Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kimler Evlenmemeli? (1 Kullanıcı)

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,120
Tepki puanı
8,195
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Aile çok önemli bir kurum, peki ama kimler asla evlenmemeli?

Evlilik kişiye sorumluluklar yükleyen önemli bir müessese. Evliliğe niyet eden kişinin birçok şeyden fedakârlık yapması gerekiyor. 'Ben sorumsuzca bildiğim gibi yaşarım' diyerek evlenenler, eşlerine bir ömür boyu ızdırap çektiriyor.

Her genç, belirli bir yaşa geldikten sonra evlenmek ister. Düşler görülür, hayaller kurulur. Mutluluk kapıda hazır sanılarak beklenir. Beyaz atlı prens ve prenses için dualar edilir. Talih kuşunun konması için gözler yukarılara çevrilir. Oysa, evlilikteki mutluluk ne prensin beyaz atında ne de talih kuşunun kanatları altındadır. O, gencin ruh bedenine uygun elbisenin etekleri arasındadır. İnsan bedeni, giydiği elbisenin içinde rahat etmek ister. Şayet elbise bedenine uymaz, dar veya bol gelirse hemen çıkarır. Mesela, kutuplardaki bir insan altın sırmalarla işlenmiş elbiseyi güzelliğine aldanarak giyse bir müddet sonra çıkarıp atar. Ne kadar eski de olsa kürkünü giyer. Çölde yaşayan insan da sıcaktan bunaldığı için lime lime olan ince elbisesini kürke tercih eder.

Kimileri mükemmel birisiyle evlenir. Fakat ruh bedenine dar veya bol gelir. Rahat edemediğinden "eş" denilen elbiseyi çıkarıp atar. Günümüzde ruh bedenine uygun olmayan elbiseler giyildiği, "kalbe mukabil kalp" seçilmediği için boşanmalar bu denli artmıştır.

Kimler evlilik elbisesi giymemeli?

Meslek âşıkları: Bu kişilerin gözü mesleklerinden başka bir şey görmez. Eve dosyalarla dönerler. Ya da ellerinde telefonla sürekli iş takibinde bulunurlar. "Ben size para kazanıyorum zamanım yok ki sizinle ilgileneyim vb." diyerek eşlerini ve çocuklarını yalnızlığa iterler.

'Ben'merkezciler: Onlar "ben" merkezli yaşayan bencil insanlardır. Kendilerinden başka kimsenin mutluluğunu düşünmezler. "Ben rahat edeyim, ben mutlu olayım" diyerek gözlerini hep almaya dikip fedakarlık, şefkat ve merhamet duygularından yoksundurlar.

Büyüyememişler: Bunlar annelerine bağımlıdırlar. Kendilerine ait bir kişilikleri yoktur. Karar mekanizmaları annelerinin elindedir. Şayet her iki tarafın annesi de kötüyse o evlilik yürümez.

Rekabetçiler: Eşlerini hayat arkadaşı, can yoldaşı değil de rakip olarak görürler. Kadın ve erkek ailenin idarecisi olma yarışına girerler. Bu rekabet koşusunda ya eşlerden birisinin kalbi durur ya da eşler, "sen ben" diye saltanat savaşını sürdürüp dururlar.

Kumarbazlar: Bütün paralarını kumara yatırırlar. Eş ve çocuklarını sefalete terk ederler.

Bağımlılar: Bunlar hem paralarını alkol ve maddeye yatırırlar. Hem de eşlerine şiddet uygularlar. Eşlerine şiddet uygulayan erkeklerin yüzde 70'inin sarhoşken bu işi yaptıkları tespit edilmiştir.

Şiddet meraklıları: Her işi şiddete başvurarak yaparlar.

Eşini aldatanlar: Eşlerini devamlı aldatırlar. Bir başka kadına tercih edilmek kadınına ağır darbeler vurur.

'Para'cılar: Hayatı "rahat yaşayacağım" düşüncesiyle paraya taparlar. Hep gözleri yükseklerdedir. Hiçbir zaman ellerindekilerle yetinmezler.

Bu listeye, tedavisi olmayan, çevresine mutlaka zarar verme potansiyeli bulunan, sürekli müşahede altında olması gereken psiklojik rahatsızlık sahibi kişileri de ekleyebiliriz. Eğer evlenen kişiler bu noktaları dikkate alırlarsa o zaman ne yuvalar yıkılıp, eşler mutsuz olur ne de çocuklar evlilik enkazının altında kalır. Çünkü elbiselerini koruyup kolladıkları gibi eşlerini koruyup kollar onu ebediyen kaybetmek istemezler.


Alıntı: Zaman
 

uzgun_42

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Mar 2008
Mesajlar
1,218
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Konum
KONYA
hayirli sabahlar mavci kardeşim nasilsin...
Eline emegine saglik kardeşim çok güzel bir paylaşim okuyanlarin idrak etmesi temennisiyle...
Selam ve dua ile...
Güle rengini verene emanet ol...
 

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
51
selamunaleykum
hayyatta en onemlı kurumlardan bırı evlılık
kıymet bılene ne mutlu
guzel ve huzurlu bır şekılde hayatını gecırmek varrken
beraberce ıbadet ederek
hayatını gecırmek varken
tebessum ederek mutluluk vererek hayatını gecırmek varken
mal mulk meslek hırs bağımlılk olanlara kör dıyorum
allah daım guzel yuvalarda olmayı nasıp etsın amın
emeğıne sağlık mavcı
allaha emanet ol
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,120
Tepki puanı
8,195
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Ve Aleykumselam...

Ve Aleykumselam...

selamunaleykum
hayyatta en onemlı kurumlardan bırı evlılık
kıymet bılene ne mutlu
guzel ve huzurlu bır şekılde hayatını gecırmek varrken
beraberce ıbadet ederek
hayatını gecırmek varken
tebessum ederek mutluluk vererek hayatını gecırmek varken
mal mulk meslek hırs bağımlılk olanlara kör dıyorum
allah daım guzel yuvalarda olmayı nasıp etsın amın
emeğıne sağlık mavcı
allaha emanet ol

hayirli sabahlar mavci kardeşim nasilsin...
Eline emegine saglik kardeşim çok güzel bir paylaşim okuyanlarin idrak etmesi temennisiyle...
Selam ve dua ile...
Güle rengini verene emanet ol...

Allah CC. cümlemizden razı olsun...
Hayırlı evlilikler nasip eylesin herkese...
Yuvalarımıza huzur nasip eylesin...
Alllaha emanet olun...
:a12:
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
Aile çok önemli bir kurum, peki ama kimler asla evlenmemeli?

Evlilik kişiye sorumluluklar yükleyen önemli bir müessese. Evliliğe niyet eden kişinin birçok şeyden fedakârlık yapması gerekiyor. 'Ben sorumsuzca bildiğim gibi yaşarım' diyerek evlenenler, eşlerine bir ömür boyu ızdırap çektiriyor.

Her genç, belirli bir yaşa geldikten sonra evlenmek ister. Düşler görülür, hayaller kurulur. Mutluluk kapıda hazır sanılarak beklenir. Beyaz atlı prens ve prenses için dualar edilir. Talih kuşunun konması için gözler yukarılara çevrilir. Oysa, evlilikteki mutluluk ne prensin beyaz atında ne de talih kuşunun kanatları altındadır. O, gencin ruh bedenine uygun elbisenin etekleri arasındadır. İnsan bedeni, giydiği elbisenin içinde rahat etmek ister. Şayet elbise bedenine uymaz, dar veya bol gelirse hemen çıkarır. Mesela, kutuplardaki bir insan altın sırmalarla işlenmiş elbiseyi güzelliğine aldanarak giyse bir müddet sonra çıkarıp atar. Ne kadar eski de olsa kürkünü giyer. Çölde yaşayan insan da sıcaktan bunaldığı için lime lime olan ince elbisesini kürke tercih eder.

Kimileri mükemmel birisiyle evlenir. Fakat ruh bedenine dar veya bol gelir. Rahat edemediğinden "eş" denilen elbiseyi çıkarıp atar. Günümüzde ruh bedenine uygun olmayan elbiseler giyildiği, "kalbe mukabil kalp" seçilmediği için boşanmalar bu denli artmıştır.

Kimler evlilik elbisesi giymemeli?

Meslek âşıkları: Bu kişilerin gözü mesleklerinden başka bir şey görmez. Eve dosyalarla dönerler. Ya da ellerinde telefonla sürekli iş takibinde bulunurlar. "Ben size para kazanıyorum zamanım yok ki sizinle ilgileneyim vb." diyerek eşlerini ve çocuklarını yalnızlığa iterler.

'Ben'merkezciler: Onlar "ben" merkezli yaşayan bencil insanlardır. Kendilerinden başka kimsenin mutluluğunu düşünmezler. "Ben rahat edeyim, ben mutlu olayım" diyerek gözlerini hep almaya dikip fedakarlık, şefkat ve merhamet duygularından yoksundurlar.

Büyüyememişler: Bunlar annelerine bağımlıdırlar. Kendilerine ait bir kişilikleri yoktur. Karar mekanizmaları annelerinin elindedir. Şayet her iki tarafın annesi de kötüyse o evlilik yürümez.

Rekabetçiler: Eşlerini hayat arkadaşı, can yoldaşı değil de rakip olarak görürler. Kadın ve erkek ailenin idarecisi olma yarışına girerler. Bu rekabet koşusunda ya eşlerden birisinin kalbi durur ya da eşler, "sen ben" diye saltanat savaşını sürdürüp dururlar.

Kumarbazlar: Bütün paralarını kumara yatırırlar. Eş ve çocuklarını sefalete terk ederler.

Bağımlılar: Bunlar hem paralarını alkol ve maddeye yatırırlar. Hem de eşlerine şiddet uygularlar. Eşlerine şiddet uygulayan erkeklerin yüzde 70'inin sarhoşken bu işi yaptıkları tespit edilmiştir.

Şiddet meraklıları: Her işi şiddete başvurarak yaparlar.

Eşini aldatanlar: Eşlerini devamlı aldatırlar. Bir başka kadına tercih edilmek kadınına ağır darbeler vurur.

'Para'cılar: Hayatı "rahat yaşayacağım" düşüncesiyle paraya taparlar. Hep gözleri yükseklerdedir. Hiçbir zaman ellerindekilerle yetinmezler.

Bu listeye, tedavisi olmayan, çevresine mutlaka zarar verme potansiyeli bulunan, sürekli müşahede altında olması gereken psiklojik rahatsızlık sahibi kişileri de ekleyebiliriz. Eğer evlenen kişiler bu noktaları dikkate alırlarsa o zaman ne yuvalar yıkılıp, eşler mutsuz olur ne de çocuklar evlilik enkazının altında kalır. Çünkü elbiselerini koruyup kolladıkları gibi eşlerini koruyup kollar onu ebediyen kaybetmek istemezler.


Alıntı: Zaman
selamun aleykum mavci abi yazılanlara katılıyorum.listeyi uzatmak mümkün tabii.Neyse rabbim herkese akıl fikir versin.Selametle kalın.Umarım iyi bir babasınızdır:=)
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,120
Tepki puanı
8,195
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Ve Aleykumselam Nevin Kardeşim...

Ve Aleykumselam Nevin Kardeşim...

selamun aleykum mavci abi yazılanlara katılıyorum.listeyi uzatmak mümkün tabii.Neyse rabbim herkese akıl fikir versin.Selametle kalın.Umarım iyi bir babasınızdır:=)

Allah CC. cümlemizden razı olsun...
Elimizden geleni yaparsak, Allah CC. de bize yardımcı olur...
Selam ve DUA ile...
:a26:
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt