gurbette
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 11 Eki 2008
- Mesajlar
- 2,850
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 50
selamun aleykum
İhsan Doğrusöz ' ün feyz dergisinde yazmis oldugu yaziyi alintilayarak sizlerle paylasmak isterim ( degerli yazara tesekkur ederim)
İnsanımız papazlarla, hahamlarla diyaloğu anlamaya çalışırken, Müslümanların birbiri ile monolog olması ne garip değil mi?
Peki hiç soruyor muyuz kendimize. Biz dinler arası diyolog meselesini Büyük alim, fazıl ve halk adamı Kasım Efendi’ye sorduk ; O da bize şu sorularla cevap verdi.
-Komşularımızla hal, hatır diyaloğumuz ve hoşgörümüz var mı? Özellikle aynı apartmanda oturanların birbirlerine selamı sabahı var mı? Daha doğrusu yüzlerini gördüğümüz var mı?
-Evli çiftler arasında sağlıklı diyalog ve hoşgörü var mı?
-Anne baba ve evlatlar arasında, kardeşler arasında anlayışlı diyalog ve hoşgörü var mı?
-Amca, dayı, hala vs. akrabalarımızla hoşgörü ve diyaloğumuz var mı?
-Memurlar arası, Patron ve işçiler arası hoşgörü ve diyalog var mı?
-Fakirlerle doyurucu diyalog ve hoşgörü var mı?
-Sokakta yaşayan çocuklarla, yetimlerle, şefkatli diyalog ve hoşgörü var mı?
-Huzurevlerine terk edilen anne ve babalarımızla vefalı diyaloğumuz ve hoşgörümüz var mı? (Olsa, orda ne işleri var?)
-Basın kuruluşları ve basın mensupları arasında yeterli hoşgörü ve diyalog var mı?
- Farklı siyasi partililer ve aynı siyasi partililer arasında uzlaşmacı diyalog ve hoşgörü var mı?
-Sivillerle askerler arasında yeterli diyalog ve hoşgörü var mı?
-Sivillerle polisler arasında yeterli diyalog ve hoşgörü var mı?
-Müslüman cemaatler arasında yeterli diyalog ve hoşgörü var mı?
-Futbol maçlarından sonra taraftarlarımız arasındaki hoşgörü(!) ve diyalog bize yakışıyor mu?
-Sıkışan trafikte sürücüler arasında aniden oluşan hoşgörü(!) ve diyalog hangi düzeydedir? vs. vs.
Bu cevabı zor sorulara siz de takıldınız değil mi?
devami var...
İhsan Doğrusöz ' ün feyz dergisinde yazmis oldugu yaziyi alintilayarak sizlerle paylasmak isterim ( degerli yazara tesekkur ederim)
İnsanımız papazlarla, hahamlarla diyaloğu anlamaya çalışırken, Müslümanların birbiri ile monolog olması ne garip değil mi?
Peki hiç soruyor muyuz kendimize. Biz dinler arası diyolog meselesini Büyük alim, fazıl ve halk adamı Kasım Efendi’ye sorduk ; O da bize şu sorularla cevap verdi.
-Komşularımızla hal, hatır diyaloğumuz ve hoşgörümüz var mı? Özellikle aynı apartmanda oturanların birbirlerine selamı sabahı var mı? Daha doğrusu yüzlerini gördüğümüz var mı?
-Evli çiftler arasında sağlıklı diyalog ve hoşgörü var mı?
-Anne baba ve evlatlar arasında, kardeşler arasında anlayışlı diyalog ve hoşgörü var mı?
-Amca, dayı, hala vs. akrabalarımızla hoşgörü ve diyaloğumuz var mı?
-Memurlar arası, Patron ve işçiler arası hoşgörü ve diyalog var mı?
-Fakirlerle doyurucu diyalog ve hoşgörü var mı?
-Sokakta yaşayan çocuklarla, yetimlerle, şefkatli diyalog ve hoşgörü var mı?
-Huzurevlerine terk edilen anne ve babalarımızla vefalı diyaloğumuz ve hoşgörümüz var mı? (Olsa, orda ne işleri var?)
-Basın kuruluşları ve basın mensupları arasında yeterli hoşgörü ve diyalog var mı?
- Farklı siyasi partililer ve aynı siyasi partililer arasında uzlaşmacı diyalog ve hoşgörü var mı?
-Sivillerle askerler arasında yeterli diyalog ve hoşgörü var mı?
-Sivillerle polisler arasında yeterli diyalog ve hoşgörü var mı?
-Müslüman cemaatler arasında yeterli diyalog ve hoşgörü var mı?
-Futbol maçlarından sonra taraftarlarımız arasındaki hoşgörü(!) ve diyalog bize yakışıyor mu?
-Sıkışan trafikte sürücüler arasında aniden oluşan hoşgörü(!) ve diyalog hangi düzeydedir? vs. vs.
Bu cevabı zor sorulara siz de takıldınız değil mi?
devami var...