EHL-İ BEYT
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 21 Mar 2009
- Mesajlar
- 731
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 46
KERBELA ANLAŞILMAZ, BELAYA AĞLAMADAN
Kendime ağlıyorum, Kerbela dendiğinde
Matemler meclisinde, bazense bir düğünde
Gözlerim durmaz benim, bir zincir gördüğümde
Kendime ağlıyorum. Muharrem girdiğinde
Kendime ağlıyorum. Zeynep adı duyunca
Sayıları sayarken, yetmiş iki deyince
Farkında olmayanlar hele beyaz giyince
Üzüntüm artar benim. Matem Ay’ı boyunca
Kendime ağlıyorum, susuz biri görünce
Parçalanır yüreğim, yere hasır serince
Hemen aklıma gelir yaralanmış görünce
İçim karalar bağlar. Muharrem’e girince
Kendime ağlıyorum, Ali Ekber duyunca
Peygambere çok benzer, birde onun huyunca
O kadar benzerdi ki, boyu bile boyunca
Kendimi hiç tutamam, bunları okuyunca
Kendime ağlıyorum, Abbas adı gelince
Susuz olan birisi, birine su verince
Kolu kopmuş, haberi, bir yerlerde görünce
Abbas gelir aklıma, benim her şeyden önce
Kendime ağlıyorum, Kasım’ın nazarında
Ben olsam ne yapardım, öyle can pazarında
Gözyaşımı dökerek, ben şiir yazarımda
Kan dökemedim diye kendime kızarımda
Kendime ağlıyorum, Ali Asger yaşında
Çocukta bir kan görsem, boğazında, başında
Nerde olsa fark etmez, kundağında, döşünde
Gözü ağlar bulurum, ta sabahın beşinde
Kendime ağlıyorum, Rukeyye oldu esir
Acaba ne buldular, onlara nasıl kusur
Ne olur bağlamayın, zincir elini kesir
Veledi zinalara, sözler etmez ki tesir
Kendime ağlıyorum, Sekineyle birlikte
Benzeri görülmemiş, bu olay zaten ilkte
Günler iyi geçer mi? Düşmana esirlikte
Bunların üstüne yok, zulüm ve diktelikte
Kendime ağlıyorum, kafamı kaldırmadan
Öyle ağlıyorum ki, kimseye aldırmadan
Onları anlayamam, ağlasam hiç durmadan
Kerbela anlaşılmaz, Kerbela’ ya varmadan
Kendime ağlıyorum, Zülcenaha bir bakın
Zülcenah, Hüseyin’ e baktım ki benden yakın
Gıpta olabilir ya, kıskandı sanman sakın
Gözyaşı döküyorum, bende olayım yakın
Kendime ağlıyorum, gözyaşıma bakınca
Ben de olmak isterim, bir o kadar yakınca
Ağlamak istiyorum, sizce yoksa sakınca
Kendime ağlıyorum, Kerbela’ ya bakınca
Kendime ağlıyorum, Hüseyin’ e ağlarken
Ali Ekber meydanda, Hüseyin’de ağlarken
Baba gitme diyerek, çocuklarda ağlarken
Ben durabilir miyim? Zeynep Şam’da ağlarken
(Siz nasıl durursunuz? Zehra Betül ağlarken)
Kendime ağlıyorum, Kerbela dendiğinde
Matemler meclisinde, bazense bir düğünde
Gözlerim durmaz benim, bir zincir gördüğümde
Kendime ağlıyorum. Muharrem girdiğinde
Kendime ağlıyorum. Zeynep adı duyunca
Sayıları sayarken, yetmiş iki deyince
Farkında olmayanlar hele beyaz giyince
Üzüntüm artar benim. Matem Ay’ı boyunca
Kendime ağlıyorum, susuz biri görünce
Parçalanır yüreğim, yere hasır serince
Hemen aklıma gelir yaralanmış görünce
İçim karalar bağlar. Muharrem’e girince
Kendime ağlıyorum, Ali Ekber duyunca
Peygambere çok benzer, birde onun huyunca
O kadar benzerdi ki, boyu bile boyunca
Kendimi hiç tutamam, bunları okuyunca
Kendime ağlıyorum, Abbas adı gelince
Susuz olan birisi, birine su verince
Kolu kopmuş, haberi, bir yerlerde görünce
Abbas gelir aklıma, benim her şeyden önce
Kendime ağlıyorum, Kasım’ın nazarında
Ben olsam ne yapardım, öyle can pazarında
Gözyaşımı dökerek, ben şiir yazarımda
Kan dökemedim diye kendime kızarımda
Kendime ağlıyorum, Ali Asger yaşında
Çocukta bir kan görsem, boğazında, başında
Nerde olsa fark etmez, kundağında, döşünde
Gözü ağlar bulurum, ta sabahın beşinde
Kendime ağlıyorum, Rukeyye oldu esir
Acaba ne buldular, onlara nasıl kusur
Ne olur bağlamayın, zincir elini kesir
Veledi zinalara, sözler etmez ki tesir
Kendime ağlıyorum, Sekineyle birlikte
Benzeri görülmemiş, bu olay zaten ilkte
Günler iyi geçer mi? Düşmana esirlikte
Bunların üstüne yok, zulüm ve diktelikte
Kendime ağlıyorum, kafamı kaldırmadan
Öyle ağlıyorum ki, kimseye aldırmadan
Onları anlayamam, ağlasam hiç durmadan
Kerbela anlaşılmaz, Kerbela’ ya varmadan
Kendime ağlıyorum, Zülcenaha bir bakın
Zülcenah, Hüseyin’ e baktım ki benden yakın
Gıpta olabilir ya, kıskandı sanman sakın
Gözyaşı döküyorum, bende olayım yakın
Kendime ağlıyorum, gözyaşıma bakınca
Ben de olmak isterim, bir o kadar yakınca
Ağlamak istiyorum, sizce yoksa sakınca
Kendime ağlıyorum, Kerbela’ ya bakınca
Kendime ağlıyorum, Hüseyin’ e ağlarken
Ali Ekber meydanda, Hüseyin’de ağlarken
Baba gitme diyerek, çocuklarda ağlarken
Ben durabilir miyim? Zeynep Şam’da ağlarken
(Siz nasıl durursunuz? Zehra Betül ağlarken)