Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kalp Coğrafyamızın Kurtulması İçin (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Bu coğrafya bizim kalp coğrafyamız.
Yani kalbimiz bu coğrafyanın ruhaniyeti ile beslenmiş.
Mekke, Medine ile, Kudüs ile, İstanbul – Konya ile, Bağdat – Kerbela – Meşhed ile... Kahire - Endülüs ile... Buhara – Semerkand ile... Üsküp – Kırcali - Bosna ile...
Kalbimiz dediğimizde bütün bunlar hem bir ince sızıdır hem bir gurur abidesi...
Bugün parça parça olmuş bu kalp coğrafyası...
Hani, kalp dünyamızda, sömürgeci güçlerin cetvelle oluşturduğu sun'i sınırlar aşılabilse yanmayacağım. Bazan sınırlardan öte parçalanmışlıklarla boğuşuyoruz.
Onun için kalp coğrafyasının parçalanmasından söz ediyorum.
Orada, Peygamber aleyhisselam'ın, orada Kur'an'ın sımsıcak iklimi olmalıydı.
"Kardeşsiniz" demiş ve kalpleri buluşturmuştu yüce Yaratan...
"Parçalanmayın, yoksa rüzgarınız gider" diye uyarmıştı.
Kavmiyyet diye savrulmayın.

Ebu Cehil Araptı. Selmanı Farisi İranlı idi...
Peygamber aleyhisselam yanında hangisi güzeldi?
Kara derili Bilal-i Habeşi'yi bin Ebu Cehil'e değişir miydi Allah'ın elçisi?
Üstünlük orada değil, diye uyarmıştı Yaratan.
Üstünlük gerçek insan olmakta, o da Yaratan'a yakınlıkta, diye uyarmıştı.
Hadi, bakalım kalplerimize...
Ne var orada?
Öncelikler nerede?
Bu kalp durumu ile Rasulullah'ın elinden tutabilir miyiz?
Bu kalp halini, Yaratan'ın huzuruna çıkarabilir miyiz?
Bana kızanlar var.
Türkçülük adına kızanlar, Kürtçülük adına kızanlar... İki taraftan da ağza alınmayacak ihanet suçlamaları geliyor.
Gelsin, dert değil. Ama bu öfkelerin bir anlamı yok. Bir dert çözmüyor bu öfkeler. Bütün bu kalp coğrafyamızın mazlumiyetini ortadan kaldırmıyor.
Çözüm olarak "İslam kardeşliği"nden söz ettiğimde bana "hayalci" diyenler var. Desinler.... Dönüp dolaşıp geleceğimiz yer orası bana göre. Başka çıkış yok.
Haydi, Türkçülük veya Kürtçülük yaptık, nereye varacağız?
Arapçılık ya da Arnavutçuluk yapanlar nereye vardılar?
Osmanlı'yı çökerttik nereye vardık?

O zamandan beri kalp coğrafyamız talan edilmiyor mu?
Devlet diye kurduklarımızı birbirimize karşı savunmak için Amerika'yı çağırmıyor muyuz?
Amerikan ordusu bu coğrafyanın harim-i ismetinde postallarıyla dolaşmıyor mu?
Amerikalı komutan Abizaid "Daha 50 yıl bu topraklardayız" demiş.
Neden?
"Çünkü petrolü kontrol altında tutmamız lazım!" Git deyin bakalım gidecekler mi? Nerede bağımsızlık? Nerede devlet olma onuru?
Hani Osmanlı'yı kovup devlet olmuştuk!
Şimdi sıra Türkiye'ye diz çöktürüp devlet olmakta öyle mi?
Sonra İran'a...
Irak'ın işi çoktan bitti. Çılgınlar yönetimini besleyip büyütenler sonra başını yediler geriye 600 bin mi, bir milyon mu insanın hayatına mal olan bir enkaz kaldı.
Bu coğrafyada İsrail'den büyük devlet kalmasın!
Ya da bu coğrafya Armagedon'a, yani kıyamet senaryosuna hazır hale gelsin...
Türklerle Kürtler, ya da Araplar ve Farisiler, Şiiler ya da Sünniler.... yarın hiç Livaülhamd altına sığınma arayışı içinde olmaksızın vuruşsunlar...
Bugün hangi mezhebin camii bombalandı?
Bugün hangi İslam büyüğünün türbesi havaya uçuruldu?

Kerbela'da Hazreti Hüseyin'in başı kesilirken yakınlarından biri canilere sesleniyor:
-Nasıl kıyıyorsunuz Allah Rasulü'nün "Reyhanım" diye sevdiği torununa... Yarın onunla hiç buluşmayacak mısınız?
Cinnet başka bir şey.... Gözü dönmüş caniler hiçbir şeyi duymuyorlar.
Bugün Irak'ta bir camiyi, bir türbeyi havaya uçururken nasıl bir Kerbela cinneti yaşanır?
Türkler ve Kürtler, Araplar ve Farslar... Sünniler ve Şiiler...
Kalplere yönelme zamanıdır... Kalp coğrafyamız üzerinde bir kere daha düşünme zamanıdır.
Hakikat şu ki: İslam bir rahmet dinidir.
Hakikat şu ki: Hazreti Muhammed bir rahmet peygamberidir.
Hakikat şu ki: Dünyanın İslam'ın rahmet iklimine ve Hazreti Muhammed'in rahmet çağrısına ihtiyacı var.
Ve açık hakikat şu ki: Rahmet iklimine ve Peygamber çağrısına önce İslam dünyasının ve Müslümanların ihtiyacı var.
Biz bu çağrıyı duymazsak kime duyurabiliriz, biz rahmet iklimini yaşayamıyorsak, kimden böyle bir hayatı isteyebiliriz?
Allah Rasulü "İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe gerçekten iman etmiş olmazsınız" buyuruyor. Sonra "Selam"ı öğütlüyor sevgileri çoğaltma vasıtası olarak...

Selam İslam demek. Selam barış ve güven demek...
Birbirine güven taşıyan insan demek Müslüman...
Öyleyse bu coğrafyada bir selam seferberliğine, bir İslam seferberliğine ve Müslümanlığımızın içini İslam'la yeniden inşa seferberliğine ihtiyaç var.
Kalplerin kanamaması için ve bu coğrafyanın kan kaybından bir kere daha yere kapaklanmaması için
 

gecekondu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2007
Mesajlar
1,726
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aşıklar Diyarı
Öyleyse bu coğrafyada bir selam seferberliğine, bir İslam seferberliğine ve Müslümanlığımızın içini İslam'la yeniden inşa seferberliğine ihtiyaç var

s.aleyküm böyle biir şeye kesinlikle ihtiyacımız varr ama bunu yapabilecek kişilerr bu seferberliği yapabilecek güçte kimseler yok başımızda ..
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün Aleyküm Hafize annem, vahdet olamayaşımızın yarası ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi? Acaba ibretlenebilecek miyiz? Acaba bir şeyler dank edecek mi? Gerçeklerin farkına varmak için daha kaç kerbela yaşamamız gerekiyor? Kerbela ile araya asırlardır onulmaz fitneler ve ayrılıklar sokmayı başardılar..Şimdi kerbelalardan ders alma zamanı değil midir, yanıbaşımızdaki İslam coğrafyasında 21. yüzyılın kerbelaları meydana gelirken..Kavmiyetçi zihniyeti aşıp bir an önce tevhid ve vahdet çizgisine gelmeli, ümmet olmalıyız..Her ne kadar vahdet, hayal gibi görünse de Rabbimizin vaadi var.. O günler gelecek inşallah..Allah c.c sizden razı olsun Hafize Annem, çok beğendim paylaşımınızı..Kalp coğrafyamızdaki depremlerin son bulması duasıyla..Rabbimize emanetsiniz..
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Öyleyse bu coğrafyada bir selam seferberliğine, bir İslam seferberliğine ve Müslümanlığımızın içini İslam'la yeniden inşa seferberliğine ihtiyaç var

s.aleyküm böyle biir şeye kesinlikle ihtiyacımız varr ama bunu yapabilecek kişilerr bu seferberliği yapabilecek güçte kimseler yok başımızda ..

Haydi, Türkçülük veya Kürtçülük yaptık, nereye varacağız?

Arapçılık ya da Arnavutçuluk yapanlar nereye vardılar?

Osmanlı'yı çökerttik nereye vardık?

O zamandan beri kalp coğrafyamız talan edilmiyor mu
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Selamün Aleyküm Hafize annem, vahdet olamayaşımızın yarası ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi? Acaba ibretlenebilecek miyiz? Acaba bir şeyler dank edecek mi? Gerçeklerin farkına varmak için daha kaç kerbela yaşamamız gerekiyor? Kerbela ile araya asırlardır onulmaz fitneler ve ayrılıklar sokmayı başardılar..Şimdi kerbelalardan ders alma zamanı değil midir, yanıbaşımızdaki İslam coğrafyasında 21. yüzyılın kerbelaları meydana gelirken..Kavmiyetçi zihniyeti aşıp bir an önce tevhid ve vahdet çizgisine gelmeli, ümmet olmalıyız..Her ne kadar vahdet, hayal gibi görünse de Rabbimizin vaadi var.. O günler gelecek inşallah..Allah c.c sizden razı olsun Hafize Annem, çok beğendim paylaşımınızı..Kalp coğrafyamızdaki depremlerin son bulması duasıyla..Rabbimize emanetsiniz..

güzel bir bakış açısı. keşke her mümin bu şekilde bakmayı bir öğrenebilse. bugünki islam coğrafyasındaki çatışmaların hiç biri yaşanmaz. İslam coğrafyası içler acısı bir tablo sergilemekte. üzüntülerimiz kederlerimiz büyük... öyle parçarlara ayrılmışızki, her bir parça tek bütün benim diyor... Rabbim sonumuzu hayır eylesin. AMİN.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt