Kara günler
Hala ürperirim o ne kara gün
Allah demek yasak idi daha dün
Nice mümin vurulmuştu zincire
Kur’an-ı Kerim’i okuyor diye
Bunlardan biri de muhterem hocam
O da çekti nice elem nice gam
Çünkü bize Kur’an okutuyordu
Lakin sarmış idi karanlık yurdu
Onu ihbar etmiş mürtedin biri
Demiş yok edelim gericileri
Kur’an okumak ne Allah demek ne
Arapça yasaktır Türk milletine
Vatana ihanet ediyor bunlar
Bizim dincilikle ne işimiz var
Yirminci asırda yaşıyoruz be
Neden hala okuyoruz elif be
Bu şekilde ihbar eylemiş bizi
Düşman sayıyordu o hepimizi
Bir şeyden habersiz ders okuyorduk
Hocamız önünde on on beş çocuk
Ansızın içeri girdi bir adam
Dedi yakaladım sizleri hocam
Kanuna itaat etmiyor musun
Zehirleme artık bunları olsun
Yasak değil midir Kur’an okumak
Din nemize gerek bi Türk’ü ancak
Hoca dedi ki dur ne oldu sana
Ceza mı verilir ders okutana
Bizi meşgul etme çünkü zaman dar
Verilecek daha nice dersler var
Adam dedi ki e gerici hoca
Bırakır mıyım ben seni acaba
Şimdi karakola gideceğiz hep
Bu çocuklara da sen oldun sebep
Hoca dedi İslam değil misin sen
Adam dedi Türk’üm Türk oğluyum ben
Adam dedi çabuk yola ol revan
Şunu iyi bil ki suçlusun heman
Çıkar bakayım sarığını cübbeni
Edeyim aleme maskara seni
Rabbin kitabını okutuyorum
Bunun için insan olur mu mahkum
Adam dedi dırdır etme ey hoca
Durumu anlattım sana kısaca
Bütün devrimlere ihanet ettin
Çekeceği nedir sizden milletin
Başladı hocaya yumruk atmaya
Artık olan olmuş idi hocaya
Ne yapalım nasıl edelim derken
İçeriye muhtar girmez mi hemen
Muhtar bu işe şaşırıp kaldı
Hocayı adamın elinden aldı
Dedi ey ahbap ne oldu sana
Dayak mı atılır yaşlı adama
Biz okuruz okuturuz kime ne
Baskı yapılır mı vicdana dine
Hocayı dövmek nerde görülmüş
Bu ne hayasızlık bu nasıl iş
O adam dedi ki ben emir aldım
Elbette burayı basacak idim
Din afyon misali zehirler bizi
Arap mı edelim biz kendimizi
Bu hocalar yok mu, düşman vatana
Keserim bunları verseler bana
Bunun üzerine dedi ki muhtar
Sana olsun yüz bin defa yazıklar
Demek bunun için geldin buraya
Utanmadan dayak attın hocaya
Vay seni Allahsız devrim yobazı
Demek kaldıralım sünneti farzı
Allah demek zillet olsun öyle mi?
Peki kim yarattı bütün alemi
O adam muhtara dedi ki eğer
Sen hocadan daha yobazsın meğer
Seni bir de tutup muhtar yapmışlar
Elde senden ala niceleri var
Şimdi gidiyorum kaymakama ben
Bana burada kafa tutmayı öğren
Böyle söyleyerek gitti o adam
Sözüne inanmış onun kaymakam
Derhal göndermiş beş on jandarma
Böyle adalet olur mu amma
Ne kadar Kur’an-ı kerim var ise
Toplayıp attılar onu ateşe
Alev alev yandı Rabbin kitabı
Yok dinsin utanması hicabı
Aklımız ermiyor, çocukluk bu ya
Kendi kitabımı sakladım güya
Kolumdan tuttu mürtedin biri
Dedi ki getirin bana zinciri
Bağlayın şunu elden ayaktan
O da nasibini alsın dayaktan
Bundan öte artık başladı dayak
Ne el kaldı sağlam ve ne de ayak
Hocanın haliyse yürek acısı
Şu zihniyete bak yüzler karası
Hıçkıra hıçkıra ağladı hocam
El açıp dedi ki yetiş ey mevlam
Düşsün mü yerlere Kur’an-ı mübin
Çiğnensin mi ayet, çiğnensin mi din
Bu ne bela bu ne tufan ya Rabbi
Bu ne zulüm bu ne vahşet ya Rabbi
Sanki Ebu Cehil kudurmuş yine
Saldırı Kur’an’a saldırır dine
Hortladı mı bilmem devr-i cehalet
Nefes aldırmıyor binlerce mürtet
İlahi bunaldık kimsesiz kaldık
İmdadımıza sen yetiş artık
Bizlerin sendedir bütün ümidi
İnayet bekliyor mazlumlar şimdi
Aradan geçmişti tamam bir sene
Bir kere bakınız Hakkın işine
Öyle bir dert verdi Allah’ın ona
Nüzul verdi onun iki koluna
Her iki kolu da onun kurudu
Kur’an onu yerden yerlere vurdu
Kur’an’ı ateşe atan o kişi
Dilenmekte buldu artık o işi
…
Bu hadise 1946 senesinde zuhur etti.
Ben o zamanlar 7-8 yaşlarında bir çocuktum.
Kur’an’ı hıfza çalışıyordum.
Milli şef dönemindeki bu olaya bizzat şahidim.
Mustafa Necati Bursalı – Osman Reis Camii İmamı ve Hatibi – İstinye
…
(Bu şiir ve dipnot, Hüseyin Halveti’nin Maruf-u Kelam adlı kitabının 223-226. sayfalarından alınmıştır)
Hala ürperirim o ne kara gün
Allah demek yasak idi daha dün
Nice mümin vurulmuştu zincire
Kur’an-ı Kerim’i okuyor diye
Bunlardan biri de muhterem hocam
O da çekti nice elem nice gam
Çünkü bize Kur’an okutuyordu
Lakin sarmış idi karanlık yurdu
Onu ihbar etmiş mürtedin biri
Demiş yok edelim gericileri
Kur’an okumak ne Allah demek ne
Arapça yasaktır Türk milletine
Vatana ihanet ediyor bunlar
Bizim dincilikle ne işimiz var
Yirminci asırda yaşıyoruz be
Neden hala okuyoruz elif be
Bu şekilde ihbar eylemiş bizi
Düşman sayıyordu o hepimizi
Bir şeyden habersiz ders okuyorduk
Hocamız önünde on on beş çocuk
Ansızın içeri girdi bir adam
Dedi yakaladım sizleri hocam
Kanuna itaat etmiyor musun
Zehirleme artık bunları olsun
Yasak değil midir Kur’an okumak
Din nemize gerek bi Türk’ü ancak
Hoca dedi ki dur ne oldu sana
Ceza mı verilir ders okutana
Bizi meşgul etme çünkü zaman dar
Verilecek daha nice dersler var
Adam dedi ki e gerici hoca
Bırakır mıyım ben seni acaba
Şimdi karakola gideceğiz hep
Bu çocuklara da sen oldun sebep
Hoca dedi İslam değil misin sen
Adam dedi Türk’üm Türk oğluyum ben
Adam dedi çabuk yola ol revan
Şunu iyi bil ki suçlusun heman
Çıkar bakayım sarığını cübbeni
Edeyim aleme maskara seni
Rabbin kitabını okutuyorum
Bunun için insan olur mu mahkum
Adam dedi dırdır etme ey hoca
Durumu anlattım sana kısaca
Bütün devrimlere ihanet ettin
Çekeceği nedir sizden milletin
Başladı hocaya yumruk atmaya
Artık olan olmuş idi hocaya
Ne yapalım nasıl edelim derken
İçeriye muhtar girmez mi hemen
Muhtar bu işe şaşırıp kaldı
Hocayı adamın elinden aldı
Dedi ey ahbap ne oldu sana
Dayak mı atılır yaşlı adama
Biz okuruz okuturuz kime ne
Baskı yapılır mı vicdana dine
Hocayı dövmek nerde görülmüş
Bu ne hayasızlık bu nasıl iş
O adam dedi ki ben emir aldım
Elbette burayı basacak idim
Din afyon misali zehirler bizi
Arap mı edelim biz kendimizi
Bu hocalar yok mu, düşman vatana
Keserim bunları verseler bana
Bunun üzerine dedi ki muhtar
Sana olsun yüz bin defa yazıklar
Demek bunun için geldin buraya
Utanmadan dayak attın hocaya
Vay seni Allahsız devrim yobazı
Demek kaldıralım sünneti farzı
Allah demek zillet olsun öyle mi?
Peki kim yarattı bütün alemi
O adam muhtara dedi ki eğer
Sen hocadan daha yobazsın meğer
Seni bir de tutup muhtar yapmışlar
Elde senden ala niceleri var
Şimdi gidiyorum kaymakama ben
Bana burada kafa tutmayı öğren
Böyle söyleyerek gitti o adam
Sözüne inanmış onun kaymakam
Derhal göndermiş beş on jandarma
Böyle adalet olur mu amma
Ne kadar Kur’an-ı kerim var ise
Toplayıp attılar onu ateşe
Alev alev yandı Rabbin kitabı
Yok dinsin utanması hicabı
Aklımız ermiyor, çocukluk bu ya
Kendi kitabımı sakladım güya
Kolumdan tuttu mürtedin biri
Dedi ki getirin bana zinciri
Bağlayın şunu elden ayaktan
O da nasibini alsın dayaktan
Bundan öte artık başladı dayak
Ne el kaldı sağlam ve ne de ayak
Hocanın haliyse yürek acısı
Şu zihniyete bak yüzler karası
Hıçkıra hıçkıra ağladı hocam
El açıp dedi ki yetiş ey mevlam
Düşsün mü yerlere Kur’an-ı mübin
Çiğnensin mi ayet, çiğnensin mi din
Bu ne bela bu ne tufan ya Rabbi
Bu ne zulüm bu ne vahşet ya Rabbi
Sanki Ebu Cehil kudurmuş yine
Saldırı Kur’an’a saldırır dine
Hortladı mı bilmem devr-i cehalet
Nefes aldırmıyor binlerce mürtet
İlahi bunaldık kimsesiz kaldık
İmdadımıza sen yetiş artık
Bizlerin sendedir bütün ümidi
İnayet bekliyor mazlumlar şimdi
Aradan geçmişti tamam bir sene
Bir kere bakınız Hakkın işine
Öyle bir dert verdi Allah’ın ona
Nüzul verdi onun iki koluna
Her iki kolu da onun kurudu
Kur’an onu yerden yerlere vurdu
Kur’an’ı ateşe atan o kişi
Dilenmekte buldu artık o işi
…
Bu hadise 1946 senesinde zuhur etti.
Ben o zamanlar 7-8 yaşlarında bir çocuktum.
Kur’an’ı hıfza çalışıyordum.
Milli şef dönemindeki bu olaya bizzat şahidim.
Mustafa Necati Bursalı – Osman Reis Camii İmamı ve Hatibi – İstinye
…
(Bu şiir ve dipnot, Hüseyin Halveti’nin Maruf-u Kelam adlı kitabının 223-226. sayfalarından alınmıştır)