BULAN ARAR
Bir gün Ebubekir Şiblî k.s. zamanında büyük alim ve velisi Cüneyd-i Bağdadî k.s.'nin yanına gider. Onu üzgün bulunca:
-Ne oldu, diye sorar. Cüneyd-î Bağdadî hazretleri:
-Arayan O'nu bulur, der. Şiblî k.s. ise şöyle karşılık verir:
-Hayır. Tam tersine, O'nu bulan arar. Der.
Bir gün Ebubekir Şiblî k.s. zamanında büyük alim ve velisi Cüneyd-i Bağdadî k.s.'nin yanına gider. Onu üzgün bulunca:
-Ne oldu, diye sorar. Cüneyd-î Bağdadî hazretleri:
-Arayan O'nu bulur, der. Şiblî k.s. ise şöyle karşılık verir:
-Hayır. Tam tersine, O'nu bulan arar. Der.
BAĞDAT'TA YANGIN
Bir gece ansızın çıkan bir yangın Bağdat'ın bir kısmını kül etmişti. Osırada bir adam:
-Çok şükür, bizim dükkâna zarar gelmedi, diye seviniyordu. Adamı duyan bir ârif kişi ona dedi ki:
-Ey akılsız adam! Sen yalnızca kendini mi düşünürsün? Demek ki koca şehir yansa sana zarar gelmedikçe üzülmeyeceksin!
İnsanlar açlıktan karınlarına taş bağlarken, bir kimse eğer taş yürekli değilse midesini dolduramaz. Fakir kan yutarken zenginin boğazından nasıl lokma geçer, anlayamam. Hastanın başında duran kimseyi sağlıklı sanma, çünkü o da hastası yüzünden üzüntüyle kıvranmaktadır.
Vicdan sahibi yolcular konaklayacakları yere varsalar da, yolda kalanlar gelip yetişmedikçe uyuyamazlar. Odun taşıyan merkebi çamura battığında bile insaflı hükümdarın gönlü bundan ızdırap duyar.
Eğer kulak verirsen şu kadar nasihat yeter: Diken ekersen gül toplayamazsın! (sadi şirazi )
Bir gece ansızın çıkan bir yangın Bağdat'ın bir kısmını kül etmişti. Osırada bir adam:
-Çok şükür, bizim dükkâna zarar gelmedi, diye seviniyordu. Adamı duyan bir ârif kişi ona dedi ki:
-Ey akılsız adam! Sen yalnızca kendini mi düşünürsün? Demek ki koca şehir yansa sana zarar gelmedikçe üzülmeyeceksin!
İnsanlar açlıktan karınlarına taş bağlarken, bir kimse eğer taş yürekli değilse midesini dolduramaz. Fakir kan yutarken zenginin boğazından nasıl lokma geçer, anlayamam. Hastanın başında duran kimseyi sağlıklı sanma, çünkü o da hastası yüzünden üzüntüyle kıvranmaktadır.
Vicdan sahibi yolcular konaklayacakları yere varsalar da, yolda kalanlar gelip yetişmedikçe uyuyamazlar. Odun taşıyan merkebi çamura battığında bile insaflı hükümdarın gönlü bundan ızdırap duyar.
Eğer kulak verirsen şu kadar nasihat yeter: Diken ekersen gül toplayamazsın! (sadi şirazi )
İLMİN ÜCRETİ
İkrime r.a. bir gün:
-İlmi sadece ücretini ödeyen kimselere öğretin, dedi. Kendisine sordular:
-İlmin ücreti nedir?
Şu cevabı verdi:
-İlmin ücreti onunla gerektiği gibi amel edilmesi, ilim sahibinin de yine onunla amel edecek kimseye öğretmesidir. ( Tenbihü'l-Muğterrin )
İkrime r.a. bir gün:
-İlmi sadece ücretini ödeyen kimselere öğretin, dedi. Kendisine sordular:
-İlmin ücreti nedir?
Şu cevabı verdi:
-İlmin ücreti onunla gerektiği gibi amel edilmesi, ilim sahibinin de yine onunla amel edecek kimseye öğretmesidir. ( Tenbihü'l-Muğterrin )