HUSEYIN SASMAZ
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 11 Eyl 2009
- Mesajlar
- 1,204
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 61
KAZA UMRESİ
Resul (sas) ile Kureyşliler arasında Hudeybiye antlaşması imzalanır imzalanmaz, Huza'a kabilesi Muhammed ile, Benî Bekr kabilesi de Kureyşlilerle bir ittifaka girmişlerdi. Kureyş ile Muhammed (sas) arasındaki ilişkiler sağlamlaşmıştı. Her iki taraf birbirinden emin halde idiler. Kureyş, müslümanlar ile kendi arasında vukua gelen savaşlardan kaybettiklerini tekrar elde etmek için ticaretlerini genişletmeye, Resulullah (sas) de taşıdığı risalet davetini bütün insanlığa ulaştırmaya, Arap Yarımadası'nda İslâm Devleti'ni iyice güçlendirmeye, bu Devletin çeşitli saldırılardan emin olabilmesi için gerekli sebebleri hazırlayıp çoğaltmaya yöneldi. Bunu için Hayber'in (siyasî ve askerî) varlığını ortadan kaldırmıştı, çeşitli devletlere hakim olabilecek şekilde devleti güçlendirmişti.
Hudeybiye'den sonra iki yıl geçince Resul (sas), daha önce yapamadıkları Umre'nin kazasını yapmak için hazırlanmalarını ilân etti. Hudeybiye antlaşmasının gereğini yerine getirmek üzere yanlarında bir kılıcın dışında başka silah olmayan iki bin kişilik kervan yola çıktı. Fakat beklenmeyen bir komplo ile karşılaşma ihtimalini göz önünde bulunduran Resulullah, yüz kişilik bir süvari birliğini Mekke hududuna girmemek kaydıyla gözetleyici olarak önden gönderdi. Giden müslümanlar, Umre kazasını icra ettikten sonra Medine'ye geri döndüler. Onların Mekke'ye tekrar gelmeleriyle Mekke halkı guruplar halinde İslâm'a girmeye başladılar. Halid b. Velid, Amr b. el-A's, Kâbe bekçisi olan Osman b. Talha İslâm'ı kabul ettiler. Bunların müslüman olmasıyla daha pek çok kimse İslâm'ı kabul etti. Böylece müslümanların Mekke'de gücü arttı. Kureyş saflarında gevşemeler başladı.
Resul (sas) ile Kureyşliler arasında Hudeybiye antlaşması imzalanır imzalanmaz, Huza'a kabilesi Muhammed ile, Benî Bekr kabilesi de Kureyşlilerle bir ittifaka girmişlerdi. Kureyş ile Muhammed (sas) arasındaki ilişkiler sağlamlaşmıştı. Her iki taraf birbirinden emin halde idiler. Kureyş, müslümanlar ile kendi arasında vukua gelen savaşlardan kaybettiklerini tekrar elde etmek için ticaretlerini genişletmeye, Resulullah (sas) de taşıdığı risalet davetini bütün insanlığa ulaştırmaya, Arap Yarımadası'nda İslâm Devleti'ni iyice güçlendirmeye, bu Devletin çeşitli saldırılardan emin olabilmesi için gerekli sebebleri hazırlayıp çoğaltmaya yöneldi. Bunu için Hayber'in (siyasî ve askerî) varlığını ortadan kaldırmıştı, çeşitli devletlere hakim olabilecek şekilde devleti güçlendirmişti.
Hudeybiye'den sonra iki yıl geçince Resul (sas), daha önce yapamadıkları Umre'nin kazasını yapmak için hazırlanmalarını ilân etti. Hudeybiye antlaşmasının gereğini yerine getirmek üzere yanlarında bir kılıcın dışında başka silah olmayan iki bin kişilik kervan yola çıktı. Fakat beklenmeyen bir komplo ile karşılaşma ihtimalini göz önünde bulunduran Resulullah, yüz kişilik bir süvari birliğini Mekke hududuna girmemek kaydıyla gözetleyici olarak önden gönderdi. Giden müslümanlar, Umre kazasını icra ettikten sonra Medine'ye geri döndüler. Onların Mekke'ye tekrar gelmeleriyle Mekke halkı guruplar halinde İslâm'a girmeye başladılar. Halid b. Velid, Amr b. el-A's, Kâbe bekçisi olan Osman b. Talha İslâm'ı kabul ettiler. Bunların müslüman olmasıyla daha pek çok kimse İslâm'ı kabul etti. Böylece müslümanların Mekke'de gücü arttı. Kureyş saflarında gevşemeler başladı.