Allah'ın selamı üzerinize olsun. İnsanlar sevdikleri için bir çok fedakarlıklarda bulunurlar. Sırf sevdiğimiz de bizi sevsin, bizden hoşnut olsun diye. Ama biz bizi yaratan, yaşatan bize doğruyu gösteren ve sevilmeye daha çok layık olan Rabbimiz için neden fedakarlıkta bulunmayalım ki. İnananlar en çok Allah'ı severler. Allah da çok bağışlayan ve çok seven, büyük arşın sahibidir. Allah bizden bunu istiyorsa bunun da vardır bir hikmeti. Çünkü Allah her işini hikmetle yapar, O bizim kötülüğümüzü istemez. O yüzden öncelikle Allah'a teslim olmalıyız ve O'ndan yardım istemeliyiz. Eğer Allah bir yardım ederse daha kimseye ihtiyacın kalmaz. Ama o yardımını bir çekerse daha kim yardım edebilir.O yüzden inananlar Allah'a güvenip dayansınlar.
Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
4/26. Allah, size açıklamak, size, sizden öncekilerin yollarını göstermek ve tövbelerinizi kabul
etmek istiyor. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
4/27. Allah, sizin tövbenizi kabul etmek istiyor. Şehvetlerine uyanlar ise sizin büyük bir sapıklığa düşmenizi
istiyorlar.
4/28. Allah, sizden (yükümlülükleri) hafifletmek istiyor. Çünkü insan zayıf yaratılmıştır.
2/45. Sabrederek ve namaz kılarak (Allah’tan) yardım dileyin. Şüphesiz namaz, Allah’a derinden saygı
duyanlardan başkasına ağır gelir.
2/46. Onlar, Rablerine kavuşacaklarını ve gerçekten O’na döneceklerini çok iyi bilirler.
2/153. Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.
2/256. Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır. O hâlde, kim tâğûtu tanımayıp
Allah’a inanırsa, kopmak bilmeyen sapasağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah, hakkıyla işitendir,
hakkıyla bilendir.
2/257. Allah, iman edenlerin dostudur. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kâfirlerin velileri ise tâğûttur.
(O da) onları aydınlıktan karanlıklara (sürükleyip) çıkarır. Onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî
kalırlar.
39/36. Allah, kuluna yetmez mi? Seni O’ndan (Allah’tan) başkalarıyla korkutmaya çalışıyorlar. Allah, kimi
saptırırsa artık onun için bir yol gösterici yoktur.
39/37. Allah, kimi de doğru yola iletirse artık onu saptıracak hiç kimse yoktur. Allah mutlak güç sahibi,
intikam sahibi değil midir
16/52. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur. İtaat(din) de daima O’nundur. Öyle iken siz Allah’tan başkasından mı korkuyorsunuz?
24/31. Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi)
görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar
salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut
oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin
oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip
oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem
yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin
diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!
7/26. Ey Âdemoğulları! Size açık yerlerinizi örtecek giysi ve süslenecek elbise verdik. Takva (Allah’a karşı
gelmekten sakınma) elbisesi var ya, işte o daha hayırlıdır. Bu, Allah’ın rahmetinin
alametlerindendir. Belki öğüt alırlar.
5/16. Allah, onunla rızası peşinde olanları selâmet yollarına iletir ve onları izniyle, karanlıklardan aydınlığa
çıkarıp kendilerini dosdoğru bir yola iletir.
5/35. Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının, O’na yaklaşmaya vesile arayın ve O’nun yolunda
cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.
79/37,38,39. Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır.
79/40,41. Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz,
cennet onun sığınağıdır
91/7,8,9. Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten
sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir.
91/10. Onu kötülüklere gömüp kirleten kimse de ziyana uğramıştır.
3/95. De ki: “Allah, doğru söylemiştir. Öyle ise hakka yönelen İbrahim’in dinine uyun. O, Allah’a ortak
koşanlardan değildi.”