Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

KOCA KARI İLAÇLARI (1 Kullanıcı)

imamhalil

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
44
Tepki puanı
0
Puanları
0
[big]ŞİFAHANE[/big]​


KOCA KARI İLAÇLARI

___Son günlerde alternatif tıb bir hayli yazılıp çizilmeye konuşup anlatılmaya başlandı. Yurdumuzda alternatif tıb denince akla ilk gelen bitkilerle tedavi oluyor. Ancak dünya üzerinde otuzu aşkın tedavi yöntemi var ve bunların hepsi "ortodoks tıbbı" diye de bilinen konvansiyonel tıbba alternatiftir. Bunlardan akupunktur, ayurveda, Uygur tababeti, akupresür ve benzerleri ülkemizde daha yeni yeni tanınmaya başlanmıştır.

___Herbal ve fitoterapi şeklinde de isimlendirilebilen bitkilerle tedavi ise bize hem tanıdık hem de yabancı... Yıllaaaar önce nene ve dedelerimizden ya işitir ya da bizzat tatbikini görürdük. Ama malum sebeplerden dolayı hep
"kocakarı ilaçları" der, küçümser ve itiraz ederdik. Gel gör ki "kraldan çok kralcı" yaklaşımımız ile biz kültür mirasımızı katlederken; klasik tıbbın ev sahibi avrupa bitkilerle tedaviyi asla terk etmiyordu. Bir ara ağırlığını kaybeder gibi oldu ise de klasik tıbbın açıkları ve zararları görülünce eskisinden daha çok rağbet görmeye başladı. Biz ise "sonradan görme"liğimizi bir çok alanda ispatladık!


___Mustan hocam ve Ahmed hocam ile bir sohbetimizde söyleşi esnasında kung fu veya aikidonun kılıç tekniklerini öğrenip öğrenemeyeceğimi sormuştum. Japonlara, Çinlilere hatta Taylandlılara ait kılıç sanatlarını öğrenmemin mümkün olduğunu söylediler. Ancak Osmanlıya ait kılıç ve dövüş sanatlarını öğrenmemin mümkün olmadığını; var olduğu kesin olan bu kültür hazinemizin de şu an "yok" olduğunu esef ile ifade ettiler.

___Yaklaşık on gün önce sohbet ettiğimiz bir edebiyat öğretmenimiz çok acı bir kaybımızı daha hatırlattı : "Fransız bir öğrenci ülkesinde bir kütüphaneye gidip beş yüz yıl önce yazılmış bir eseri dahi eline alsa zorlanmadan okuyabilir. Biz ise yüz yıl önce yazılmış eserlerimizi bile okuyamıyor, anlayamıyoruz !" Ve daha kaybettiğimiz (ve işin en acı tarafı neyi kaybettiğimizin bile farkında olmadığımız) nice değerler, ilimler, tecrübe ve birikimler...

___Tıbta bu acımasızlığımızdan nasibini almış. Sağlık alanındaki eserlerimizi ve hazinemizi de göz kırpmadan yok etmişiz. Ne uğruna ? Kim için ? Ve bugün... Tarihten ve hatalarımızdan hiçte ders almadığımızı ispatlarcasına yaşıyoruz. "Avrupalılarda yapıyor, Amerikalılarda kullanıyor demek ki bunlarında faydası varmış" diyebilecek kadar zavallı ve komik bir haldeyiz.

___Neyse ki rahmetli nene ve dedelerimizin hakkını iade eden vefalı insanlarda var. Doktorlarımızdan, doçentlerimizden ve hatta profesörlerimizden "kocakarı ilaçlarına" sahip çıkıp, savunan ve açıkça tavsiye edenler bile var. Onlardan bir tanesi de İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmed Aydın. Okuduğum bir yazısında şunları tavsiye ediyordu :

************ İki beyaz şeker ve un mümkünse hiç yenmemelidir. Tuz iyice azaltılmalıdır.

************ Hiçbir şekilde tatlandırıcı ve tatlandırıcı içeren <light> hafif yiyecek ve içecek tüketmeyin.

************ Katkı maddesi ilave edilmiş ve paketlenmiş gıdalar yemeyin. Bol taze sebze ve meyve yiyin.

************ Yeterli miktarda omega-3 alın. Ayçiçeği, mısır, soya, pamuk ve margarin gibi yağları diyetinizden çıkarın(kullanmayın).

************ Halis zeytinyağı ve doğal hayvani yağlar (tereyağı,içyağı ve kuyruk yağı) kullanın.

************ Günde 1-2 tatlı kaşığı zerdeçal tozu tüketin. Günlük olarak şekersiz yeşil ve siyah çay içmeye devam edin.

************ Kefir, yoğurt, turşu, sirke, nar ekşisi ve boza gibi probiyotiklerden ( faydalı organizma) zengin gıdalar tüketin.

************ Özgür dolaşan hayvanların etini ve yumurtasını yiyin.

************ Pastörize sütlerden mümkün olduğunca kaçının. Kutu sütü tüketmeyin.

************ Günde iki diş sarımsak veya bir baş kuru soğan tüketin.

************ Toprak(güveç), cam ya da kalaylı bakır kapları tercih edin. Emaye ve çelik sonraki tercihler. Teflon ve alüminyumu kesinlikle kullanmayın.


___Profesör Aydın, araştırmalara göre zeytin yağı tüketiminin düzenli ve sürekli olduğu kişilerde göğüs, prostat, akciğer, gırtlak, yumurtalık ve kalın bağırsak kanserlerinin az görüldüğünü de özellikle belirtiyor.

___"Alüminyum folyoya sarılarak pişirilen yemeğin alzheimera yol açabileceğini" ifade eden Aydın, " Ondan sonra alzheimerin nedenini bilmiyoruz diyorlar" diyerek sözlerini tamamlıyor.

___Ege Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Arıcılık Şube Müdürü Dr. Ali İhsan Öztürk'te polene dikkat çekiyor. Polenin bir canlının büyümesi ve gelişmesi için gerekli olan tüm besin elementlerine sahip olan dünyadaki ender maddelerden biri olduğunu, propolisin ise doğanın tabi antibiyotiği olduğunun altını çiziyor.

___Polen ve propolisin insan sağlığına çok yararı olduğunu vurgulayan Dr. Ali İhsan Öztürk, polenin kanser ve tüm prostat sorunlarında iyileştirici etki gösterdiğini önemle belirtiyor.

___Arı varlığı bakımından Çin’in hemen ardından dünya ikincisi; bal üretiminde dünya dördüncüsü(!) olmamıza rağmen bu tür ürünlerin yurt dışından ithal ediliyor olmasının düşündürücü ve üzücü olduğunu da sözlerine ekliyor.

___Bizlerde prostat şikayetlerinin tedavisinde yardımcı olduğumuz arkadaşlarımıza verdiğimiz "kocakarı ilaçlarının" yanı sıra poleni tavsiye ediyor ve biiznillah faydalı olduklarına şahit oluyoruz. Yine ülser, gastrit hatta reflü şikayeti olan bir çok kardeşimizin, üzerlerinde "ilaç değildir" yazısı bulunması mecburi olan ve "sağır sultan" kullanmaya başladıktan sonra bile inatla dudak büktüğümüz "doğal ilaçlar" sebebi ile iyileştiklerine şahit oluyoruz.

___Astım nöbetlerinden, basur şikayetlerinden, kadın hastalıklarından, damar tıkanıklığı ve kollestrolden kurtulan; şeker ve tansiyondan rahatlayan nice insana şahid olduk ve oluyoruz.

___Bununla beraber istismara ve suiistimale müsait bir "sektör" haline gelen sağlığımızı korurken dikkatli olmamızı; ehliyetli, insaflı ve dürüst tabiplerimizin kontrol ve telkinleri doğrultusunda tedavi olmamızı tavsiye ediyoruz. Doğal aparatları kullanırken de yine doktorlarımızın tavsiyelerini göz önünde bulundurmayı ihmal etmeyelim. Doğal tedavi yöntemlerinde de hassas davranarak, kulaktan dolma ve tahmini tavsiyeleri değil bilgi, tecrübe, ehliyet sahibi ürün ve kişileri tercih edelim.

GAZ TESTİ
___Önceki yazılarımızda bahsettiğimiz ve bir çoğumuzun ortak sıkıntısı ile alakalı küçük bir bilgi kontrol testi ile yazımızı noktalayalım.

____1. Yerken ya da içerken hava yutmak, mide ve bağırsak gazına sebep olur.
Doğru. Bir içeceği kamış ile içmek, karbonatlı, kolalı içecekler
içmek, çiklet çiğnemek, diş protezinizin gevşemesi veya sinirsel
bir alışkanlık olarak gaz yutmak mide ve bağırsak gazını
artırabilir.
___2. Günde 15 kereden fazla gaz çıkarmak anormaldir.
Yanlış. Her erişkinin günde ortalama 14 kez çıkarması beklenir.
Ancak, gaz sıklığı zaman zaman artabilir; ortalamayı geçebilir.
___3. Kırmızı et başlıca gaz sebebidir.
Yanlış. Baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, meyveler ve tahıllar
gibi yüksek miktarda lif içeren yiyecekler başlıca gaz kaynağıdır.
Süt şekeri"laktoz"hazımsızlığa ve mide-bağırsak enfeksiyonları
da gaza sebep olur.
___4. Karın ağrınız ve gaz sancınız çok fazla ve üç günden fazla sürmüş ise bir doktora başvurmalısınız.
Doğru. Üç günü aşan karın ağrısı ve gaz sancısı ciddi bir batın içi
rahatsızlığının işareti olabilir.
___5. Alkol, sigara ve gazlı içecekler gaz yapar.
Doğru.

SORULARINIZ VE SİPARİŞLERİNİZ
İÇİN TELEFON NUMARALARIMIZ
HALİL ÜNAL
0555 396 42 43
0533 386 34 46


YAZI "YÖRE" GAZETESİNDEN ALINTIDIR.
 

elmakdis

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Ocak 2007
Mesajlar
4
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ÖNCE TIP SONRA ALTERNATIF TIP

RE: ÖNCE TIP SONRA ALTERNATIF TIP

bu haberınden dolayı sana gercekten tesekkur ederız...ben ve eşim 3yıldır cocuk sahıbı olmak ıstemıştık ama vücütta bulunan iltehab bebegimizin olmasını engellıyordu bızde bırr arkadaş tavsıyesi üzerıne cok yaslı gozlerı dahı gormeyen bır ebeye gıttık ve bıze otlardan ilac yaptı ve tabi bi iznillah mevlam onu vesile ederek bıze kendi lutfunu bahşetti bebegimizin teşrifine tam bır ay var:D:D:D yanı 3yıldır doktorların yapamadıgını allahın izniyle yaslı bır kadının ılaclarıyla halloldu ve tapıki once tıp sonra alternatıf tıp dıyorum ALLAHA EMANET OLUN ;););););)
 

imamhalil

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
44
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: KOCA KARI İLAÇLARI

[big]ALLAH (C.C) YAVRUNUZU KENDİSİNE İTAATKAR, KİTABINA HİZMETKAR EYLESİN[/big]​
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt