Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kararlarınızda Eşinizle İstişare Yapmayı Unutmayın (1 Kullanıcı)

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
Evlilik akdi, ortak bir hayata kapı aralar. O zamana dek hayatı tek başına göğüsleyen bireyler eşlerini bularak yalnızlıktan kurtulurlar. İyi günde ve kötü günde herkesten önce birbirlerinin yanında olurlar. Hayatın getirdiği her türlü sıkıntı ve sevinci birlikte yaşar, bollukta varı paylaşır, darlıkta yoku göğüslerler. Evin dışındaki herkes, kapılar kapanınca dışarıda kalır. Akrabalar ve dostlar ancak ikinci derecede yakınında olabilir çiftlerin. Dünya hayatı denilen sınav salonunda günler birlikte karşılanır.

Allah’ın (c.c.) yaratması her an ve sürekli olduğundan, her yeni gün hayatımıza farklılıklar, değişimler taşır. Eşler, ortak yaşamlarıyla ilgili kararlar vermek, seçimler yapmak zorunda kalırlar. Kararlarımız önümüze yeni sınav kağıtları çıkarır. Yeni durumlarla imtihan ediliriz. Yeni bir işe başlamak, yeni bir eşya almak, ihtiyaç sahiplerine yardım etmek, çocuklarla ilgili kararlar vermek gerekebilir. İşte bu karar alma süreçlerinde hayırlı ve isabetli sonuçlara ulaşmak için, eşlerin birbirleriyle ve işin ehli olan kişilere danışarak durumu istişare etmeleri gerekir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) “İstişare eden, pişman olmaz.” buyurmuşlardır.

Kur’an-ı Kerim’in Âl-i İmran suresi 159. ve Şura suresi 38. ayetlerinde övülen istişare, bir mümin için önemli kararlarda hayata geçirilmesi zorunlu bir davranıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) hayatının tüm dönemleri ve önemli süreçlerinde bu ayetlerin doğrultusunda hareket etmiş; ashabı ve eşleriyle istişarede bulunmuştur. Siyer, bu nebevi tavrın örnekleriyle doludur.

Akıl akıldan üstündür

Kararımızın sonucu bizi mutlu ettiğinde bizimle mutlu olacak, yanlış bir kararla kendimizi zarara uğrattığımızda ilk nasibini alacak olan eşimiz, hayatımızdaki konumu sebebiyle kendisine danışılmayı ilk hak eden kişidir. Bu, hem İslami hem de insani bir haktır. Başta aile hayatımızı ilgilendiren konularda olmak üzere diğer alanlarla ilgili kararlarımızı verirken de eşimizin görüşlerini almak konuyu daha net bir şekilde, çeşitli yönleriyle görmemizi sağlar. Atalarımız “ Akıl akıldan üstündür” ve “Bir elin nesi var, iki elin sesi var” diyerek bir bakıma istişarenin faziletine değinmişlerdir.

Allah, eşleri birbirleri için tamamlayıcı ve huzur kaynağı olarak yaratmıştır. Kadınlar ayrıntılara önem verirler, detaycı bir bakış açısıyla bir konuyu her yönüyle inceler, düşünür ve görüşlerini ayrıntılı olarak ifade ederler. Erkekler de mantıksal yaklaşımlarla sonuca daha net ve hızlı bir şekilde ulaşırlar. Bu iki farklı bakış açısı bir araya geldiğinde eksikler tamam, kararlar isabetli olur. İstişare etmek aile içindeki iletişimi güçlendirir, eşler arasındaki dayanışma ve güven duygusunu geliştirir. Ayrıca, istişareye sünnet olması sebebiyle başvurma niyeti, insana sevap ve ibadet ecri kazandırır.

Efendimiz önemli meseleleri eşleriyle istişare ederdi

Ne yazık ki toplumumuzda yaygın olan davranış tarzı, kadınları küçümseme yönündedir. Cahiliye döneminin izlerini taşıyan bazı anlayışlara göre, kadının aklı bir şeye ermez. Birçok konuda eşleri ile istişarede bulunan ve makul bulduğu teklifleri hayata geçiren bir peygamberin ümmeti olarak eşlerimizle istişareye gereken önemi vermeliyiz. Peygamberimiz’in tebliğinin ilk günlerindeki sıkıntılarını Hz. Hatice validemizle nasıl paylaştığını ve birbirlerine nasıl destek olduklarını biliyoruz. Ayrıca Hudeybiye Anlaşması’nın sonuçlarına göre Kabe’nin bir yıl sonra tavaf edilmesine üzülen sahabiler, Peygamberimiz’in “Kalkınız, kurbanlıklarını kesip başlarınızı tıraş ediniz!” buyruğuna karşı çekimser davranmışlardır. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v), hanımı Hazreti Ümmü Seleme (r.a) ile istişare etmiş, onun tavsiyesiyle dışarı çıkmış kimseyle konuşmadan ihramını giymiş, kurbanlık develerini kesmiş ve tıraş olmuştur. Bunu gören sahabeler de Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) yaptığını yapmış kurbanlıklarını kesip, tıraş olmuşlardır.

Sorunlarımızı üzerini örterek değil, konuşarak çözmeliyiz.

Özeklikle sert mizaçlı erkeklerin hanımları, genellikle eşlerinden gizli saklı işler yapmayı alışkanlık lahine getirirler. Her koşulda eşimizi yumuşatarak, iletişim kurmaya çabalayarak düşüncelerimizi paylaşıma açmalıyız. İletişim yeteneklerini geliştiren hanımlar, emeklerinin karşılığını mutlu bir aile hayatı olarak alırlar. Eşimizden gizli saklı işlere kalkışısırsak, açığa çıktğında aramızda telafisi zor olan güven sorunları yaşanır. Hem zaten bu, mümin bir kadın için helal sınırlarının dışında bir davranıştır.

Evlilik hayatımızda huzurlu ve mutlu olmak istiyorsak; birbirine danışan, güvenen, şeffaf ve iletişime açık bireyler olmalıyız. Sorunlarımızı üzerini örterek değil, konuşarak çözmeliyiz. Üzeri örtülmüş, geçmiş gitmiş gibi görünen sorunlar, uzun vadede sevgiyi ve saygıyı yok etmeye muktedir olabilir.

Yazar: Özlem Şahin EKİNCİ
Semerkand Aile Dergisi
 

laz53

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Şub 2008
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
huzursuzluk

huzursuzluk

merhabalar ben esımle cok tartısıyorum ama bunu bilerek yapmıyorum ben hemen herseye cok sınırlenıyorum yaptıgı guzel seylerden bıle sınır oluyorum ama kendımde bunu ıstemeyerek yapıyorum cok uzuluyorum bunun ıcın bana bole gıderse bosanıcaz dıyo sureklı ne yapmam gerekıyoo
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt