Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Karides, Istakoz, Midye vs. Yemek CAİZ mi..? (1 Kullanıcı)

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,214
Tepki puanı
7,569
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
Yengeç, ıstakoz, karides, kalamar, midye, kurbağa vs. gibi deniz ürünleri yenir mi?

İslam dinine göre insan, diğer varlıklardan bazı açılardan farklı, maddi ve manevî özellikleri olan mükerrem bir varlıktır.
Aslı su ve topraktan olan insana Yüce Allah “ruhum” dediği varlık ilkesinden üflemiş, ona “isimlerin tamamını” öğreterek varlığı kavrama ve bu yönüyle madden ve manen terakki etme imkânı vermiştir.
Dünya hayatı insanın maddî ve manevi terakkisini gerçekleştirebileceği ya da bunların aksini yaşayacağı bir imtihan alanıdır.
Burada iyilik ve kötülüklerle faydalı ile zararlı olan şeyler, imtihan imkânı için bir arada yaratılmıştır.
Allah insanı dünyada başıboş bırakmamış, ona doğru yolu gösteren hidayet rehberi kitaplar ve yaşantılarıyla örnek olan peygamberler göndermiştir.
Allah Teâlâ’nın İslâm ile insana öğrettiği esaslardan biri de, insanın dünyevî veya uhrevî açıdan faydalı olan şeylere yönelmesi ve zararlı olan şeylerden de kaçınmasıdır.
Bu nedenle İslâm dini, insana maddî veya manevî yönden zarar verecek olan şeyleri yasaklamış ve faydalı olanları da helâl kılmıştır.
Bu bağlamda, yiyecek ve içeceklerin prensip olarak helal olduğu belirtilirken az bir miktarının yasaklanması, insanın beden ve ruh sağlığının korunması amacına matuftur.
Bu hususta Kur’ân-ı Kerîm’de, genel hükmü ifade edecek şekilde, insanlar şöyle uyarılmaktadır:
“Ey insanlar, yeryüzünde bulunan helal ve temiz olan şeylerden yiyin ve şeytanın işlerini/adımlarını takip etmeyin…” (Bakara Sûresi, 2/168).
“Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin ve sadece ona kulluk ediyorsanız ona şükredin.” (Bakara Sûresi, 2/172).
“Sana kendilerine neyin helal kılındığını soruyorlar. De ki: temiz olanlar (tayyibât) size helal kılınmıştır...” (Mâide Sûresi, 5/4)
Âyet-i kerîmeler, insanın yiyeceklerinin kendi nezâhet ve mükerrem bir varlık olma durumuna uygun olarak temiz ve nezih yiyecekler olabileceğini bildirmektedir.
Yeryüzündeki nimetleri insanoğlunun istifadesine sunan Yüce Allah, yiyecek olarak haram kılınan hayvanlar ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur:
“Allah size murdar eti (leş), kanı, domuz etini ve Allah’tan başkası adına kesilmiş olanı haram kıldı…” (Bakara Sûresi, 2/173). Bunun yanında En’âm Sûresi’nin 145. âyeti kerimesinde de aynı şeyler, niteliklerine atıfta bulunularak sayılmıştır.
Bunların yanında Kur’ân-ı Kerîm’de deniz avlarının helal kılındığı ayrıca ifade edilmiştir: “Size ve yolculara geçimlik olmak üzere deniz avı ve yiyeceği helal kılındı…” (Mâide Sûresi, 5/96).
Yukarıdaki açıklamalarının yanında Kur’ân-ı Kerîm, Hz. Peygamber’in helal ve haramları açıklama/bildirme hususundaki görevi ile ilgili olarak şöyle bir ifade kullanmıştır: “…Peygamber onlara iyiliği emreder ve onları kötülükten sakındırır; yine onlara temiz olan şeyleri helal ve pis olan şeyleri de haram kılar…” (A’râf Sûresi, 7/157).
Nitekim Hz. Peygamber, yenmesi helal ve haram olan hayvanlar ile ilgili açıklamalar yapmıştır.
Yapılan bir rivayette şunlar ifade edilmektedir: “Resûlullah (s.a.s.) azı dişi bulunan yırtıcı hayvanların ve pençesiyle avlanan yırtıcı kuşların etlerinin yenmesini yasaklamıştır.” (Müslim, “Sayd”, 15-16; Ebû Dâvud, “Et’ime”, 32). Bunun yanında Hz. Peygamber’in, pis ve iğrenç olmaları nedeniyle bazı hayvanların yenmesini yasakladığı da bilinmektedir. (Ebû Dâvud, “Et’ime”, 33-34).
Deniz ürünleri ile ilgili olarak ise Hz. Peygamber; “Denizin suyu temiz, ölüsü helaldir” buyurmuştur (Ebû Dâvud, “Tahâret”, 41).
İslam âlimleri, Kur’ân ve hadislerde belirtilen hüküm ve ilkeler ışığında hangi hayvanların etinin helâl veya haram olduğunu belirlemeye çalışmışlardır.
Kara ve deniz hayvanları hakkında gerek Kur’ân-ı Kerîm gerekse hadis-i şeriflerde -bazıları dışında- bütün türler isim olarak zikredilmediğinden, bu hususta farklı hükümler ortaya çıkmıştır.
Bu bağlamda, bütün âlimlere göre balık türleri helaldir.
Balık dışındaki ürünler, Hanefî âlimler tarafından helal kabul edilmemiştir.
Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî alimleri ise Mâide Sûresinin 96. âyetindeki “deniz avı” ifadesinin kapsamlı oluşunu ve Hz. Peygamber’in, “Denizin suyu temiz, ölüsü helaldir” ifadesine dayanarak, deniz ürünlerinin yenilmesi hususunda oldukça geniş bir yaklaşım ortaya koymuşlardır.
Mâlikî ve Hanbelî âlimlere göre, deniz hayvanları prensip olarak helaldir.
Ancak timsah gibi yırtıcı hayvanlar helal değildir.
Şâfiî mezhebinde ise; aslen suda yaşadığı halde karada da yaşayabilen kurbağa, yengeç, kaplumbağa ve su yılanı gibi hayvanlar habis ve zararlı oldukları için helal değildir.
Bunların dışında kalan midye, kalamar, ıstakoz, karides gibi deniz ürünlerinin yenmesi ise helaldir.
Görüldüğü gibi Kur’ân ve Sünnette yenilmeyecek olan hayvanlar ile ilgili bir liste verilme yönüne gidilmemiş, domuz gibi ismi belirtilerek yasaklananların yanında diğer hayvanlar için ilke ve ölçüler konulmakla yetinilmiştir.
Bu nedenle yenmesinin haram olduğu hususunda ittifak edilen hayvanlar oldukça sınırlıdır.
Ayrıca sağlığa zararlı maddelerin tüketilmemesi İslâm’ın genel ilkelerinden kabul edilmiştir.
Bunun dışında, hakkında açık hüküm bulunmayan maddelerin hükmü hususunda âlimler, yukarıda da belirtildiği gibi, ihtilaf etmişlerdir.
Aslında bu tür ihtilaflar meselelerin daha iyi anlaşılmasına katkı sunduğu gibi mükellefler için uygulamada kolaylık da sağlamaktadır.
Bu bağlamda âlimlerin çoğuna göre, yukarıda belirtilen şekliyle, deniz ürünlerinin üretimi ve tüketiminin helal olduğu söylenebilir.

Alıntı...Diyanet Din İşleri Yüksek Kurulu
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,214
Tepki puanı
7,569
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
SORU:
Bazıları, Hanefi mezhebinde haram diğer mezheplerde ise helal diyor, ne dersiniz?
- Hangi deniz ürünleri yenir; ıstakoz, yengeç, ahtapot, midye, istiridye?


Cevap
Değerli kardeşimiz,
Midye yemek Hanefi mezhebine göre caiz değildir.
Zaruri bir hâl yoksa yememek evladır.
Mezhepleri ihtiyaç olmadan taklit etmek doğru değildir.

“Taze et yemeniz için denizi sizin hizmetinize veren Allah’tır.”1
mealindeki âyet-i kerime ile
“Denizde avlanmak ve onları yemek size helâl kılındı ki; hem size hem de yolcu olanlarınıza faydalı olsun.”2
mealindeki âyet, denizlerin birer ilâhî nimet deposu olduğunu ve onlardan insanların faydalanabileceğini ifade etmektedir.
Âyet-i kerimelerde, Cenab-ı Hak belirli bir kısmını haramlaştırmadan ve başka hayvanlar gibi boğazlanma şartını koşmadan, bütün deniz hayvanlarının helâl olduğunu bildirmekte, kullarına kolaylığı ve genişliği temin etmektedir. Hattâ mümkün mertebe hayvana eziyet vermekten kaçınılması kaydıyla, onları yakalamak için insana her şeyi kullanabilme müsaadesini vermektedir.
Bilindiği gibi, yaşadıkları yerler bakımından hayvanlar kara ve deniz hayvanları olmak üzere ikiye ayrılır. Karada yaşayan hayvanların hangilerinin yenip yenmeyeceği fıkıh kitaplarında belirtilmiş, ayrılmıştır. Denizde yaşayan hayvanların hangilerinin yenilmesinin helâl, hangilerinin haram olduğu hususunda ise mezhepler arasında farklı görüşler mevcuttur.
Yukarıda meallerini verdiğimiz âyet-i kerimeden hareket eden Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezhebi âlemlerine göre, deniz hayvanlarının, yani suyun içinden başka bir yerde yaşayamayan hayvanların hepsi, nerede bulunursa bulunsun, ister balık şeklinde olsun, isterse başka cins ve şekide bulunsun, helâldir, yenebilir. Yine aynı mezheplere göre, bu hayvanların isimlerinin farklı olması, diri veya ölü olması; yakalayanların Müslüman veya gayri müslim olması hükmü değiştirmez.

Mâlikî mezhebi hiçbir deniz hayvanını istisna kılmazken, Hanbelî mezhebi yılan balığını habis saydığı için; Şâfiî mezhebi de kurbağa, yengeç ve timsah gibi hem denizde, hem de karada yaşayabilen hayvanların etinin yenilmesini haram olarak vasıflandırmaktadır.

Hanefî mezhebine göre ise, balık sûretinde olmayan deniz hayvanlarının etlerini yemek haramdır.
Buna göre, daima suda yaşayan, suda barınan hayvanlardan her çeşit balık eti yenebilir. Kalkan balığı, sazan balığı, yunus balığı, yılan balığı bu kabildendir. Fakat, diğer su hayvanları caiz değildir. Midye, istiridye, istakoz ve yengeç gibi hayvanların yenilmesi helâl olarak kabul edilmemektedir, haram sayılmaktadır.

Bu esaslara göre, midye, istiridye gibi deniz hayvanları Şâfiî, Mâlikî ve Hanbeli mezheplerine göre yenebilirken, Hanefî mezhebine göre yenilmemektedir. Hanefî mezhebinin haram saymasının sebebi, bu çeşit hayvanları gerek görünüş, gerekse yenen kısımları itibariyle hoş olmaması, çirkin ve pis sayılmasıdır.

Alıntı: Sorularla İslamiyet
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,214
Tepki puanı
7,569
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya

Köpek balığı yemek caiz midir?​

Cevap
Değerli kardeşimiz,
Kur'an-ı Kerim'de denizden elde edilen yiyeceklerin helal olduğu bildirilmiştir.(Maide, 5/96; Fatır, 35/12). Hz. Peygamber (asm) de şöyle buyurmuştur:
"Onun suyu temiz, içinde ölen (meytesi) helaldir." (Ebu Davud, Taharet 41)
Bununla birlikte yukarıda geçen ayet-hadisin özel hükümlere uygulanmasında İslam mezhepleri farklı değerlendirmelerde bulunmuşlardır.

Buna göre: Bütün balık türleri mezheplere göre helal olmakla birlikte; midye, kalamar, yengeç, karides Hanefi mezhebine göre helal değil, diğer üç mezhebe göre helaldir.
Sorunuzda sözü edilen köpek balığı ile ilgili bir yasak mevcut değildir. (Diyanet İşleri Başkanlığı)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt