Taza Din Lideri İçin Basın Açıklaması!
Kendisinden 5 gündür haber alınamayan Taza Din Hareketi lideri Albay Cumay Suyunaliyev için Kırgız Büyükelçiliğine hazırladıkları dilekçe ve imzaları veren gönüldaşların basın açıklamasının tam metnini aşağıda sizlerinde ilgisine sunuyoruz.
18 Ekim 2010
Anadolu Haber
Kırgızistan Cumhuriyeti İstanbul Konsolosluk Binası önünde yapılan Basın Açıklamasının metnidir:
Kırgızistan TAZA DİN Hareketi Lideri Albay Cumay Suyunaliyev’den 13 Ekim 2010 tarihinden beri haber alınamamaktadır.
ATAYURDU Kırgızistan’da TAZA DİN Hareketi’nin kurmay kadrosundan olan, aynı zamanda Gazi Vakfı Başkan Yardımcısı ve Afgan Gazileri ve Gençler Partisi Genel Başkanı Sabur Mambetov’un 15 Ekim 2010 tarihli basın toplantısıyla dünya kamuoyuna duyurulan bu hadise, Kırgızistan halkını olduğu kadar Türk Halkını da endişeye sevketmiştir.
Geçtiğimiz 10 Ekim tarihinde Kırgızistan’da yapılan seçim ve öncesinde yaşanan süreçte TAZA DİN, hiçbir şekilde, Kırgızistan'la ilgili Amerika ve Avrupa kaynaklı dayatmalara boyun eğmeyeceğini, çeşitli vesilelerle dile getirmiş ve bu dayatmalara karşı, her türlü mücadeleye de hazırlıklı olduğunu da deklare etmişti. TAZA DİN Liderliğinin ortaya koyduğu bu antiemperyalist duruş, Amerikan desteğiyle TAZA DİN Hareketi’nin üzerine gidileceğinin emarelerini de göstermeye başlamıştı ki, Cumay Bey’den haber alınamadığı bilgisi geldi.
Albay Cumay Suyunaliyev, Kırgızistan ordusunda “Kartal”adlı Özel Tim eski komutanlığı ve Yüksek Polis Okulu Öğretim Üyeliği yapmış bulunan üst düzey bir Kırgız subayıdır. 20 yıldır, emekli ve görevde bulunan subay arkadaşları, öğrencileri, Kırgız aydınları ve halkı arasında, Sovyet Rusya’nın dağılmasından sonra Türkistan Coğrafyası’nın derlenip toparlanması ve Emperyalizme karşı birlik olunması yolunda yürüttüğü çalışmalar neticesinde 2008 yılında TAZA DİN –Temiz Din- Hareketi adıyla ortaya çıkan hareketin lideridir.
TAZA DİN, 2008 yılında yayınladığı çıkış deklarasyonuyla adını bütün dünyaya duyurdu. Söz konusu deklarasyonun yayınlanmasının hemen ardından, Türk ve İslâm Âlemi’nin lideri konumunda gördükleri Türkiye’ye ziyaret gerçekleştiren gönüldaşlarımız, deklarasyonlarında şu ifadelere yer vermişlerdi:
-Kırgızistan’daki ABD üsleri kapatılsın,
-Doğu Türkistan’a Özgürlük,
-KKTC’yi tüm İslâm Dünyası’nın tanıması,
-Sözde “Ermeni Soykırımı” iddiasını Türkiye’ye iftira olarak tanımalıyız,
-1945 senesinde Fransa tarafından Cezayir’de Müslüman milletine uygulanan soykırımı tanımalıyız,
-Karabağ topraklarını Ermenistan tarafından işgal altında olarak kabul etmeliyiz,
-İran’ın da Barış Nükleer Programına hakkı var,
-İran’a karşı ambargo kaldırılmalı,
-Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’na özgürlük,
-Türkiye, Ürdün, Suudi Arabistan, İran… Bu ülkelerden birini Hilâfet Merkezi olarak seçmeliyiz…
Özellikle Kırgızistan’daki Amerikan askerlerinin Kırgız halkına karşı saldırgan tutumu ve bir Kırgız vatandaşının öldürülmesi ile ilgili hukuki süreci yürüten TAZA DİN Hareketi’nin MANAS İşgal Üssü’ne karşı yürüttüğü kampanyalar neticesini vermiş ve böylece 2009 yılının ilk aylarında MANAS İşgal Üssü’nün kapatılması kararı alınmıştı.
Bu süreçte yürüttüğü yoğun çalışmalar, 7 Nisan olaylardaki kritik katılımıyla birlikte TAZA DİN Hareketi’ni Kırgızistan’ın en önemli siyasi gücü konumuna getirmişti.
7 Nisan olayları patlak vermeden bir hafta öncesinde Cumay Suyunaliyev’in Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyaret ve çeşitli mahfillerde yaptığı görüşmeler, ziyaretini tamamlayıp ülkesine dönmesiyle “7 Nisan Olayları” olarak patlak vermişti.
Cumay Bey’in Türkiye’de bir çok medya kuruluşuna, parti ve derneklere yaptığı ziyaretlerin ardından, aynı zamanda bir hukukçu olması vasfıyla Bolu F Tipi Cezaevi’nde hükümlü bulunan Salih Mirzabeyoğlu’nu ziyaret etmesi de, biliyoruz ki birilerini çok rahatsız etmişti.
Bizler burada, “Türkiye’nin gerçek dostları bizim de dostumuzdur, düşmanları ise, düşmanımız!” diyen Türkiye'nin büyük dostu Sayın Suyunaliyev'in akıbetini sormak için buradayız!
Bişkek ve Kırgısiztan genelindeki TAZA DİN mensupları, Albay Suyunaliyev'den yaklaşık 6 günden beri haber alınamamasından Kırgız İstihbaratı SNB'yi ve diğer yasadışı örgütleri sorumlu tutmaktadır. Bişkek başsavcısı tarafından dahi yasadışı bir örgüt olduğu ifade edilen bir yapının, bütün Vatansever Kırgız Halkı için ne büyük tehdit olduğu ortadadır. Bunun içindir ki, Albay Suyunaliyev’in kayıp olduğunun duyulduğu bütün Kırgız şehirlerinde çatışmalar yaşanmaktadır.
TAZA DİN Hareketi adına Kırgızistan Aki Press Haber Ajansı'nda bir basın toplantısı yapan Gazi Vakfı Başkan Yardımcısı ve Afgan Gazileri ve Gençler Partisi Genel Başkanı Sayın Sabur Mambetov ve arkadaşlarının toplantıda yayınladıkları bildirinin altına Türk Halkı adına biz de burada imzamızı atıyoruz.
“Meydan okuyoruz!
SNB tarafından yasadışı bir şekilde gözaltına alındığına inandığımız Taza Din Lideri Cumay Suyunaliyev'in kılına bir zarar geldiği anda bütün güçlerimizle bu yasadışı organizasyona karşı savaşacağımızı bütün Kırgısiztan kamuoyuna duyururuz.
İki gün içinde Albay Cumay Suyunaliyev'den herhangi bir haber alamazsak, bütün güçlerimizle harekete geçeceğiz.
Yasadışı örgüt SNB, bir savaş istiyorsa, ona, istediği savaşı vereceğiz.”
“Türkiye ve Türkistan birdir ve bir olmak zorundadır” diyerek TAZA DİN Hareketini kurduklarını ifade eden Cumay Suyunaliyev’e karşı girişilen bu saldırı, Kırgız Halkına karşı olduğu kadar Türk Halkına da yapılmış bir saldırıdır!
Bunun hesabını Türk Halkı olarak bizler de soracağız ve bu savaşı bizler de vereceğiz! Kısasa Kısas!
Kırgızistan Hükümeti derhal Cumay Suyunaliyev’in akıbeti hakkında Türk Halkını bilgilendirmelidir!
Ve eğer en kısa sürede bir netice alınmazsa, konuyla ilgili failleri tek tek bildiğimizi ifade ederek, Türkiye’den de, bu işin içinde parmağı olanları Türk ve Kırgız kamuoyuna ifşâ edeceğimizi ilan ederiz!
Amerika namı hesabına, Kırgızistan’da Amerika’ya karşı mücadele edenlere operasyon yapanlar, bu aşağılık 50 Milyon Dolar pazarlığının hesabını verecekler!
Kendisinden 5 gündür haber alınamayan Taza Din Hareketi lideri Albay Cumay Suyunaliyev için Kırgız Büyükelçiliğine hazırladıkları dilekçe ve imzaları veren gönüldaşların basın açıklamasının tam metnini aşağıda sizlerinde ilgisine sunuyoruz.
18 Ekim 2010
Anadolu Haber
Kırgızistan Cumhuriyeti İstanbul Konsolosluk Binası önünde yapılan Basın Açıklamasının metnidir:
Kırgızistan TAZA DİN Hareketi Lideri Albay Cumay Suyunaliyev’den 13 Ekim 2010 tarihinden beri haber alınamamaktadır.
ATAYURDU Kırgızistan’da TAZA DİN Hareketi’nin kurmay kadrosundan olan, aynı zamanda Gazi Vakfı Başkan Yardımcısı ve Afgan Gazileri ve Gençler Partisi Genel Başkanı Sabur Mambetov’un 15 Ekim 2010 tarihli basın toplantısıyla dünya kamuoyuna duyurulan bu hadise, Kırgızistan halkını olduğu kadar Türk Halkını da endişeye sevketmiştir.
Geçtiğimiz 10 Ekim tarihinde Kırgızistan’da yapılan seçim ve öncesinde yaşanan süreçte TAZA DİN, hiçbir şekilde, Kırgızistan'la ilgili Amerika ve Avrupa kaynaklı dayatmalara boyun eğmeyeceğini, çeşitli vesilelerle dile getirmiş ve bu dayatmalara karşı, her türlü mücadeleye de hazırlıklı olduğunu da deklare etmişti. TAZA DİN Liderliğinin ortaya koyduğu bu antiemperyalist duruş, Amerikan desteğiyle TAZA DİN Hareketi’nin üzerine gidileceğinin emarelerini de göstermeye başlamıştı ki, Cumay Bey’den haber alınamadığı bilgisi geldi.
Albay Cumay Suyunaliyev, Kırgızistan ordusunda “Kartal”adlı Özel Tim eski komutanlığı ve Yüksek Polis Okulu Öğretim Üyeliği yapmış bulunan üst düzey bir Kırgız subayıdır. 20 yıldır, emekli ve görevde bulunan subay arkadaşları, öğrencileri, Kırgız aydınları ve halkı arasında, Sovyet Rusya’nın dağılmasından sonra Türkistan Coğrafyası’nın derlenip toparlanması ve Emperyalizme karşı birlik olunması yolunda yürüttüğü çalışmalar neticesinde 2008 yılında TAZA DİN –Temiz Din- Hareketi adıyla ortaya çıkan hareketin lideridir.
TAZA DİN, 2008 yılında yayınladığı çıkış deklarasyonuyla adını bütün dünyaya duyurdu. Söz konusu deklarasyonun yayınlanmasının hemen ardından, Türk ve İslâm Âlemi’nin lideri konumunda gördükleri Türkiye’ye ziyaret gerçekleştiren gönüldaşlarımız, deklarasyonlarında şu ifadelere yer vermişlerdi:
-Kırgızistan’daki ABD üsleri kapatılsın,
-Doğu Türkistan’a Özgürlük,
-KKTC’yi tüm İslâm Dünyası’nın tanıması,
-Sözde “Ermeni Soykırımı” iddiasını Türkiye’ye iftira olarak tanımalıyız,
-1945 senesinde Fransa tarafından Cezayir’de Müslüman milletine uygulanan soykırımı tanımalıyız,
-Karabağ topraklarını Ermenistan tarafından işgal altında olarak kabul etmeliyiz,
-İran’ın da Barış Nükleer Programına hakkı var,
-İran’a karşı ambargo kaldırılmalı,
-Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’na özgürlük,
-Türkiye, Ürdün, Suudi Arabistan, İran… Bu ülkelerden birini Hilâfet Merkezi olarak seçmeliyiz…
Özellikle Kırgızistan’daki Amerikan askerlerinin Kırgız halkına karşı saldırgan tutumu ve bir Kırgız vatandaşının öldürülmesi ile ilgili hukuki süreci yürüten TAZA DİN Hareketi’nin MANAS İşgal Üssü’ne karşı yürüttüğü kampanyalar neticesini vermiş ve böylece 2009 yılının ilk aylarında MANAS İşgal Üssü’nün kapatılması kararı alınmıştı.
Bu süreçte yürüttüğü yoğun çalışmalar, 7 Nisan olaylardaki kritik katılımıyla birlikte TAZA DİN Hareketi’ni Kırgızistan’ın en önemli siyasi gücü konumuna getirmişti.
7 Nisan olayları patlak vermeden bir hafta öncesinde Cumay Suyunaliyev’in Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyaret ve çeşitli mahfillerde yaptığı görüşmeler, ziyaretini tamamlayıp ülkesine dönmesiyle “7 Nisan Olayları” olarak patlak vermişti.
Cumay Bey’in Türkiye’de bir çok medya kuruluşuna, parti ve derneklere yaptığı ziyaretlerin ardından, aynı zamanda bir hukukçu olması vasfıyla Bolu F Tipi Cezaevi’nde hükümlü bulunan Salih Mirzabeyoğlu’nu ziyaret etmesi de, biliyoruz ki birilerini çok rahatsız etmişti.
Bizler burada, “Türkiye’nin gerçek dostları bizim de dostumuzdur, düşmanları ise, düşmanımız!” diyen Türkiye'nin büyük dostu Sayın Suyunaliyev'in akıbetini sormak için buradayız!
Bişkek ve Kırgısiztan genelindeki TAZA DİN mensupları, Albay Suyunaliyev'den yaklaşık 6 günden beri haber alınamamasından Kırgız İstihbaratı SNB'yi ve diğer yasadışı örgütleri sorumlu tutmaktadır. Bişkek başsavcısı tarafından dahi yasadışı bir örgüt olduğu ifade edilen bir yapının, bütün Vatansever Kırgız Halkı için ne büyük tehdit olduğu ortadadır. Bunun içindir ki, Albay Suyunaliyev’in kayıp olduğunun duyulduğu bütün Kırgız şehirlerinde çatışmalar yaşanmaktadır.
TAZA DİN Hareketi adına Kırgızistan Aki Press Haber Ajansı'nda bir basın toplantısı yapan Gazi Vakfı Başkan Yardımcısı ve Afgan Gazileri ve Gençler Partisi Genel Başkanı Sayın Sabur Mambetov ve arkadaşlarının toplantıda yayınladıkları bildirinin altına Türk Halkı adına biz de burada imzamızı atıyoruz.
“Meydan okuyoruz!
SNB tarafından yasadışı bir şekilde gözaltına alındığına inandığımız Taza Din Lideri Cumay Suyunaliyev'in kılına bir zarar geldiği anda bütün güçlerimizle bu yasadışı organizasyona karşı savaşacağımızı bütün Kırgısiztan kamuoyuna duyururuz.
İki gün içinde Albay Cumay Suyunaliyev'den herhangi bir haber alamazsak, bütün güçlerimizle harekete geçeceğiz.
Yasadışı örgüt SNB, bir savaş istiyorsa, ona, istediği savaşı vereceğiz.”
“Türkiye ve Türkistan birdir ve bir olmak zorundadır” diyerek TAZA DİN Hareketini kurduklarını ifade eden Cumay Suyunaliyev’e karşı girişilen bu saldırı, Kırgız Halkına karşı olduğu kadar Türk Halkına da yapılmış bir saldırıdır!
Bunun hesabını Türk Halkı olarak bizler de soracağız ve bu savaşı bizler de vereceğiz! Kısasa Kısas!
Kırgızistan Hükümeti derhal Cumay Suyunaliyev’in akıbeti hakkında Türk Halkını bilgilendirmelidir!
Ve eğer en kısa sürede bir netice alınmazsa, konuyla ilgili failleri tek tek bildiğimizi ifade ederek, Türkiye’den de, bu işin içinde parmağı olanları Türk ve Kırgız kamuoyuna ifşâ edeceğimizi ilan ederiz!
Amerika namı hesabına, Kırgızistan’da Amerika’ya karşı mücadele edenlere operasyon yapanlar, bu aşağılık 50 Milyon Dolar pazarlığının hesabını verecekler!
