Muhtazaf
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 30 Mar 2008
- Mesajlar
- 9,591
- Tepki puanı
- 957
- Puanları
- 113
- Yaş
- 66
- Web Sitesi
- www.aydin-aydin.com
Kocaları Avutmak Kolay Olacak mı?
“Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı” tarafından TBMM’ye sunulan “Kadınları şiddetten koruyacak yeni yasa tasarısı” onaylanmayı bekliyor. Bu yasa tasarısı onaylanırsa aile kurumu çok büyük yaralar alacak. Fakat nedense basında sağ ve sol cenahın yazarlarından kuvvetli bir itiraz sesi çıkmadı henüz. Tabii kanunun adı milletin elini bağlıyor. Kanuna itiraz edince sanki “kadına şiddete evet” demiş olacaklar. Sanki yazarların basiretleri bağlanmış.
“Kadına şiddet” deyince hepimizin gözünün önüne “kafası yarılmış, gözü morarmış kadınlar” geliyor. Eh bunu yapan alçak da cezasını çeksin” diyoruz tabii ki savaşta bile düşman safında ki kadına ve çocuğa dokunmayan bir dinin mensubu olarak.
Fakat kanun öyle ağır şiddete değil, hafifin en hafifine bile hapis cezası getiriyor.
Kanunda şiddet” Bireyin, fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik açıdan zarar görmesi veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı” olarak geçiyor. Birey kelimesi sizi yanıltmasın bireyden kasıt kadın oluyor. Çünkü kanunun adı “Kadına şiddeti önleme”
Yani yukarıdaki maddeye göre “koca karısının özgürlüğüne, gittiği geldiği yerlere karışamaz, karısının paşa gönlü olmadan onunla yatamaz, vurmayı geçtik elini bile kaldıramaz, bağıramaz, parasını az veremez…” Bunlardan birini yaptığında erkek evine mahallesine ve çocuğunun okuluna yaklaşamayacak. Yani evden ve yaşadığı semtten atılacak, “ne oluyor?” diye hesap soramayacak, sormak için karısana telefon ya da mesaj atamayacak, bunlarda var kanunda. Hepsi suç sayılacak ve erkek karısı ile iletişime geçmeye çalıştığında bile erkek on beş günden altı aya kadar hapis cezası alacak. Ayrıca adam bu arada kadına nafaka da vermek zorunda olacak, memursa maaşından kesilecek yoksa da ödemediğinde hapis yatacak.
Ve erkeğin bunlardan birini gerçekten yapmış olması da çok önemli değil. Yeni kanun taslağına göre delil ve şahit aranmayacak. “Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mülki amirlerce ve kolluk tarafından tedbir kararları verilirken de delil ve belge aranmaz.” diyor kanun. Yani erkekler her türlü iftiraya açık olacaklar. Mesela kadın kendi isteğiyle kocasıyla yattı sonra bir şeye canı sıkıldı gitti polise “kocam bana tecavüz etti” dedi. Adamın işi bitti. Ya da adam kadına istediği kadar para vermedi. Kadın “Kocam ekonomik olarak bana şiddet uyguluyor, istediğim şartları sağlamıyor.” dediğinde de gelsin cezalar.
Ayrıca bu kanunlar sadece karı-kocayı değil sevgili, dini nikahlı, nişanlı herkesi kapsıyor. Ayrıca insani bütün ilişkileri kapsıyor. Mesela kız öğrenci öğretmenin verdiği notu beğenmedi, “beni taciz etti” diye şikayet etti, öğretmen ceza alacak, tacizden hapis yatacak, siciline geçecek. Erkek ya “potansiyel sapık, kesin yapmıştır, melek kızcağızlar hiç iftira atarlar mı?” diye bakılacak.
Kısacası kadın kendi ne yaparsa yapsın her halükarda devlet korumasına giriyor. Mesela; erkek eve geç geldi kadın “Nerde kaldın Allah’ın belası” diye bağırabilecek, bu suç sayılmayacak; fakat adam karısı gece yarısı gezmeye gitse “Nereye gidiyorsun” diye soramayacak. Sesini mi asla yükseltemeyecek. Çünkü kadın şikayet etmese komşu şikayet etse adam yine ceza alacak.
Sevgili bakanımıza göre şiddet bu şekilde sıfırlanacakmış. Bu şekilde şiddet sıfırlanmazda erkekliğin sıfırlanacağı kesin. Erkeklerin kadın karşısında elleri kolları bağlanacak. Niye bu kanunu çıkarıyoruz. Çünkü AB istiyor.
Avrupa da bu kanunlar varmış. Bu kanunlar Avrupa’da aileyi bitirdi. Bizim sadece ailemizi değil ırkımızı da bitirir, neslimizi de. Avrupalıların dini de mezhebi de geniş, bizim öyle mi? Evlilikler azaldı, nesil bitmesin diye adamlar sperm bankaları kurdu, erkekleri damızlık olarak kullanıyorlar. Çocuk yapmak isteyen kadınlar bankadan sperm alıp çocuğu doğruyor, biz ne yapacağız? Çocuk konusunu onlar bu şekilde çözülmüş.
Cinsi ihtiyaçları da gecelik ilişkilerle ya da kendi cinsi ile gideriyorlar, biz de mi böyle yapacağız? Ayrıca Avrupalı erkekler aldıkları cezaları gurur meselesi yapmıyorlar, bizim erkeklerimiz oturduğu semte yaklaşamazsa, kapısında polis beklerse insan içine çıkmaya utanır. Suçsuz yere tacizden ya da karısa tecavüzden hapis yatarsa hayatı biter adamın.
Bu durumda erkekler en iyi çözümü kadınlardan uzak durmada bulacaklar. O zaman ne olacak? Gay ve lezbiyen ilişkiler artacak. Zaten toplumda gay ilişkiler medya desteği ile son yıllarda çok arttı. Yumuşak kadın bulamayan erkekler yumuşak adamlara gitmeye başladı. E bu “kadına yaklaşma yanarsın” kanunu ile mecburen gidecekler. Bu kanun çıkacaksa bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi gay ve lezbiyen evlilikleri de yasallaştırsınlar da bir daha iş çıkmasın bari.
Bu kanun erkekliği bitirecek belli de kadınların işini yarayacak mı? Kaç kadın pısırık, korkak adamdan hoşlanır. Kadın erkekte gücü sever. Kadınlarda yaratılıştan gelen onu koruyup kollayacak bir erkeğe bağlanma güdüsü var. O nasıl giderilecek?
Erkeğin güçlü kolları ve şefkatli elleridir kadına cazip gelen. Kanunlarla suçlu ilan edilmiş eli kolu bağlanmış bir adamdan şefkatte göremeyecek kadın.
Erkek kadından korktukça kadınlaşmaya da başlayacak. Daha hissi, daha kırılgan olacaklar. Erkekler devletin gücünü arkasına almış kadınlara sığınacaklar artık. Çokça ağlayacaklar, çokça yalvaracaklar çokça üzülecekler. Of anam of. Çocukları büyüttük bu saatten sonra koca mı avutacağız ya? Ne biçim bir şey bu? Her şey yaratılışın tersine mi dönecek?
Bu kanun ne kadınların ne erkeklerin işine yarayacak. AB nin pkk ya bir kıyağı olacak. Kanun pkk nın işine yarayacak sadece. Dağda bitiremediği Mehmetçiği şehirde bitirecek. Meclis Avrupa birliğine girelim diye tasarıya “evet” diyecek gibi duruyor. Fakat biz engel olabiliriz. Hadi hep birlikte geç olmadan bu kanuna “HAYIR” diyelim.
Başbakanlığa şikayet için mail adresi: bimer@basbakanlik.gov.tr
Aile Bakın Fatma Şahin’ in mail adresi: fsahintbmm@gmail.com
Bakanın Facebook adresi: Fatma Şahin | Facebook
Sema MARAŞLI
“Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı” tarafından TBMM’ye sunulan “Kadınları şiddetten koruyacak yeni yasa tasarısı” onaylanmayı bekliyor. Bu yasa tasarısı onaylanırsa aile kurumu çok büyük yaralar alacak. Fakat nedense basında sağ ve sol cenahın yazarlarından kuvvetli bir itiraz sesi çıkmadı henüz. Tabii kanunun adı milletin elini bağlıyor. Kanuna itiraz edince sanki “kadına şiddete evet” demiş olacaklar. Sanki yazarların basiretleri bağlanmış.
“Kadına şiddet” deyince hepimizin gözünün önüne “kafası yarılmış, gözü morarmış kadınlar” geliyor. Eh bunu yapan alçak da cezasını çeksin” diyoruz tabii ki savaşta bile düşman safında ki kadına ve çocuğa dokunmayan bir dinin mensubu olarak.
Fakat kanun öyle ağır şiddete değil, hafifin en hafifine bile hapis cezası getiriyor.
Kanunda şiddet” Bireyin, fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik açıdan zarar görmesi veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı” olarak geçiyor. Birey kelimesi sizi yanıltmasın bireyden kasıt kadın oluyor. Çünkü kanunun adı “Kadına şiddeti önleme”
Yani yukarıdaki maddeye göre “koca karısının özgürlüğüne, gittiği geldiği yerlere karışamaz, karısının paşa gönlü olmadan onunla yatamaz, vurmayı geçtik elini bile kaldıramaz, bağıramaz, parasını az veremez…” Bunlardan birini yaptığında erkek evine mahallesine ve çocuğunun okuluna yaklaşamayacak. Yani evden ve yaşadığı semtten atılacak, “ne oluyor?” diye hesap soramayacak, sormak için karısana telefon ya da mesaj atamayacak, bunlarda var kanunda. Hepsi suç sayılacak ve erkek karısı ile iletişime geçmeye çalıştığında bile erkek on beş günden altı aya kadar hapis cezası alacak. Ayrıca adam bu arada kadına nafaka da vermek zorunda olacak, memursa maaşından kesilecek yoksa da ödemediğinde hapis yatacak.
Ve erkeğin bunlardan birini gerçekten yapmış olması da çok önemli değil. Yeni kanun taslağına göre delil ve şahit aranmayacak. “Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mülki amirlerce ve kolluk tarafından tedbir kararları verilirken de delil ve belge aranmaz.” diyor kanun. Yani erkekler her türlü iftiraya açık olacaklar. Mesela kadın kendi isteğiyle kocasıyla yattı sonra bir şeye canı sıkıldı gitti polise “kocam bana tecavüz etti” dedi. Adamın işi bitti. Ya da adam kadına istediği kadar para vermedi. Kadın “Kocam ekonomik olarak bana şiddet uyguluyor, istediğim şartları sağlamıyor.” dediğinde de gelsin cezalar.
Ayrıca bu kanunlar sadece karı-kocayı değil sevgili, dini nikahlı, nişanlı herkesi kapsıyor. Ayrıca insani bütün ilişkileri kapsıyor. Mesela kız öğrenci öğretmenin verdiği notu beğenmedi, “beni taciz etti” diye şikayet etti, öğretmen ceza alacak, tacizden hapis yatacak, siciline geçecek. Erkek ya “potansiyel sapık, kesin yapmıştır, melek kızcağızlar hiç iftira atarlar mı?” diye bakılacak.
Kısacası kadın kendi ne yaparsa yapsın her halükarda devlet korumasına giriyor. Mesela; erkek eve geç geldi kadın “Nerde kaldın Allah’ın belası” diye bağırabilecek, bu suç sayılmayacak; fakat adam karısı gece yarısı gezmeye gitse “Nereye gidiyorsun” diye soramayacak. Sesini mi asla yükseltemeyecek. Çünkü kadın şikayet etmese komşu şikayet etse adam yine ceza alacak.
Sevgili bakanımıza göre şiddet bu şekilde sıfırlanacakmış. Bu şekilde şiddet sıfırlanmazda erkekliğin sıfırlanacağı kesin. Erkeklerin kadın karşısında elleri kolları bağlanacak. Niye bu kanunu çıkarıyoruz. Çünkü AB istiyor.
Avrupa da bu kanunlar varmış. Bu kanunlar Avrupa’da aileyi bitirdi. Bizim sadece ailemizi değil ırkımızı da bitirir, neslimizi de. Avrupalıların dini de mezhebi de geniş, bizim öyle mi? Evlilikler azaldı, nesil bitmesin diye adamlar sperm bankaları kurdu, erkekleri damızlık olarak kullanıyorlar. Çocuk yapmak isteyen kadınlar bankadan sperm alıp çocuğu doğruyor, biz ne yapacağız? Çocuk konusunu onlar bu şekilde çözülmüş.
Cinsi ihtiyaçları da gecelik ilişkilerle ya da kendi cinsi ile gideriyorlar, biz de mi böyle yapacağız? Ayrıca Avrupalı erkekler aldıkları cezaları gurur meselesi yapmıyorlar, bizim erkeklerimiz oturduğu semte yaklaşamazsa, kapısında polis beklerse insan içine çıkmaya utanır. Suçsuz yere tacizden ya da karısa tecavüzden hapis yatarsa hayatı biter adamın.
Bu durumda erkekler en iyi çözümü kadınlardan uzak durmada bulacaklar. O zaman ne olacak? Gay ve lezbiyen ilişkiler artacak. Zaten toplumda gay ilişkiler medya desteği ile son yıllarda çok arttı. Yumuşak kadın bulamayan erkekler yumuşak adamlara gitmeye başladı. E bu “kadına yaklaşma yanarsın” kanunu ile mecburen gidecekler. Bu kanun çıkacaksa bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi gay ve lezbiyen evlilikleri de yasallaştırsınlar da bir daha iş çıkmasın bari.
Bu kanun erkekliği bitirecek belli de kadınların işini yarayacak mı? Kaç kadın pısırık, korkak adamdan hoşlanır. Kadın erkekte gücü sever. Kadınlarda yaratılıştan gelen onu koruyup kollayacak bir erkeğe bağlanma güdüsü var. O nasıl giderilecek?
Erkeğin güçlü kolları ve şefkatli elleridir kadına cazip gelen. Kanunlarla suçlu ilan edilmiş eli kolu bağlanmış bir adamdan şefkatte göremeyecek kadın.
Erkek kadından korktukça kadınlaşmaya da başlayacak. Daha hissi, daha kırılgan olacaklar. Erkekler devletin gücünü arkasına almış kadınlara sığınacaklar artık. Çokça ağlayacaklar, çokça yalvaracaklar çokça üzülecekler. Of anam of. Çocukları büyüttük bu saatten sonra koca mı avutacağız ya? Ne biçim bir şey bu? Her şey yaratılışın tersine mi dönecek?
Bu kanun ne kadınların ne erkeklerin işine yarayacak. AB nin pkk ya bir kıyağı olacak. Kanun pkk nın işine yarayacak sadece. Dağda bitiremediği Mehmetçiği şehirde bitirecek. Meclis Avrupa birliğine girelim diye tasarıya “evet” diyecek gibi duruyor. Fakat biz engel olabiliriz. Hadi hep birlikte geç olmadan bu kanuna “HAYIR” diyelim.
Başbakanlığa şikayet için mail adresi: bimer@basbakanlik.gov.tr
Aile Bakın Fatma Şahin’ in mail adresi: fsahintbmm@gmail.com
Bakanın Facebook adresi: Fatma Şahin | Facebook
Sema MARAŞLI