Hz. Enes (r.a) anlatıyor: Medine dışında çölde yaşayan birisi Hz. Peygamber'e (s.a.v) geldi ve:
"Ey Allah'ın Resûlü! Kıyamet ne zaman kopacaktır?" diye sordu. Efendimiz (s.a.v):
"Hay yazık sana, sen kıyamet için ne hazırladın?" diye sordu. Adam:
"Öyle fazla bir ibadet ve taatim yoktur, fakat ben Allah ve Resûlünü seviyorum" diye cevap verdi.
O zaman Efendimiz (s.a.v):
"Sen sevdiklerinle beraber olacaksın" buyurdu. Oradakiler:
"Biz de onun gibiyiz, bize de aynı müjde var mı?" diye sordular. Efendimiz (s.a.v):
"Evet" buyurdu.
O gün bu müjdeye o kadar çok sevindik ki, daha önce böyle hiç sevinmemiştik. (1)
Biz, elimizde vakit varken o günde geçerli olan bir sermaye biriktirmeye bakalım. Yüce Rabbimiz:
"O gün mal ve evlatlar sahibine fayda vermez. Fayda verecek tek şey kalb-i selimdir." (2) buyuruyor.
Kalb-i selim, Yüce Rabbini tanımış, O'nunla huzur bulmuş kalptir.
Allahu Teala'dan kalb-i selim isteriz.
"Ey Allah'ın Resûlü! Kıyamet ne zaman kopacaktır?" diye sordu. Efendimiz (s.a.v):
"Hay yazık sana, sen kıyamet için ne hazırladın?" diye sordu. Adam:
"Öyle fazla bir ibadet ve taatim yoktur, fakat ben Allah ve Resûlünü seviyorum" diye cevap verdi.
O zaman Efendimiz (s.a.v):
"Sen sevdiklerinle beraber olacaksın" buyurdu. Oradakiler:
"Biz de onun gibiyiz, bize de aynı müjde var mı?" diye sordular. Efendimiz (s.a.v):
"Evet" buyurdu.
O gün bu müjdeye o kadar çok sevindik ki, daha önce böyle hiç sevinmemiştik. (1)
Biz, elimizde vakit varken o günde geçerli olan bir sermaye biriktirmeye bakalım. Yüce Rabbimiz:
"O gün mal ve evlatlar sahibine fayda vermez. Fayda verecek tek şey kalb-i selimdir." (2) buyuruyor.
Kalb-i selim, Yüce Rabbini tanımış, O'nunla huzur bulmuş kalptir.
Allahu Teala'dan kalb-i selim isteriz.