Hz. Ebu Hureyre (r.a) diyor ki: “Kime şu 5 şey nasip olursa, o kimse şu 5 şeyden mahrum olmaz:
1. Şükür: Kime ki, Allah’ın nimetlerine şükr etmek nasip olursa, mutlaka o kimse nimete daha çok mazhar olur. Çünkü Hz. Allah, “Hatırlayın ki Rabbiniz size: Celalim hakkı için, eğer şükredersiniz, elbette size ihsanınımı arttırırım. Ve eğer nankörlük ederseniz, bilin ki (o zaman) azabım çok şiddetlidir, diye bildirmişti.” (17)
2. Sabır: Kime ki musibete sabretmek nasip olursa, o kimseye mutlaka sevap ve mükâfat vacip olur. Zira Hz. Allah, “Muhakkak sabredenlere hesapsız mükâfat verilecektir” va’dinde bulunmuştur. (18)
3. Tevbe: Kime ki tevbe ve günahlardan pişman olup, Allah’a yönelme ve ona niyaz etme nasip olursa, ona da afv ve mağfiret nasip olur. Zira Hz. Allah, “Kullarının tevbesini kabul eden O’dur. O günahlarınızı afv eder ve her ne yaparsanız bilir” buyuruyor. (19)
4. Dua ve iltica: Her kime ki, Allah’a ihlâsla dua edip yalvarmak ve iltica etmek nasip olursa, o da er veya geç isabetten, icabetten, mahrum kalmaz. Arzusuna ulaşır. Zira Hz. Allah, “Rabbınız buyurdu: Bana dua edin, duanızı kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir.“ (20)
5. İnfak: Kime muhtaçlara yardım etmek nasip olursa, o kimse mutlaka ve en kısa zamanda Allah’tan karşılığını görür. Asla mahrum kalmaz, zira Hz. Allah buyurdu ki: “(Habibim) de ki: Rabbim, kullarından dilediğine bol rızık verir ve (dilediğinden de) kısar. Siz hayıra ne harcarsanız, Allah onun yerine başkasını verir. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.” (21)
*Dua ile dilekçeyi yazmalı; ama o dilekçenin mührünün namaz, secde, gözyaşı olduğu asla unutulmamalıdır. (22)
1. Şükür: Kime ki, Allah’ın nimetlerine şükr etmek nasip olursa, mutlaka o kimse nimete daha çok mazhar olur. Çünkü Hz. Allah, “Hatırlayın ki Rabbiniz size: Celalim hakkı için, eğer şükredersiniz, elbette size ihsanınımı arttırırım. Ve eğer nankörlük ederseniz, bilin ki (o zaman) azabım çok şiddetlidir, diye bildirmişti.” (17)
2. Sabır: Kime ki musibete sabretmek nasip olursa, o kimseye mutlaka sevap ve mükâfat vacip olur. Zira Hz. Allah, “Muhakkak sabredenlere hesapsız mükâfat verilecektir” va’dinde bulunmuştur. (18)
3. Tevbe: Kime ki tevbe ve günahlardan pişman olup, Allah’a yönelme ve ona niyaz etme nasip olursa, ona da afv ve mağfiret nasip olur. Zira Hz. Allah, “Kullarının tevbesini kabul eden O’dur. O günahlarınızı afv eder ve her ne yaparsanız bilir” buyuruyor. (19)
4. Dua ve iltica: Her kime ki, Allah’a ihlâsla dua edip yalvarmak ve iltica etmek nasip olursa, o da er veya geç isabetten, icabetten, mahrum kalmaz. Arzusuna ulaşır. Zira Hz. Allah, “Rabbınız buyurdu: Bana dua edin, duanızı kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir.“ (20)
5. İnfak: Kime muhtaçlara yardım etmek nasip olursa, o kimse mutlaka ve en kısa zamanda Allah’tan karşılığını görür. Asla mahrum kalmaz, zira Hz. Allah buyurdu ki: “(Habibim) de ki: Rabbim, kullarından dilediğine bol rızık verir ve (dilediğinden de) kısar. Siz hayıra ne harcarsanız, Allah onun yerine başkasını verir. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.” (21)
*Dua ile dilekçeyi yazmalı; ama o dilekçenin mührünün namaz, secde, gözyaşı olduğu asla unutulmamalıdır. (22)