Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

KELİME-İ TEVHÎD`in Önemi, fazileti ve Tesiri (1 Kullanıcı)

islam73

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
78
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
50

KELİME-İ TEVHÎD`in Önemi ve Tesiri


Süfyân bin Uyeyne (725-813) hazretleri buyurmuştur ki:

“Maddî hayatın devamı için dünyadaki su ne kadar mühimse mânevî hayat için de ‘Lâ ilâhe illallah’ kelime-i tevhîdi o kadar hatta ondan daha fazla ehemmiyet arz eder.

“Bu kelimenin ulvî mânâsını kalbine-rûhuna sindirebilen kimse diridir. Bu yüksek mânâyı rûhuna nakşedemeyen kimse ölüdür. Zira Allah Teâlâ’nın kullarına ihsân ettiği nimetlerin en büyüğü bu kelimedir.”

Beyhakî’nin (rh.) Ebudderdâ’dan (r.a.) rivâyet ettiği bir hadîs-i şerifte şöyle buyrulmuştur:

“Yüz kere ‘Lâ ilâhe illallah’ diyen (ve buna her gün devam eden) bir kimseyi Allah Teâlâ kıyâmet gününde yüzü ayın on dördü gibi parlak ve güzel olarak haşr edecek (diriltecek)tir. Ve o gün o şahsın amelinden daha güzel bir amel yükseltilip kabul edilmeyecektir. Ancak onun gibi veya daha fazla (Kelime-i tevhîd zikrine) devam eden kullar müstesnâ.”(1)

Ebû Ya’lâ’nın (rh.) Hz. Ebû Bekir’den (r.a.) rivâyet ettiği bir hadîs-i şerifte Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

“Lâ ilâhe illallah’ demeniz ve istiğfâr etmeniz lâzımdır. O halde bu ikisini çokça söyleyiniz. Zira şeytan diyor ki: ‘Günah işlemek zevkini insanların kalbine atmak suretiyle onları helâk ederim. Onlar ise Lâ ilâhe illallah (kelime-i tevhîdi) ve istiğfar ile beni helâk ederler. Bundan dolayı ben de bu hâli gördüğüm vakit onların heveslerini uyandırıp nefsânî arzuları ile bana uyanları helâk ederim. Halbuki onlar hidâyet yolunda olduklarını zannederler.”(2)

“Lâilâhe illallah’ kelime-i tevhîdi âfâkî ve enfüsî yani dıştaki ve içteki putların kırılıp atılması için konmuştur. Nefsin tezkiyesinde-temizlenmesinde çok faydalıdır… Nakşibendî yolunun büyükleri nefsin temizlenmesi için bu mübârek cümleyi seçmişlerdir.

Bir şiir meali:

‘Mâ sivânın (Allah’tan gayri nefsin putlaştırdığı her şeyin) boynunu ‘Lâ ilâhe’ (Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur) kılıcıyla vurmadıkça ‘İllallâh’ (Ancak Allah vardır) köşküne kavuşamazsın.’

Nefis azgınlık inat ahdi bozmak ve fesatçılık (verdiği sözde durmamak ve bozgunculuk etmek) makamında bulunduğu sürece kelime-i tevhîdi sıkça tekrar ederek imanı yenilemek gerekir.

Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz buyurdu ki ‘İmanınızı lâ ilâhe illallah kelâmı ile yenileyiniz.’ Hatta bu kelimenin her zaman tekrar edilmesi lâzımdır. Çünkü nefs-i emmâre devamlı olarak habâset (kötülük-fenalık) makamındadır.

Yine bu kelimenin faziletiyle ilgili olarak Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’den şu haber nakl olunmuştur:

‘Yeryüzü ve gökler terazinin bir kefesine bu mübârek kelime de diğer kefesine konulsa elbette bu kelime ağır gelirdi.’(3)

Hz. Ömer radıyallâhü anh anlatıyor:

“Resûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdular ki:

“Kim çarşıya girince ‘Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü yuhyî ve yümîtü ve hüve hayyün lâ yemûtü bi-yedihi’l-hayr ve hüve alâ külli şey’in kadîr’(4) temcid (yüceltme-ululama) kelimelerini okursa Allah ona bir milyon sevap yazar bir milyon günahını affeder ve mertebesini de bir milyon derece yüceltir.”(5)

Bütün hadîs âlimleri müfessirler müellifler şârihler bunu okuyan mü’mine verilen bu mükâfat ve müjde karşısında hayretlerini gizleyememişlerdir. O bakımdan bu duâyı kendimiz ihmâl etmediğimiz gibi çoluk-çocuğumuza yakınlarımıza konu-komşumuza da mutlaka öğretmeliyiz. Bunun ehemmiyetini onlara da anlatmalıyız.

Tîbî rahımehullah’ın açıklamasına göre çarşı-pazar gibi alış-veriş yerleri hadîs-i şeriflerde Allâh’ı zikre karşı en çok gaflet edilen mahaller olarak anlatılmıştır. Bir başka ifade ile buralar daha çok şeytanın hükmünün geçerli olduğu ve askerlerinin toplandığı yerlerdir. O bakımdan buralarda zikir şeytanla savaş ve onun askerlerini hezîmete uğratmak demektir. Rasûlüllah (s.a.v.) Efendimiz bu hadîs-i şeriflerinde şeytana karşı bu savaşı veren kimsenin Allah indinde kavuşacağı ecri-mükâfâtı müjdelemektedir.

Kişi ecrini-sevabını düşünerek çarşıya girmeden bu tevhid-temcid-tehlil kelimelirini okursa oranın yoğun gafletine karşı tedbirini almış şuur ve idrâkini zikre hazırlamış olur gaflete düşmez.

Bu temcid kelimelerinin okunma şekli mutlak olarak ifade edilmiştir; dileyen sesli okur dileyen sessiz.

Ve yine Tîbî rahımehüllah der ki:

“Kim çarşıda-pazarda Allâh’ı zikrederse o kişi haklarında Cenâb-ı Hakk’ın ‘Onları ne ticaret ve ne de alış-veriş Allâh’ı zikretmekten namaz kılmaktan zekât vermekten alıkoyar. Bunlar gönüllerin ve gözlerin döneceği günden korkarlar’(6) buyurduğu zümreye-gruba dâhil olur.”

***

Maneviyat büyüklerinden Sadeddîn-i Ferganî (ö.699/1300) hazretleri demiştir ki:

“Ölmüşlerin arkasından 70.000 kelime-i tevhid okunup onların ruhlarına hediye edilirse bu ölüler için verilen sadakaların en hayırlısıdır. Eğer bir kişinin ruhuna bir kimse veya bir kaç insan bir araya toplanıp 70.000 tevhid okuyarak gönderirlerse Allah’ın izniyle ve kelime-i tevhidin şefaatiyle o kimse cehennem azabından kurtulur.”

Muhyiddin ibn Arabi (1165-1239) hazretleri de bu hususta şunları söylüyor:

“Eğer bir kimse kendisi için veya bir başkası için halis bir niyetle 70.000 tevhid okursa o kişi cehennem azabından kurtulur.”

Muhyiddin ibn Arabi sözlerini teyid için şu vak’ayı da naklediyor:

Bana Ebu’l-Abbas Kastalani şöyle anlattı: “Şeyh Ebu’r-Rebi’ hazretleri bir keresinde kelime-i tevhidi 70.000 kere okumuştu fakat herhangi bir kimseye veya ruhuna onu bağışlamamış niyet de etmemişti. Bir gün cemaatle sofrada yemek yiyorlardı. Cemaat arasında kalp gözü açık bir çocuk da vardı. Çocuk yemeğe elini uzattığı esnada bir anda elinden kaşık düştü ve feryad ederek ağlamaya başladı.

- ‘Niçin ağlıyorsun?‘ diye sorulunca çocuk;

-‘Şu anda cehennemi ve cehennemde azapta olan annemi bana gösterdiler‘ dedi.

Şeyh Ebu’r-Rebi’ hazretleri diyor ki:

- Bu sözleri duyunca hemen içimden ‘Ya Rabbi! Senin rızan için okuduğum 70.000 tevhidi bu yavrunun annesine bağışlıyorum! Ne olur kabul buyur ve onu cehennemden halâs eyle!‘ diye yalvardım. Çocuk hemen sevinçle gülmeye başladı; ona

- ‘Ne oldu biraz evvel ağlıyordun şimdi gülüyorsun?” denilince de

- ‘Elhamdulillah! Annemi görüyorum şu anda cehennem ateşinden kurtuldu!’ dedi ve yemek yemeye başladı.

Şeyh Ebu’r-Rebi’ hazretleri

- “Bu çocuğun keşfi doğrudur bu hususta Peygamberimiz’den de rivayetler vardır. Kim 70.000 tevhidi kendi için veya bir başkası için okursa bunun faydası tam hasıl olur” buyurdu. (7)

Hasan Arıkan abimiz de Hazret-i Üstazımızdan “Bunun 70.000 değil 72.000 okunması lazım geldiği”ni ısrarla nakletmektedir. ”Müridin fıkhı mürşidinin amelidir” fehvasınca müntesiplerinin dikkat nazarlarına arz olunur.





DİPNOTLAR
(1) Muhtâru’l-Ehâdîsi’n-Nebeviyye H. no. 1003/1.
(2) Muhtâru’l-Ehâdîsi’n-Nebeviyye H. no: 780
(3) el-Mektûbat İmâm-ı Rabbânî 1 52.
(4) Mânâsı: “Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur; O tektir ortağı yoktur. Mülk ve hamd ona mahsustur (onundur). Hayatı da ölümü de o verir. Kendisi hayydır (diridir) ölümsüzdür. Her türlü hayır-iyilik onun elindedir. O her şeye kadirdir.”
(5) Tirmizî Sünen Dea‘vât h. no: 3424.
(6) Kur’ân-ı Kerim Nûr sûresi 24/37.
(7) Mehmet Dikmen Nükteler Zaman gazetesi 9 Mayıs 1994.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------

Kelime-i tevhidin fazileti



İmâm-ı Rabbani hazretleri Mektûbatta buyuruyor ki: (La ilahe illallah, mâbudiyete hakkı olan, yalnız Aliahü teâlâ-dır. Şeriki, ortağı ve benzeri yoktur. Vâcib-ül vücuddur. Noksanlık ve yaratılmak sıfatları, alâmetleri O'nda yoktur. Bu kelime-i tay-yibeyi, tekrar tekrar söylemekle, vâcibül vücudun Allah'dan baş*kası olmadığı ve ondan başkasının ibâdete hakkı bulunmadığı bildirilir.)

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Yedi kat göklerin ve bunlarda bulunanların ve yedi kat yerin hepsi, la ilahe illallah kelimesi ile ölçülse, bu kelimenin sevabı daha çok olur.)

(Her kim cân-ü gönülden hâlisen, muhlisen bir kerre kelime-i tevhid söylese, Hak teâlâ hazretleri, o kimseye Cennet-i âlâda dört bin derece ihsan eder ve dört bin günahını bağışlar. (Dört bin günahı yoksa), ehlinin, evlâdının ve akrabalarının günahlarından bağışlanır.

(Mahşer günü, bir kişi gelecek, 99 defteri olup, her bir defterin sathı, göz gördüğü kadar geniştir. Hiç birinde iyiliği olmayıp yalnız o kimsenin dünyada söylediği bir kelime-i tevhid bulunur. O 99 defter, terazinin bir kefesine ve bir kelime-i tevhidi diğer bir kefesine koyarlar. Kelime-i tevhid tarafı ağır gelir.)

(Allahü teâlâyı anmanın en faziletlisi La ilahe illallahdır, duanın en faziletlisi elhamdülillahtır.)

(Benim ve benden önceki peygamberlerin dediği en üstün şey, la ilahe illallahtır.)

(Sabah akşam la ilahe illallah diyen bir kimsenin bu tevhidleri birleşerek hatalarını kırıp geçirirler. Bununla Allahü teâlâ katında bir ahd olur ki bu ahd tevhiddir.)

(Gecenin veya gündüzün bir saatinde, la ilahe illallah diyen kimsenin sahifesinde bulunan kötülükler silinir, bunların yerine o kadar sevap yazılır.)

(La ilahe illallah Cennetin anahtarıdır.)

(La ilahe illallah diyen, dediğinde sâdık ise, yer yüzündeki topraklar kadar günahı da olsa afvedilir.)

(İhlâs ile la ilahe illallah diyen Cennete girer.)

Yine Mektûbat-ı Rabbâni'de buyuruluyor ki:

Allahü teâlânın gazabını söndürmek için kelime-i tevhid-den daha faideli hiçbir şey yoktur. Hadis-i şerifte la ilahe illallah diyen kimsenin cennete gireceği bildirilmiştir. İyi düşünemeyen-ler buna şaşar. Bir söz ile cennete girmek nasıl olur derler. Bunlar bu kelime-i tayyibenin bereketlerini bilmiyorlar. Bu keli*meyi bir kerre söylemek sebebi ile bütün âlemi afvedip cennete koysalar yerinde olur. Hele bu kelime-i tayyibeye (Muhamme-dün resülullah) kelime-i mukaddeseyi de ekleyip tebliğ, tevhid ile birleştirilirse bütün kemâlat bir araya getirilmiş olur.

Ey Allahımız, bizi bu güzel kelimenin faidelerinden mah*rum bırakma! Bizi bu kelimeden ayırma! Bu kelimeyi tasdik edici olduğumuz halde canımızı al! Kıyamet günü bizleri bu kelimeyi tasdik edenler arasında bulundur! Bu kelime hürme*tine ve bu kelimeyi bildiren peygamberler hürmetine bizleri Cennete sok!



Kalbini,Cennet bağı yap,

Çeşme-i tevhid ile.

Ruh bahçeni gülsen eyle,

Gonca-i tevhid ile.



Hem mekansız hem zamansız,

Nihayetsiz yolları,

Kat eder gönül erbabı,

Kuvvet-i tevhid ile.



Her ne kadar yüzkarası,

Yaptıysa isyan sende,

Temizlenir her yerin,

Sabun-i tevhid ile.



Ve onsekiz bin âlemi

Aşarak arşa çıkar,

Kim ki miraç eylediyse,

Cezbe-i tevhid ile.

-------------------------------------
 

Sedaa_*

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 May 2012
Mesajlar
2,150
Tepki puanı
6
Puanları
0
Yaş
23
Allah razı olsun hiç bilmiyordum bunları... :)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt