Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

kocasından dayak yiyen kadın (1 Kullanıcı)

pyrz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ara 2009
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
nette bu konuyla ilgili araştırma yaparken bu siteyi ve bu sitedeki tartışmaları gördüm...benimde bu konuda çok büyük bir derdim var ve ne yapacağımı hiç bilmiyorum...henüz 3 aylık evliyim....kocamdan bir kaç kez feci şekilde dayak yedim...derdimi hiç kimseye anlatamıyorum...ne yapmam lazım bana bir akıl verin lütfen:(((((((
 

ibra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
6,106
Tepki puanı
12
Puanları
38
Yaş
30
Konum
Konya
ablacım sana yardım edecekler çıkacaktır ...

ALLAH yardımcın olsun selam ve dua ile.
 

abı_hayat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eyl 2008
Mesajlar
5,186
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
41
caımm, kıyamam sana.

3 ayda neymiş bu adamın derdi, anlamadımki ???
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,608
Tepki puanı
970
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Kadinca" bir yazi

Kadinca" bir yazi

KADINCA" BİR YAZI
Sedef Erol
Sizlere aşağıda aktaracağım satırlar aslında bir insanlık dramı ancak o kadar rastlanılır hale geldi ki, bu olaylar adeta kanıksanır oldu. “Vah vah” deyip geçiştirdiğimiz bu tür dramlar belki de yarın çok sevdiklerimizi incitecek. Ne yazık ki bu tür olayları toplumdan temizleyebilmek oldukça zor.
10 Şubat 2009 tarihli bir gazeteden alıntı yaptığım bir üçüncü sayfa haberi:
“Kocasından dayak yiyen ve burnu kırılan beş aylık hamile kadın, “Gidecek yerim yok” dedi ve şikayetçi olmadı. Şikayetçi olsa belki kocası tutuklanacak hapse girecekti. Ancak hamile kadın, iki çocuğuyla birlikte sığınacak yeri olmadığı için kocasını affetmek zorunda kaldı.
Sevgi Erkçi'nin başına gelenler Türkiye'de pek çok kadının başına geliyor. Konya'nın Selçuklu ilçesinde yaşayan Sevgi Erkçi, önceki akşam Ali Erkçi ile tartıştı. Koca Erkçi sinirlenince beş aylık hamile olan karısı Sevgi Erkçi'yi hastanelik edinceye kadar dövdü. Kocasının elinden zor kurtulan kadın polisten yardım istedi. Talihsiz kadın, eve gelen polisler tarafından hastaneye kaldırıldı. Hastanede tedavi altına alınan Sevgi Erkçi'nin burnunun kırıldığı, ancak doku zedelenmesine rağmen bebeğe bir şey olmadığı ortaya çıktı. Dayakçı koca, polis tarafından apar topar gözaltına alındı. Ancak Sevgi Erkçi, “Hamileyim ve iki çocuğum var, gidecek yerim yok. Mecburen kocamın yanına döneceğim” diyerek şikayetçi olmadığını söyledi. Bunun üzerine Ali Erkçi serbest bırakıldı.”

İşte, gazete haberi böyle. Üçüncü sayfa felaket haberleri diyerek bakmadığımız bu sütunlarda aslında ne dramlar anlatılıyor.
Gelelim dayakçı koca ve “mecburiyetten” affeden çaresiz karısına.
Toplumda eskiden beri süregelen “Dayak cennetten çıkmadır” “Öğretmenin vurduğu yerde gül biter ” gibi şiddeti hoş gören inanışlar var olsa da, modern dünyada şiddetin aslında hiçbir eğitici yanı olmadığı ve yalnızca acizlerin başvurduğu bir yöntem olduğu artık biliniyor. Biliniyor da, kökü bir türlü kazınamıyor. Özellikle kadınlara şiddet uygulanması olayına bugün tüm dünyada rastlanmakta. Üstelik, çok uygar saydığımız ülkelerde bile böyle bir problem söz konusu. Ancak bir farkla, bu ülkelerde böyle bir olayın sonucu kadının iradesine bırakılmıyor, şiddete başvuran her kimse gerekli cezayı alıyor ve bu nedenle uygar toplumlarda “kadına şiddet” olayına daha az rastlanıyor. Zaten, olması gereken de bu.
Gelelim, yukarıda anlattığım olaya.
Bu bu konuyu birkaç açıdan irdelemek istiyorum.
1) Dayakçı koca Ali Erkçi, muhtemelen geçim sıkıntısı ya da başka bir nedenle bunalımda. Durum böyle olunca, tüm yaşamın acısı kimden çıkarılacak, elbette evdeki beş aylık hamile zavallı kadından! Nasılsa rakibin kendisine karşı koyacak gücü yok, vur ha vur, patrona kız vur, bakkala kız vur, muhtemelen kendi ailesinde de böyle görmüş.
Be akılsız adam, sana iki çocuk vermiş, üçüncüsünü de vermeye hazırlanan bir kadına bu yaptığın reva mı? Senden güçsüz olanı dövmekle kendini haklı konuma mı çıkaracağını sandın? Varsa bir anlaşmazlığın, devlet mahkemeleri var gidersin gereğini yaparsın. Ama yok, vermişler eline bir zavallı kadın vur babam vur, her türlü hizmetini yapacak, dayağını da yiyecek, “Şükür” deyip oturacak. Bir de bu kadından ömür boyu sevgi, saygı bekleyeceksin.
O kadar da değil!
2) Olayın mağduru olan Sevgi Erkçi, kendisini kurtarması için polisten yardım istese de “Gidecek yeri” olmadığından kocasını affetmek zorunda kalıyor. Ancak bu elbette “gönülden” bir af olmasa gerek. Nedeni belli, mecburiyetten. Alıp kocasını eve dönecek, muhtemelen yakın bir gelecekte bu sahne tekrar çevrilecek. Nasıl olsa suç var, ceza yok. Hamile haliyle onca dayak yedikten sonra eşimi affetmek zorunda kalan kadının çaresizliğine mi yanayım, gidecek başka bir yeri olmadığına mı bilemiyorum.
Bu, “Gidecek yerim yok” sözü de yediği dayak kadar içimi acıttı doğrusu. İnsanın hiç mi kendisine sahip çıkacak bir yakını olmaz, dayak yiyip oturmak nasıl bir kader olabilir bilemiyorum.
3) Dayak atılması ve yenmesinden daha da kötüsü, böyle bir suçun cezasız kalması. Bu vahşetin sonucunun kadının insafına bırakılması ne büyük bir haksızlık. İşte bu olayda olduğu gibi belki de birçok kadın kendisini düşünmeyen eşini düşünerek affedecek ve bu yapılanlar birilerinin yanına kar kalacak. Bu konuda caydırıcı kanunlar olması gerektiğini düşünüyorum.
4) Bir de bu ortamda büyüyen çocuklar…Erkek çocuklar muhtemelen, ileride babalarından gördüklerini uygulayacak, kız çocuklar ise, “Bu benim kaderim” “Gidecek yerim yok” deyip katlanacak. Ayrıca şiddet uygulanan evdeki çocukların alacağı psikolojik yaralar da işin başka bir dramatik yönü.
5) Nasıl bir ortamda dünyaya geleceği şimdiden belli olan zavallı, doğmamış bebek. Ana karnında yaşadığı acı ve üzüntü kimbilir onda ne gibi olumsuz etkiler yaratacak…

İşte size, belki de hergün ülkemizin çeşitli yörelerinde yaşanmakta olan bir aile dramını aktardım. Amacım kimseyi üzmek değil, ancak içinde yaşadığımız gerçekleri de göz ardı edemeyiz. Vurmak için havaya kalkan bir el, attığı tokattan çok daha fazla yara bırakıyor. Önemli olan, o eli havaya kaldırmamak.
Unutulmamalı ki; kaba kuvvete ancak güçsüzler başvurur.

Bu acı dolu yazıyı gerçek, komik ve bir o kadar da düşündürücü bir anıyla noktalamak istiyorum.
Bizim rahmetli “Hacı Teyze”nin anısını, yani babaannemin teyzesinin kızının.
Hacı teyze çok küçük yaşta, yaşça kendisinden epey büyük olan kocası ile evlendirilmiş.
Kocası o kadar zalimmiş ki, yemeği beğenmezse, tavayı pencereden fırlatırmış. Hatta bir gün, o kadar kızmış ki, Hacı Teyze'nin bütün parmaklarını “Et dövme tokmağı ” ile kırmış. Hacı teyze bu zulümler altında yaşamaya çalışırken bir yandan da Tanrı'ya yalvarırmış “Allahım şunun canını al, beni kurtar, sana çifte kurban keseceğim!”
Artık dualar mı kabul oldu, vakit saat mi geldi bilinmez, kocası hücceten (eskilerin deyimiyle) bu dünyadan göçüvermiş!
Sonra ne mi olmuş:
Hacı Teyze, müftünün de onayıyla kestirdiği çifte kurbanın etinden afiyetle yemiş.
Sakın bu yazdığımı şaka sanmayın, çocukluğum bunları dinlemekle geçti.
Ne kimse et tahtasıyla parmak kırsın,
Ne de kimse, kurban adasın.
Yaşayacak yalnızca bir ömrümüz var, onu da insan gibi yaşayalım.
 

pyrz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ara 2009
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
ilgilenip cevap yazdığınız için çok teşekkür ediyorum. benim durumum anlattığınız olaylardan inanın çok farklı.üniv.mezunuyum ve ALLAH'a çok şükür bir işim var.çocuğumda yok ama benim takıldığım nokta bana şimdi dayak atan kocam benimle evlenmek için 4 yıl bekledi.ayrıca o da üniv mezunu işi gücü olan ekonomik bakımdan sıkıntısı olmayan ve namazında abdestinde birisi....3 ay önce böyle bi durumu çevremde duymuş olsam kesinlikle tahammül edemez neden susuyorsun derdim ama şimdi kendimi dahi savunamıyorum..sabredeyim diyorum ama ya bir gün bende üçüncü sayfa haberi olur muyum diye korkuyorum....
 

can kırıkları

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Mar 2009
Mesajlar
1,967
Tepki puanı
13
Puanları
38
Yaş
38
selamun aleyküm kardeşim... Dinimiz kadina şiddeti yasakliyor hatta onlar size benim emanetimdir diye erkeklere sesleniliyor... üç aylik evlisin rabbim korusun seni... şinide nefsinden korusun ki bir daha sana el kaldima cesareti olmasin...rabbim yardimcin olsun kardeşim
 

can kırıkları

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Mar 2009
Mesajlar
1,967
Tepki puanı
13
Puanları
38
Yaş
38
kardeşim bayanlarin kaybi susmaktir kendinizi savunun karşinizdaki babaniz dahi olsa savunun yoksa yarin bir gün bunalima giresiniz bu sizin kaybiniz olur.. Maaşallah işiniz gücünüz varmiş.. Karşilikli oturup konuşun yoksa inanin yillar geçsede bu böyle sürer... Benim ablama çok dayak yedi oda çocuğu için sustu ama en sonunda kafayi bozdurdu kocasi boşanma zamanida ablama yalvarmişti ayrilma diye ablam yine çocuğu için duruyor yoksa evlilikleri kalben ve ruhen bitik...
Karşilikli konuşun eşinizle paylaşin içinizdekileri yoksa allah korusun daha ileride gidebilir
 

pyrz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ara 2009
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
aleyküm selam..ALLAH razı olsun hepinizden...Amin diyorum bende başka bişey diyemiyorum maalesef....
 

pyrz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ara 2009
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
konuştum...dayak yiyecek bir hatam yokmuş onun tek istediği benim susup onun dediklerini yapmam...konuşunca haksız olduğunu anlayınca da yine kızıyor...neyse inşaallah RABBİM herkesin yardımcısı olur...ALLAH hepinizden razı olsun...sizin ablanıza da RABBİM sabırlar versin inşaallah:((((
 

ayşe-rana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
1,732
Tepki puanı
46
Puanları
48
Yaş
51
selamün aleyküm,Rabbim ıslah eylesin.
eşinizin yaptığını hoşgörmek mümkin değil.
onca zaman sizi tanımıştır sanırım.

''kocamdan bir kaç kez feci şekilde dayak yedim...''

otorite kurma telaşından haddini aşmış gözüküyor.
birinciden sonra herşey eskisi gibi gittiğini görünce cesaret almış sanırım.
feci boyutlara ulaştırdığına göre kendisiyle bir problemi var.

çok ileri boyutta bir tepki değil ama vazgeçmesini sağlamnız lazım.
bir ömür böyle gitmez.

Allah mutlu,huzurlu bir ömür nasip eylesin.
pişmanlık versin inşALLAH.
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
selamun aleykum kardeşim
rabbim yardım etsin sabırlar versin
eşinize rabbim insaf nasip etsin inşaALLAH ..

şiddete maruz kalan kadınlar arasında bir oranlama yapılırsa .. bu eğitim seviyesi yüksek , çalışan bayanlarda daha fazla .. aslında temele inip bunun nedeninin sorgulamak lazım .. bu durumda olan sadece siz degilsiniz .. bir çok hanım kardeşimiz var ...

bayanların ,kendine güvenen , ekonomik bagımsızlıklarının olması ...


eşlerde değişik duygulara sebep oluyor ben öyle düşünüyorum ..

kendini isbat davası ...

sizinde söylediginiz gibi sizin bir şey yapmanız gerekmez .. sizin siz olmanız yeterli ...
ALLAH emanet olnun
selam ve dua ile ..
 

papatya_81

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2009
Mesajlar
15
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Selamünaleyküm
bu konuya cevap yazılmayalı baya olmuş.ancak bu konu hakkında bilgi sahibi olan kardeşlerim varsa lütfen beni aydınlatsın. eşimden 3 ay önce ayrıldım. 6 yıllık bir evliliğimiz vardı ve bu evlilik süresince çok kötü olaylar yaşadım. 5 kez eşimden dayak yedim en sonu 2008 de olmuştu ve hastanelik derecesinde olmuştu. hatta kucagımda yavrumla bir yandan omzuma yumruk atıyor bir yandanda aileme ve bana hakaretler ediyordu. o olaydan sonra bana polise gitmessen şerefsizsin demişti ve ben öyle gidip şikayetçi olmuştum. sonra bana içeri girecegini söledikleri için şikayetimi geri çekmiştim ama ben şikayetimden vazgeçsemde bu kamu davası olmuştu ve 6 ay evime sivil polis geldi kontrol etmek için. ve o zaman ben boşanma kararı almıştım ancak kendisinin çok pişman olduğunu söylemesi ve ailesinin araya girmesiyle vazgeçmiştim ancak 6 ay sonunda biz mahkemeye çıktık ve o kadar pişman olan adam mahkemede hakim neden karına dövdün diye sorduğunda ağır tahrik vardı hakim bey dedi.işte o zaman anladım bu adam düzelmeyecegini ama sabrettim. ve bana söz vermişti bir daha teşebbüs bile etmeyecem demişti. ancak son kavgamızda yine yumruğunu sıkarak üstüme yürüdü dövmek için camı pencereyi indirdi. kısacası yine vazgeçmediğini gösterdi bana ve benim ona olan güvenim bitti. tabi bu dayagın yanısıra başka olaylarda sebep oldu benim boşanmaya karar vermeme. ancak benim kafama takılan bir sürü şey var. şimdi karşı taraf öyle bir durmu yarattı ki sanki dayak çok normal birşey ve ben kabullenmek zorundaymışım havası yarattılar. ve inanın ben kendimi suçlu hissetmeye başladım. lütfen bana akıl verin kardeşlerim ben mi suçluyum bu yuvayı yıktığım için??? yoksa bunu normal gören ve çekmek zorunda olduğumu belirten eski eşim ve ailesimi ??? ve ondan haklarımı alacakmıyım??? lütfen beni aydınlatırmısınız. şimdiden teşekkürler. Selam ve dua ile...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt