benim de bildiklerim birnur kardeşimle aynı yönde
benim de bildiklerim birnur kardeşimle aynı yönde
Öncelikle ilginizden ve değerli bilgilerinizden dolayı çok teşekkür ederim.
Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla bir örnek verecek olursak, örneğin öğle namazı kılıyoruz. 4 rekat sünnet, 4 rekat farz ve 2 rekat son sünneti kıldıktan hemen sonra, tespih ve dua etmeden direk yukarıda yazdığınız şekilde niyet ederek kaza namazını kılabiliyoruz. Kıldığımız kaza namazımız bittiğinde ise tespihimizi çekiyoruz ve duamızı ederek namazımızı tamamlıyoruz.
Doğru mu yazdım acaba?
Eğer bu şekilde doğru ise namazı cemaatle kılıyorsak ne yapacağız? yani cemaat orada tespih çekerken ve dua ederken, biz kaza namazını kılıyor olacağız. Bu hem kaza namazı esnasında konsantrasyonumuzu ses yüzünden bozabilir, hemde ben cemaatle birlikte tespih çekmek ve dua etmek istiyorum.
Böyle bir durumda izlenmesi gereken yol nedir? Acaba öğle namazını kılıp tespih ve dua mızı bitirdikten sonra cemaat camiden çıkarken bizim kalmamız ve yukarıda belirttiğiniz şekilde niyet ederek kaza namazımıza başlamamız mı gerekiyor. Ve bitirdiğimizde ise tesdpih ve duamızı mı etmemiz gerekiyor?
Kusuruma bakmayın, gerçekten öğrenmek istiyorum. Çok değerli bilgileriniz paylaşırsanız çok sevinirim.
Allah hepinizden razı olsun.
Sünnetler de nafiledir
Sual: Nafile namaz nedir? Beş vakit namazın sünnetleri de nafile namaz mıdır?
CEVAP
Nafile namaz, farz ve vacibden başka namazlar demektir. Beş vakit namazın sünnetleri ve diğer vacib olmayan namazlar, nafiledir. Müekked olan ve olmayan, bütün sünnetler nafiledir. Önce birkaç hadis-i şerif bildirelim:
(
Öğlenin farzından önce 4, sonra 2, akşam ve yatsının farzından sonra 2, sabahın farzından önce 2 rekât olmak üzere günde 12 rekât nafile kılan Cennete girer.) [Nesai]
(
Öğlenin farzından önce ve sonra 4 rekât nafile kılmaya devam edene Cehennem haram olur.) [Tirmizi]
Âişe validemiz, (
Resulullah, sabah namazının iki rekât nafilesi hariç, diğerlerini devamlı kılmazdı) buyurdu. (Buhari)
Bütün fıkıh kitapları, sünnetlerin de nafile olduğunu bildirmektedir. Birkaç misal verelim:
1- Nafile, farz ve vacib olmayan ibadetlerdir. Bütün sünnetlere nafile denir. (
Tahtavi)
2- Nafileler,
revatib ve
regaib olarak ikiye ayrılır.
Revatib, müekked ve gayrı müekked olarak farzlardan önce veya sonra kılınan sünnetlerdir.
Regaib ise Duha, Evvabin ve Teheccüd gibi diğer nafilelerdir. Sünnetlere nafile denmesi, nafile tabirinin daha şümullü olmasındandır. Her sünnet nafiledir, ama her nafile sünnet değildir. (
Nimet-i İslam)
3- Nafileleri ve Revatib sünnetleri, yalnız namaz kılmaya veya sünnetten başka bir namaza niyet ederek kılınca, sahih olur. (
Eşbah)
Görülüyor ki, namaz vakti içinde, o vaktin farzından başka kılınan her namaz, mesela kaza namazı, o vaktin sünneti de olur. Sünnet yerine, kazaya da niyet edince sünnet terk edilmiş olmuyor.
4- Yalnız namaza niyet edilerek kılınan sünnet sahih olur; çünkü beş vakit namazın sünneti demek, Resulullahın kıldığı namaz demektir. Bu namazlara sünnet ismi sonradan verilmiştir. Resulullah, beş vakit namazın sünnetlerini kılarken, yalnız (Allah rızası için namaz kılmaya) derdi. (Sünnet kılmaya) diye niyet etmezdi. Her vakit içinde böyle kılınan her namaz, sünnet ismi verilen namaz olur. (
Redd-ül muhtar, Uyun-ül besair, Halebi)
5- (Tecnis) kitabında bildirildiği gibi, beş vakit namazın sünnetleri nafile namazdır. Nafile niyeti ile de kılınır. (
Redd-ül-muhtar)
6- Beş vakit namazın sünnetleri ve teravih namazı, nafile namazdır. Bunları kılarken, yalnız namaza diye niyet yetişir. (
Dürr-ül-muhtar, Dürer)
7- Beş vakit namazın sünnetleri ve diğer vacib olmayan namazlar, nafiledir. Müekked olan ve olmayan, bütün sünnetler nafiledir. (
Dürr-ül-muhtâr, Redd-ül-muhtar, Halebi)
8- Her sünnet nafiledir; fakat her nafile sünnet değildir. (
Redd-ül-muhtar, Nimet-i İslam)
9- Beş vakit namazın sünnetlerini özürsüz oturarak kılmak caizdir. Çünkü bu sünnetler, nafile namazdırlar. (
Cevhere, Hidaye)
10- Nafile namaz denince, sünnetler de anlaşılır. Kadı İmam-ı Ebu Zeyd, (Nafile kılmak, farzdaki kusurları tamamlamak için emrolundu. Bir kimse, farzı kusursuz kılabilirse, sünnetleri kılmadığı için buna bir şey denemez) buyurdu. (
Dürer)
11- Farz borcu olanın nafile namazları kabul olmaz. Sünnetler de nafiledir. (
N. Fıkhiyye)
12- Sünnetler yerine kaza kılınca, sünnet sevabı da hâsıl olur. (
Mekt. Masumiyye 2/63)
13- Diğer 3 mezhepte de aynen Hanefi’deki gibi sünnetler nafiledir. (
Mezahib-i erbea)
14- Nafilenin kıymeti, farzın yanında hiç gibidir. Okyanus yanında, bir damla kadar bile değildir. Sünnet de, farzın yanında, okyanus yanındaki bir damla gibidir. (
Mekt. Rabbani 1/260)
15- Regaib ve revatib namazlar sevabda ve üstünlükte farza ulaşamaz. Hiçbir nafile ile farz borcu ödenmez. Avamın iddia ettiği gibi farzı bırakıp nafileyle uğraşmanın, mesela, Evvabinin farz kazaların yerine geçeceğini iddia etmenin dinde yeri yoktur. (
Ruh-ul-beyân 3/127)
16- Hazret-i Ali’nin rivayet ettiği hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(
Farz namaz borcu olanın nafile kılması, hamileye benzer. Doğumu yaklaşmışken, çocuğu düşürür. Artık bu kadına, hamile de, ana da denmez. Bu kimse de böyle olup, farz namazlarını ödemedikçe, nafile namazları kabul olmaz.) [
Zahire-i Fıkh, Fütuh-ul-gayb m.48]
Bu hadisi açıklayan
Hanefi âlimlerinden Abdulhak-ı Dehlevi hazretleri buyuruyor ki:
(Bu hadis-i şerif, farz borcu olanın, sünnetlerinin kabul olmayacağını gösteriyor; çünkü sünnetler de nafiledir.)
dinimizislam.com sitesinden namaz ve abdest bahsinde kaza namazları ile ilgili daha fazla bilgi edinebilirsin.