Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Karma eğitim, Cinsel taciz ve sapıklığı körüklüyor... (1 Kullanıcı)

Siyahgulsevdalisi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
2,046
Tepki puanı
0
Puanları
0
Karma eğitim;

Cinsel taciz ve sapıklığı körüklüyor...



Dünya son yıllarda karma eğitimi ciddi olarak tartışmaya başladı. Başta Almanya ve Amerika olmak üzere batıda ki birçok ülkede yapılan araştırmalar, karma eğitimin kızlara bir şey kazandırmadığını, onların yeteneklerini geliştirmelerine engel olduğunu, erkeklerle rekabet etmek zorunda kalan kızların özellikle fizik, kimya, matematik, bilgisaray derslerinde başarısızlığa uğradıklarını, çekingen, pasif hale geldiklerini ortaya koydu.
Bu araştırmalar neticesinde Amerika ve Almanya'da kız ve erkek öğrencileri ayırma trendi başladı.
Karma eğitim yapılan okullarda öğrencilerin özelliklede kız öğrencilerin başarısızlığı birkaç nedene dayanmaktadır. Bu nedenlerden biri çocukların ergenlik çağlarında birlikte aynı mekânı paylaşmaları, cinsellik noktasında değişik sapkınlıklara yol açıyor.
Değişik araştırmalar ortaya koymuştur ki; karma eğitim yapılan okullarda kızlara yönelik hem sözlü tacız hem de fiziki takılmalar sıkça cinsel tacizle neticeleniyor.
Okullarda yaşanan cinsel tacizleri her gün gazetelerden okuyoruz. Bunlardan bazılarını dikkatinize sunuyorum.
"Karma eğitim sapık üretiyor." Başlığı ile verilen haberin içeriğinde şöyle anlatılıyor.
"Karma eğitim, Eskişehir'in Osmaniye beldesinde ki bir ilköğretim okulunda tecavüz skandalı yaşanmasına neden oldu. Tecavüz olayı, ülke gündemine bomba gibi düştü. 13-14 yaşındaki 6 çocuğun, sınıf arkadaşları olan bir kıza iki yıl süreyle tecavüz ettiği haberiyle birlikte, eğitim sistemi yine tartışmaların odak noktası oldu.
Bir başka gazete haberinde de:
"Fuhuş ilkokul seviyesine indi."
"Bartın ili merkeze bağlı kozcağız beldesindeki …….. ilköğretim okulunda öğrenim gören …………. isimli öğrencilere tecavüz ettikleri ve pazarladıkları iddiaları üzerine il milli eğitim görevlileri olaya el koydu, "bir ilköğretim okulunda tecavüz ve pazarlama iddialarını araştırmaya başladı."


KARMA EĞİTİM VE AŞK CİNAYETLERİ
Karma eğitimin yol açtığı taciz ve tecavüz olayları, zaman zaman ülkemizde de basına yansıyor. Fakat olayları, eğitimciler ve pedagoglar tarafından mercek altına alınmadığı için, günün aktüalitesi içerisinde eriyip gidiyor. Gençleri geleceğe hazırlaması ve onların problemlerini çözmesi gereken okullar, problem yeri haline geliyor. Karma eğitimi ideolojik bir yaklaşımla tek doğru kabul eden bakanlık ve bir kısım eğitimciler, karma eğitim diğer handikapları gibi, cinsel tacize yol açtığı gerçeğini görmezden geliyorlar. Olaylar dikkatle gözlendiğinde okullardaki cinsel tacizlerin hiç de az olmadığı görülür.
Mesela bir gazete haberi şöyle:
"Okulda tacize protesto."
"Yedikule lisesinde bir gurup öğrenci ve veli, okulda görevli sekreter ile bazı kız öğrencileri taciz ettiğini öne sürdükleri lise müdürünü protesto gösterisi yaptı. Lisenin bahçesinde toplanan 300 kişilik öğrenci, sözleşmeli personel …. Ve bazı kız arkadaşlarını taciz etmekle suçladıkları okul müdürü A.Y. aleyhine slogan attı.
Milli Eğitme Müdürlüğü’ne dilekçe veren S.T. dilekçesinde, 16 Nisan Pazartesi günü, kendisini odasına çağıran müdürün cinsel tacizde bulunduğunu ve durumu okulun diğer personeline anlattığını ifade ederek, olaydan sonra psikologa başvurduğunu, tedavi sonucu 3 gün rapor aldığını belirtti.
Her olay gazetelere haber olmaz. Yüzlerce olaydan belki biri, gazeteye yansır. Böyle olmasına rağmen, gazetelere yansıyan taciz olaylarının sayısı hiç de az değil.
Yine bir gazete haberine dikkatinizi çekiyorum.
"Liseli aşk yine can aldı."
15 yaşındaki G.S. ile aynı okulun öğrencisi M.A. yaşadıkları ilişki sonucunda M. Birden silahı G.S. nın başına dayayıp tetiği çekti. Namludan çıkan iki kurşun genç kızı kanlar içinde bıraktı ve yere serdi. M. A. daha sonra tabancayı kendi kafasına dayayıp ateşledi.”(Star Gazetesi, 26 Mart 2001)
Karma eğitim, kız erkek arkadaşlığına zemin hazırlıyor ve arkadaşlıkların önemli bir kısmı üzücü şekilde sonuçlanıyor.
13-18 yaşları, çocukların evlenme çağı değil, eğitim alma ve kendilerini geleceğe hazırlama yaşıdır. Bu yaşlarda gençler; filmlerden, kliplerden, romanlardan, sokaktan çok fazla etkileniyor, sinema ve televizyonda gördükleri sanal aşklara imrenip âşık oluyorlar. Hâlbuki aşkın gerektirdiği sorumlulukları taşımaya hazır değiller. Hâlbuki aşkın gerektirdiği sorumlulukları taşımaya hazır değiller. Ne sevdikleriyle evlenebilecek durumdalar, nede evlendikleri takdirde bir ev kurabilecek ve onu sürdürebilecek olgunluktalar. Ekonomik şartlar ve kanunlarda zaten bu yaştaki gençlerin evlenmesine izin vermez.
Film, klip ve televizyon dizilerine özenerek başlatılan kız erkek birlikteliği, zamanla duygusal ilişkilere dönüşüyor, eğitim ve geleceğe hazırlık bir tarafta kalıyor, asıl hedeften sapılıyor. Arkadaş ilişkilerini mantıkla yürütemeyen gençler, hiç de seyrek rastlanmayan kavga, cinayet ve tecavüz olaylarının faili oluyor.
Gencecik insanların kimi mezarlığa gidiyor, kimi demir parmaklıklar arkasına tıkılıyor. Eğitimciler, karma eğitimin yol açtığı bu telafisi mümkün olmayan sakıncaların adeta bilincinde değilmiş gibi davranıyor. Facialarla biten problemler, görmezden geliniyor.
Problem yok sayılınca da kimse çözümü için fikir üretmiyor. Ama Avrupa ve Amerikada durum başka. Problem orada masaya yatırılıyor, araştırmalar yapılıyor, tartışılıyor ve çözüm yolları aranıyor.
Biz, her konuda olduğu gibi eğitim alanında da dünyayı takıp etmiyoruz.
Ülkemizde de karma eğitim sorgulanmalı, sebep olduğu problemlere çözüm üretilmeli.

OKUL SEKS MANYAKLARI İLE DOLU
2000 sensiydi. Görev yaptığım okul, o yıl karma yapılmıştı. Okul bir ilkle karşılaşıyordu: Okulda âşıklar türemişti! Bu yeni realiteyi yadırgıyor ve çocukları zaman zaman eleştiriyorduk. Hatta bir vesile ile okulumuza gelen belediye başkanı, okuldaki aşk dedikodularının esnafın diline düştüğünü ve bundan utanç duyduğunu söylemişti.
Tam o günlerde bayrak töreninden sonra sınıfları temizlemek için yukarı katlara çıkan hizmetli Kemal Efendi, en üst katta bir kızın bir erkek tarafından sıkıştırıldığını görmüş, bağırıp çağırmış o öfke ile idare odasına geldi ve kıpkırmızı olmuş bir yüzle "okulun seks manyakları ile dolu olduğunu, idarenin buna bir çare bulması gerektiğini, kendisinin tek başına bu tür sapıklarla baş edemeyeceğini" söyledi.
İdarede bulunan arkadaşlara baktım. Hepsinin yüzü kızardı.
Daha sonraki günlerde okulun son dersten sonra tamamen boşaltılması için dikkatle davranmaya başladık.
Bu olayın şokunu atlatmamıştık ki, idareci arkadaşlardan biri, üç kız velisinin "kızlarına tecavüz edildiği" gerekçesi ile avukata gittiklerini, dava açılmasını istediklerini; ama okulun adının kötüye çıkmaması için konunun gizli tutulmasını arzu ettiklerini söyledi.
Bir kere daha yüzüm kızardı, şoke oldum.



Almanya da öğretmenlik yaptığım sırada şahit olduğum bir öğretmenler toplantısını hatırladım. Okuldaki şiddet olaylarını ele aldığımız bir toplantıdaydı. Tarih öğretmeni, kız çocuklarının tecavüze uğramalarının sosyal bir vaka olduğunu ve büyük oranda tecavüz vakaları bulunduğunu söylemişti.
Öğretmenler, konunun ilgili derslerde ele alınmasını ve özellikle kız öğrencilerini bilinçlendirilmesi gerektiğini savundular.
Çok şaşırmıştım. Din dersi öğretmeninin konuya ahlakı açıdan bakmasını boşuna bekledim. Katolik ve Protestan dersi öğretmenleri bir şey söylemeyin söz aldım ve konuya ahlak açısından yaklaşılmasını önemli olduğunu, manevi sorumluluk duygusunun insanların hayvanı isteklerini sınırlamada önemli rol oynadığını vurguladım.
Yorumlarımda yalnız kaldığımı hatırlıyorum. Beni ne destekleyen oldu nede itiraz eden…
Bu olay bana, batı toplumunda dinin etkisinin çok az olduğunu öğretti.
Bizim toplumumuzda din ve ahlak kriterlerinin çok daha etkili olduğunu görürüz. Bunda İslam dininin kaynağı olan Kur'an'a olan inanç önemli yer tutar. Kur'an, değişmemiş bir vahiy kaynağıdır ve Allah'tan geldiği gibi korunmuştur; sağlam temellere dayanan bir kitaptır. Bu inanış, insanların Kur'an ahlakına değer ve önem vermesine yol açıyor.



KARMA EĞİTİM DEVAM ETTİĞİ SÜRECE YÜZLER KIZARIR

Cinsel tacız konusu ile Almanya'dan döndükten sonra, çalıştığım bir imam hatip lisesinde tekrar yüz yüze geliyordum. Okulun karma hale getirilmesi, kız erkek yakınlaşmasını kolaylaştırmıştı. Çok geçmedi, velilerin başvurduğunu duydum ve büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Bir düz lisede olsa anlardım, ama …
Bu tür yüz kızartıcı olayların örtbas edilmesinin doğru olmadığını, gizli tutulmasının ahlaksızların işine yaracağını, açıklandığı takdirde hiç değilse hassas olan verilerin çocuklarını daha iyi takıp edeceğini söyledim.
Konuyu kendi aramızda tartıştır ve unutmaya terk ettik. Mahkemelerin sonuçları ne oldu bilmiyorum.
Daha sonraki günlerde, çocuklarını, erkeklerle arkadaşlık kurduğu için okuldan alan veliler gördüm.
Bizde cinsel taciz hemen hemen tabudur. Görülmek, duyulmak istenmez. Bir yerde bir şekilde açığa çıkarsa ayıp olur düşüncesi ile üstü örtülür, kapatılmaya çalışılır. Kızları namusunun kirletildiği kabul edilir, bu ahlaksızlığın başkaları tarafından bilinmesinin çok daha kotu neticeler doğuracağı düşünülür.
Tecavüz ayıbını sağlamak, bir erdem midir?
Bu tartışılmalı.
Toplumun genel kabulleri, ebette kolay kolay değiştirilemez ama karma eğitimin cinsel tacize zemin hazırladığı, yol açtığı ve kızların erkekler tarafından büyük ölçüde rahatsız edildiği, sosyal bir olgudur. Mevcut tacizleri, ayıp olmasın, aman duyulmasın, kaygıları ile örtbas etmek ve konuyu kamuoyunda tartışmamak, tacizlerin devamını onaylamak anlamına gelir.
Cinsel tacız karma okulların en büyük problemlerinden biridir.
Doç. Dr. İlse Brehmer anlatıyor.
"1980 yıların başında ABD, İngiltere ve Avustralya'da iş yerindeki cinsel taciz, kamuoyunda tartışılmaya başlandı ve kanuni tedbirler alındı. Almanya'da çocukların özel yaşantılarında uğradığı cinsel tacız üzerine, yeterince değilse de bazı yayınlar var. Bu alanda okullardaki cinsel tacizi konu edinen üç kompozisyon bulunuyor."


Ali Erkan Kavaklı
BEYAN DERGİSİNDEN ALINTIDIR.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt