--------------------------------------------------------------------------------
Oradan bir defa içen, artık sonsuzlara kadar susamaz.
Onun genişliği bir aylık yoldur.
Onun suyu, sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır.
Onun çevresinde o kadar bardak vardır ki, yıldızların sayısı kadardır.
Ehl-i sünnet olanlar, Resulüllah S.A. efendimizin kıyamet günü, Kevser Havuzu olduğuna itikad eder.
Kıyamet günü, müminler oradan içeceklerdir; kâfirler içemezler.
Bu Kevser Havuzuna gidip oradan içmek; sırat köprüsünü geçtikten sonra ve cennete girmeden evvel olacaktır.
Oradan bir defa içen, artık sonsuzlara kadar susamaz.
Onun genişliği bir aylık yoldur.
Onun suyu, sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır.
Onun çevresinde o kadar bardak vardır ki, yıldızların sayısı kadardır.
Kevser Havuzundan akan iki oluk vardır.
Onun aslı, cennette olup bir parçası dahi arafat dağmdadır.
Kevser Havuzunu, Sevban r.a. tarafından rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulüllah S.A. efendimiz anlatmıştır :
— «Kıyamet günü ben, Havuzunum yanında olacağım.»
Resulüllah S.A. efendimize bu Havuzun genişliği sorulduğu zaman şöyle buyurdu :
— «Benim bu makamımla Amman arası kadar uzun ve geniş bir alandır.
Onun içimi, sütten daha beyaz, baldan dahi daha tatlı olarak içilir. Onun iki oluğa vardır; biri gümüşten, diğeri de altındandır. Ondan bir kere içen, artık sonsuzlara kadar susamaz.» Resulüllah S.A. efendimiz, Abdullah b. Ömer r.a. yolu ile gelen bir başka hadis-i şerifinde ise, şöyle buyurdu :
— «Toplanacağınız yer, Havuzumdur. Onun uzunluğuna misâl İlâ ile Mekke arasıdır ki, bir aylık yoldur.
Onun çevresinde, yıldızların sayıları kadar bardaklar vardır.
Onun suyu gümüşten daha beyaz olup oraya gelen ve bir kere içen bir daha susamaz.
Peygamberlerden her birinin havuzu vardır; salih peygamber müstesna. Onun havuzu da devesinin memesidir.
Her ümmetin müminleri ondan içerler; kâfirler değil..»
Resulüllah S.A. efendimizden gelen bir başka hadis-i şerifte ise, Resulüllah S.A. efendimiz şöyle buyurdu :
— «Havuzumun alanı, Aden ile Amman arasıdır. Çevresinde içi boş inciden çadırlar vardır.
Onun çevresindeki kaplar, gökteki yıldızların sayıları kadardır.
Oranın çamuru, pek güzel kokulu misk gibidir.
Onun suyu, sütten daha beyaz, kardan daha soğuktur. Baldan daha tatlıdır. Ondan bir kere içen, artık sonsuzlara kadar susamaz.
Kıyamet günü, birtakım kimseler benden uzaklaştırılırlar. Tıpkı: Yabancı deve, diğer deve sürüsünden uzaklaştırıldığı gibi.. Onlara :
— Gelin gelin..
Dediğim zaman, bana şöyle denir:
— Sen bilemezsin, senden sonra bunlar ne icatlar çıkardılar.. Sorarım onlara :
— Ne gibi icatlar çıkardılar?. Bana şöyle denir:
— Bunlar, dini değiştirdiler, her şeyi tebdil ettiler.. Aslını bozmaya çalıştılar..
Bunun üzerine şöyle derim :
— Azab onlara., uzaklık onlara..»
Mutezile, Resulüllah S.A. efendimizin Kevser Havuzunu inkâr etti. Bu yüzden de ondan içemeyecek; şayet tevbe etmezlerse, susuzluktan yanarak cehenneme gireceklerdir. Zira, onlar : Hakkı inkâr ederler, âyetleri, haberleri ve rivayetleri inkâr ederler.
Enes r.a. Resulüllah S.A. efendimizden dinlediği bir hadis-i şerifi şöyle anlattı :
— «Şefaatimi inkâr edene ondan nasip yoktur. Havuzumu inkâr edene ondan nasip yoktur.»
GUNYET'ÜT TALİBİN
HAKKI ARAYANLARIN KİTABI
ABDULKADİR GEYLANİ
Oradan bir defa içen, artık sonsuzlara kadar susamaz.
Onun genişliği bir aylık yoldur.
Onun suyu, sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır.
Onun çevresinde o kadar bardak vardır ki, yıldızların sayısı kadardır.
Ehl-i sünnet olanlar, Resulüllah S.A. efendimizin kıyamet günü, Kevser Havuzu olduğuna itikad eder.
Kıyamet günü, müminler oradan içeceklerdir; kâfirler içemezler.
Bu Kevser Havuzuna gidip oradan içmek; sırat köprüsünü geçtikten sonra ve cennete girmeden evvel olacaktır.
Oradan bir defa içen, artık sonsuzlara kadar susamaz.
Onun genişliği bir aylık yoldur.
Onun suyu, sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır.
Onun çevresinde o kadar bardak vardır ki, yıldızların sayısı kadardır.
Kevser Havuzundan akan iki oluk vardır.
Onun aslı, cennette olup bir parçası dahi arafat dağmdadır.
Kevser Havuzunu, Sevban r.a. tarafından rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulüllah S.A. efendimiz anlatmıştır :
— «Kıyamet günü ben, Havuzunum yanında olacağım.»
Resulüllah S.A. efendimize bu Havuzun genişliği sorulduğu zaman şöyle buyurdu :
— «Benim bu makamımla Amman arası kadar uzun ve geniş bir alandır.
Onun içimi, sütten daha beyaz, baldan dahi daha tatlı olarak içilir. Onun iki oluğa vardır; biri gümüşten, diğeri de altındandır. Ondan bir kere içen, artık sonsuzlara kadar susamaz.» Resulüllah S.A. efendimiz, Abdullah b. Ömer r.a. yolu ile gelen bir başka hadis-i şerifinde ise, şöyle buyurdu :
— «Toplanacağınız yer, Havuzumdur. Onun uzunluğuna misâl İlâ ile Mekke arasıdır ki, bir aylık yoldur.
Onun çevresinde, yıldızların sayıları kadar bardaklar vardır.
Onun suyu gümüşten daha beyaz olup oraya gelen ve bir kere içen bir daha susamaz.
Peygamberlerden her birinin havuzu vardır; salih peygamber müstesna. Onun havuzu da devesinin memesidir.
Her ümmetin müminleri ondan içerler; kâfirler değil..»
Resulüllah S.A. efendimizden gelen bir başka hadis-i şerifte ise, Resulüllah S.A. efendimiz şöyle buyurdu :
— «Havuzumun alanı, Aden ile Amman arasıdır. Çevresinde içi boş inciden çadırlar vardır.
Onun çevresindeki kaplar, gökteki yıldızların sayıları kadardır.
Oranın çamuru, pek güzel kokulu misk gibidir.
Onun suyu, sütten daha beyaz, kardan daha soğuktur. Baldan daha tatlıdır. Ondan bir kere içen, artık sonsuzlara kadar susamaz.
Kıyamet günü, birtakım kimseler benden uzaklaştırılırlar. Tıpkı: Yabancı deve, diğer deve sürüsünden uzaklaştırıldığı gibi.. Onlara :
— Gelin gelin..
Dediğim zaman, bana şöyle denir:
— Sen bilemezsin, senden sonra bunlar ne icatlar çıkardılar.. Sorarım onlara :
— Ne gibi icatlar çıkardılar?. Bana şöyle denir:
— Bunlar, dini değiştirdiler, her şeyi tebdil ettiler.. Aslını bozmaya çalıştılar..
Bunun üzerine şöyle derim :
— Azab onlara., uzaklık onlara..»
Mutezile, Resulüllah S.A. efendimizin Kevser Havuzunu inkâr etti. Bu yüzden de ondan içemeyecek; şayet tevbe etmezlerse, susuzluktan yanarak cehenneme gireceklerdir. Zira, onlar : Hakkı inkâr ederler, âyetleri, haberleri ve rivayetleri inkâr ederler.
Enes r.a. Resulüllah S.A. efendimizden dinlediği bir hadis-i şerifi şöyle anlattı :
— «Şefaatimi inkâr edene ondan nasip yoktur. Havuzumu inkâr edene ondan nasip yoktur.»
GUNYET'ÜT TALİBİN
HAKKI ARAYANLARIN KİTABI
ABDULKADİR GEYLANİ