Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kıyamet Gününde Yaşanacak Pişmanlıklar... (1 Kullanıcı)

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,591
Tepki puanı
957
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Kıyamet Gününde Yaşanacak Pişmanlıklar

insan.jpg

İman etmeyen insanlar, olaylar istedikleri gibi gitmediğinde büyük pişmanlıklar yaşayabilmektedirler. Bunlar bazen telafi edilebilen bazen de unutulabilen geçici pişmanlıklar olabilmektedir. Ancak iman etmeyen insanların sonsuza kadar yaşayacakları en büyük pişmanlık, kıyamet günü Rabbimiz'in huzuruna çıktıklarında olacaktır.

Kıyamet günü, tüm insanların gerçeği açıkça görecekleri gündür. Dünyada iken kıyamet gününe ve o gün tüm amellerinden sorguya çekileceğine inanmış bir insan, din ahlakının gereklerini de yerine getirmişse o zorlu günde artık güvenlikte olacağının bilincindedir.

Kıyamet günü iman etmeyen bir insan ise, karşılaşacağına inanmadığı ya da hayatı boyunca düşünmekten kaçtığı ahiret gerçeği ile karşı karşıya kalacaktır. Dünyada iman etmemenin getirdiği sonuçları kesin bir gözle görecek, geri dönüşü isteyecek ancak bu isteği kabul görmeyecektir. Hayatı boyunca nefsine göre hareket ettiği ve Allah'ın rızasını gözetmediği için sonsuz azap ile karşılaşacak, bundan büyük bir pişmanlık duyacaktır. Çünkü o gün, ayette belirtildiği gibi görüş keskinleşecektir ve tüm gerçekler ortaya çıkacaktır. (Kaf Suresi, 22)

İnsanlar karşılaştıkları kıyamet gününün korkusundan değer verdikleri herşeyi bir anda unutacaklar, dünyada sahip olunan malların, çocukların, eşlerin, bir temeli olmadan savunulan fikirlerin ve ideolojilerin ne derece anlamsız ve yararsız olduğunu, sadece Allah için yapılan işlerin bir değeri olduğunu tam olarak anlayacaklardır. İman etmeyenlerin sonsuz hayata hazırlık olarak hiçbir şey yapmamaları büyük bir pişmanlığa dönüşecek ve dünyada yanlış yola sapmış olarak geçirdikleri her dakikanın an an pişmanlığını duyacaklardır. Bu pişmanlıklarını kıyamet günü hem sözleriyle hem de hal ve tutumlarıyla dile getireceklerdir.

İman Etmeyenlerin Pişmanlık Dolu Sözleri

Kıyamet günü insanların sahip oldukları tek kıymetli şey, Allah'ın rızasını arayarak yaptıkları salih amellerdir. Ama inkarcılar sonsuz hayatlarını kurtaracak olan bu kıymetli hazineye sahip değillerdir. Yaşamları boyunca Allah'a hesap günü sunabilecekleri, ortaya koyabilecekleri bir iyilik ve güzellik yapmamışlardır. İman etmemiş olmalarından dolayı kendilerince iyi ve doğru yaptıklarını sandıkları şeyler de boşa gitmiştir. Allah bu gerçeği Kuran'da şöyle haber verir:

"De ki: "Davranış (ameller) bakımından en çok hüsrana uğrayacak olanları size haber vereyim mi?" "Onların, dünya hayatındaki bütün çabaları boşa gitmişken, kendilerini gerçekte güzel iş yapmakta sanıyorlar." İşte onlar, Rablerinin ayetlerini ve O'na kavuşmayı inkar edenlerdir. Artık onların yapıp-ettikleri boşa çıkmıştır, kıyamet gününde onlar için bir tartı tutmayacağız." (Kehf Suresi, 103-105)
Tüm hayatlarını Allah'ın bildirdiği din ahlakından yüz çevirmiş olarak geçiren bu kimseler, kıyamet günü büyük bir azapla karşı karşıya olduklarını anlarlar. Kendilerini azaptan kurtarması ve affetmesi için var güçleriyle Allah'a yalvarırlar. Pişmanlıkla bir daha dünyaya döndürülmeyi, salih amellerde bulunmayı ve kaybettiklerini telafi etmeyi isterler. Ancak ayette bildirildiği üzere bu istekleri kabul edilmeyecektir. Çünkü onlara, Allah'ın bir Kuran ayetinde bildirdiği gibi "öğüt alacak olanın öğüt alabileceği kadar bir süre" (Fatır Suresi,37) verilmiş, cennet ve cehennem hayatı hatırlatılmış ama onlar bile bile bu gerçekten yüz çevirmişlerdir. İman etmeyenler o gün hayatları boyunca yaptıkları hataların farkına varacaklar ve ölüm anı geldiğinde pişmanlıklarını "keşke" dolu sözlerle dile getireceklerdir. İman etmeyenlerin kıyamet günü söyleyecekleri bu sözlerden bazıları Kuran'da şu şekilde bildirilmiştir:


Rabbimiz, bu kimselerin içerisinde bulundukları bu pişmanlığı "sarsıcı üzüntü" olarak tanımlamış ve iman etmeyenler bundan ne zaman kurtulmak isteyecek olurlarsa, bir kez daha azaba döndürüleceklerini bir ayette şöyle bildirmiştir:

İman Etmeyenlerin Pişmanlık Dolu Sözleri
Geri Dönmeyi İsteyeceklerdir:

"Ateşin üstünde durdurulduklarında onları bir görsen; derler ki: "Keşke geri çevrilseydik de Rabbimiz'in ayetlerini yalanlamasaydık ve mü'minlerden olsaydık."(Enam Suresi, 27)
Ölümle Herşeyin Bitmiş Olmasını Dileyeceklerdir:

"Keşke o (ölüm herşeyi) kesip bitirseydi." (Hakka Suresi, 27)
İman Etmeyenleri Dost Edinmemiş Olmayı İsteyeceklerdir:

"... vah yazıklar bana, ne olurdu da filanı dost edinmeseydim. Çünkü o, gerçekten bana geldikten sonra beni zikirden (Kur'an'dan) saptırmış oldu." Şeytan da insanı yapayalnız ve yardımsız bırakandır." (Furkan Suresi, 27-29)
Yaptıklarının Hesabını Öğrenmek İstemeyeceklerdir:

" Kitabı sol eline verilen ise; o da, der ki: "Bana keşke kitabım verilmeseydi. Hesabımı hiç bilmeseydim." (Hakka Suresi, 25-26)
Allah'a Ortak Koşmamış Olmayı İsteyeceklerdir:

"(Derken) Onun ürünleri (afetlerle) kuşatılıverdi. Artık o, uğrunda harcadıklarına karşı avuçlarını (esefle) oğuşturuyordu. O (bağın) çardakları yıkılmış durumdaydı, kendisi de şöyle diyordu: "Keşke Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım." (Kehf Suresi, 42)
Allah'a ve Elçiye İtaat Etmiş Olmayı Dilemeleri:

"Yüzlerinin ateşte evrilip çevrileceği gün, derler ki: "Eyvahlar bize, keşke Allah'a itaat etseydik ve Resûl'e itaat etseydik." (Ahzab Suresi, 66)

Müminlerle Birlikte Olmuş Olmayı İstemeleri

" Eğer size Allah'tan bir fazl isabet ederse, o zaman da, sanki onunla aranızda hiçbir yakınlık yokmuş gibi kuşkusuz şöyle der; "Keşke onlarla birlikte olsaydım, böylece ben de büyük 'kurtuluş ve mutluluğa' erseydim." (Nisa Suresi, 73)

Dünya Hayatında Ahiret İçin Çalışmış Olmayı İstemeleri:

"Der ki: "Keşke hayatım için, (önceden bir şeyler) takdim edebilseydim." (Fecr Suresi, 24)


"Ne zaman oradan, sarsıcı üzüntüden çıkmak isterlerse, oraya geri çevrilirler ve (onlara:) "Yakıcı azabı tadın" (denir)." (Hac Suresi, 22)
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,591
Tepki puanı
957
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Kıyamet ve Hesap Gününün Mutlaka Gerçekleşeceğini Unutmayın

hesap-gunu.jpg

Gerçek şu ki, kıyamet saati yaklaşarak gelmektedir, onda şüphe yoktur. Gerçekten Allah kabirlerde olanları diriltecektir. (Hac Suresi, 7)

Şu an durup kolunuzdaki saate bir bakın, geçen her saniye sizi Allah'ın huzuruna çıkıp hesap vereceğiniz o güne daha da yaklaştırıyor. Üstelik size dünyada kalmanız için ne kadar süre verildiğini de bilmiyorsunuz. Fakat sizin için belirlenen o vakit muhakkak gelecek ve büyük ihtimalle sizin hiç beklemediğiniz bir anda melekler canınızı alacak, sonrasında ise kıyamet günü ile karşılaşacaksınız. Bir anda dünyaya dair tüm işleriniz anlamını tamamen yitirecek, önemli olanın sadece takva ve Allah'ın rızasını kazanmak olduğunu kesin olarak göreceksiniz.


Öyleyse henüz fırsatınız varken; dünyaya ait ne varsa hepsinin yok olacağı, bugüne kadar yaratılmış tüm insanların bulundukları yerden kaldırılıp Allah'a hesap vermek için biraraya toplanacakları kıyamet günü için hazırlık yapmayı sakın unutmayın.

Herkesin yaşadığı dünya hayatı boyunca her yaptığının, eksik hiçbir şey bırakılmadan ortaya konulacağı o gün; iyilikte bulunanlar, yaptıkları iyiliklerin karşılığını eksiksiz olarak bulurlarken; kötülükte bulunanlar ise yaptıkları kötülükler ile aralarında uzak bir mesafe olmasını isteyeceklerdir. İnsanlar yapayalnız ve tek başlarına Allah'ın huzuruna çıkacak ve en ufak bir haksızlığa uğratılmadan insanların hüküm verilecektir.
Sorgulama günü bu kadar hızlı yaklaşırken yapılan hatırlatmaları uzak gördükleri için önemsemeyip, kendi heva ve hevesleri için yaşayanlar çok büyük bir gaflettedirler. Kuran'da bu gerçek şöyle bildirilmiştir:

İnsanları sorgulama (zamanı) yaklaştı, kendileri ise gaflet içinde yüz çeviriyorlar. Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, bunu mutlaka oyun konusu yaparak dinliyorlar. (Enbiya Suresi, 1-2)

Siz de o büyük sorgulama gününün yaklaşarak geldiğini ve Allah'ın huzurunda sorguya çekileceğinizi sakın unutmayın.

O gün insanın yaptığı herşey teker teker -hiç unutulmadan- eksiksiz bir şekilde önüne getirilecektir. Allah sonsuz hafızasıyla, insanın kendisinin bile hatırlamadığı her hareketini, her düşüncesini onun karşısına çıkaracaktır. Nitekim Kuran'da insanların yaptığı herşeyin yazılı olarak da tutulduğu şöyle bildirilmektedir:

Onların işlemiş oldukları herşey kitaplarda (yazılı)dır. Küçük, büyük herşey satır satır (yazılı)dır. (Kamer Suresi, 52-53)

İnsan unutkandır ama Allah asla unutmaz ve yanılmaz, bu nedenle dünyada işlenen kötülüklerden, sahipleri hiçbir şekilde kaçamayacaklardır. Bir kişi bundan 10 sene önce Allah'ın hoşnut olmayacağı bir sözü söylediğini veya aklından isyankar bir düşünce geçirdiğini hatırlamayabilir ama hesap günü Allah o sözü de, düşünceyi de an an karşısına getirecektir:

De ki: "Sinelerinizde olanı -gizleseniz de, açığa vursanız da- Allah bilir. Ve göklerde olanı da, yerde olanı da bilir. Allah, herşeye güç yetirendir." Her bir nefsin hayırdan yaptıklarını hazır bulduğu ve her ne kötülük işlediyse onunla kendisi arasında uzak bir mesafe olmasını istediği o günü (düşünün). Allah, sizi kendisinden sakındırır. Allah, kullarına karşı şefkatli olandır. (Al-i İmran Suresi, 29-30)

Allah, hepsini dirilteceği gün, onlara neler yaptıklarını haber verecektir. Allah, onları (yaptıklarıyla bir bir) saymıştır; onlar ise O'nu unutmuşlardır. Allah, herşeye şahid olandır. (Mücadele Suresi, 6)


Herşeyin şahidi olan, asla unutmayan ve yanılmayan Allah'ın; o gün tüm yaptıklarınızı ve düşüncelerinizi bir bir ortaya koyacağını sakın unutmayın.

Elbette insanın yaşamı boyunca Allah'a hesap vereceğini unutarak yaptığı her hareket kendisine hüsran ve onulmaz bir pişmanlık getirecektir. Kuşkusuz hiçbir unutmanın bedeli bu kadar ağır ve tehlikeli olamaz. İnsanın sonsuz yaşantısını tehlikeye sokacak bu gerçeği siz de sakın unutmayın. Zira bu, insanın Rabbimize karşı işlediği büyük bir hatadır. Allah bir ayetinde şöyle buyurmaktadır:

... Şüphesiz Allah'ın yolundan sapanlara, hesap gününü unutmalarından dolayı şiddetli bir azap vardır. (Sad Suresi, 26)

Kuran'da insanları sakındırmak için kıyamet gününü hatırlatan ve o zorlu günü tasvir eden çok detaylı tarifler vardır. Kıyamet günü, tüm maddesel varlıkların bozulmaya uğrayacakları, yok olacakları bir gündür. Allah'ın bildirdiğine göre, "O gün, zorlu bir gündür; kafirler içinse hiç kolay değildir" (Müddessir Suresi, 9-10).

Sur'a ilk üfürülüş ile kıyamet anı başlar. En ufak bir depremle bile sokakta sabahlayan insanlar, o gün sarsılmaz dağların paramparça olacağı şiddette sarsıntılarla karşılaşacaklardır. Allah o günü Kamer Suresi'nin 6. Ayetinde "O çağırıcının 'ne tanınmış, ne görülmüş' bir şeye çağıracağı gün..." şeklinde tarif eder.

O gün; her yeri ve herşeyi kaplayan, benzeri ne görülmüş ne de duyulmuş bir dehşet yaşanacaktır. Denizler tutuşturulacak (Tekvir Suresi, 6), gökyüzü erimiş maden gibi olacak (Mearic Suresi, 8), yıldızlar örtülüp (ışıkları) silinecek (Mürselat Suresi, 8), ay kararacak, Güneş ve Ay birleştirilecek (Kıyamet Suresi, 8-9), gök yarılıp açılacak ve kapı kapı olacak (Nebe Suresi,19), dağlar kökünden sökülüp savrulacak (Mürselat Suresi, 10), 'etrafa saçılmış' renkli yünler gibi olacak (Kaari'a Suresi, 5), tüm dünya, üzerinde tek bir tümsek bile kalmayacak hale gelecektir. (Taha Suresi, 107)

Sur'a ikinci kez üfürülmesiyle birlikte, insanlar diriltilmeye ve hesaba çekilmek üzere biraraya getirilmeye başlanır. Ayetler şöyledir:

Sur'a üfürüldü; böylece Allah'ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanlar çarpılıp-yıkılıverdi. Sonra bir daha ona üfürüldü, artık onlar ayağa kalkmış durumda gözetliyorlar. Yer, Rabbi'nin nuruyla parıldadı; (orta yere) kitap kondu; peygamberler ve şahidler getirildi ve aralarında hak ile hüküm verildi, onlar haksızlığa uğratılmazlar. (Zümer Suresi, 68-69)

İnkar edenler o gün gözleri 'zillet ve dehşetten düşmüş olarak', sanki 'yayılan çekirgeler' gibi kabirlerinden çıkıp, boyunlarını çağırana doğru uzatmış olarak koşarlarken, "bu, zorlu bir gün" diyeceklerdir (Kamer Suresi, 7-8). Allah'ın onları hesaba çekmek için bir zaman tespit etmediğini sananlar (Kehf Suresi, 48) o gün, kaçacak herhangi bir yer bulamayacaklardır. Çünkü artık onlar sonunda varılacak tek yer olan Rabbimiz’in huzurundadırlar. (Kıyamet Suresi, 10-12)

Asla diriltilmeyeceklerini ve ölümün sonsuza kadar sürecek derin bir uyku olduğunu düşünenler, kıyamet saati geldiğinde kendilerine yapılan hatırlatmaların gerçek olduğunu anlayacaklardır:

Derler ki: "Biz çukurda iken, gerçekten biz mi yeniden (diriltilip) döndürüleceğiz?" "Biz çürüyüp dağılmış kemikler olduğumuz zaman mı?" (Nazi'at Suresi, 10-11)

Demişlerdi ki: "Eyvahlar bize, uykuya-bırakıldığımız yerden bizi kim diriltip-kaldırdı? Bu, Rahman (olan Allah)’ın va'dettiğidir, (demek ki) gönderilen (elçi)ler doğru söylemiş". (Yasin Suresi, 52)
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,591
Tepki puanı
957
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Kıyamet Günü Yaşanacakları Tefekkür Etmek

beyin19.jpg

"Ay karardığı, Güneş ve Ay birleştiği zaman; İnsan o gün: "Kaçış nereye?" der. Hayır, sığınacak herhangi bir yer yok. O gün, 'sonunda varılıp karar kılınacak yer yalnızca Rabbinin Katıdır. " (Kıyamet Suresi, 8-12)

Pek çok insan, hayatındaki pek çok konuya yoğun dikkat verir ve bu konular üzerinde derin derin düşünür. Ancak dikkatle bakıldığında, bahsi geçen aynı kişilerin yaşamları boyunca düşünmekten kaçındıkları konular da vardır. Bunlardan biri, ve belki de en önemlilerinden biri “ölümün gerçekliği ve yakınlığıdır”. Düşüncelerini Kuran'da verilen bilgiler doğrultusunda yönlendirmeyen bu kimselere göre ölüm, çözüm getirilemeyen bir sondur. Tıpkı ölüm gibi, kainatın ölümünü getirecek olan kıyametin varlığı da bu kimselerin çok uzak gördükleri ve hayatları boyunca hemen hemen hiç düşünmedikleri konulardan biridir. Kıyamet gününde gerçekleşecek olan olaylar, bu kişiler tarafından az çok bilinmekte, ama bunları dahi düşünmek onları korkutmaktadır. Korku duymaktansa, böyle bir konuyu unutmayı tercih etmekte; ancak bu şekilde kendilerini nasıl bir tehlikenin içine sürüklediklerini ise hiç düşünmemektedirler.


İnsanlar en çok, kıyamet gününün canlı, cansız her varlık için "son gün" olmasından etkilenmektedirler. Kıyamet günü, dünya hayatının hatta tüm kainatın son günüdür, ama aynı zamanda da ahiretteki sonsuz yaşamın başlangıcıdır. O gün, insanların tümü yeni bir diriliş ile dirileceklerdir. Dünya hayatında, Allah (cc)'a ve karşılaşacakları bu güne inanmış olanlar cennette ağırlanırken, inkar edenler cehenneme sevk edileceklerdir. Dolayısıyla böyle bir günün beklentisi içinde olan bilinçli bir insan için, dünyadayken ölüm, kıyamet ve ahiret gerçeklerinden kaçmanın bir anlamı yoktur. Aksine, kıyamette meydana gelecek olan olaylar ve ölüm gerçeğini bilip düşünmek, kendisini daha fazla harekete geçirecektir. İnşaAllah Allah (cc) yolunda güzel amellerde bulunmaya sevk edecek, ahiret inancına yöneltecek ve Allah (cc)'a yakınlaşmasına bir yol olacaktır. Benzersiz olayların gerçekleşeceği kıyamet günü, o büyük korkuyu yaşamayacak olan kişiler sadece iman edenler olacaktır. Yüce Rabbimiz ahirette müminlerin üzülmeyeceğini ve korkmayacağını bir ayette şöyle bildirmektedir:

"Hayır, kim (güzel davranış ve) iyilikte bulunarak kendisini Allah'a teslim ederse, artık onun Rabbi Katında ecri vardır. Onlar için korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. " (Bakara Suresi, 112)

Dünyada iken bu gerçeğe inanmış ve hayatını bunun gereklerini yerine getirerek geçirmiş bir insan, Allah (cc)'ın izniyle o zorlu günde güvenlikte olacağını umar. Çünkü Kuran'a iman etmiş, asıl hayatın ahiret hayatı olduğuna inanmıştır. Ölümün varlığını gözardı etmemiş, Allah (cc)'a ibadet etmekte büyüklüğe kapılmamıştır. Böyle bir insan ahiret yaşamında sonsuz bir güzellikle karşılanacaktır. Kıyamet gününde ise Allah (cc)'tan bir nur onunla olacaktır. İman edenler Kuran'da şöyle müjdelenmektedirler:

"... O gün Allah, peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri küçük düşürmeyecektir. Nurları, önlerinde ve sağ yanlarında koşar-parıldar. Derler ki: "Rabbimiz nurumuzu tamamla, bizi bağışla. Şüphesiz Sen, herşeye güç yetirensin. " (Tahrim Suresi, 8)
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,591
Tepki puanı
957
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Hesap Günü Gelmeden Önce Allah'a Yönelin

quran-600x450.jpg


Dünyadaki yaklaşık altı milyar insanın her birinin hayat tarzları, kültürleri, anlayışları, olaylara bakış açıları, karakterleri farklı farklıdır. Bu kadar insan yaşamını devam ettirirken, sadece çok az kimse önemli bir gerçeğin farkına vararak yaşamaktadır. Bu gerçek, fert fert herkesin, yaşadığı herşeyin hesabını, Allah Katında tek tek vereceğidir...

"Biz ise, kıyamet gününe ait duyarlı teraziler koyarız da artık, hiçbir nefis hiçbir şeyle haksızlığa uğramaz. Bir hardal tanesi bile olsa ona (teraziye) getiririz. Hesap görücüler olarak Biz yeteriz." (Enbiya Suresi, 47)


Uyrukları, eğitimleri, maddi durumları, mevkileri ne olursa olsun her insan, zamanı geldiğinde Allah'ın huzuruna çıkacak ve dünyadaki yaşamının tamamından sorguya çekilecektir. Allah Kuran ayetleri ile insanları hesap gününün varlığından haberdar etmiş ve onlara her kişinin yaptıklarının hassas teraziler ile ölçülerek karşısına çıkarılacağını bildirmiştir:

Allah'ın Kuran'da bildirdiği üzere, kıyamet günü, insanların kendi aralarında konuştukları kadar gerçektir. (Zariyat Suresi, 23) Bir başka gerçek ise, Allah'ın yolundan sapanlara hesap gününü unutmalarından dolayı şiddetli bir azabın isabet edeceğidir.

İnsanlık tarihine bakıldığında pek çok insanın bir gün hesaba çekileceğini unutarak, bu önemli gerçekten gafil bir yaşam sürdürdükleri görülür. Yalnızca belli bir grup insan, yani Allah'a iman edenler, Rabbimiz'in gücünü ve kudretini takdir edebilmiş, bir gün mutlaka hesap günü ile karşılaşacaklarını bilerek ve kötü hesaptan korkarak hareket etmişlerdir. Müminlerin bu korkuları Kuran'da "…Rablerinden içleri saygı ile titrer, kötü hesaptan korkarlar." (Rad Suresi, 21) sözleriyle bildirilmektedir.

İman edenlerin Allah'tan korkan insanlar olmaları ve ahirette verecekleri hesabı düşünmeleri, onları her zaman güzel ahlaklı davranmaya teşvik etmektedir. Aynı zamanda Allah'ın rızasını kazanmak için ciddi bir gayret sarf etmeye ve sürekli olarak nefisleri ile hesaplaşmaya da yöneltmektedir.

İmam Rabbani bu konuyla ilgili olarak şöyle bir hatırlatmada bulunmuştur:

"Allah (o kişilerin) sırlarının (bilinmeyen yanlarının) kudsiyetini (bereketini, mübarekliğini) artırsın; meşayihten (alim kişilerden oluşan gruptan) bir cemaat, (topluluk) kendilerini hesaba çekme yolunu ihtiyar etmişlerdir (seçmişlerdir).

Amel defterlerini, her gece yatmadan evvel mutalaa ederler (gözden geçirirler). Hatta günlük sözlerini, hareketlerini, duruşlarını ve davranışlarını dahi gözden geçirirler.

Tafsilatı ile (detayı ile) onların hakikatını (gerçeğini) anlamaya çalışırlar. Kusurları varsa, onları kurtarmaya bakarlar. Seyyiatlarından (kötülüklerinnden de) dahi, tevbe, istiğfar, iltica (sığınma), tazarru (tevazu) ile Aziz Gaffar Allah'a yalvararak kurtulmak isterler. Yararlı amelleri için Yüce Allah'a hamd ve şükür ederler. Yaptıkları iyi amelleri dahi, Yüce Hakkın ihsan ettiği muvaffakıyetine (başarılarına) bağlarlar." (Mektubat-ı Rabbani, 310. Mektup)

Allah'ın huzuruna çıkarıldığımızda dünya hayatında geçirdiğimiz her anımızdan sorumlu tutulacağız. O halde İmam Rabbani'nin de tavsiye ettiği gibi, pişman olacağımız hareketleri yapmamak için, Allah Katındaki asıl hesabımızdan önce, sürekli olarak kendi nefsimizi hesaba çekmeliyiz. Ancak bu şekilde Allah'ın Katında pişmanlık duymayacağımız bir ahlaka erişebilir, hesap gününde kolaylıkla hesabını verebileceğimiz bir hayatı yaşayabiliriz.

Ayrıca unutmamalıyız ki, Allah insanın hayatında kendi kendisiyle hesaplaşabilmesi için bir kolaylık olarak vicdanı yaratmıştır. Böylelikle yaşı ve bulunduğu ortam ne olursa olsun her insan yaptığı tavrın, söylediği sözün, aklından geçirdiği fikrin doğru mu yanlış mı olduğunu vicdanı sayesinde rahatlıkla anlayabilmektedir. Vicdanını dinleyen her insan hatalı yönlerini, yapması ya da sakınması gereken tavırları, ve hatta daha nasıl bir ahlaka sahip olması gerektiğini çok iyi görebilir.

Eğer bir insan ahlakını ve tavırlarını sürekli olarak gözden geçirir, kendini sürekli olarak sorgular ve vicdanının gösterdiği eksiklikleri hemen telafi yoluna gidecek olursa, dünyada ve ahirette Allah'ın razı olacağı umulan bir insan olabilir. Ama eğer kendisini yeterli görerek yaptığı yanlışları görmezlikten gelirse, bu durum kişiyi hatalı bir tavra sürükleyerek Allah Katında hesabını veremeyeceği ağır bir yük altına sokabilir. Daha sonra geri dönüşü asla olmayacak büyük bir pişmanlık duymaktansa, insanın sürekli olarak vicdanını kontrol etmesi ve sürekli daha güzel, daha mükemmel olana ulaşmaya çalışması akılcı bir davranış olacaktır. Nefsi ile sürekli olarak hesaplaşan, yaptığı hatalardan dolayı bağışlanma dileyen ve her işinde Rabbimiz'e yönelip dönen bir mümin, ahirette kolay bir hesap ile cennet ehlinden olmayı umut edebilir.

"Ey iman edenler, Allah'tan korkun. Herkes yarın için neyi takdim ettiğine baksın. Allah'tan korkun. Hiç şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır." (Haşr Suresi, 18)

Hesap Gününde

Müminlerin Yüz İfadeleri

"Güzellik yapanlara daha güzeli ve fazlası vardır. Onların yüzlerini ne bir karartı sarar, ne bir zillet, işte onlar cennetin halkıdırlar; orada süresiz kalacaklardır." (Yunus Suresi, 26)

İman Etmeyenlerin yüz İfadeleri

"...Bunları bir zillet sarıp kaplar. Onları Allah'tan (kurtaracak) hiçbir koruyucu yok. Onların yüzleri, sanki bir karanlık gecenin parçalarına bürünmüş gibidir. İşte bunlar ateşin halkıdırlar; orada süresiz kalacaklardır." (Yunus Suresi, 27)
 

melissa26

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,857
Tepki puanı
18
Puanları
36
Yaş
51
Harikasınız, çok güzel konular bulmuşsunuz, bunları düşünse insanoğlu rahat uyuyamaz dünyada ama rahat eder sonsuzlukta
Allah razı olsun, Rabbim kulların ne güzel, bak diğer kullarını da cennete davet eder
Rabbim sana inananlar Harika, seviyorsun değil mi Rabbim?
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
78:38. O gün Ruh ve melekler sıra sıra dururlar. Rahmân'ın izin verdikleri dışında hiç kimse konuşamaz. İzin verilen de doğruyu söyler
 

tsunami

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2006
Mesajlar
4,691
Tepki puanı
15
Puanları
36
Yaş
39
İlahiyatçı yazar Mehmet Paksu "Kıyamet alametlerinin yüzde kaçı çıktı?" sorusunun yanıtını aramış. Kuran’a göre alametler büyük ve küçük olmak üzere ikiye ayrılıyor. Ve küçük alametlerin de neredeyse hepsi çıkmış. Paksu “buna göre dünyanın fazla bir ömrünün kalmadığı kanaatine varırız” diyor.

İŞTE KIYAMET ALAMETLERİ

İlim ortadan kalkacak, cehalet yerleşecek

Sarhoşluk veren içkiler yaygınlaşacak.

Çobanlar zenginleşerek bina yapımında yarışacaklar. Yüksek binalar artacak.

Adam öldürme olayları ve fitne artacak.

Elli kadına bir erkek düşecek derecede kadın nüfusu çoğalacak.

Kadınlar sosyal konum açısından ön plana çıkarılacak.

Kadınlar erkeklere erkekler kadınlara benzemeye çalışacak.

Erkekler erkeklerle, kadınlar da kadınlarla yetinecekler.

Zina açıkça işlenir hale gelecek.

Kötülük ve fuhuş yayılacak.

Açıklık yayılacak, hayâsızlık çoğalacak.

İnsanlar hayatlarından bıkarak ölülere imrenecek.

Allah allah diyecek kimse kalmayacak.

Geceyle gündüz birbirine eşit hale gelerek kıyametin kopuş zamanı yaklaşacak

Camiler süslenecek, ama ibadete önem verilmeyecek

Cihad ve irşad faaliyetleri terk edilecek.

Sadece din dışı ilimler öğrenilecek.

Kur'ân'ın önemi insanlar tarafından unutulacak

Namaz kılınmayacak...
 

nemire(MERHUM)

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2012
Mesajlar
679
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
74
Selamun Aleykum

Muhterem tsunami kardeşim ellerinze emeğinize sağlık ancak neden bu kıyamet meselesi olay oldu herkes kendi kıyametine hazırlansa'ya büyük kıyamet de Allah'ın c.c taktir ettiği gün gelince elbette kopar.

Selam ve selametle kalınız.Saygılarımla.
 

tsunami

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2006
Mesajlar
4,691
Tepki puanı
15
Puanları
36
Yaş
39
Selamun Aleykum

Muhterem tsunami kardeşim ellerinze emeğinize sağlık ancak neden bu kıyamet meselesi olay oldu herkes kendi kıyametine hazırlansa'ya büyük kıyamet de Allah'ın c.c taktit ettiği gün delince elbette kopar.

Selam ve selametle kalınız.Saygılarımla.
Ve aleykum selam
Malesef tum zamanlarda oldugu gibi simdide herkes nedense kiyamet kopmayacakmis gibi yasiyor bir nebzede olsa belki bu yazilar insanlari biraz uyandirir dusuncesiyle bu yaziyi paylasmak istedim umarim etkilenenler olur ben teblig ettim uzerime dustugu kadariyla selametle. Dua ile.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt