Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

kıyamet alametleri/ masonlar (1 Kullanıcı)

delinin biri

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Tem 2009
Mesajlar
135
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Web Sitesi
delininbiriyimiste.tr.gg
‘’Bismillahirrahmanırrahıym. ey iman edenler! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. onlar birbirlerinin dostudurlar. sizden kim onları dost edinirse, o onlardandır. şüphesiz ki ALLAH zalimler güruhunu hidayete erdirmez. Sadakallahul-azıym.’’ (Maide suresi, 51. ayet)

‘’bismillahirrahmanırrahıym.şüphesiz kafirler sizin apaçık düşmanınızdır. Sadakallahul-azıym.’’ (nisa suresi, 101. ayet)

‘’bismillahirrahmanırrahıym. ey iman edenler! benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları dost edinmeyin. Sadakallahul azıym.’’ (mümtehine suresi, 1. ayet)

‘’bismillahirrahmanırrahıym. andolsun, insanlar içinde, müminlere en şiddetli düşman olarak yahudileri ve müşrikleri bulursun. Sadakallahul azıym.’’ (maide suresi 82. ayet)

amerika, israil yahudilerinin yönettiği amerika. yaradılmışlara en şiddetli düşman olan yahudilerin yönettiği amerika. amerikanın karşı çıktığı her şeye diğer ülkeler dört elle sarılıyor değil mi? dört elle sarılıyoruz amerikanın karşı çıktığı bir konuya. ama sadece yorum yapıyor amerika. kendisine düşman olunduğunu bildiği için emellerine ulaşmak için yapmak istediğinin aksini savunuyor!! Yahudiler. bu dünyanın patronu amerika. amerikayı yöneten israil. yani bu dünyayı yöneten israil. amerikada seçimler farklı yapılır bilir misiniz? localar vardır. zengin localar. dünyanın en zenginleri yahudilerin olduğu localar. bu yahudi locaları kime destek verirse o başkan olur. ve başkan olan, başkan olabilmesi için destek veren locaların isteklerini yapmak zorundadır.onların emellerine göre hareket etmek durumundadır. amerika başkanlarının ikisi hariç hepsi yahudidir. biri yahudi olmadığı için 1960larda öldürülen George Kennedy, diğeri de döneminde fazla siyasi bir olay olmayan Bill Clinton. geriye kalan bütün başkanlar Yahudi.

‘’bismillahirrahmanırrahıym. andolsun, insanlar içinde, müminlere en şiddetli düşman olarak yahudileri ve müşrikleri bulursun. Sadakallahul-azıym.’’ (maide suresi 82. ayet)

masonluk, yahudilerin gizli faaliyet gösteren bir örgütüdür. bütün rütbelerini, sembollerini muharref tevrat’tan almıştır. giriş törenleri tevrat doktrinine uygun olarak yapılır. masonlar, yahudilerle olan bağlarını sürekli inkar etmekte ve onlarla hiçbir ilişkilerinin olmadığını iddia etmektedirler. eğer yahudilerle olan bağları anlaşılırsa, toplum tarafından hoş karşılanmayacaklardır. bunun yerine kendilerini bir hayır kurumu, bir kardeşlik, yardımlaşma cemiyeti olarak topluma lanse etmeye çalışmaktadırlar. masonlar yalnız üyelerine mahsus olarak çıkarttıkları Mimar Sinan, Türk Mason Dergisi, Akasya, Büyük Şark gibi dergilerde, yahudilerle olan bağlarını açıkça ifade etmektedirler. ritüellerimizde tevrat’tan sayısız alıntılar mevcuttur’’ (Mimar Sinan Dergisi, sayı 47, sayfa 39)

masonluk aynı zamanda, hakkında en çok soru işareti bulunan ve insanların merakını çeken konulardan biridir. çünkü bu örgütün çalışmaları gizlidir, gerçek felsefesi ve amaçları hakkında da çok farklı yorumlar yapılmaktadır.

masonlar kendilerini tanıtırken ‘’insan sevgisi, hoşgörü, evrensel kardeşlik, akıl ve bilim yolu’’ vs. gibi etkileyici kavramlar kullanırlar. oysa, masonluk oldukça karanlık bir örgüttür. en temel özellikleri ise dini inançlara saygılı gibi görünmelerine rağmen dinsiz, hatta din ahlakının karşısında olmalarıdır. ancak bunu doğrudan söylemeyip farklı şekillerde dile getirirler. asıl amaçları, insanın merkez olarak kabul edilmesi yani insanın ilahlaştırılmasıdır. Türk mason localarının 1923’te yayınladığı ‘’Meşrik-i azam içtimai zabıtları’nda, bu sapkın felsefe şöyle ifade ediliyor:
‘’biz artık ALLAH’ı hayat gayesi olarak tanımayacağız. biz bir gaye yarattık. o gaye ALLAH değil, beşeriyettir.’’

bir başka masonik kaynakta ise şöyle denmektedir:

‘’eski-ilkel cemiyetler, acizdiler, acizlikleri dolayısıyla etraflarındaki kuvvetleri ve hadiseleri ilahlaştırdılar. masonizm ise insanı ilahlaştırdı.’’

masonluğun temelini oluşturan hümanizmin tanımı, bu felsefenin doğrudan din ahlakına karşı bir kimliğe sahip olduğunu göstermektedir. 20. yüzyıldaki hümanist felsefe akımının öncüsü olan Julian Huxley, Darwin’in Evrim teorisini rehber kabul ederek ‘’Evrimsel Hümanizm’’ adı altında yeni bir batıl din kurmuş ve bu sapkın inanışın anlamını da şöyle ifade etmiştir:

‘’ben <hümanist> kelimesini kullanırken, insanın, aynı bir bitki yada hayvan gibi, doğal bir varlık olduğunu kastediyorum. yani insanın bedeni, zihni ve ruhu, doğa üstü bir güç tarafından yaratılmamış, aksine evrim süreci sonunda oluşmuştur. dolayısıyla insan, herhangi bir doğa üstü gücün kontrolü ya da yol göstericiliğine değil, sadece kendi varlığına ve kendi gücüne inanmalıdır.’’
masonların amacı, hümanist felsefeye dayalı yeni bir dünya, yani tümüyle din ahlakından uzak bir dünya meydana getirmektir. Huxley’in yolunu izleyen John Dewey adlı Amerikalı filozof, 1933 yılında bir ‘’hümanist manifesto’’ yayınlamıştır. 1973 yılında yayınlanan II.hümanist manifesto’da ise insanlığı tehdit eden sorunlar anlatıldıktan sonra bu felsefenin ALLAH’ı nasıl inkar ettiği şöyle özetlenmiştir: ‘’bizi kurtaracak bir yaratıcı yoktur, kendimizi biz kurtarmalıyız.’’

işte masonik felsefenin özündeki, insanın temel alınması düşüncesinin özeti budur. bu sapkın felsefenin öne sürdüğü iddialar aldatıcıdır.

masonlar, haricilere; yani mason olmayanlara ‘’biz ALLAH inancı olmayanları aramıza almayız, hepimiz ALLAH’a inanırız’’ derler, ancak bunun sadece bir kamuflaj olduğu kendi yayınlarındaki bilgilerden açıkça anlaşılmaktadır. nitekim masonik kaynaklara bakıldığında ALLAH inancının, örgüt içinde aşamalı bir şekilde ortadan kaldırıldığı görülebilir. Türk masonların en büyük görevi olduğu şöyle ifade edilmektedir:

hepimize düşen en büyük insancıl ve masonik görev, olumlu bilim ve akıldan ayrılmamak, bunun evrimde en iyi ve tek yol olduğunu benimseyerek bu inancımızı insanlar arasında yaymak, halkı olumlu bilimlerle yetiştirmektir. Ernest Rena’nın şu sözleri çok önemlidir: ‘’ancak halk olumlu bilim ve akıl ile eğitilirse, aydınlatılırsa, dinlerin boş inançları kendi kendine yıkılır.’’ Lessing’in şu sözleri de bu düşünceyi destekler: ‘’insanların olumlu bilim ve akıl ile aydınlatılmasıyla bir gün dine gerek kalmayacaktır.’’

yani bizlere okullarda öğretilen dersler!!!

masonların üyelerini seçerken aradıkları özellikler.
1-idealist olmak,
2- iyi isim ve şöhret sahibi olmak,
3- maddi ve mali imkanların iyi durumda olması.
4- haricilerin vaktinin müsait olması (mason dergisi- 81/4, sayfa 32)

‘’masonlukta hareketlerin rehberi akıl ve hikmettir. masonluğa göre akıl, dini inançlardan, batıllardan, hurafe ve hayallerden kurtulmak ve konusu gerektiği gibi tanımaktır. akıl ile dini inançlardan kurtulan kimse konusuna hakim olduğu zaman hikmete ermiştir. hakiki masonun en önemli vasfı da budur.’’ (Din Açısından Mason Öğretisi, Akasya Tekamül Mahvili Yayınları, Doktor Selami Işındağ, Sayfa 11)

‘’bugün yavaş da olsa, şuuru tam manasıyla tatmin edebilecek tek ve evrensel bir din meydana getirmektedir. bu evrensel dine paralel olarak, bir de dünya görüşü ölçüsünde ahlak kurulacaktır. böyle bir din insanı kainatla birleştirecektir. işte bu masonizmdir. bu din gönülden gönüle kurulacaktır. kurulan bu dinin mabetleri insanlık mabetleri olacaktır. bu tapınakta okunan ilahiler, belki de bir insanın ruhundan fışkıran müzik eserlerinin en soylusu olan Beethowen’ın 9. senfonisi olacaktır. (Mason Dergisi, Yıl: 29, Sayı 40-41, Sene 1981, Sayfa 105-107)

masonluğun din- dışı hümanist ahlak teorisinin gerçek amacı, adı masonizm olan ‘’ahlaklı bir dünya kurmak’’ değil, din-dışı bir dünya kurmaktır.

bir başka deyişle, masonlar, ahlaka çok önem verdikleri için değil, sadece topluma ‘’din ahlakı gerekli değil ‘’ mesajını verebilmek için hümanist felsefeye sarılmaktadırlar.

açıkça görüldüğü gibi, masonların amacı, hak dini ortadan kaldırarak hümanist felsefeye dayalı yeni bir dünya, yani tümüyle din ahlakından uzak bir dünya meydana getirmektir.

masonluğun kökeni tapınak şövalyelerine kadar iner. Kudüs’e yerleşen tapınakçılar, bir müddet sonra gizli ve tehlikeli bir örgüt halini alırlar. tapınakçıların tarihi incelendiğinde, zaman içinde büyük bir değişim gösterdikleri hemen fark edilir. ilk başta Hıristiyan bir kimlikle ortaya çıkan şövalyeler aradan uzun bir süre geçmeden, sapkın felsefe ve öğretilerle, karanlık bir dünyanın içine girmişlerdir. bu geçiş birden bire olmamış, birçok olay bu değişimi şekillendirmiştir.

tapınakçıların bu büyük değişiminde iki unsur belirleyici olmuştur. bunlardan birincisi, tarikat üyelerinin kutsal topraklarda bulundukları süre boyunca başta kabala olmak üzere, çeşitli yahudi mistik öğreti ve inançlarını öğrenmeleridir. bu öğretilere, Haşhaşilerin sapkın anlayışı da eklenmiş, böylece tapınakçıların Hıristiyanlık inançları kaybolmuş, yerini kara büyü ve gizliliğe dayalı bir inanç almıştır. yeni inançla birlikte, tapınakçıların idealleri ve amaçları da değişmiş, tarikat çalışmaları yeni bir hedefe yönelmiştir. ancak bu yapıya dini çevrelerden tepki gelmiş ve tapınakçılar her ortamda dışlanarak din dışı tarikat oldukları anlaşılınca kilise tarafından yasaklanmışlardı.

tapınakçılar engizisyon mahkemelerine yakalanmamak için kendilerini gizlemiş bunun için çeşitli tarikatlara ve örgütlere sızmışlardır. tarikat mensupları bu amaca en uygun yol olarak masonluğa sızmış, ele geçirmiş, kendi felsefe, inanç ve ritüellerini masonluğa kabul ettirmişlerdir.

masonluk felsefesi üzerinde de Kabala’nın etkisi yoğun olara görülür. bu konu masonik dergi ve kitaplarda üstü kapalı olarak anlatılır. örneğin amerikan masonluğunun yayın organı New Age dergisi, kabala ile masonluk arasındaki bağlantıyı şöyle dile getiriyor:

‘’Kabala, bilinç altının kapılarını açan ve ruhu saran manevi değerlerinin dışarı çıkmasını sağlayan anahtardır. masonluk, onu insanın yaşamı anlaması için gerekli görür.’’ (New Age, Sayfa 31)

‘’masonlar ana düşüncelerini ve belirgin sembollerini kabala’dan almışlardır. amblemlerin pek çoğu da kabala kaynaklıdır. örneğin; Jakin ve Boaz sütunları Kabalist bir eser olan Cheare Ora’dan alınmıştır. masonluğun, Kabala’nın felsefesiyle olan çok büyük benzerliği çok yerde belirtilmiştir.’’ (La Kabbala, Henri Seronya)

Türk mason kaynakları da bu bağlantıyı aynı çarpıcılıkla işlerler:

‘’görüyoruz ki, Kitab-ı Mukaddes’in haricinde Yahudiliğin gizli bir ananesi, bir geleneği (Tradition Orale-Kabbala) vardır. ve yalnız buna vakıf olanlar, Kitab-ı Mukaddes’in hakiki manasını anlayabilirler. biz de bu gelenek (Kabala) etrafında kurulan, yüksek felsefeyi hülasa etmeye çalışıyoruz.’’ (Selamet Mahfili, 4. Konferans, Sayfa 48)

masonların kendi izahlarından da anlaşılacağı üzere masonluk din kabul etmediği için yahudiliğe de karşıdır. ancak öğreti olarak fanatik siyonist ideolojiyi kullanır.

ingiliz tarihçi Michael Howard, Okült Komplosu adlı kitabında, tapınakçı gelenekten gelen masonluk, gül-haç, ilüminati gibi gizli derneklerin, batı medeniyetini Hıristiyanlık öncesindeki putperest kültüre geri döndürmek için yürüttükleri uzun mücadeleyi anlatmaktadır. kitabın girişinde konu şöyle açıklanır:

kendisi de gizli bir dernek olan masonluk, pek çok gizli dernek ve örgütlerle iç içe olmuş birçok entrika ve batıl işler yürütmüşlerdir. örneğin, İtalya’da ortaya çıkan propaganda DUE(P2) locasının skandalı, masonların bu örgütlerle olan ilişkilerini su yüzüne çıkarmıştı.

masonların Mossad, MI5 ve CIA gibi gizli haber alma teşkilatlarıyla olan ilişkileri artık herkes tarafından biliniyor. Gladio da bunlar gibidir, daha çok İtalya’daki siyasi cinayetleriyle adını duyurmuş bir gizli örgüttür. Gladio’nun görünüşteki amacı herhangi bir komünist saldırı karşısında gerilla savaşını organize etmektir. ancak Gladio’nun mason yöneticileri, bu örgütü de masonik amaçlar uğruna kullanmışlardır. Gladio’nun masonlarla olan ilişkileri bağımsız gazete ve yayın organlarında açıklanmıştır.

dünyanın şu anda en tehlikeli kurumu masonlardır. her ülkede üst düzey yöneticileri, bürokratları, iş adamları, siyasetçileri bulunmaktadır.

tesadüf o ki Türkiye’nin petrol rezervlerinin kontrolü genellikle masonların elinde olmuş.yine benzer bir tesadüfle ülkemizde petrol arayan şirketlerin tamamı Yahudilere ait.

son petrol yasası hakkında bilinmeyenler. yabancıların Türkiye’de petrol aramasına izin veren kanunun kabul edilmesinden sonra, ülkemizde petrol arayan şirketlerin tamamı Yahudilere aittir.

Güneydoğu Anadolu’da arama yapanlar arasında en büyük iki petrol şirketi ‘’Mobil’’ ve ‘’Shell’’di. Shell petrol şirketi uluslar arası sahada Hollanda-İngiliz ortaklığı etiketi kullanır. Royal-Dutek Shell’e bağlıdır. sahibi Markus Samuel isimli bir yahudidir. diğer petrol arayıcısı şirket ‘’Mobil’’ ise bilindiği gibi Yahudi trilyoner Rockefeller’ın bir çok petrol şirketinden biridir.

Türkiye’de petrol aramaya başlandığı 1956 yılından 1968 yılına kadar Mobil’in Türkiye’deki genel müdürü Necdet Egeran’dı. Necdet Egeran 1954’te yabancı şirketlerin Türkiye’de petrol aramasına izin veren petrol kanunu’nun kabul edilmesinde en büyük çabayı sarf edenlerden birisi. aynı zamanda maden tetkik arama ve petrol işleri genel müdürlüğünün kurucularından. daha sonra emekli olup 1956da mobilin başına geçer. Mobil’in petrol bulduğu kuyuları beton dökerek toprak üzerine çıkmasını engellediği söylentilerinin yaygın olduğu tarihte mobilin tek söz sahibi idarecisiydi. dönemin Etibank genel müdürü Burhan Ulutan da o tarihlerde çalkalanan rivayetleri doğruluyor. kendisiyle görüşmemiz sırasında yaptığı açıklamada Ulutan şunları söyledi:

‘’1965lerin başında Mobil Oilin başında Egeran isimli birisi var. bu arada petrol bulunan kuyular da kapatılmış.’’

o dönemin en gündemdeki şahıslarından Necdet Egeran’ın başka büyük bir özelliği daha var. bu özelliğini Türkiye’de masonların kendi aralarında yayınladıkları ‘’Şakül Gibi’’ isimli mason dergisinden öğreniyoruz.

Enver Necdet Egeran’ın kimliği. 24 ekim tarihinde doğuş locasında tekris edildi. (42 yaşındayken). mayıs 1950de kalfa, ekim 1950 de üstad oldu. Necdet Egeran bilgi locasının 25 kurucu üyesi arasındadır. 1955 yılında da üstat-ı muhterem oldu. Egeran 1958de Türkiye büyük locasına genel sekreter seçildi. locası tarafından İskoçya büyük locasına fahri büyük 2.nazırı unvanı verildi. 1964 yılında 1. büyük locasını temsilen New York büyük locasının toplantısına davet edildi. Necdet Egeran 2 mayıs 1965te pek sayın üstat seçildi. 58 yaşında 16. masonik yılında Türk masonluğunun en genç büyük üstadı oldu.’’(Şakül Gibi Dergisi)

görüldüğü gibi Necdet Egeran, Amerika’dan ısmarlama gelen Cevat Eyüp Taşman gibi yabancı petrol şirketlerin türlü entrikalar çevirdiği bir dönemde Türkiye’nin en aktif masonu olma özelliğini de taşıyor. aynı tarihlerde petrol çıkan kuyuları betonlayan Mobil’in genel müdürü olması da rastlantı değil.​
 

delinin biri

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Tem 2009
Mesajlar
135
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Web Sitesi
delininbiriyimiste.tr.gg
Türkiye’nin yıllardır petrol yönünden dışarıya bağımlı kalması ve belki de Ortadoğu’nun sayılı petrol üreticisi ülkelerinden biri olma şansını kaybetmesi ile Türkiye’deki masonluk, siyonizm davasına pek önemli katkılarda bulunmuş ve neticede hipnozlu milletvekillerinin uyuduğu bir anda yeni petrol yasası meclis’ten tayyi mekan yaparak geçmiştir nitekim.!

bir dönem Türk petrol rezervlerini kontrol eden masonların listesi:

Selim Soydanbay; Mobil müdürü, Dev locası. Kazım Akyel; Türkiye petrolleri genel müdür muavini, uyanış locası. İbrahim Enver Altınlı; MTA enstitüsü uzman, kültür locası. İhsan Ruhi Berent; MTA genel müdürü, uyanış locası. Osman Şevki Figen; Mobil Oil Marmara bölgesi müdürü, musavvaf locası. Mithat Güldü; Etibank başkaotrolü, ideal locası. İhsan Mizanoğlu; Petrol Ofisi müdürü, inanış locası. Rauf Rozental; Socani Vakum Petrol Şirketi genel müdürlüğü, kültür locası.Nahri Ergene; Mobil, fazilet locası. Besim Tan; Mobil müdürü, sevgi locası. İbrahim Deriner; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Eski Müsteşarı, bilgi locası. İhsan Kayın; Petrol Ofisi Müdürü, inanış locası. Nimet Danabaş; Maden Kredi Bankası Müdürü, kültür locası. Süha Tuğrul Aksoy; Etibank Alım Satım Şube Müdürü, ülkü locası. Osman Bilen; TPAO Personel Müdürü, uyanış locası. Lütfi Ersin Üçer; Shell Co. Planlama Müdürü, özlem locası. Sabih Büyükarıkan; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müşaviri, uyanış locası. Turhan Kut; Etibank Genel Müdür muavini, uyanış locası. Sabri Ceren; TPAO Pazarlama muhasebe müdürü, uyanış locası. Ziya Aytınbaş; Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel müdür muavini, uyanış locası. Abdülkadir Asna; MTA enstitüsü TTL şubesi müdürü, uyanış locası. Rıfat Ayaydın; Türkiye Petrolleri Anonim Şirketi, uyanış locası. Osman Ali Berkman; Mobil müdürü, Ankara uyanış locası. Mehmet Rıza Akaslan; TPAO mali işler grup başkanı, uyanış locası. Atilla Aykol; Maden Jeoloji Mühendisi, dev locası. Ahmet Baray; Etibank genel müdür muavini, uyanış locası. Zekai Boyer; TPAO personel müdürü, ankara uyanış locası. Bergin Erkan; TPAO genel müdürü ikmal grup başkanı, gökkuşağı locası. Cengiz Erdal; Petrol Ofisi Anonim Şirketi genel müdür yardımcısı, gökkuşağı locası. Yalçın İlter; Mobil Oil bölge müdür, matrikül n:1320

bu isimlerden de anlaşıldığı gibi Türkiye’nin madenleri yıllarca siyonistlerin ‘’çiftliklerimiz’’ dedikleri mason localarına kayıtlı kişilere bırakılmış. üstelik bunların pek çoğu Türkiye’nin azami derecede milli duyarlılık göstermesi gereken Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı çalışanları olmaları. gafiller memleketim.

RETOG Şirketinin hazırladığı Türkiye’deki petrol dosyaları.

‘’en zengin yataklar Türkiye Kürdistan’ında’’

Türkiye sınırları içindeki petrole ilişkin oyunların yoğunluğu çok zaman kamuoyunda ‘’Türkiye de petrol var ama ortaya çıkarılmıyor’’ tartışmalarına yol açıyor. yıllardan beri bu konuda medya kuruluşlarında birçok haber dönem dönem yer alır. ne hikmetse bulunan petrol sahalarını hiçbir gazeteci veya medya kurumu yerinde görmez, tespit etmez ve edemez. bu konuyu ciddiyetle ele almış hiçbir haber programı veya gündem haber bulamazsınız. teşebbüs eden birçok gazeteciyi de işinden ederler. yapacakları çalışmayı hem kursaklarına gömerler, hem de yayınlayacak bir yer bulamazlar. çünkü basın kuruluşları, medya satılmış. diğer taraftan biz gafiller bu iri gazete ve televizyonlarda yayınlanan magazin programlarına ilgimizi günbegün arttırırız, bu tarz konuların işlendiği programların neden gösterilmediğini sormayız.

27 şubat 1992 tarihli Güneş Gazetesinin birinci sayfasında yayımlanan hayli ilginç rapora bakalım. ‘’en verimli yatakların < Türkiye Kürdistan’ında olduğunu ileri sürdüler>. ‘’Amerikalı Ceyarlar Güneydoğuda’’ başlıklı haberde bakın hangi cümleler yer alıyor:

‘’Güneydoğu Anadolu’yu ve Bitlis, Van, Adıyaman, Tunceli illerini Türkiye Kürdistan’ı olarak değerlendiren bir ABD şirketi, ülkemizin yer altı zenginlikleri konusunda ilginç iddialarda bulundu. Amerikalı Petrol Şirketi Retog, Türkiye Suriye, Irak(IraQ) sınır bölgesinin petrol ve gaz rezervlerinin raporunu yayınladı. rezerv açısından çok zengin olduğu bildirilen bu bölge, raporda Kürdistan olarak nitelendirildi.(Hakan Yılmaz Çebi, 27 Şubat 1992 Güneş Gazetesi)

Kürdistan, Türklere milliyetçi duygular aşılandı, şimdi de Kürtlere milliyetçi duyguları aşılıyorlar. ümmetçi olmamız gerekirken, milliyetçi takılıyoruz. Türkleri milliyetçilikle, Kürtleri Kürdistan’la oyalıyorlar, gerçekte iç savaş çıkartıp; ortalığı karıştırıp din kardeşini, din kardeşine öldürtmek istiyorlar. sonra kurtarıcı rolüne bürünüp vatanı işgal edecekler.

‘’14900 Landmark Blyd. Sütte 370 Dallas, Texas 75240 USA adresindeki Retog şirketince hazırlanıp satışa sunulan raporda, Türkiye’nin çok şaşırtıcı bir coğrafi konumu olduğu kaydedildi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin, Ortadoğu Petrol Bölgelerinin kuzeydeki uzantısı olduğu belirtilen raporda, şu anki faal petrol sahalarının az miktarda petrol rezervlerine sahip olduğu vurgulandı.

raporda öne sürülen görüşlerin aşırı derece detaylı olması dikkat çekti. dört ciltten oluşan rapor, bölgedeki 517 petrol kuyusunun tüm kayıtlarını kapsıyor. ayrıca bölgenin tüm jeokimya ve termal özellikleri ve tarımsal etkinliklerini gösteren haritalar da raporda bulunuyor. raporda yalnızca Ortadoğu’nun Güney bölgelerinin petrol bakımından zengin olduğu görüşünün aksine, içinde Türkiye’nin güneydoğu bölgesi topraklarının da bulunduğu kuzey bölgelerinin petrol bakımından zengin olduğu belirtildi. ayrıca bu bölgede daha önce ayrıntılı bir araştırma yapılmadığı kaydedildi.

45 bin ABD doları fiyatla satışa çıkarılan raporda, Türkiye Kürdistan’ı olarak adlandırılan yöredeki, işlenmeyen petrol sahalarının rezervlerinin büyüklüğü övülüyor. bakir bölge olarak adlandırılan işlenmeyen sahaların Irak(IraQ) ve Türkiye’de işlenen petrol sahalarından daha verimli olduğu iddia ediliyor.

RETOG şirketinin yer altı ve petrol araştırma fırsatları, Türkiye Kürdistan’ı adlı raporunda, 500 bin ölçekli harita, kuyular, büyük petrol ve gaz sahaları, 52 ayrıntılı kuyu jurnali, 517 kuyu bilgi kayıtları,yerüstü coğrafi bilgiler, Bouger yerçekimi bilgileri, Türkiye-Suriye ve Irak(IraQ)’ın sismik derinlik haritaları ile bu ülkelerde çalışan petrol sahalarının ayrıntılı haritaları bulunuyor. raporda ayrıca Türkiye’nin siyasi yapısıyla bunun komşu ülkelerle kıyaslamaları da detaylarıyla anlatılıyor.’’

yıl 1992: Türkiye Kürdistan’ı dilerde. RETOG şirketinin vermiş olduğu Türkiye için azami öneme sahip bilgilerin yanında özellikle bu raporda yer alan Türkiye Kürdistan’ı cümlesine dikkatlerinizi çekmek isterim. İsrail siyonizminin ABD’ye yaptırdığı Irak(IraQ) işgali sonucu bu niyet her geçen gün gerçekleşmek üzere. oysa 1990 yılında çıkan masonluk ve kapitalizm adlı eserin ilk baskısında ‘’özel bölümünde’’ bu konuya dikkat çekilmiş, ‘’yukarıda belirttiğimiz gerek zengin petrol yatakları, gerekse GAP projesi gibi dev bir projenin yer aldığı topraklarda kurulacak bir Kürt Devleti, İsrail için yutulmayacak bir lokma değildir. kurulması tasarlanan bu devletin zayıf, askeri güçten yoksun, ekonomik açıdan himayeye muhtaç bir devlet olacağını tahmin etmek hiç de güç değil. planın ikinci aşamasında, Ortadoğu’nun tek söz sahibi ülkesi haline gelecek İsrail için, bu Kürt devletini kontrol ve himayesine almak gayet kolay olacaktır. Kürdistan’ın İsrail’in bir eyaleti olmasıyla gelişecek bu aşama, İsrail’in Güneydoğu Anadolu sınırları içine alıp vaat edilmiş topraklara kavuşmasıyla sona erecektir.

rapor şöyle devam ediyor;

‘’olay bu yönden değerlendirildiğinde, time dergisinde çizilen Kürdistan haritasının Güneydoğu Anadolu’nun uzaydan çekilen petrol haritasıyla üst üste çakışmasının bir tesadüf olmadığı açıkça anlaşılır. dergide yayınlanan Kürdistan haritasının sınırları Gaziantep’ten başlıyor. Kuzey Irak(IraQ)’tan Halepçe’ye kadar uzanıyor. Türkiye’nin zengin petrol yatakları Diyarbakır, Adıyaman, Nusaybin ve Batman arasında tüm Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni içine alan bir yay çiziyor.’’

diğer taraftan uzaydan çekilen petrol yataklarının haritası üzerine Kürt sorununu bahane ederek Amerikanın bölgeye yerleşmesi de çok dikkat çekici bir olay. Körfez Krizi ve şimdi de Irak(IraQ) savaşı derken bölgede ‘’insani yardım ve güvenlik kampları’’ adı altında büyük bir oyun oynanıyor.

NASA tarafından uzaydan çekilen fotoğraflarda Amerika başkenti Washington’un şehir yerleşiminin Beş Kollu Pentagram yıldızı şeklinde olduğu görülmektedir. Pentagram yıldızı şeytanı temsil eder, yani masonların tüm dinlere karşı olan düşmanlığını.

Beyaz Saray’ın temel atma töreninin tamamen masonik bir tören olduğunu ve temele de masonik simgelerin atıldığını biliyor muyuz? burdan amerikanın masonik bir devlet olduğu, ve mason hedefleri gerçekleşmedikçe amacını gerçekleştirememiş olacağını, ve gerçekleştirene kadar katliamlara devam edeceğini unutmayın.

Amerika Voice Of America Tv’de bir yayında spiker milletvekiline soruyor:
soru: Amerika’ya yönelik terör saldırıları devam ederse ne gibi önlemler almayı düşünüyorsunuz?
cevap: gerekirse en kutsal yerlerini bombalamaya kadar gidebiliriz.
soru: en kutsal yerlerden kastınız Kabe’mi?
cevap: evet Kabe. gerekirse bombalarız.

saldırıları yapanlar kendileri, müslümanları suçlayıp saldıranlar kendileri; ve kıblemiz, kutsal yerimiz; Kabe’yi bombalamakla tehdit eden Yahudiler, masonlar.

Avrupa Birliği’nden bir yetkili de ‘’ Türklere Sevr’i kabul etmekten başka çare kalmayacak’’’ dedi ve yine kimseden ses çıkmadı. ama Türkiye Avrupa Birliğine girebilmek için yanıp tutuşuyor.
George W. Bush Vatikan’ı ziyarete gittiğinde Papa’yla konuşmasında: ‘’Amerikanın şu anda girişmiş olduğu iş, müslümanlara karşı Haçlı seferidir’’ denildi ve tüm gazeteler de bunu yazdı. Türkiye’deki gazetelerimiz hariç.

yine bir Amerikalı üst düzey yetkili, < dünya ve Ortadoğu’da yepyeni bir düzen kurulacak. güzellikle olmazsa asker zoruyla gerçekleştirilecektir. dedi ve kimse sesini çıkarmadı.

peki bu Türkiye’yi nasıl yıkacaklar?Türk ecdadının kanıyla sulanmış, biz gafillere miras kalmış Türkiye’yi nasıl yıkacaklar?

önce tüm devlet kurumları yabancılara satılacak. özelleştirmelerle yani. iki Türk bankası Yunanistan’a satıldı. Türk Telekom özelleştirildi, yabancılara satıldı. iletişim ağı tamamen gavurların elinde. bir çok stratejik kurumlar özelleştirme adı altında gavurlara satıldı.

bunlar kimin zamanında oldu. Recep Tayyib Erdoğan.

ama son seçimlerde Amerika Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilmesine karşı çıktı değil mi? bir önceki dönemde medya sayesinde başbakan seçtirdiği Recep Tayyip Erdoğan. George W.Bush karşı çıkmadı, sadece açıklamalarda bulundu. bazıları türban konusu gündeme geleceği için olduğunu düşünür. saçının bir tutamının bile göz zinası olan kadınların başlarının açtırılması. bu da bu ülkenin Müslüman olmadığını gösteriyor. Recep Tayyip Erdoğan ise olayı gittikçe körüklüyor. üstüne gidiyor değil mi? halkın sesi Recep Tayyip Erdoğan. iç savaş kapıda. iç savaş kapıda. iç savaş çıkartmaya çalışıyorlar millet. gafilliğimizden yararlanıp, bizi birbirimize düşürüp. İslamiyeti yok edebilmeleri için, “Great İdea”, Büyük Ortadoğu Projesi(BOP)’ni gerçekleştirebilmeleri için iç savaş çıkarmaya çalışıyorlar millet. iç savaş çıkınca ne olacak, Amerika kurtarıcı rolünde Türkiye’ye girecek, zaten özelleştirme adı altında satın aldıkları devlet kurumlarının üstüne bu ülkenin yönetimini ele geçirecek.

ama zaten bu halk yöneticisini kendisi seçiyor değil mi? Amerika kendi menfaatleri doğrultusunda seçtiklerini medya sayesinde halka güzel gösteriyor, halkta Kuran’a küfretmek pahasına baktığı televizyonlardan, gazetelerden izleyip, okuyup öğrendikleriyle Amerikanperestleri başa getiriyor. ne üzerine olduğu bile bilmeyen gavuristan memleketim.

ama Recep Tayyip Erdoğan namaz da kılıyor değil mi? halkın dini duygularını, Amerika’nın, insanlara en düşman olan Yahudilerin emellerini gerçekleştirebilmek için dini istismar ediyor!! İslamı kullanıyor millet.

Amerikan başkanı bu ülkeye geliyor, olağanüstü güvenlik önlemleri alıyor. bırakın bu ülkeye gelmesini nerde olursa olsun onu bulup öldürmemiz gerekirken, biz dünya imparatorunu, dinimizi yıkmaya çalışanı baş tacı ediyoruz. ama öldürürsek savaş çıkar. adamlar zaten savaş çıkartacaklar. islami değerlerimizi nasıl yok ettilerse, yakında bizleri de yok edecekler. 550 millet vekili var, neden bunlar bir şey yapamıyor. bir ara ailesiyle birlikte trafik kazası geçiren milletvekillerini hatırlayın. hepsi de amerikan karşıtı konuşma yaptıktan bir iki hafta sonra trafik kazası geçirip öldü. daha doğrusu Amerika öldürttü. askeriye bile dokunulmazlığı olduğu için darbe yapmadan yargılayamıyor, Apdullah Öcalan’ı bile öldüremediler, yargılasa ne yapacak ki. ama Amerika karşıtı konuşan dokunulmazlığı olan milletvekilleri Amerika tarafından öldürülüyor, kısa haberlerle geçiliyor; bizde ALLAH rahmet eylesin diyoruz. ama askeriyemiz var. bizim askeriyemiz bu ülkeyi korumuyor ki, kendi sevdiğini koruyor. kendi sevdiği haricinde, halkla alakalı olan bir konuda hükümet bir şey yapmadan biz bir şey yapamıyoruz diyor. Askeriye artık darbe de yapamıyor, Avrupa Birliği uyum süreci uygulamaları adı altında yasa çıkardılar ya.

HEPSİ Mİ ECELİ İLE ÖLDÜ?

Adnan Kahveci- Eski Maliye Bakanı. Dedi ki;

"Bizim bağımsız olmamız için Amerika ve IMF'den kurtulmamız lazım.." 2 gün sonra trafik kazasında öldü!

Bedri İnce Tahtacı- Saadet partisi Gaziantep milletvekili,
Dedi ki;"Amerika en büyük engeldir bir ülkede; ABD istediğini Başbakan yapar, istediğini Cumhurbaşkanı "5 gün sonra Gaziantep'e giderken trafik kazasında öldü!

Turgut Özal-Cumhurbaşkanı. Dedi ki;

"Musul ve Kerkük bizimdir. Bunu dünya biliyor, Alacağız" 10 gün sonra öldü!

Eşref BİTLİS- Jandarma Genel Komutanı. Dedi ki;

"Amerika'nın İncirlik'ten kalkan uçakları PKK'ya yardım dağıtıyor" 4gün sonra eksi -60 dereceye kadar dayanıklı olan Türk Silahlı Kuvvetlerine ait uçak ile Siirt’e giderken kaza geçirerek uçağı daha kalkar iken Ankara Yenimahalle posta işleme merkezinin üzerine düştü ve öldü! Kaza nedeni uçak motorlarının buzlanması! Oysa Siirt'te o esnada hava soğukluğu -11 idi. Ankara’da ise -5 idi.

Recep YAZICIOĞLU- Denizli Valisi. Denizli'de kanun çıkardı;"Artık bundan sonra cafe ve benzeri yerlerde İngilizce isim kullanılmayacak, yani ‘cafe’ değil kahve yazılacak" dedi ve… 1 hafta sonra Ankara'ya giderken trafik kazasında öldü!

Bahtiyar AYDIN-Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı;

"Bu dış mihrakların büyük bir oyunu, sakın inanmayın, kanmayın kardeşi kardeşe vurduruyorlar, Lice'si ile Hani'si ile Eruh'u ve Edirne'si Muş'u ile aynı ırkın evlatlarıyız, bu ülke kolay kazanılmadı Çanakkale’de dedelerimiz omuz omuza can vererek kazandılar bizde layıkı ile muhafaza edeceğiz ve bu PKK bitecek bu ABD oyunu son bulacak" dedi ve... 10 gün sonra Diyarbakır Lice'de ilk okul çocuklarına önlük, bot, ayakkabı ve kırtasiye malzemesi dağıtır iken keskin nişancı silahı ile sırtından çocukların gözü önünde vurularak öldü.​
 

delinin biri

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Tem 2009
Mesajlar
135
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Web Sitesi
delininbiriyimiste.tr.gg
Binbaşı Cem Ersever:"Ben Ahmet Cem Ersever. PKK'yla yapılan mücadelede atılan adımların yanlış olduğunu, mücadelenin ehil ellerce yürütülmesi gerektiğine, Türkiye Cumhuriyeti'nin PKK sorununa karşı bir stratejisinin olmadığına inandığım ve 1992 yılında Zavahiri kurtarmak gerekçesiyle bilgisizce yapılan Kuzey Irak Harekatı'nın devleti bir açmaza soktuğunu, PKK'ya siyasi kazanımlar getireceğini,güçlenmesini sağlayacağını beyan ederek,1993 yılının Mart ayında Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Grup Komutanlığı görevinden kendi isteğimle ve bazı arkadaşlarımla birlikte emekli oldum.
1984 yılından bugüne kadar yapılan yanlışlar, ihanetler ve uydurmalar konusunda Türk kamuoyunun aydınlatılması gerektiğine inanıyorum ve Türk basınıyla kamuoyu önünde Celal Talabani'nin ihanetleri, PKK ilişkileri, Güneydoğu'daki gerçek durum,Köy Korucuları, itirafçılar, faili meçhul cinayetler hakkında ve bazı siyasilerin örgütsel konumları hakkında açıklamalarda bulunacağım."
(Binbaşı Ersever, düşündüğü bu açıklamayı yapamadan öldürüldü.)

TBMM- 1 Mart tezkeresine red oyu verdi.

3 gün sonra İstanbul’un göbeğinde bombalar patladı. Kaç kişi öldü?


kancık köpekler olur bilir misiniz? erkeğini görünce kuyruğunu bacaklarının arasına kıstıran ve erkeğine arkasını dönem kancık köpekler. bu ülkeyi yönettiklerini iddia eden, bizim; verdiğimiz oylarla seçildiğini düşündüğümüz bu devleti yönetenler. erkeğini görünce kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırıp erkeğine arkasını dönen kancık köpekler gibi vermişler arkalarını Amerika’ya, halkı pış pışlayarak uyutuyorlar. biz gafilleri, biz müslüman bozması gavurları uyutuyorlar. Halk da aynı şekilde kancık köpekler gibi arkasını dönmüş yöneticilere eyvallah diyor.

gelelim Türkiye’de ki diğer masonlara:

iŞ ADAMLARI
Sakıp Sabancı (ilk kuruculardan, sanayici, ülkenin en zenginlerindendi.), Erol Sabancı (Sanayici.), Rahmi Koç (Holding Patronu.), Nejat Eczacıbaşı (Holding Patronu, Bildenberg üyesi.), Bernard Nahum (Vehbi Koç'un Yahudi ortağı. Be-Ko Bernard-Koç demektir.), Vitali Hakko (Vakko'nun sahibi.), Jak Kamhi (Holding Patronu.), Arman Karabet (Türkiye Ermeni Cemaati sözcüsü.), Izak Halava (Yahudi, Haham.), İsmail İsmen (mühendis, Yahudi Dönmesi.), Tuncer Bezmen (gazeteci, yahudi dönmesi.), Fuat Bezmen (Santral Mensucat Sahibi, Yahudi dönmesi, döviz kaçakçısı olduğu ortaya çıkınca Amerika’ya kaçmıştı.), Ali Koçman (Armatör, TÜSİAD Başkanı idi.), Neşet Sırman (İthalatçı, Lions Klüpleri Genel direktörü idi.), David Kohen (Sigortacı, aynı zamanda bütün aile Lion'dur.), Lyonel Makzume (Vapur Acentası var, yahudi, ailece Rotaryen, kaçakçılıktan yargılandı, mahkum oldu.), Jacques Jeulin (Bankacı, Osmanlı Bankası, yabancı.), H. Von Tielman (Türk HOECHST genel müdürü.), Ferit Volkan (Sherton Genel Müdür Muavini), Edward Keiser (İsviçre Hava Yolları Temsilcisi, yabancı.), Bahir Uysaler (Oto-Koç Genel Müdür Yardımcısı.), Sefer Ulusoy (Otobüs Şirketi var.), Selçuk Yaşar (Holding Patronu.), Mehmet Yazar (Odalar Birliği Başkanı, bakan.), Niyazi Yılmazer (Yakamoz'un sahibi.), Arslan Sanır (HEMA Eski Genel Müdürü.), Dündar Soyer (İzmir Sanayi Odası Başkanı idi.), Ugur Paksoy (Paksoy Fabrikası Müdürü.), Cengiz Okaygün (THY ve YEM Sanayi Yönetim Kurulu üyesi idi.), Sahabettin Bilgisu (İzmir Ticaret ve Sanayı Odaları Başkanı.), Mete Tanrıkut (Banka Müdürü.), Teoman Terim (TUSAŞ Genel Müdürü.), Ali Tuzcuoglu (Nakliye Şirketi Sahibi.), Tuncay Sarızı (Nükleer Tıp Uzmanı.), Seyfettin Tokbey (Noter.), A. Kozanoğlu, Ali Balkaner, Alp Yalman, Armatör Sadıkoğlu Ailesi, Ateş Ünal Erzin, Boronkay, Bezmen’ler, Cem Boyner, Çiftçiler Holding, Çapa Ailesi (Çapamarka) Dinçkök, Demirağ Ailesi (Mehmet Nuri ve kardeşi Abdurrahman Naci), Dilberler Mağazaları, Eczacıbaşı, Erdoğan Demirören, Erol Aksoy, Esenpen (Esen Özgener), Erkut Yücaoğlu, Feyyaz Berker (Tekfen), Feyzi Akkaya (STFA), Gorbon, İbrahim Ethem Ulagay İlaç, İpar Ailesi, Kazım Taşkent (Yapı Kredi), Koç Holding, Kutman Ailesi (Doluca Şarapları), Mehmet Üstünkaya, Manisalı Elginkan Ailesi (ECA), Mustafa Taviloğlu, Ömür Yoğurtları, Öngüt’ler, Öner Akgerman (Çimentaş), Özgörkey Ailesi (İzmir Pepsi), Refik Baydur, Rumeli Holding (Uzanlar), Raşit Özsaruhan (Metaş, Betontaş), Selim Edes, Sohtorik, Şarık Tara- Şadi Gülçelik (ENKA), Uğur Mengenecioğlu (UM Denizcilik), Ulusoy Ailesi (Ulusoy Taşımacılık), Yaşar Holding, Zorlu Ailesi, …

MEDYA-HALKLA İLİŞKİLER-REKLAM
Dinç Bilgin (gazeteci, medya patronu holding sahibi), Erol Simavi (gazete sahibi), Orhan Tokatlı (gazeteci), Akkan Suver (Yeni Düşünce Gazetesi sahibi, milliyetçi bilinir.), Ziya Tansu (İKA Haber Ajansı), Ümit Atay (basın yayın programcısı), Ayber Saruhan (gazeteci), Hagop Ayvas (Gazeteci), Günay Şimsek (gazeteci), Necmettin Tanyolaç (spor yazarı), Kemal Aziz (gazeteci), Haluk San (gazeteci), Erdoğan Sungur (gazeteci), Mehmet Sadun Altuna (eski basın yayın genel müdürü), Erdogan Arıpınar (gazeteci), Turhan Tayan (gazeteci), Mete Atabek (gazeteci), Selahattin Atasoy (emekli albay), Bahaettin Tatış (eğitimci), Akif Tatlıcıoğlu (noter), Yılmaz Tunçhal (gazeteci), Vedat Nedim Tör (yazar), Suphi Türel (gazeteci), Yavuz Dolun (haber ajansı), Nehar Tüblek (karikatürist), Fuat Uygan (yayıncı), Turhan Dilligil (gazete patronu), Haluk Cansın (gazeteci), Bekir Çiftçi (gazeteci), Erol Dallı (gazeteci), Kenan Değer (TRT’ci, Antalya), Nurettin Demirkol (gazeteci), Emin Edis (gazeteci), Teoman Ertan (TRT’'ci), Mümin Çevik (editör), Güngör Mengi (gazeteci, TRT'de hükümet temsilcisi), Yekta Okur (gazeteci), Üstün Ünügür (gazeteci), Bahadır YanıkÖmeroğlu (gazeteci), Arslan T. Yazman (gazeteci), Ertuğrul Zorlutuna (gazeteci), Kahraman Bapçum (gazeteci), Tuğrul Ilıcak (Kemal Ilıcak'ın akrabası, gazeteci), Aykut Sözeri (aktör), Ali Kırca, Altan Öymen, A. Emin Yalman, Ali Sirmen, Ali Gevgili, Adnan Düvenci, Abdi İpekçi, Aydın Sevgel, Ali İhsan Göğüş, Alev Coşkun, Altan Erbulak, Ali Ulvi, Ali Baransel, Argun Berker, Ayla Selışık Tamar, Ayşe Arman, Aydın Boysan, Ali Canip Yöntem, Abdülkadir Yücelman, Ali Naci Karacan, Aladdin Baydar (Fenerbahçeli ilk milli futbolculardan, gazeteci), Bilgin Ailesi (Sabah, ATV), Bekir Coşkun, Bekir Kutmangil (Günaydın’ın öldürülen sahibi), Bedii Faik, Cengiz Çandar, Cüneyt Ülsever, Coşkun Kırca, Can Ataklı, Cenk Koray, Canan Arıtman, Cüneyt Arcayürek, Cihat Baban, Cüneyt Koryürek, Cehdi Şahingiray, Çetin Emeç, Defne Samyeli, Doğan Koloğlu, Erkan Göksel, Ecvet Güresin, Emil Galip Sandalcı, Ebuziyyad Ziya, Ekrem Uşaklıgil, Emine Uşaklıgil, Erdal Atabek, Eşfak Aykaç, Enis Tahsin Til, Ercan Arıklı, Emre Kongar, Engin Baydar (Nazikioğlu, soyadını kullanmıyor- Türk Basın Birliği Başkanı idi), Ertuğrul Soysal (Nail Keçili’nin üvey babası, eski İSO bşk,TİSK Kurucusu, Atlı Zincir'in sahibi), Fikret Bila, Ferai Tınç, Faik Akın, Füsun Özbilgen, Fikret Otyam, Fazıl Ahmet Aykaç, Gülgün Feyman, Güngör Mengi, Güneri Cıvaoğlu, Gündüz Vassaf, Gündüz Kılıç (GS’li Baba Gündüz-Kılıç Ali’nin oğlu, Altemur Kılıç’ın kardeşi), Gülçin Telci, Hüseyin Cahit, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Hamdi Nüzhet Çançar, Halit Deringör, Hakkı Tarık Us (gazeteci), Işıl Özgentürk, ismet Berkan, İsmet Solak, İsmail Hüsrev Tökin, İsmet Binark (yazar), Karacanlar, Kahraman Bapçum, Kamil Masaracı, Leyla Umar, M. A. Birand, Mehmet Ali Önel, Murat Sertoğlu, Murat Birsel, Mecbure Canan Barlas, Münir Berik, Mekki Sait Esen, Mahmut Ekrem Talu, Muvaffak Talu, Mükerrem Sarol, Mithat Perin, Murat Belge, Muammer Yaşar Bostancı, Mahmut Esat Bozkurt, Metin Yalman (A. N. Sezer’in Basın Danışmanı), Naim Tirali, Nuri Çolakoğlu, Necmettin Sadak, Nezih Demirkent, Nasuh Mahruki, Necati Zincirkıran, Nail Güreli, Necmi Tanyolaç, Orhan Koloğlu, Okay Gönensin, Osman Kavala (İletişim’in sahibi), Osman Kapani, Osman Saffet Arolat, Osman Ulagay, Oğuz Tongsir, Orhan Erinç, Oğuz Aral, Örsan Öymen, Özcan Ergüder, Ömer Madra, Piyale Madra, Pakize Suda, Reha Muhtar, Refik Erduran, Ruhat Biliktan Mengi, Recaizade Mahmut Ekrem, Rasih Nuri İleri, Rana Pirinççioğlu, Simaviler, Sedat Sertoğlu, Sedat Ergin, Seçkin Türesay, Suphi Nuri İleri, Sabiha Sertel, Selim Ragıp Emeç, Selçuk Erez, Semih Poroy, Semra Somersan, Semih Balcıoğlu, Şiar Yalçın, Tahsin Öztin, Talat Sait Halman, Talay Erker, Turhan Selçuk, Tekin Aral, Uzanlar, Uğur Dündar, Umur E. Talu, Vedat Nedim Tör, Yalçın Bayer, Yılmaz Çetiner, Yavuz Gökmen, Yalım Eralp, Zekeriya Sertel, Zeynep Göğüş, …

TERAKKİ VAKFI OKULLARININ ÜNLÜ MEZUNLARI
Ömer Madra, Ümit Meriç, Billurdeniz Seval (mankenlik ajansı sahibi), Gülçin Telci (gazeteci), Ali Nasuh Mahruki, Sedat Üründül, Reşit Emre Kongar, Barış Manço (10. sınıfa kadar Galatasaray Lisesi'nde okuyan Barış Manço babasının vefatının ardından, kendisi de bir Selanik göçmeni olduğu için Şişli Terakki Lisesi'ne geçerek oradan mezun olur), Şarık Hamza Tara, Halit Refiğ, İshak Alaton, Orhan Pamuk, Mazhar Efe Özal (1967 Ankara, Turgut Özal'ın oğlu), Yıldız Sertel, Mustafa Taviloğlu, Bekir Kutmangil, Prof. Dr. Can Gökdoğan, Prof. Dr. Aksel Siva, Doç. Dr. Umur Çorgar, Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, Berna Yılmaz, Sevda Sabancı, Erkut Taşkın, Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, Fatoş Aslı Ural (Selçuk Ural'ın kızı), Lütfi Emin Karaosmanoğlu, Mine Kantel Yıldız, Özlem Savaş (Tv sunucusu, oyuncu), İdris Kavala, Ogün Uluç, Çiğdem Subaşı, Candan Şimşek, Muzaffer Sürmeli, Fehmi Saltık, Cem İlhan, Ahmet Adil Tunca, Zahit Aydın Göğüş, İnci Selçuk, İrem Kalkavan, Yahya Murat Demirel (1967 Isparta), Murat Arman, Deniz Çupi (İslam Çupi'nin oğlu), Ahmet Zorlu, Alara Bezmen (Halil Bezmen'in kızı), Çiğdem Sabancı (Erol Sabancı'nın kızı), Esat Murat Serezli (Metin Serezli'nin oğlu), Hasan Nuri Tanla (Bülent Hasan Tanla'nın oğlu), Mehmet Yalçıntaş (Nevzat Yalçıntaş'ın oğlu), Abdullah Zaimoğlu (Rasim Zaimoğlu'nun oğlu), Salih Yavuz Uluğ, Sabetay Varol, Mehmet Erdem Yarsuvat, Fatma Necla Balkır, Halit Refik Refiğ, Hayri Erdoğan Alkin, Ahmet Bali, Emin Yalçın Öktem, Hülya Uğur (Tv’de hava durumu sundu).

BÜROKRASİ
Remzi Yelman (emekli korgeneral), Ertuğrul Ünlüer (eski Kocaeli vali ve belediye başkanı), Numan Urs (emekli albay), Engin Ural (çevre sorunları vakfı başkanı), Bülent Ulusu (eski başbakan), Hamit Yener (emniyet 1. şube müdürü idi.), Nüvit Yetkin (CHP milletvekili idi.), Halit Tokullugil (Bursa eski valisi), Zeki Yücetürk (Balıkesir eski milletvekili), Ali Berkol (NATO'da görevli), Suphi Baykam (CHP milletvekili idi), Fahir İlkel (eski enerji ve tabii kaynaklar bakanı), Sezai Orkunt (emekli amiral), Sezai Oymaklı (emekli subay), Hüseyin Öğütcen (İzmir valisi idi), Tahsin Önalp (eski bayındırlık bakanı), Enver Saatçigil (eski vali), Ahmet Gündüz Aktuğ (polis başmüfettişi), Bedrettin Dalan (İstanbul eski belediye başkanı), Şahap Kocatopçu (27 mayıs ve 12 eylül bakanlarından), Hakkı Kütük (emniyet müdür muavini), Şerif Tüten (eski Ankara valisi, Rotary şeref üyesi), Ülkü Söylemezoğlu (imar iskan bakanlığı müsteşar yardımcısı), Çetin Anuncan (deniz subayı), Muzaffer Ercis (emekli tuğgeneral), Yelman Gazimihal (SEKA genel müdürü idi), Feyyaz Gölcüklü (MDP milletvekili), Rüştü Güner (DSİ bölge müdürü), Saffet Gürtav (İETT genel müdürü), Muammer Durak (vali muavini), A.A.I.Hilbrand (yabancı, askeri ateşe), William Hudson (İstanbul İngiliz konsolosu), Herman Büneman (İzmir alman başkonsolosu), Akgün Kıcıman (dışişleri bakanlığı protokol müdürü), Ekkes Langer (Ankara Avusturya Ticaret Ateşesi), Gerard Sambrana (Fransız, idari ateşe), Erkki Tammiwori (Finlandiyalı, başkonsolos), Geoffrey Ogden (İstanbul ABD başkonsolos vekili), Hans Peter Schoni (İsveçli, idari müsteşar), Fritz Langer, Marshall Berg (ABD idari ateşe), Wolfgang Ziebel (Alman, başkonsolos), Nicholas Baskey (ABD, idari ateşe), …

SİYASET
Ali Fuat Cebesoy, Altemur Kılıç, Ahmet Ağaoğlu, Aydın Köymen, Atilla Mutman, Bülend Ulusu, Bülent Akarcalı, Bülent Tanla, Besim Tibuk, Behçet Bilgin, Bahattin Yücel, Bekir Sami Kunduh, Besim Üstünel, Burhan Özfatura, (Mahmut) Celal Bayar, Celal Tevfik Karasapan, Cihat İren, Cemal Madanoğlu, Cemal Bardakçı, Dr. Nazım, Daniş Koper, Emre Gönensay, Ercan Karakaş, Erdoğan Berktay, Ercüment Konukman, Fahri Korutürk, Fuat Bulca, Fatin Rüştü Zorlu, Feridun Cemal Erkin, Fahrettin Kerim Gökay, Fethi Tevetoğlu, F. Türüng (General), Gökberk Ergenekon, Güneş Öngüt, Hayrettin Erkmen, Hüsrev Gerede, Hasan Menemencioğlu, Hasan Esat Işık, Haluk Ülman, Haluk Bayülken, Hulusi Köymen, Hızfı Oğuz Bekata, İsmail Cem, İttihatçı Rahmi Bey, İbrahim Deriner, İlhan Öztrak, İbrahim Deriner, İhsan Gürsan, İhsan Alyanak, İrfan Özaydınlı, Kemal Derviş, Kılıç Ali, Korel Göymen, Kasım Gülek, Lütfi Kırdar, Mustafa Kemal, Mehmet Ali Aybar, Mithat Şükrü Bleda, Mehmet Ali Bayar, Maliyeci Cavit Bey, Mükerrem Berk, Muhittin Üstündağ, Memduh Şevket Esendal, Mekki Sait Esen, Murat Sökmenoğlu, Mucip Ataklı, Muammer Çavuşoğlu, Naim Talu, Nevzat Yalçıntaş, Nazlı Ilıcak, Nazım Hikmet, Numan Menemencioğlu, Neşet Akmandor, Nihat Karaveli, Osman Kapani, Orhan Öztrak, Osman Kibar, Orhan Eren, Ömer Seyfettin, Ömer Lütfi Tunçay, Ragıp Gümüşpala, Rauf Orbay, Reşat Fuat Baraner, Reşat Muhlis Erkmen, Sedat Celasun, Suat Hayri Ürgüplü, Sarp Kuray, Sadrettin Celal Antel, Suat Baban, Sebati Ataman, Selim Sarper, Serbülent Bingöl, Samet Ağaoğlu, Sebati Ataman, Selim Sırrı Tarcan, Suphi Gürsoytrak, Şükrü Sina Gürel, Şükrü Kaya, Şaban Karataş, Şefik Hüsnü Değmer, Şehabettin Kocatopçu, Tansu Çiller, Talat Paşa, Turhan Kapanlı, Turan Güneş, Tevfik Rüştü Aras, Tayfur Sökmen, Tezcan Yaramancı, Tunca Toskay, Tayyibe Gülek, Vedat Nedim Tör, Vedat Dalokay, Vahit Halefoğlu, Yılmaz Ergenekon, Ziya Selışık, Ziya Gökalp, Zeki Baştımar, Zeki Erataman, …

BÜLBÜLDERESİ KABRİSTANINDA YER ALAN BAZI SOYİSİMLERİ
Sügüder, Dal, Dur, Dural, Zirh, Bozgeyik, Geyik, Asilbah, Alyot, Silan, Türkölmez, Aslantas, Tasan, Büyükol, Gülgöz, Özerdem, İsören, Cumali, Tavli, Tavasi, Tavil, Pakerman, Ceylan, Aslantas, Tör, Ertörer, Giray, Müftüoglu, Yigit, Samimi, Algan, Nazli, Simavi, Etel, Noyan, Darip, Alkas, Tabak, Soley, Bozok, Koronel, Noyanalpan, Güleryüz, Boratav, Refig, Varol, Yafet, Rasin, Medhi, Alav, Civaoglu, Düzel, Tezcaner, Fikrig, Ayral, Çirik, Türen, Pelin, Burç, Kuzekenani, Sunguroglu, Hizal, Harunoglu, Tatari, Zuvin, Kavrem, Sonad, Böke, Tomaç, Portakal, Akçam, Akyildiz, Kum, Mayor, Kerimol, Sözen, Azizoglu, Erzin, Açanal, Kolot, Atasayan, Kuday, Erpamir, Baç, İyitas, Kiykioglu, Dagsöz, Anak, Semi, Özin, Kunal, Seraç, Yalaza, Orik, Firat, Kuyumculu, Abdikoglu, Yakupoglu, İbrahimzade, Karaibrahimoglu, Talatpasaoglu, Özdemiroglu, Türkay, Ayaz, Özüren, Teksöz, Burduroglu, Keçeli, Kuyulu, Asaröz, Göçgil, Kaprali, Sönmez, Resimcioglu, Terzi, Koparal, Güdüm, Çandir, Dirim, Sarlak, Dogusoy, Elmastas, iriparlak, Korustan, Ökse, Çinardali, Altun, Altuntek, Altunel, Altuner, Altuntaş, Altuniş, Altunbay, Altunbaş, Çöloglu, Balin, Sadik, Geldigeçti, Çolak, Manyasli, Kadam, Eroyda, Tumanbay, Sinav, Batay, Yönder, Hoyi, Düzenli, …​
 

delinin biri

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Tem 2009
Mesajlar
135
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Web Sitesi
delininbiriyimiste.tr.gg
ORDU:
Aytaç Yalman (KKK), Ali Fuat Cebesoy, Ali Fethi Okyar (İttihat ve Terakki Gen. Sekreteri, Cumhuriyetin İlk Millet meclisi Başkanı, 2. Başbakan, İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı, Serbest Fırka Kurucusu, Yarbay, Büyükelçi), Abdurrahman Nafiz Gürman (Orgeneral, 4. Genel Kurmay Başkanı, Temsilciler Meclisi Üyesi), Asım Gündüz [Orgeneral, Garp cephesi Kurmay Başkanı, Milletvekili), Ali Hikmet Ayerdem (Korgeneral, Milletvekili (1923-1924)], Ali Nizami Paşa [Genelkurmay Başkanı (1881-1882)], Ali Saip Paşa [(?- 1891) Serasker, Müşir, Tophane Nazırı, Vali], Ahmet Mazhar Paşa [(1824-1890) Vezir, Vali, Şehremini (Belediye Başkanı- 1881-1890)], Abdurrahman Sami Paşa [İlk Maarif Nazırı (1857-1860) Maliye Nazırı A. Suphi Paşa ile yazar Sami Paşazade Sezai’nin babası], Ahmet Eyüp Paşa [(1883- 1923) Müşir (1873) Rus Savaşı Komutanı (1878) Vali], Ahmet Ağaoğlu [(Agayef) Ünlü Türkçü, (Samet Ağaoğlu’nun da babası. Mocan Yalısı’nın sahibi Şevket Mocan, ünlü bir sağcı, ünlü bir mason ve DP milletvekili Şevket Mocan’ın karısı Sara Hanım, Nazım Hikmet’in teyzesi. Çocukları Ayşe, Dündar Baştımar’la evleniyor, diğer çocuk Rüya da Samet Ağaoğlu’nun oğlu Mustafa Kemal Ağaoğlu ile evleniyor. Daha sonra da Rüya Hanım İlhan Nebioğlu’yla evleniyor ve Londra’da oturuyorlar. Kemal Derviş, Londra’ya gittiğinde bu evde kalıyor.)], Ahmet Vefik Paşa [197. Sadrazam (Dahiliye Nazırı, Elçi, Ayan üyesi, Maarif Nazırı, Evkaf Nazırı, İlk Meclisi Mebusan Reisi , Vali, Tarihçi,], Yazar Dr. Tevfik Rüştü Aras [Dışişleri Bakanı (1925-1938) www.mason.org’dan tarihçeye tıklanırsa, bütün üylerinin Sabetaycı olduğu Selamet Locası içinde olduğu görülecektir. )], Akif Eyidoğan (Başbakan Yardımcısı, Milltevekili, Senatör, Vali; Demirel’in adamlarından.), Ahmet Rasim Paşa [Vezir, Bahriye Nazırı (1879-1891) Vali, İstanbul Şehremini], Ali Fuat Başgil (Hukuk Profesörü, Senatör,Cumhurbaşkanı Adayı), Bülend Ulusu, Bekir Sami Günsav (Kurmay Albay, Kuvayı Milliye ve Tümen Komutanı), Cemal Madanoğlu, Cemil Topuzlu (Nafia Nazırı (1920) İstanbul Şehremini (Belediye Başkanı, 1912-1914) ordinaryüs Profesör Doktor. İlk Tıp Fakültesi Reisi (Kadıköy’de çok ünlü bir caddeye adı verilmiş)], Cafer Tayyar Eğilmez (Tümgeneral, Trakya Kuvayı Milliye Komutanı, milletvekili), Derviş İbrahim Paşa [(1817-1899) Serasker (Ordu Komutanı Vezir) Rumeli Komutanı, Bahriye Nazırı, Müşir (Mareşal) Vali], Ebulula Mardin [Medeni Hukuk Profesörü, Osmanlı Mebusu, Kazasker Mardini, Adliye Nazırı, Yusuf Sıtkı’nın oğlu, Necmettin Kocataş’ın damadı (mezarları yanyana), ünlü Mardin sülalesinin büyüğü], Fahri Korutürk, Fethi Tevetoğlu, F. Türüng(General), Fahrettin Rumbeyoğlu [Maarif Nazırı (1920) Tümen Komutanı, Müşir (Mareşal)], Fahri Engin [Amiral, Donanma Komutanı, Ulaştırma Bakanı (1941-1943)], Falih Rifkı Atay [Mustafa Kemal’in prensi denen (Karacan gibi) gazetecilerden. Mina Urgan’ın üvey babası. Kemalizmin mihenk taşlarından.]

SANAT DÜNYASI:
Abdülhak Hamit Tarhan, Altan Erbulak, Aziz Üstel, Ayşe Kulin, Ayten Gökçer, Aliye Berger, Azra Erhat, Ayten Alpman, Ayşe Gencer, Attila İlhan, Ajda Pekkan, Ali Rıfat Çağatay, Ali Uras, Arsen Gürzap, Aysel Gürel, Ahmet Adnan Saygun, Alpay, Arif Mardin, Ahmet Ertegün, Aziz Basmacı, Asuman Tuğberk, Ahmet Say, Bülent Ersoy, Bülent Fenmen, Bora Gencer, Barış Manço, Bülent Ortaçgil, Bülent Tarcan, Behzat Butak, Cüneyt Gökçer, Cem Davran, Celal Sahir Erozan, Cenk Eren, Cem Mansur, Can Gürzap, Cemil İpekçi, Cüneyt Tanman, Çolpan İlhan, Çetin Tekindor, Çiğdem Talu, Duygu Aykal, Doğa Rutkay, Derya Alabora, Deniz Gökçer, Erman Kunter, Enis Fosforoğlu, Erdem Buri, Emin Ongan, Engin Noyan, Eser Noyan, Erkan Özerman, Filiz Ali Lazlo, Fazıl Say, Füreyya Koral, Faiz Kapancı, Gönül Yazar, Günseli Başar, Gürer Aykal, Hüseyin Kutman, Haldun Dormen, Halikarnas Balıkçısı, Halit Ziya Uşaklıgil, Halit Refiğ, Hüseyin Saadettin Arel, Hande Ataizi, Hüseyin Baradan, Hulusi Kentmen, Işıl Yücesoy, İdil Biret, Kerem Alışık, Kenan Kalav, Köksal Engür, Levent Kırca, Leyla Saz, Leyla Gencer, Levent Yüksel, Müşfik Kenter, Mustafa Alabora, Mehmet Ali Alabora, Mehveş Emeç, Munis Faik Ozansoy, Mehmet Ali Erbil, Mete İnselel, Muazzez Tahsin Berkant, Müjde Ar, Mehtap Ar, Melih Kibar, Mısırlı İbrahim, Mahmud Celalettin Paşa, Mustafa Altıoklar, Meral Orhonsay, Mehmet Fehmi Tokay, Mükerrem Berk, Melike Demirağ, Mithat Fenmen, Metin Serezli, Metin Erksan, Muzaffer İlkar, Metin Bükey, Mustafa Denizli, Murat Özaydınlı, Meltem Hakarar, Muhip Arcıman, Neşe Erberk, Nevra Serezli, Nisa Serezli, Nermin Bezmen, Orhan Pamuk, Oya Başar, Orhan Gencebay, Osman Nihat Akın, Oya Küçümen, Okan Karacan, Okan Bayülgen, Oktay Rifat, Ömür Göksel, Özlem Savaş, Ömer Karacan, Peride Celal, Pakize Suda, Perran Kutman, Rutkay Aziz, Reşat Nuri Güntekin, Renan Fosforoğlu, Refik Kemal Arduman, Refik Talat Halman, Rakım Elkutlu, Rüçhan Çamay, Sevgi Soysal, Saltuk Kaplangı, Samim Değer, Semiramis Pekkan, Sibel Egemen, Selahattin Pınar, Selanikli Ahmet Efendi, Suna Kan, Semiha Berksoy, Sertap Erener, Selin Dilmen, Selin Toktay, Samih Rifat, Şinasi, Şerif İçli, Şekip Memduh, Şanar Yurdatapan, Şemsi İnkaya, Tarkan, Turgut Boralı, Turgut Demirağ, Tülay German, Talat Artemel, Tuncel Kurtiz, Tuğrul Dağcı, Uğur Akdora, Ulvi Cemal Erkin, Ümran Baradan, Ülkü Kuranel, Yıldız Kenter, Yusuf Atılgan, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Yasemin Kozanoğlu, Yıldırım Gencer, Yesari Asım Arsoy, Yıldız Sertel, Yasemin Baradan, Yasemin Kumral, Zeki Müren, Zeki Alasya, Zeliha Berksoy, Zihni Küçümen, …

AKADEMİSYEN-ÜNİVERSİTE-İLİM
Cezmi Biren (emekli amiral, milli eğitim müsteşarı idi), İlhami Nasuhioğlu (Cerrahpaşa Tıp Fakültesi dekanı, Diyarbakır Üniversitesi rektörü idi.), Nihat Balkır (Bursa Ünivesitesi rektörü), Ayhan Songar (profesör, milliyetçi tanınır), Necdet Uğur (eski milli eğitim bakanı), Adnan Süvari (futbol antrönörü), Suat Vural (profesör, dekan), Gürbüz Tüfekçi (sosyal antropolog), Nihat Tünaydın (Kabataş Lisesi, eğitimci), Mahmut Yılmaz (öğretmen), Antonio Trupia (İTÜ Öğretim üyesi), N.A.Jacques Batzli (Galatasaray Lisesinde öğretmen, yabancı), Frederic Shepherd (bioloji öğretmeni), Ali Doğramacı (Bilkent Rektörü), Aykut Barka, Asaf Savaş Akat, Aydın Aybay, Ali Fuat Berkman, Ali Fuat Başgil, Ali Yar (Yazar, matematik Ord. Profesörü, Fen Fakültesi Dekanı), A.Korhan Binark [Doktor, Marmara Üniversitesi
Ayhan ÇAVDAR (TÜBA Kurucu Üyesi)], Ahmet Taner Kışlalı, Bülent Berkarda, Bülent Tanör, Bedri Ruhselman, Bülent Daver, Bedii Şehsuvaroğlu, Bülent Tarcan, Burak Erman (TÜBA Kurucu Üyesi), Bülent Baradan, Berna Moran, Celal Şengör (TÜBA Kurucu Üyesi), Celal Göleli, A.M. Celal Şengör, Celal Esat Arseven, Cemil Sena Ongun, Cemal Arkon, Cihat İren, Cemi Demiroğlu, Cemil Topuzoğlu (Tıp Profesörü İstanbul Belediye Başkanı), Çağlar Keyder, Çetin Özek, Çiğdem Kağıtçıbaşı, Çiğdem Kağıtçıbaşı (TÜBA Kurucu Üyesi), Duygun Yarsuvat, Ender Berker, Erdoğan Alkin, Emre Kongar (medyada var aslında), Enver Ziya Karal, Erdoğan Şuhubi (TÜBA Kurucu Üyesi), Engin Bermek (TÜBA Kurucu Üyesi), Fatmagül Berktay, Faruk Erem, Fahir Erman, Faik Reşit Unat, Feza Gürsey, F. Mutlu Binark (Doktor, Gazi Üniversitesi), Fahri Arel, Fethi İdeman (Rektör), Gazi Yaşargil, Hamdi Peynircioğlu, Halil Berktay, Hayrullah Örs, Haluk Şehsuvaroğlu, Hamit Dilgan, Hüsnü Göksel, Hasan Boduroğlu, Hasan Tahsin Ayni, Hasan Köni, Hulusi Behçet (Behçet hastalığını bulan, soyadını Atatürk verdi, Aşiyan), Hurşit Güneş, İhsan Doğramacı, İlter Turan, İlhan Lüten, İbrahim Necmi Dilmen, İbrahim Hoyi, İsmet Hikmet Ertaylan, İlhan Tekeli, Kemal Gürüz, Kerim Erim, Kadri Raşit Anday (Tıp Profesörü, Melih Cevdet'in babası, Eczacı Mehmet Raşit Paşa'nın oğlu, Aşiyan), Leyla Neyzi, Murat Belge, Mehmet Kiciman, Mete Tunçay, Mustafa Hulki Erem, Macit Gökberk, Metin Özek, Mustafa Santur, Münci Kapani, Mina Urgan, Muvaffak Akbay (eski Ankara Hukuk Fakültesi Dekanı, şarkıcı Hümeyra’nın babası), Mustafa Hulki Erem, Metin Heper (TÜBA Kurucu Üyesi), Murat Sertel (vefat etti- TÜBA Kurucu Üyesi), Muammer Aksoy, Mazhar Osman Usman (uzman), Nilüfer Göleli, Nermin Abadan, Orhan Alsaç, Orhan Aldıkaçtı, Ömer Lütfü Barkan, Ömer İrdelp, Özdemir Nutku (Sevgi Soysal'ın ilk kocası), Reşat Garan, Ratip Berker, Razi Bel, Reşat Kaynar, Reşat D. Tesal, Rona Aybay, Reha Oğuz Türkan, Sulhi Dönmezer, Sıddık Sami Onar, Sahir Erman, Süheyl Ünver, Selçuk Erez, Selahattin Tandal, Suphi Ziya Özbekkan, Sami Gönensay, Sencer Ayata, Şerif Mardin, Tahir Taner (Hukuk Fakültesi Dekanı, Neşet Paşa'nın damadı), Toktamış Ateş, Uğur Alacakaptan, Ufuk Esin (TÜBA Kurucu Üyesi), Üstün Ergüder, Vehbi Eralp, Yavuz Abadan, Yavuz Nutku (TÜBA Kurucu Üyesi), …

FEYZİYELİLER IŞIKLILAR DERNEĞİ YÖNETİM KURULU
Nuretdin ERTÜRK (Yönetim Kurulu Başkanı), Gökay DALOĞLU (Yetkili, Başkan Yardımcısı), İnci DENİZCİ (Genel Sekreter), İnanç AKALIN (Organizasyon Sorumlusu, Başkan Yardımcısı), Enver ÜNSAL (Işıkev Sorumlusu, BaşkanYardımcısı), Ahmet ÇINAR (Üye Sorumlusu, BaşkanYardımcısı), Çelik ÖZBİLEK (Sayman), Batuhan ALİOĞLU (Veznedar), Sinem ÇELEN (Asil Üye), Emel FIRAT (Asil Üye), Hülya OLGUNER (Asil Üye), Azra BAYRU (Yedek Üye), Eda DALOĞLU (Yedek Üye), Emre MUTLUAY (Yedek Üye), Önder KUYUMCU (Yedek Üye), Cahit DEDEOĞLU (Yedek Üye), Erhan TUNCER (Yedek Üye), Sabiha GÖNCÜ (Yedek Üye), Yenal DOĞAN (Yedek Üye), Beste SİLAHÇI (Yedek Üye), Ömer ŞAMLI (Yedek Üye), Necmi DALMAN (Denetim, Asil), Hayri ÇINAR (Denetim, Asil), Burak KARACIK (Denetim, Asil), Bahri ALATLI (Denetim, Yedek), Eren ATAMAN (Denetim, Yedek), Murat ÖZTÜRK (Denetim, Yedek), Fahir GÖK (1999-2001 Geçmiş Dönem Başkanı), …​
 

delinin biri

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Tem 2009
Mesajlar
135
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Web Sitesi
delininbiriyimiste.tr.gg
DİĞER
Suat Ballar (Avukat, eski Lions genel yönetmeni), Münip Tarhan (noter, Türkiye ve Dünya Lions Klüpleri Başkanı), Mukbil Özyürük (ilk kuruculardan, yazar), Fahrettin Kerim Gökay (ordinaryüs profesör, Lions kurucusu, İstanbul vali ve belediye başkanı idi.), Kemal Zorlu (Altay Klübü başkanı idi), Mazhar Çelebi (ilim yayma cemiyeti başkanı), Sermet Hüseyin (Ankara Rotary başkanı idi), Kemal Köksalan (Lions güvernörlerinden), O.Cumhur Akkent (emekli doktor albay, çocuk satmak ve öldürmekten yargılandı, cezaevinde.), Çetin Yıldırım Akın (avukat, Türkiye Lion Klüpleri genel yönetmeni idi, Cumhur Akkent'in davasını üstlendi ama hapisten kurtaramadı.), …
Giritli Sırrı Paşa [Hekim İsmail Paşa’nın daması, şaire Leyla Saz’ın eşi. (İsmail Hakkı Arar yani 12 Mart’ın Bakanı, Mustafa Kemal’in hekiminin, ölüm raporunu doktorun oğlu oluyor. Dedesinin ismi Mehmet Ali Ayni. Babaannesi Feride Hanım. Babaannesinin babası Giritli Sırrı Paşa. Giritli Sırrı Paşa’nın diğer çocuğu ünlü mimar Vedat Tek. Vedat Tek’in karısı Firdevs Dino. Giritli Sırrı Paşa’nın kardeşi Mustafa Nuri Bey, yani Rasih Nuri İleri’nin dedesi. Ali Neyzi, Nezih Neyzi, İsmail Arar da Sırrı Paşa'nın kızları tarafından torunlarından birkaçıdır. Aynı ailenin diğer kolları: Talu, Dino, Aybar, Madra, Aybar, Cebesoy, Ran)], Hüseyin Hüsnü Paşa [(1829-1894) Serasker, Müşir, Vali], Hasan Hüsnü Çakır [Ticaret Bakanı (1938-1941), Milli Savunma Bakanı (1948-19509, Milltevekili], İngiliz Mehmet Sait Paşa [İngiltere’de okuduğu için İngiliz deniyor. Müşir, Vali, Rasathane Müdürü], İbrahim Ethem Paşa [(1850-1926) Vezir], İsmail Müştak Mayokan [Yazar, milletvekili, Ermeni Kırımı Malta Sürgünü], İbrahim Sarım Paşa [(1801- 1853) 182. Sadrazam], İbrahim Hayrullah [Adliye Nazırı (1913-1915) Ermeni Kırımı Malta Sürgünü, Şeyhülislam Pirizade M. Sahip ile F. Hayrunisa’nın torunu], Kazım Paşa [(1839- 1936) Müşir (Mareşal) Ordu Komutanı, Vali, Plevne Gazisi, Vali; Sadrazam Esat Paşa’nın kardeşi], Lütfi Kırdar [Sağlık Bakanı (1957-1960) Milletvekili, İstanbul Vali ve Belediye Başkanı (1938-1949)], Memduh Tağmaç [Orgeneral, 13. Genelkurmay Başkanı (1969-1972) daha önce Kara Kuvvetleri Komutanı], Muzaffer Göksenin [Orgeneral, Hava Kuvvetleri Komutanı (1950-1953), Büyükelçi], Mehmet Sırrı Üke [(1886-194449 Selanikli, Tümgeneral, Tümen Komutanı, Milletvekili], M. Sabri Toprak [Tarım Bakanı (1925-1927), Milletvekili, Osmanlı Mebusu, Ermeni Kırımı nedeniyle Malta Sürgünü], Mürsel Bakü [Tümgeneral, İzmir’e giren Süvari Komutanı, Malta Sürgünü, Milltevekili], Macar Mehmet Hamdi Paşa [(1828-1896) Müşir], Mahmut Ethem Paşa [(1830-1886) Müşir, Ayan Üyesi, Kaptanı Derya M. Ali Paşa’nın oğlu], Lofçalı Derviş İbrahim Paşa [(1817-1896) Müşir (1862), Serasker (1876) Dahiliye Nazırı,, Vali Rumeli Komutanı], M. Sabri Paşa [(?- 1879) Cihan Seraskeri, Müşir, Tophane Nazırı, Ticaret Nazırı, Vali], Manastırlı Salin Faik [Mutasarrıf, Divan Şairi], Mustafa Saffeti Ziya [Maliye Nazırı, Yazar, Protokol Genel Müdürü, Musa Saffeti Paşa’nın torunu.], Mehmet Emin Yurdakul [Türkçü Şair, Vali, Osmanlı Mebusu, Milletvekili, Bahriye Nezareti Müsteşarı], M. Emin Çınar [Tümgeneral, İstiklal Savaşı Kahramanı, Tümen Kurmay Başkanı], Mehmet Esat Bülkat Paşa [Ordu Komutanı, Bahriye Nazırı, Korgeneral, Vehip Paşa’nın (Mustafa Kemal’in Çanakkale’deki komutanı) kardeşi], Mehmet Celalettin Paşa [Maarif Nazırı, Bahriye Nazırı], Nurettin Baransel [Orgeneral, 6. Genelkurmay Başkanı (1954-1955), Kara Kuvvetleri Komutanı], Necdet Uran [Oramiral, 5. Deniz Kuvvetleri Komutanı (1961-1968) Büyükelçi], Nazmi Topçuoğlu [Ticaret Bakanı, Milltevekili], Nazif Kayacık [Tümgeneral, Tümen Komutanı, İstiklal Savaşı Kahramanı], Nejat Şirel [Heykeltraş, Mustafa Kemal’in çoğu heykelini yapan kişi, Güzel sanatlar Akademisi Müdürü, Ressam Avni Lifij’in kayınbiraderi], Neşet Ömer İrdelp [İç Hastalıkları Profesörü, binbaşı, yazar, Istanbul Üni. Rektörü (1933), milletvekili (1934) Antropoloji Enstitüsü Kurucusu, Mustafa Kemal’in özel hekimi ], Necmettin Molla Karataş [(1875-1949) Asdliye Nazırı, Osmanlı Mebusu, vali, Şeyhülislam Turşucuzade A. Muhtar’ın oğlu, Ebulula Mardin’in kayınpederi], Nazım Nabizade [(1862-1893) Kur. Yüzbaşı, Harp Okulu Öğretmeni, şair-yazar], Osman Nuri Tufan [(1886-1944) Tümgeneral, Alay Komutanı], Orhan Seyfi Orhon [Beş Hececiler Şairi, gazeteci- yazar, milletvekili (1946-1950)], Ömer Fahrettin Türkkan [Korgeneral, I. Dünya Savaşı’nda Kork. Komutanı, Medine Müdafaii, Büyükelçi; General selim Türkkan ile General Orhan Türkkan’ın babasıdır.], Pirizade Mehmet Sakıp Molla [119. Şeyhülislam, Kazasker, Ayan, Mevlevi,, Tarihçi Hayrullah’ın damadı, Abdülhak Hamit’in eniştesi (eşi Feriköy’de gömülü), Adliye Nazırı İbrahim Hayrullah’ın babası], Rauf Orbay, Ragıp Gümüşpala [Orgeneral, 10 Genel Kurmay Başkanı Adalet Partisi ilk Genel Başkanı, milletvekili], Recep Paşa [(1842-1908) : Müşir (1884), Harbiye Nazırı (1908)], Rıza Tevfik Bölükbaşı [Filozof sanlı hekim, mebus, Maarif Nazırı (1918-1919) , döneminin bütün Mason Locaları’nın en büyük üstadı azamı], Sedat Celasun, Suphi Gürsoytrak, Sadık Aldoğan [Tümgeneral, Milletvekili, Temsilciler Meclisi Üyesi, Millet Partisi Kurucusu], Sabri Paşa [(?- 1879) Vezir, Zaptiye Müşiri, Rusumat Emini], Seyyit Bey [(? İzmir- 1924) Adalet Bakanı (1923-1924) Osmanlı Mebusu, Ayan Üyesi, Hukuk Profesörü], Selahattin Adil Pasanoğlu [İstiklal Harbi’nde Tümgeneral, Ordu Komutanı], Seyit Ali Paşa [( ?- 1826) 171. Sadrazam , Sadrazam M. Reşit Paşa’nın eniştesi], Şükrü Kanatlı [Orgeneral, Kara Kuvvetleri Komutanı (1951-1954) Jandarma Genel Komutanı (1947-1949)], Şemsettin Sami Franşeri] GS Kurucusu Ali Sami Yen’in babası], Şakir Kesebir [İktisat Bakanı (1929-1930) (1937-1938) , Milletvekili, Çocukları Şişi Terakki mezunu. CHP Edirne Milltevekili Erdal Kesebir’in dedesi], Tahsin Demiray [Milletvekili, yazar, Türkiye Yayınevi kurucusu, Türkiye Köylü ve Adalet Partisi kurucusu.], Veli Rıza Paşa [(1842- 1908) Müşir, Harbiye Nazırı], Yusuf Ziya Paşa [Maliye Nazırı (1871, 1877 arası üç kez) Maarif Nazırı, Darüşşafaka Kurucusu (İstanbul Sevi’nin Darüşşafaka ile ilgili notları açıklayıcıdır)], Yakup Şevki Subaşı [Orgeneral, Ermeni Kırımı’ndan Malta Sürgünü], Zekai Okan [Orgeneral, Genelkurmay II. Başkanı, Büyükelçi], …



bu kişiler arasındaki yabancı misyon mensuplarına dikkat edin.

1984'de Rotary İnternational başkanı seçilen eski Türkiye Lion Klüpleri başkanı Münip Tarhan:
"Lionların birbirlerine kan bağından daha kuvvetli bağlarla bağlı olduğunu" söylüyor!.
daha açık bir ifade ile, Türkiye'deki Rotary ve Lions Klüpleri Türk yasalarına değil, Uluslararası Rotary ve Lions yasalarına bağlıdırlar!.
yabancı Lions ve Rotaryenlere daha yakındırlar!.
yabancılar için çalışırlar!.
Türkiye'deki yardım faaliyetleri ise göstermelik olmaktan öteye geçmez!.
yabancılar Türkler'e düşmandırlar, kızarlar.. ama Türk Lions ve Rotaryenlere, ne hikmetse büyük ilgi gösterirler!.
mesela Tekin Akmansoy, Almanya'da "Türk" olarak karşılaştığı zorlukları, "Rotary rozetiyle aştığını" övünerek anlatmaktadır!.
yani itibar görmek için türklüğünden fedakarlığa hazırdır!.
işin en komik yanı nedir, biliyor musunuz?
konu menfaat olunca, sağcılık, solculuk, atatürkçülük, milliyetçilik, hatta şeriatçılık önemini kaybeder. nice hızlı solcunun, çocuğunu Amerika'ya gönderen bursu görünce, cıvataları gevser..
bir bakarsınız, ağız değiştirmiş, Amerika'yı övüyor, serbest piyasayı savunuyor, hatta Mehmet Barlas gibi "bağımsızlık ta neymiş? artık herkes karşılıklı bağımlı!" diye konuşur olmuş!.
Amerikalılar boşuna doların üzerine "We Believe in God- biz (paranın) tanrı olduğuna inanırız" yazmamışlar!..

islamiyete açmış oldukları savaş dolayısıyla, Türkiye’yi uğrattıkları zarar dolayısıyla, dine, islama, Kuran’a; Aleyhisselatu Vesselam Efendimize savaş açtıkları için öldürmemiz gereken masonlar. öldürmediğimiz gibi, onları dinliyor, okuyor, onları seçiyor, ve onlar için çalışıyoruz. müslümanlığı yok etmeye çalışanların daha rahat yaşayabilmeleri ve mason emellerini daha çabuk gerçekleştirebilmeleri için para kazandırıyoruz. onlar için çalışıyoruz. para gelsin yeterki. islam gitmiş. din gitmiş. Kuran’a küfredilmiş. Peygamber Efendimize hakaretler edilmiş. ALLAH Azze ve Celle inkar edilmiş. bizim umurumuzda mı? para gelsin bize. bir hayatımızı, yaşayışımızı kuralım. bize dokunmayan yılan bin yaşaşın nasıl olsa. iyi de dinimizi bozdukları için, rızkımızı elimizden alıp, bize kurtarıcı rolüyle kendilerine borçlandırdıkları için, bu yılanlar bize dokunmuş olmuyor mu? birlik yok ama değil mi? masum bir insanı öldürmek bütün insanları öldürmüş gibi günahtır nasıl olsa. zalimler masum olmuş, masumlar zalim olarak isimlenmiş. içeri atarlar değil mi bizleri. hapse tıkarlar. işkence yaparlar. gafil halkta, gazeteler, televizyonlar ne derse ona inanırlar. sadece Türkiye Cumhuriyeti nüfus cüzdanında ‘müslüman’ yazan memleketim.


gelelim bu ülkeyi yöneten masonlara.

Süleyman Demirel. Beşiktaş Dikilitaş’ta yaptırılan ilköğretim okulu Lions Kulübü tarafından yaptırılırken cumhurbaşkanı olduğu dönemde birçok mason okul açılışına katılan Süleyman Demirel. Bu ülkeyi parçalamak, islamiyeti bozmak için elinden geleni yapan masonlardan olan Süleyman Demirel. Kâfirlerden, gâvurlardan daha beter bir halde olduğu halde, ne üzerine olduğunu bilmediği halde bu milletin cumhurbaşkanı seçtiği Süleyman Demirel.

Bir de Bülent Ecevit var tabi. Karaoğlan. Ama yönetime gelenlerin Türklük yönü ağır bastığı zamanlarda, Türk olduğunu hatırladığı zamanlarda, halkına bazı sektörlerde izin verip, olanaklar sağlamaları. Masonların planlarının gerçekleştirilmesi için halkı oyalamaları. Uyutmaları. Kundaktaki bebekler gibi pış pışlamaları. Kundaktaki bebekler gibiyiz millet. Kundaktaki bebekler gibiyiz. Ses çıkarmadığımız zaman bizden iyisi yok, bir iki sesi çıkan çıkarsa öldürülüyor. Bir şeyden haberdar olamayanlarda ağızlarındaki emziklerle yetiniyor.

Ülke içinde olmasalar bile bulup öldürmemiz gerekenleri biz baş tacı yapıyoruz.​
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt