İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Kalb, Allahü teâlânın komşusudur.
Allahü teâlâya kalbin yakın olduğu kadar hiçbir şey yakın değildir.
Mümin olsun, asi olsun, hiçbir insanın kalbini incitmemelidir.
Çünkü, asi olan komşuyu da korumak lazımdır.
Sakınınız, sakınınız, kalb kırmaktan pek sakınınız!
Allahü teâlâyı en ziyade inciten küfürden sonra,
kalb kırmak gibi büyük günah yoktur.
Çünkü, Allahü teâlâya ulaşan şeylerin en yakın olanı kalbdir.
İnsanların hepsi, Allahü teâlânın köleleridir.
Herhangi bir kimsenin kölesi dövülür, incitilirse,
onun efendisi elbette gücenir.
Her şeyin biricik Maliki, sahibi olan efendinin şanını,
büyüklüğünü düşünmelidir. Onun mahlukları, ancak izin verdiği,
emir eylediği kadar kullanılabilir. İzni ile kullanmak, onları incitmek olmaz.
Hatta, onun emrini yapmak olur. (C.3, m.45)
B)
Hiçbir insanın kalbini incitmemelidir! Kalb kırmaktan pek sakınınız!
Allahü teâlâyı en ziyade inciten, küfürden sonra, kalb kırmak gibi büyük günah yoktur.
Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(Bir müslümanı incitmek, kalbini kırmak,
Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(Bir müslümanı incitmek, kalbini kırmak,
Kâbe'yi yetmiş kere yıkmaktan daha günahtır.) [R.Nasıhin]
(İnsanların en kötüsü, insanlara zarar veren, onları incitendir.) [İ.Ahlakı]
(Mümin Kâbe'den üstündür.) [İbni Mace]
(Emr-i maruf ve nehy-i münkeri,
(İnsanların en kötüsü, insanlara zarar veren, onları incitendir.) [İ.Ahlakı]
(Mümin Kâbe'den üstündür.) [İbni Mace]
(Emr-i maruf ve nehy-i münkeri,
ancak, rıfk ve hilm sahibi fakihler yapar.) [İ.Gazali]