikerimesi, kaskrampları, derihastalıkları, dermansızlık, kansızlık ve immunzafiyeti en önemlileridir. (NH. 11.00.48)

Kulanılması: a-) Üniversite kliniklerinde tedavi denemekleri ve araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmalara göre faydası yok, fakat zararı çoktur.
b-) Kahve günde bir veya iki fincan içildiğinde yorğunluğu önler, insana sinirsel ve fiziksel güç kazandırır, fakat genellikle önceleri günde 1-2 fincan yeterli gelirken sonraları kişi sürekli fazla kahve içmeye başlar, buda başda düzensiz kalp atışları, kısa huzursuz uyuma, uyku kalitesinin düşmesine sebep olur.

Açıklama: Kahve kalpatışlarını artırır ve hızlandırır , ayrıca aşırı idrar atılmasını sağlar. Kahvenin kavrulması ile elde edilen kahvekömürü mide ve bağır sakrahatsızlıkları, zehirlenmeler ve şişkinliğe karşı kulanılır. Şayet bir kişi zehirlenmişse ona kahve kömürü (coffeae carbo) tableti veya tozu içirilir. Kahvenin birleşimindeki coffein chrogenasitle birleşik vaziyettedir ve midede hemen ayrılır, bunedenle midesi hasas olanlar kahve özeliklede neskafe diye bilinen granürlü kahve (Avrupada işlenen kahveler) mideye zarar verir.

Çünkü chlorogenasit mide mukozasını (midenin içderisi) tahrişeder ve aşırı mideasidi üretilmesine sebep olur. Vücudun başta deri hücrelerinin UV-Işınları ile zedelenmesi sonucu, buralari tamir için harekete gecen enzimleri coffein durdurur, yani vücudun kendi kendini yenilemesini engeller. Az içildiğinde başağrısı ve migrene (nane- ve okaliptusyağı daha etkilidir) karşı iyi gelen kahve, çok miktarda içilmesi halinde damarlarin genişlemesine vede buna bağlı olarak kalbin hızlı çalısmasına sebep olur.

Neticede beyin yeterince oksijen alamadığından kişi daha çok başağrısı ve migren rahatsızlığı çekmeye başlar vede kalbin hızlı çalısması tansiyonunuda yükselmesine neden olur. Gençlerin kahve içmemeleri tavsiye edilmektedir, zira kahve cinsel oraganların gelişmesine vede aşırı içenlerde cinsel isteksizliğe neden olur. Ben kahve yerine kuşburnu, elma veya linonçayını (limonkabuğu ile içilirse daha etkilidir) tavsiye ederim, birçok faydasi vardir vede hiçbir yantesiri yoktur.

Homeopati: Kavrulmamış kahve tohumlarindan 50gr. ezilerek bir şişeye konur ve üzerine %70’lik 500ml etanol (etil alkol) ilaveedilir ve güneşten uzakta 4-6 hafta bekletildikten sonra süzülerek homeopatide “coffea” adı verilen tentür eldeedilir ve bu tentürden günde 3-4 defa 10-15 damla alınır. Bu tentür başağrısı, migren, uyuyamama, geceleri düşüncelerden uyuyamama, sinirsel kalprahatsızlıkları, aşırı duyarlılık, gülme ve ağlama değişken hal gösreme, telaşlı yeme ve içme gibi rahatsızlıklara karşı kulanılır. Kahve tentürü kahvenin verdiği rahatsızlıkları böylece tedaviedilbilir.

Yantesiri: Yantesirleri oldukca çoktur, şayet günde 2 Bardakdan fazla ve uzun süre içilirseki bunların başında; titreme, kalpçarpıntısı, uyuyamama, başın ateş gibi yanması , basağrısı, migren, depresyon, korku gibi rahatsızlıklar gelir. Hamkahvede bulunan Küfmanatarı (ochra toxin A), Kahve kurutuluriken tamamen yok edilmediğinde bağırsaklara yerleşerek zehir (Aflotoksin) üretir buda başta böbrek kanserine gözbebeği bozukluklarına sebep olur. Ben şahsen limon, çörek-, kuşburnu-, elma preparatları veya Gökçek İksiri tavsiye ederim.
 

Bahar_58

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ocak 2007
Mesajlar
3,673
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
RE: Konu Yok

Selamun aleyküm
Allah Razi Olsun Cemil Kardes, Ne kadar cok zarari varmis:(, Ben kahveyi cok severim, icmesini degilde yemesini seviyorum, Günde 1 avuctan fazla kahve cekirdegi (övütülmemis) yiyorum, Hele diyordum neden bu kadar halsizim diye:( bildigim kadariyla kahve dinclestirirdi, demekki fazlasi halsizlestiriyormus,,, En Kisa zamanda birakmam lazim, ani sigara gibi, tiryakilik yapiyor:|
a.e.o Allah Razi Olsun Sayenizde Ögrenmis oldum
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt