Günaha bir tevbe yeter, taata bin tevbe yetmez. Günahı işleyen, tevbe ederse Allah afferder. Fakat ibadet eden ucba kibre kapılabilir. Buna bin tevbe bile yetmez. Beni İsrailde bir fasık vardı. Bir abidde ibadetiyle şöhret bulmuştu. Fasık, bu abidin yanından geçerken, "Gideyim şu abidin yanında biraz oturayım, belki Allah'ü Teala onun hürmetine beni afferder." diye düşündü. Gidip abidin yanına oturdu. Abid ise, üzerinde bulutun gölgelendirdiği bir zat olduğu için, böbürlenip,"Bu fasık benimle oturamaz." diyerek ondan yüzünü çevirdi. Yüz bulamayan fasıkta çekip gitti. Fakat abidin üzerindeki bulut, fasıkla braber gitti. Allah'ü Teala zamanın Peygamberine
-"İnsanlara, niyetlerine göre muamele ederim. Fasıkın günahlarını, onun bu iyi niyetinden dolayı affettim. Abidin ibadetlerinide kibri sebebiyle yok ettim." diye vahyetti.
-"İnsanlara, niyetlerine göre muamele ederim. Fasıkın günahlarını, onun bu iyi niyetinden dolayı affettim. Abidin ibadetlerinide kibri sebebiyle yok ettim." diye vahyetti.