Hayatımız boyunca hepimiz çeşitli imtihanlara girmişizdir.
İlkokulda, ortaokulda, lisede, üniversiteye girerken, üniversitede, işe girerken yada iş hayatımız içinde....
Ben hayatım boyunca bu sınavlara çok girdim çıktım, kiminde
Başarılı oldum, kiminde bütünlemeye kaldım. Ama sonra kurtarma yazılısı oldu ve başaramadığım o sınavı çalıştım ve verdim.
Bir keresinde hiç unutmam, üniversitede uzun süre veremediğim bir dersin sınavındaydım. Bütün bir gece hiç uyumadan o sınava hazırlanmıştım. Mümeyyiz kağıdı önüme koyduğunda artık uykusuzluktan soruları göremeyecek haldeydim. Gözlerim kapanıyordu.
‘’başlayın’’ komutu ile hipodromdaki atlar gibi soruları cevaplamaya başlamıştık. Zamanla yarışan bir süreçti bu....
Her soru için ortalama iki yada üç dakika vardı.oysa göz kapaklarım, birer mıknatıs gibi birbirlerini çekiyorlardı.
Kafamdan soruların cevapları geçiyor, fakat ellerim bunları satırlara dökmekte zorlanıyordu.
‘’kalemleri bırakın’’ sesi ile kendime geldiğimde, sanki bir uykudan uyanmış gibi şaşkındım. Boş gözlerle mümeyyizlerin kağıtları toplamasını izliyordum. Sanki bir hayal aleminden gerçeğe dönmüş gibiydim.
‘’kalemleri bırakın’’....
Kağıtlar toplanıyordu ve ben ümitsiz, buruk ve şaşkındım.
Tabi ki o imtihanı veremedim..... Ama sonra bir sınav hakkı daha verildi. Bu kez uykulu olamadan imtihana girdim. Daha iyi çalışmış dinç bir kafa ile .... Ve bu kez o sınavı verdim.....
Bu benim üniversiteden mezun eden sınavdı..... Mutluydum....
Hepimiz bir sınavın içindeyiz aslında,...
Okumak, tahsil yapmak ve hayatımızı kazanmak için verdiğimiz sınavların tümünün dışında bir sınavdayız....
Hayat sınavı,...
Her canlı, ölümü tadacaktır. Biz bir imtihan olarak sizi şer ile de hayır ile de deniyoruz. Sonunda bize döndürüleceksiniz. Enbiya suresi 35.
Bu sınav diğer sınavlardan farklı.... Bu sınavda eğer başarılı olamazsanız, kurtarma sınavınız yok..... Bu sınavda eğer uyku içindeyseniz.... Yandınız.... Soruları bile okuyup anlayabilecek durumda olamazsınız..... Bu sınavda mümeyyizler de yok.... Yalnız başınasınız.....
Yemin olsun ki sizi korku, açlık; mallardan-canlardan-meyvelerden eksiltme türünden bir şeyle mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele. Bakara suresi 155.
Biz, yeryüzündeki şeyleri ona bir süs yaptık ki, insanları, içlerinden hangisi amel yönünden daha güzeldir diye imtihan edelim. Kehf suresi 7.
Bilin ki, mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihan aracıdır. Allah'a gelince, büyük ödül o'nun katındadır. Enfal suresi 28.
Peki bu sınavda ne serbest ?...
Bu sınavda kitap açıp okumak serbest.... Bu sınavda konuşmak serbest....bu sınavda yanında arkadaşından kopya çekmek serbest.... Yalnız yanınızdaki arkadaşınız soruları yanlış cevaplamışsa,... Sizin vereceğiniz cevaplarda yanlış olacaktır....
Bu yüzden dikkatli olmalısınız......
Görmüyorlar mı ki, her yıl bir veya iki kez imtihan ediliyorlar. Hâlâ ne tövbeye yelteniyorlar ne de öğüt alıyorlar. Tevbe suresi 126.
‘’kalemleri bırakın’’ denildiği an,.... Sorulara doğru cevap veremediyseniz eğer,.... Bir başka sınav hakkınız yok....
Ve bilin ki, bu sorular için verilen süreyi iyi kullanmak zorundasınız....kağıdınız verip imtihan salonunu nu terk ettiğinizde, bilin ki bir daha bu salona ayak basamayacaksınız....
Sizi biz, öğüt alanın öğüt alacağı bir süre ömürlendirmedik mi? Fâtır suresı 37.
O halde, bu sınavda uykulu olmayın.... Bu sınavda çalışkan doğru cevapları veren arkadaşlarınıza yakın oturun.....her soruyu iki kez düşünün.... Çünkü sınav bitiminde düşünmeye vaktiniz olmayacak.....
Bir de bu sınavda,... Mutlaka kitap açık okuyun...... Çalıştım.... Her şeyi biliyorum diye kendinize güvenmeyin....
İnsanlar, inandık demeleriyle kendi hallerine bırakılacaklarını ve hiçbir imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar! Ankebut suresi 2.
Unutmayın !..... Bu sınavda kitap açmak serbest.....
‘’kalemleri bırakın !...’’ komutunu duyduğunuzda, hayatınızın sınavı için pişmanlık duymayın.
Hanginizin daha güzel iş yapacağını belirlemek için sizi imtihana çekmek üzere ölümü ve hayatı yaratan o'dur. Azîz'dir o, gafûr'dur. Mülk suresi 2.
Hadi Allah zihin açıklığı versin....
Allah yar ve yoldaşınız olsun.
(Akın Örsmen 20.5.2005)
İlkokulda, ortaokulda, lisede, üniversiteye girerken, üniversitede, işe girerken yada iş hayatımız içinde....
Ben hayatım boyunca bu sınavlara çok girdim çıktım, kiminde
Başarılı oldum, kiminde bütünlemeye kaldım. Ama sonra kurtarma yazılısı oldu ve başaramadığım o sınavı çalıştım ve verdim.
Bir keresinde hiç unutmam, üniversitede uzun süre veremediğim bir dersin sınavındaydım. Bütün bir gece hiç uyumadan o sınava hazırlanmıştım. Mümeyyiz kağıdı önüme koyduğunda artık uykusuzluktan soruları göremeyecek haldeydim. Gözlerim kapanıyordu.
‘’başlayın’’ komutu ile hipodromdaki atlar gibi soruları cevaplamaya başlamıştık. Zamanla yarışan bir süreçti bu....
Her soru için ortalama iki yada üç dakika vardı.oysa göz kapaklarım, birer mıknatıs gibi birbirlerini çekiyorlardı.
Kafamdan soruların cevapları geçiyor, fakat ellerim bunları satırlara dökmekte zorlanıyordu.
‘’kalemleri bırakın’’ sesi ile kendime geldiğimde, sanki bir uykudan uyanmış gibi şaşkındım. Boş gözlerle mümeyyizlerin kağıtları toplamasını izliyordum. Sanki bir hayal aleminden gerçeğe dönmüş gibiydim.
‘’kalemleri bırakın’’....
Kağıtlar toplanıyordu ve ben ümitsiz, buruk ve şaşkındım.
Tabi ki o imtihanı veremedim..... Ama sonra bir sınav hakkı daha verildi. Bu kez uykulu olamadan imtihana girdim. Daha iyi çalışmış dinç bir kafa ile .... Ve bu kez o sınavı verdim.....
Bu benim üniversiteden mezun eden sınavdı..... Mutluydum....
Hepimiz bir sınavın içindeyiz aslında,...
Okumak, tahsil yapmak ve hayatımızı kazanmak için verdiğimiz sınavların tümünün dışında bir sınavdayız....
Hayat sınavı,...
Her canlı, ölümü tadacaktır. Biz bir imtihan olarak sizi şer ile de hayır ile de deniyoruz. Sonunda bize döndürüleceksiniz. Enbiya suresi 35.
Bu sınav diğer sınavlardan farklı.... Bu sınavda eğer başarılı olamazsanız, kurtarma sınavınız yok..... Bu sınavda eğer uyku içindeyseniz.... Yandınız.... Soruları bile okuyup anlayabilecek durumda olamazsınız..... Bu sınavda mümeyyizler de yok.... Yalnız başınasınız.....
Yemin olsun ki sizi korku, açlık; mallardan-canlardan-meyvelerden eksiltme türünden bir şeyle mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele. Bakara suresi 155.
Biz, yeryüzündeki şeyleri ona bir süs yaptık ki, insanları, içlerinden hangisi amel yönünden daha güzeldir diye imtihan edelim. Kehf suresi 7.
Bilin ki, mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihan aracıdır. Allah'a gelince, büyük ödül o'nun katındadır. Enfal suresi 28.
Peki bu sınavda ne serbest ?...
Bu sınavda kitap açıp okumak serbest.... Bu sınavda konuşmak serbest....bu sınavda yanında arkadaşından kopya çekmek serbest.... Yalnız yanınızdaki arkadaşınız soruları yanlış cevaplamışsa,... Sizin vereceğiniz cevaplarda yanlış olacaktır....
Bu yüzden dikkatli olmalısınız......
Görmüyorlar mı ki, her yıl bir veya iki kez imtihan ediliyorlar. Hâlâ ne tövbeye yelteniyorlar ne de öğüt alıyorlar. Tevbe suresi 126.
‘’kalemleri bırakın’’ denildiği an,.... Sorulara doğru cevap veremediyseniz eğer,.... Bir başka sınav hakkınız yok....
Ve bilin ki, bu sorular için verilen süreyi iyi kullanmak zorundasınız....kağıdınız verip imtihan salonunu nu terk ettiğinizde, bilin ki bir daha bu salona ayak basamayacaksınız....
Sizi biz, öğüt alanın öğüt alacağı bir süre ömürlendirmedik mi? Fâtır suresı 37.
O halde, bu sınavda uykulu olmayın.... Bu sınavda çalışkan doğru cevapları veren arkadaşlarınıza yakın oturun.....her soruyu iki kez düşünün.... Çünkü sınav bitiminde düşünmeye vaktiniz olmayacak.....
Bir de bu sınavda,... Mutlaka kitap açık okuyun...... Çalıştım.... Her şeyi biliyorum diye kendinize güvenmeyin....
İnsanlar, inandık demeleriyle kendi hallerine bırakılacaklarını ve hiçbir imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar! Ankebut suresi 2.
Unutmayın !..... Bu sınavda kitap açmak serbest.....
‘’kalemleri bırakın !...’’ komutunu duyduğunuzda, hayatınızın sınavı için pişmanlık duymayın.
Hanginizin daha güzel iş yapacağını belirlemek için sizi imtihana çekmek üzere ölümü ve hayatı yaratan o'dur. Azîz'dir o, gafûr'dur. Mülk suresi 2.
Hadi Allah zihin açıklığı versin....
Allah yar ve yoldaşınız olsun.
(Akın Örsmen 20.5.2005)