Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kimin Ne Olduğunu Allah Bilir Ancak !!! (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA

Kimin Ne Olduğunu Allah Bilir Ancak !!!

İnsanlar hep ben bilirim ,en iyi benim,ben çok okumuşum gibi şeylerle kendilerini üstün tutarlar.Ama bu üstünlük taslamasıyla,diğer insanları düşürme ,kırıcı laf etme,günahkar deyip,özür ve af dilemesinde ısrar eden insanlar,yanlış yaptıklarının farkında olmadıkları gibi,bildiklerininde kendilerine ve başkalarınada fayda sağlamıyacağı bilinmelidir. çünkü peşin hükümlü olmak iyi bir şey değildir.ve yanlıştır.
onu örnekleyen bir olayı anlatmak istiyorum ;

Padişahın İşi Ne............

Sultan Murat Han o gün bir hoştur. Telaşeli görünür. Sanki bir şeyler söylemek ister sonra vazgeçer. Neşeli deseniz değil, üzüntülü deseniz hiç değil. Veziriazam sivayuş paşa sorar:
-Hayrola efendim canınızı sıkan bir şey mi var?
-Akşam garip bir rüya gördüm.
-Hayırdır inşallah.
-Hayır mı şer mi öğreneceğiz.
-Nasıl yani?
-Hazırlan dışarı çıkıyoruz.
Ve iki molla kılığında çıkarlar yola. Görünen o ki padişah hala gördüğü rüyanın tesirindedir ve gideceği yeri iyi bilir. Seri ve kararlı adımlarla Beyazıt'a çıkar, döner Vefa ya, Zeyrekten aşağılara sallanır. Unkapanı civarında soluklanır. Etrafına daha bir dikkatle bakınır. İşte tam o sırada yerde yatan bir ceset gözlerine batar. Sorarlar ‘kimdir bu ?‘. Ahali ‘Aman hocam hiç bulaşma der’derler. 'Ayyaşın meyhuşun biri işte!'
-Nerden biliyorsunuz?
-Müsaade et de bilelim yani. Kırk yıllık komşumuz.
Bir başkası tafsilata girer. 'Biliyor musunuz?' der. 'Aslında iyi sanatkârdır. Azaplar çarşısında çalışır. Nalının hasını yapar. Ancak kazandıklarını içkiye, fuhuşa harcar. Hem şişe şişe şarap taşır evine hem de nerde namlı mimli kadın varsa takar peşine'. Hele yaşlını biri çok öfkelidir. 'İsterseniz komşulara sorun' der 'Sorun bakalım onu bir cemaatte gören olmuş mu?' Hasılı mahalleli döner ardını gider. Bizim tebdili kıyafet mollalar kalırlar mı ortada. Tam vezir de toparlanıyordur ki padişah önünü keser:
- Nereye?
- Bilmem bu adamdan uzak durmayı yeğlersiniz sanırım.
- Millet bu çeker gider. Kimseye bir şey diyemem. Ama biz gidemeyiz, öyle veya böyle tebamızdır. Defini tamamlasak gerek.
- İyi ya, saraydan birkaç hoca yollar kurtuluruz vebalden.
- Olmaz rüyadaki hikmeti çözemedik daha.
- Peki ne yapmamı emir buyurursunuz?
- Mollalığa devam. Naaşı kaldırmalıyız en azından.
- Aman efendim, nasıl kaldırırız?
- Basbayağı kaldırırız işte.
- Yapmayın etmeyin sultanım, bunun yıkanması paklanması var. Tekfini, telkini...
- Merak etme ben beceririm. Ama önce bir gasilhane bulmalıyız.
- Şurada bir mahalle mescidi var ama...
- Olmaz vefat eden sen olsaydın nereden kalkmak isterdin?
- Ne bilim Ayasofya'dan Sülaymaniye'den, en azından Fatih camiinden.
- Ayasofya ile Sülaymaniye de devlet erkanı çoktur. Tanınmak istemem. Ama Fatih Camiini iyi dedin. Hadi yüklenelim.
Ve gelirler camiiye. Vezir sağa sola koşturur kefen tabut bulur. Padişah bakır kazanları vurur ocağa. Usulü erkanınca bir güzel yıkarlar ki naaş ayan beyan güzelleşir sanki. Bir nurdur aydınlanır alnında. Yüzü şakilere benzemez. Hem manalı bir tebessüm okunur dudaklarında.
Padişahın kanı ısınmıştır bu adama, vezirin ona keza. Meçhul nalıncıyı kefenler, tabutlar musalla taşına yatırırlar. Ama namaz vaktine hayli vardır daha. Bir ara vezir sıkıntılı sıkıntılı yaklaşır.
- Sultanım yanlış yapıyoruz galiba
- Nasıl yani?
- Heyecana kapıldık sorup soruşturmadan buraya getirdik cenazeyi. Kim bilir belki hanımı vardır belki yetimleri?
- Doğru öyle ya, neyse, sen başını bekle, ben mahalleyi dolanıp geleyim.
Vezir cüzüne, tesbihine döner, padişah garip maceranın başladığı noktaya koşar. Nitekim sorar soruşturur. Nalıncının evini bulur. Kapıyı yaşlı bir kadın açar. Hadiseyi metanetle dinler. Sanki bu vefatı bekler gibidir. ‘Hakkını helal et evladım' der. 'Belli ki çok yorulmuşsun’. Sonra eşiğe çöker ellerini yumruk yapar. Şakaklarına dayar. Ağlar mı? Hayır. Ama gözleri kısılır, hatıralara dalar belki. Neden sonra silkinip çıkar hayal dünyasından. ‘Biliyormusun oğlum ?' diye dertli dertli söylenir. 'Bizim efendi bir alemdi vesselam. Akşamlara kadar nalın yapar. Ama birinin elinde şarap şisesi görmesin, elindekini avucundakini verir satın alırdı. Sonra getirip dökerdi helaya.
- Niye?
- Ümmeti Muhammed içmesin diye.
- Hayret
- Sonra malum kadınların ücretlerini öder eve getirirdi. ‘ben sizin zamanınızı satın aldım mı, aldım’ derdi. 'öyleyse şimdi dinleseniz gerek’ o çeker gider, ben menkıbeler anlatırdım onlara. Mızraklı ilmihal, Hüccetül İslam okurdum.
- Bak sen! Millet ne sanıyor halbuki.
- Milletin ne sandığı umrumda değildi. Hoş, o hep uzak mescidlere giderdi. 'Öyle bir imamın arkasında durmalı ki ‘derdi’ tekbir alırken Kabe'yi görmeli .
- Öyle imam kaç tane kaldı şimdi?
- İşte bu yüzden nişanca'ya, sofular'a uzanırdı ya. Hatta bir gün, ‘Bakasın efendi' dedim!, 'sen böyle böyle yapıyorsun ama komşular kötü belleyecek. İnan cenazen kalacak ortada.
- Doğru öyle ya?
- 'Kimseye zahmetim olmasın' deyip mezarını kendi kazdı bahçeye. Ama ben üsteledim. 'İş mezarla bitiyor mu?’ dedim. 'Seni kim yıkasın, kim kaldırsın?
- Peki o ne dedi?
- Önce uzun uzun güldü, sonra 'Allah büyüktür hatun’ dedi. ‘Hem padişahın işi ne?'

Allahü tealanın öyle kulları vardır ki, halk onları bilmez. Hoş bazen kendileri de makamlarının farkında değillerdir. Hulus-u kalp ile boyun büker ümmeti Muhammed'e, halifeyi müslimine dua ederler. Samimi niyazları ile zırh olurlar sultana. Bir seher vakti göz yaşı ile yapılan dua, binlerce topun yapamadığını yapar. Kralları yıkar, kaleleri paralar.
İşte nalıncı baba o adsız sansız Allah dostlarından biridir. Asıl adı Muhammed Mimi Efendi'dir. Bergama'lıdır.
1592 yılında vefat etti. Cenaze hizmetlerini bizzat padişah gördü. Ve mübareği evine defnetti. Kabri üzerine bir kubbe, önüne bir çeşme koydurdu. Dahası bir tekke ile yaşattı adını. Türbesi unkapanında, cibali tütün fabrikasının arkasında, Haraçzade camii karşısındadır.

kubacami webteam

oraya yakın olanlar ziyaret edebilirler...

ALLAH HEPİMİZİ GÜZEL AHLAK,VE HOŞGÖRÜDEN UZAK TUTMASIN...AMİN
saygılar...
 

e_m_i_n

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Nis 2007
Mesajlar
218
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Kimin Ne Olduğunu Allah Bilir Ancak !!!

Amin ,

Bu gerçekten çok güzel bir konuyu çok güzel bir şekilde anlatan yazınızdan ötürü teşekkürler ..

Allah razı olsun !

selamlar !
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
RE: Kimin Ne Olduğunu Allah Bilir Ancak !!!

e_m_i_n yazdı:
Amin ,

Bu gerçekten çok güzel bir konuyu çok güzel bir şekilde anlatan yazınızdan ötürü teşekkürler ..

Allah razı olsun !

selamlar !

amin Rabbimde senden razı olsun inş B)
 

mustafa_46

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
238
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Kimin Ne Olduğunu Allah Bilir Ancak !!!

amin amin kardeşim selam ve dua ile
 

nurefsann

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Nis 2007
Mesajlar
52
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Kimin Ne Olduğunu Allah Bilir Ancak !!!

SELAMUN ALEYKÜM
GERÇEKTEN ÇOK GZEL OLMUŞ.ACAYİP ETKILENDİM.İNSAN HAYRAN KALIYOR BÖYLE SEYLERE
SELAMETLE
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
RE: Kimin Ne Olduğunu Allah Bilir Ancak !!!

ADALETIMAHZA yazdı:
S.A.ALLAH RAZI OLSUN ABLAM.ÇOK GÜZEL BİR KISSA.A.E.O.

Aleykümselam Allah sizdende razı olur inş B)
 

gulen

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2007
Mesajlar
216
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Kimin Ne Olduğunu Allah Bilir Ancak !!!

KALPLERİ SADECE SAHİBİ BİLİR. TEK SAHİP VARDIR O DA ALLAHTIR.

SELAMETLE
 

CEVDET-71

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Nis 2007
Mesajlar
60
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
62
RE: Kimin Ne Olduğunu Allah Bilir Ancak !!!

hafize yazdı:

Kimin Ne Olduğunu Allah Bilir Ancak !!!

İnsanlar hep ben bilirim ,en iyi benim,ben çok okumuşum gibi şeylerle kendilerini üstün tutarlar.Ama bu üstünlük taslamasıyla,diğer insanları düşürme ,kırıcı laf etme,günahkar deyip,özür ve af dilemesinde ısrar eden insanlar,yanlış yaptıklarının farkında olmadıkları gibi,bildiklerininde kendilerine ve başkalarınada fayda sağlamıyacağı bilinmelidir. çünkü peşin hükümlü olmak iyi bir şey değildir.ve yanlıştır.
onu örnekleyen bir olayı anlatmak istiyorum ;

Padişahın İşi Ne............

Sultan Murat Han o gün bir hoştur. Telaşeli görünür. Sanki bir şeyler söylemek ister sonra vazgeçer. Neşeli deseniz değil, üzüntülü deseniz hiç değil. Veziriazam sivayuş paşa sorar:
-Hayrola efendim canınızı sıkan bir şey mi var?
-Akşam garip bir rüya gördüm.
-Hayırdır inşallah.
-Hayır mı şer mi öğreneceğiz.
-Nasıl yani?
-Hazırlan dışarı çıkıyoruz.
Ve iki molla kılığında çıkarlar yola. Görünen o ki padişah hala gördüğü rüyanın tesirindedir ve gideceği yeri iyi bilir. Seri ve kararlı adımlarla Beyazıt'a çıkar, döner Vefa ya, Zeyrekten aşağılara sallanır. Unkapanı civarında soluklanır. Etrafına daha bir dikkatle bakınır. İşte tam o sırada yerde yatan bir ceset gözlerine batar. Sorarlar ‘kimdir bu ?‘. Ahali ‘Aman hocam hiç bulaşma der’derler. 'Ayyaşın meyhuşun biri işte!'
-Nerden biliyorsunuz?
-Müsaade et de bilelim yani. Kırk yıllık komşumuz.
Bir başkası tafsilata girer. 'Biliyor musunuz?' der. 'Aslında iyi sanatkârdır. Azaplar çarşısında çalışır. Nalının hasını yapar. Ancak kazandıklarını içkiye, fuhuşa harcar. Hem şişe şişe şarap taşır evine hem de nerde namlı mimli kadın varsa takar peşine'. Hele yaşlını biri çok öfkelidir. 'İsterseniz komşulara sorun' der 'Sorun bakalım onu bir cemaatte gören olmuş mu?' Hasılı mahalleli döner ardını gider. Bizim tebdili kıyafet mollalar kalırlar mı ortada. Tam vezir de toparlanıyordur ki padişah önünü keser:
- Nereye?
- Bilmem bu adamdan uzak durmayı yeğlersiniz sanırım.
- Millet bu çeker gider. Kimseye bir şey diyemem. Ama biz gidemeyiz, öyle veya böyle tebamızdır. Defini tamamlasak gerek.
- İyi ya, saraydan birkaç hoca yollar kurtuluruz vebalden.
- Olmaz rüyadaki hikmeti çözemedik daha.
- Peki ne yapmamı emir buyurursunuz?
- Mollalığa devam. Naaşı kaldırmalıyız en azından.
- Aman efendim, nasıl kaldırırız?
- Basbayağı kaldırırız işte.
- Yapmayın etmeyin sultanım, bunun yıkanması paklanması var. Tekfini, telkini...
- Merak etme ben beceririm. Ama önce bir gasilhane bulmalıyız.
- Şurada bir mahalle mescidi var ama...
- Olmaz vefat eden sen olsaydın nereden kalkmak isterdin?
- Ne bilim Ayasofya'dan Sülaymaniye'den, en azından Fatih camiinden.
- Ayasofya ile Sülaymaniye de devlet erkanı çoktur. Tanınmak istemem. Ama Fatih Camiini iyi dedin. Hadi yüklenelim.
Ve gelirler camiiye. Vezir sağa sola koşturur kefen tabut bulur. Padişah bakır kazanları vurur ocağa. Usulü erkanınca bir güzel yıkarlar ki naaş ayan beyan güzelleşir sanki. Bir nurdur aydınlanır alnında. Yüzü şakilere benzemez. Hem manalı bir tebessüm okunur dudaklarında.
Padişahın kanı ısınmıştır bu adama, vezirin ona keza. Meçhul nalıncıyı kefenler, tabutlar musalla taşına yatırırlar. Ama namaz vaktine hayli vardır daha. Bir ara vezir sıkıntılı sıkıntılı yaklaşır.
- Sultanım yanlış yapıyoruz galiba
- Nasıl yani?
- Heyecana kapıldık sorup soruşturmadan buraya getirdik cenazeyi. Kim bilir belki hanımı vardır belki yetimleri?
- Doğru öyle ya, neyse, sen başını bekle, ben mahalleyi dolanıp geleyim.
Vezir cüzüne, tesbihine döner, padişah garip maceranın başladığı noktaya koşar. Nitekim sorar soruşturur. Nalıncının evini bulur. Kapıyı yaşlı bir kadın açar. Hadiseyi metanetle dinler. Sanki bu vefatı bekler gibidir. ‘Hakkını helal et evladım' der. 'Belli ki çok yorulmuşsun’. Sonra eşiğe çöker ellerini yumruk yapar. Şakaklarına dayar. Ağlar mı? Hayır. Ama gözleri kısılır, hatıralara dalar belki. Neden sonra silkinip çıkar hayal dünyasından. ‘Biliyormusun oğlum ?' diye dertli dertli söylenir. 'Bizim efendi bir alemdi vesselam. Akşamlara kadar nalın yapar. Ama birinin elinde şarap şisesi görmesin, elindekini avucundakini verir satın alırdı. Sonra getirip dökerdi helaya.
- Niye?
- Ümmeti Muhammed içmesin diye.
- Hayret
- Sonra malum kadınların ücretlerini öder eve getirirdi. ‘ben sizin zamanınızı satın aldım mı, aldım’ derdi. 'öyleyse şimdi dinleseniz gerek’ o çeker gider, ben menkıbeler anlatırdım onlara. Mızraklı ilmihal, Hüccetül İslam okurdum.
- Bak sen! Millet ne sanıyor halbuki.
- Milletin ne sandığı umrumda değildi. Hoş, o hep uzak mescidlere giderdi. 'Öyle bir imamın arkasında durmalı ki ‘derdi’ tekbir alırken Kabe'yi görmeli .
- Öyle imam kaç tane kaldı şimdi?
- İşte bu yüzden nişanca'ya, sofular'a uzanırdı ya. Hatta bir gün, ‘Bakasın efendi' dedim!, 'sen böyle böyle yapıyorsun ama komşular kötü belleyecek. İnan cenazen kalacak ortada.
- Doğru öyle ya?
- 'Kimseye zahmetim olmasın' deyip mezarını kendi kazdı bahçeye. Ama ben üsteledim. 'İş mezarla bitiyor mu?’ dedim. 'Seni kim yıkasın, kim kaldırsın?
- Peki o ne dedi?
- Önce uzun uzun güldü, sonra 'Allah büyüktür hatun’ dedi. ‘Hem padişahın işi ne?'

Allahü tealanın öyle kulları vardır ki, halk onları bilmez. Hoş bazen kendileri de makamlarının farkında değillerdir. Hulus-u kalp ile boyun büker ümmeti Muhammed'e, halifeyi müslimine dua ederler. Samimi niyazları ile zırh olurlar sultana. Bir seher vakti göz yaşı ile yapılan dua, binlerce topun yapamadığını yapar. Kralları yıkar, kaleleri paralar.
İşte nalıncı baba o adsız sansız Allah dostlarından biridir. Asıl adı Muhammed Mimi Efendi'dir. Bergama'lıdır.
1592 yılında vefat etti. Cenaze hizmetlerini bizzat padişah gördü. Ve mübareği evine defnetti. Kabri üzerine bir kubbe, önüne bir çeşme koydurdu. Dahası bir tekke ile yaşattı adını. Türbesi unkapanında, cibali tütün fabrikasının arkasında, Haraçzade camii karşısındadır.

kubacami webteam

oraya yakın olanlar ziyaret edebilirler...

ALLAH HEPİMİZİ GÜZEL AHLAK,VE HOŞGÖRÜDEN UZAK TUTMASIN...AMİN
saygılar...
ALLAH SİZLERDENRAZIN OLSUN KARDEİŞM BİZİM GİBİ CAHİLLERİ AYDIN LATIYOR SUNUZ ALLAH NE MURADINIZ VARSA VERSİN SELAMETLE S.A. B)B)B)B)B)
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
RE: Kimin Ne Olduğunu Allah Bilir Ancak !!!

aliye_aliye yazdı:
selamün aleyküm güzeldi emeğinize sağlık... selametle kalın inşallah.B)


Aleykümselam aliye okuduğunuz için ben teşekkür ederim Allah razı olsun cümlemizden selametle :D
 

RAHMAN-06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Nis 2007
Mesajlar
122
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Kimin Ne Olduğunu Allah Bilir Ancak !!!

doğru söze boynumuz. kıldan incedir kardeşim allah razı olsun B)
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
RE: Kimin Ne Olduğunu Allah Bilir Ancak !!!

gulen yazdı:
KALPLERİ SADECE SAHİBİ BİLİR. TEK SAHİP VARDIR O DA ALLAHTIR.

SELAMETLE

Yüce Allah'ın bilgisi sonsuzdur. Öyle ki, gökteki yıldızlardan yeryüzüne düşen yağmur damlalarının sayısına, dünya üzerinde yaşamış ilk insandan kıyamete kadar yaşayacak olan en son insana kadar herkesin her bir düşüncesini en ince ayrıntısına kadar bilir. Yeryüzünde Allah'tan habersiz hiçbir şey olamayacağı gibi hiç kimse de, Allah'ın bilgisi dışında içinden birşey geçiremez. Allah herkesin içinden geçeni mutlaka bilir. Kuran'da bu gerçek, şöyle haber verilmiştir:

"Allah'ın göklerde ve yerde olanların tümünü gerçekten bilmekte olduğunu görmüyor musun? Fısıldaşmakta olan üç kişiden dördüncüleri mutlaka O'dur; beşin altıncısı da mutlaka O'dur. Bundan az veya çok olsun, her nerede olsalar mutlaka O, kendileriyle beraberdir. Sonra yaptıklarını kıyamet günü kendilerine haber verecektir. Şüphesiz Allah, herşeyi bilendir." (Mücadele Suresi, 7) SELAMETLE :D
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
RE: Kimin Ne Olduğunu Allah Bilir Ancak !!!

CEVDET 71 allah cümlemizin muradını versin B)
 

mustafa_xtar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
5,606
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Oradan
RE: Kimin Ne Olduğunu Allah Bilir Ancak !!!

Allah razı olsun annem
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt