Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kerbela İnsanı Anlatıyor (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
d9ce1129.jpg

Kerbela anlattı dağlanmış yüreği ile Hüseyin’i anlattı Kerbela, Ali Ekber’i, Kasım’ı Abbas’ı anlattı “Bende yiğitlik yatar dedi

Kerbela; yiğitliği anlattı

Güneş utanarak kuruttu Hüseyin’in dudaklarını; Fırat ağladı, ağladı ve aktı Kum sıcaktı, yalın ayakları yaktı Feryatlar yükseldi göğe; gökyüzü yandı, nur yağdı damla damla

Sonra hüznü anlattı Kerbela

Bütün diller sustu o an! Bir ses yankılandı Kerbela semasında;
“Heyhat minnez-zille!”

Kim Allah’ım, kim bu konuşan?

Vakarın sahibi, Cennet’in efendisi! Konuşan O, Kur’an!
“Doğrayın beni kılıçlar, kanım aşkın pınarı!”
Hüseyin’den eller utandı, paslandı düşman kılıcı

Kerbela kıyamı anlattı

Bir gölge Hüseyin’in yanında Nasıl da dalıp gitmiş Hüseyin’in gözlerine
Çünkü cennet Hüseyin’dir onun için, cennet Hüseyin’in gözlerinde
Bedeni haram bildi O’nsuz yaşamayı Ali mektebinde okudu O Hüseyin’e aşık olmayı
Ve Fatıma taktı O’na vefanın tacını.
İsmi Sekka! Okuyun kurumuş dudaklarında, okuyun Hüseyin’in destanını

Aşura günü iki kesik koluyla vefanın destanını yazdı

Ve Kerbela vefayı anlattı

Yüreği ile bir baba, kurban verdi daha altı aylık yavrusunu Rabbine! Göğe yükselen bir avuç kan, şahit oldu, indi zulmün tepesine
Kan aktıkça murdar oldu zalim, kan aktıkça o alçaldı bir ağıt yaktı Rubab’ın yüreği, bir ağıt oldu Ali Asgar’ın şehadeti
Ali Asgar dil oldu Kerbela’ya
Kerbela o gün zulmü anlattı asırlara
Ve bir kadın , Kerbela sahnesinde bu, ne yanan kapının acısıdır yüreğinde, ne de bağlanan kolların dağıdır sinesinde Bir başka sızı, bir başka hüzün var gözlerinde Ucu bucağı yok bu çölün Ne Necef’ten, ne Baki’den ses geldi sesine Zeyneb’in Yalnızca acı bir hıçkırık sağ yanında ağlayan Rugeyye’nin dudaklarından dökülen. Leyla’nın, Rubab’ın, Seccad’ın acısıydı Zeyneb’in gözlerinden okunan

Ve Bedir’in intikamıydı zalimin kılıcından akan

Ağladı Zeyneb, düşman güldükçe, mızrakta baş gördükçe ağladı; ağladı Seccad ağladıkça Zehra’sı geldi aklına, Hasan’ı, Hüseyin’i geldi Kuyularla dertleşen Haydar’ı Ağladı Zeyneb, ağladıkça Mustafa’sı

Kerbela tüm zamanlara sabrı anlattı

18 yaşında bir er O, ahlak timsali Şebih-i Peygamber O ki aşka aşık Hüseyin’in oğlu Ali Ekber Bakınca Hüseyin, O’nun gözlerinde ceddini görürdü, alınca kokusunu cenneti, konuşunca Ali’yi görürdü Ali Ekber’di O, aşk okunurdu gözlerinde Yerden göğe kadar, Ali Ekber, aşk meydanını inletti

Ve Kerbela aşkı anlattı

Bir harabe Musatafa’nın Ehl-i Beyt’i esir, bitap, yaralı…Üç yaşında bir kızın hıçkırıkları deliyor karanlığı “baba”, diyor, gel artık, gel, gel de gör bunları. Ağabeyime zincir vurdular, Zeyneb halamı dövdüler, bizi senden ayırdılar” Bir tepsi geliyor bu yaralı kızın önüne üstü bezle örtülü bir tepsi çekiyor bezi çocuk Bir çığlık asırları delen, bir çığlık mahzun kalplerin tercümanı, bir çığlık arşın temellerini sarsan kesik bir baş ve onu bağrına basan üç yaşındaki bir çocuk harabe ağlıyor, gece ağlıyor, melekler ağlıyor ve kesik baş ağlıyor kucağında babanın başı uzandı kupkuru yere Rugeyye, yüzünde kavuşmanın sevinci o artık babasının kollarında şimdi, cansız bedeni harabede kalmış, ne çıkar? Bir mersiye daha okundu arşın yüzüne, bir feryat daha salındı çağlara

Kerbela, orada matemi anlattı

Binlerce kana susamış insan zulmü ilke edinmiş bir ordu üç kuruşluk dünyalık için dünyayı yakmaya hazır sırtlanlar sürüsü kimi makam hırsı ile cinayet ordusunun komutasını almış, kimi zalim sultandan bir kuru “aferin” almak için dişlerini bilemiş, kimi keseceği birkaç parmak, yırtacağı birkaç çocuk kulağı karşılığında alacağı dirhemleri sayıklayıp durmada Su içene yılan bile dokunmaz derler Onlar yılandan daha aşağılık ve Kerbela o çirkin suratları tanıttı dünyaya İnsan olamayan insanları

Kerbela zilleti anlattı

Bu zillet ordusunun karşısında sadece 72 yiğit sıralandı…Onların canı yücelere adandı bilekleri demirden, yürekleri nurdandı Bir destan yazdılar kanla, ki çağlar boyu yankılandı onlar ölümü öldürenler, ölüyü diriltenler, onlar cesaret ve şehamet öğretmeni bir avuç kahramandı İzzeti haykırdılar aşağılık suratlara Ayakları Adem’in, başları Mehdi’nin yanındaydı Kerbela onları sundu insan müsveddelerine gururla

Ve Kerbela İzzeti anlattı.

Adı Hür Kendi de adı gibi özgür Yiğitliği ile meşhur bir komutan o Ama aldanmış, sapmış, eğriyi doğru sanmış… Erdemle donanmış yüreği isyan ediyor kendisine. Vicdanının sesi kulaklarını sağır ediyor. Korkusuz gözleri cenneti ve cehennemi görüyor. Ve birden, bu “galip” ordunun komutanlığını terk etti, izzete koştu, cennete iltica etti. Zillet ordusunun komutanlığından, izzet ordusunun neferliğine yükseldi ve adını tarihe yazdırdı Tövbe kanatları ile yücelerden seslendi insanlara

Ve Kerbela tövbeyle yücelmeyi öğretti…

İnsanın serüveni orada yazıldı yaratılışın sırrı orada okundu Başrolde insan orada

Ve Kerbela bütün zamanlara, yaratılmışların en şereflisiyle ve aşağıların en aşağısıyla “insanı” anlatıyor :A
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Kerbela İnsanı Anlatıyor
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt