Sual: İnsan çok sevdiği birinden basit bir şey yüzünden nefret edebiliyor veya nefret ettiği kimseyi sevebiliyor. Bazen kalbim sakin oluyor, bazen vesveseler, düşünceler beni rahatsız ediyor. Neden böyle oluyor?
CEVAP
Kalbe ruh, gönül de denir. Kalb, kelime olarak, bir hâlden bir hâle değişme, dönme gibi anlamlara gelir. Bir Müslüman da, çeşitli vesveselere, günahlara maruz kalabilir. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Müminin kalbi, kaynayan tencereden çok değişikliğe maruz kalır.) [İ. Ahmed]
(Kalb, serçe kuşu gibidir, her an bir tarafa yönelebilir.) [Hâkim]
(Günah işleyenin kalbinde siyah bir nokta meydana gelir. Eğer tevbe ederse o leke silinir. Tekrar günah işlerse, o leke büyür ve kalbini tamamen kaplar.) [Tirmizi]
(Kalbler, çeşitli fitnelere maruz kalır. Fitneye maruz kalan kalbde bir siyah leke hâsıl olur. Fitneyi reddeden kalbde ise, beyaz bir nokta meydana gelir, kalbi bembeyaz olur; fitne artık ona zarar veremez. Bulanık kalb, siyah bir taş gibidir; yamuk veya ters bir bardağa benzer; marufu bilmez, münkeri yadırgamaz, nefsinin esiri olur.) [Müslim]
Kalb, böyle hallere girebileceği için Peygamber efendimiz, şöyle dua etmiş ve ümmetine de böyle dua etmelerini bildirmiştir:
(Ey kalbleri [iyiden kötüye, kötüden iyiye] çeviren Allah’ım, kalbimi, dininde sabit kıl, [dininden döndürme, ayırma!]) [Tirmizi]
Bir âyet meali de şöyledir:
(İman edenlerin kalbleri Allah’ı anmakla itminana [huzura] kavuşur. İyi bilin ki, kalbler ancak Allah’ı anmakla huzura kavuşur.) [Rad 28]
İman etmeyeceği Allah indinde bilinen kâfirin kalbi ise, mühürlüdür. Onun hidayete gelmesi mümkün değildir. Hakkı işitmezler, gerçekleri görmez ve anlamazlar.
Üç âyet-i kerime meali:
(Biz onların kalblerini mühürleriz de, onlar [gerçekleri] işitmezler.) [Araf 100]
(Allah onların kalblerini de, kulaklarını da mühürlemiştir. Gözlerinde de [gerçekleri görmeyen] perde vardır. En büyük azap onlarındır.) [Bekara 7]
(Biz onların kalblerini mühürleriz de, onlar [gerçekleri] işitmezler.) [Araf 100]
Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Kalbler dört çeşittir: 1- Kılıfsız kalb, 2- Kılıflı kalb, 3- Ters Kalb, 4- Yamuk kalb.
Kılıfsız kalb: Bu müminin nurlu kalbidir. Hep iman nuru parlar. [Rahmete açıktır.]
Kılıflı kalb: Kâfirin kalbidir. [Taş gibidir, hareketsizdir. Rahmete kapalıdır.]
Ters kalb: Münafığın kalbidir. [Hakkı bildiği halde, inanmaz, ama inanır görünür. Kâfir kalbi gibi bu da terstir.]
Yamuk kalb: İçinde iman da, nifak da olan kalbdir. Onun imanının misali, bir tohum tanesi gibidir ki, o taneyi su büyütür. Oradaki nifakın misali ise, irin ve kanın büyüttüğü çıban gibidir. Bu ikisinden hangisi diğerine galip gelirse kalbde o hâkim olur.) [İ. Ahmed)
CEVAP
Kalbe ruh, gönül de denir. Kalb, kelime olarak, bir hâlden bir hâle değişme, dönme gibi anlamlara gelir. Bir Müslüman da, çeşitli vesveselere, günahlara maruz kalabilir. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Müminin kalbi, kaynayan tencereden çok değişikliğe maruz kalır.) [İ. Ahmed]
(Kalb, serçe kuşu gibidir, her an bir tarafa yönelebilir.) [Hâkim]
(Günah işleyenin kalbinde siyah bir nokta meydana gelir. Eğer tevbe ederse o leke silinir. Tekrar günah işlerse, o leke büyür ve kalbini tamamen kaplar.) [Tirmizi]
(Kalbler, çeşitli fitnelere maruz kalır. Fitneye maruz kalan kalbde bir siyah leke hâsıl olur. Fitneyi reddeden kalbde ise, beyaz bir nokta meydana gelir, kalbi bembeyaz olur; fitne artık ona zarar veremez. Bulanık kalb, siyah bir taş gibidir; yamuk veya ters bir bardağa benzer; marufu bilmez, münkeri yadırgamaz, nefsinin esiri olur.) [Müslim]
Kalb, böyle hallere girebileceği için Peygamber efendimiz, şöyle dua etmiş ve ümmetine de böyle dua etmelerini bildirmiştir:
(Ey kalbleri [iyiden kötüye, kötüden iyiye] çeviren Allah’ım, kalbimi, dininde sabit kıl, [dininden döndürme, ayırma!]) [Tirmizi]
Bir âyet meali de şöyledir:
(İman edenlerin kalbleri Allah’ı anmakla itminana [huzura] kavuşur. İyi bilin ki, kalbler ancak Allah’ı anmakla huzura kavuşur.) [Rad 28]
İman etmeyeceği Allah indinde bilinen kâfirin kalbi ise, mühürlüdür. Onun hidayete gelmesi mümkün değildir. Hakkı işitmezler, gerçekleri görmez ve anlamazlar.
Üç âyet-i kerime meali:
(Biz onların kalblerini mühürleriz de, onlar [gerçekleri] işitmezler.) [Araf 100]
(Allah onların kalblerini de, kulaklarını da mühürlemiştir. Gözlerinde de [gerçekleri görmeyen] perde vardır. En büyük azap onlarındır.) [Bekara 7]
(Biz onların kalblerini mühürleriz de, onlar [gerçekleri] işitmezler.) [Araf 100]
Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Kalbler dört çeşittir: 1- Kılıfsız kalb, 2- Kılıflı kalb, 3- Ters Kalb, 4- Yamuk kalb.
Kılıfsız kalb: Bu müminin nurlu kalbidir. Hep iman nuru parlar. [Rahmete açıktır.]
Kılıflı kalb: Kâfirin kalbidir. [Taş gibidir, hareketsizdir. Rahmete kapalıdır.]
Ters kalb: Münafığın kalbidir. [Hakkı bildiği halde, inanmaz, ama inanır görünür. Kâfir kalbi gibi bu da terstir.]
Yamuk kalb: İçinde iman da, nifak da olan kalbdir. Onun imanının misali, bir tohum tanesi gibidir ki, o taneyi su büyütür. Oradaki nifakın misali ise, irin ve kanın büyüttüğü çıban gibidir. Bu ikisinden hangisi diğerine galip gelirse kalbde o hâkim olur.) [İ. Ahmed)