Hiç şüphesiz din, Allah katında İslam'dır..."(2/19)
Allah'ın kelamı olan Kur'an'ın, tüm zamanlara hitap eden değişmezliği, son peygamber Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in, O'nun elçisi olduğu, son yaşananlardan sonra dünyaya bir kez daha ispatlanmıştır.
TÜM PEYGAMBERLER EŞİTTİR
Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e yapılan hakaretler karşısında, dünya Müslümanlarının diğer peygamberlere gösterdikleri saygılı tavırlar, bir kez daha Müslümanların hoşgörüsünü dünyaya göstermiştir. Bu saygı ve hoşgörüyü, Hıristiyan âleminin duymazlıktan gelmesi, hatta tam tersi din üzerinden yaptıkları politikalarında Müslümanları savaşçı ve terörist ilan etmeleri, bardağı taşıran son damlalar olmuştur.
Batının tarih boyunca Müslümanlara karşı bitmeyen kin ve öfkelerine, son yaptıkları kışkırtıcı saygısızlıklarında da düşünce ve basın özgürlüğüne sığınmaktadırlar. İlginç olan ise bu hakaretlere, bütün Avrupa ülkelerinin de katılıp birlik olmasıdır. Her ne kadar Haçlı Seferlerini masum gösterseler de halen bu zihniyeti günümüzde sefere çıkmaya gerek kalmadan, basın yoluyla sürdürme çabalarındadırlar. Son olaylara baktığımızda, İncil ve Tevrat'ı çıkarları doğrultusunda ne denli değiştirdiklerini bir kez daha ortaya koymaktadır.
Bu durumu Kur'an–ı Kerim de şöyle bildirmektedir:
"…Bu Allah katındandır" derler. Oysa o, Allah katından değildir. Kendileri de bildikleri halde Allah'a karşı (böyle) yalan söylerler."(3/78)
"Artık vay hallerine; kitabı kendi elleriyle yazıp, sonra az bir değer karşılığında satmak için "Bu Allah katındandır" diyenlere."(2/79)
HAK PEYGAMBERLERE SAYGI
Allah'ın değişmeyen mutlak kuralları, emir ve yasakları, gönderilen tüm kitaplarda, şeriatlarda aynı olup, gönderilen peygamberlerin ilahi mesajları da aynıdır. Bundan dolayıdır ki, Müslümanlar, Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e ne kadar saygılıysa, diğer peygamberlere de aynı saygıyı gösterirler.
Hıristiyan dünyası, nedense İslam dinini, hatta sevgili Peygamberimizi (Hâşâ) terörist olarak gösterme çabasındadırlar. Oysa son yaşanan olaylarda, Müslüman dünyasının neredeyse tamamında diğer peygamberlere karşı olan saygılı tavırlar, İslam dininin terör kaynağı olmadığını, sevgi, barış, hoşgörü dini olduğunu bir kez daha ispatlamaktadır. Allah'ın değişmez emir ve yasakları, tüm şeriatlarda aynı olduğunu Kur'an–ı Kerim ayetleriyle şöyle haber vermektedir:
"Ey iman edenler, hepiniz topluca "barış ve güvenliğe (Silm'e, İslam'a) girin …" (2/208)
"Eğer onlar barışa eğilim gösterirlerse, sen de ona eğilim göster ve Allah'a tevekkül et..."(8/61)
HIRİSTİYAN AVRUPALININ ZEKİ POLİTİKALARI
Avrupalı Hıristiyanlar tarih boyunca çeşitli politikalarla, her işlerinde zekice iş yapmayı çok iyi bildiklerinden, dünyayı sömürmüşlerdir. Son zamanlardaki İslam'ın yükselişinden son derece rahatsız olmaktadırlar. Bunu açıkça söyleyemediklerinden, sinsi planlarıyla İslam dünyasını karalama çabalarındadırlar.
Batılılar, Müslümanların bu haksız iftiralara ve alaylı davranışlara dayanamayıp, karşı saldırıya geçeceklerini bilerek yapmaktadırlar. Ve böylece bir kez daha Müslümanlara terörist damgasını vurarak, dünyanın gözleri önünde küçük düşmelerini istemektedirler.
"Öyleyse, siz üstün (bir durumda) iken, barışa çağırmak suretiyle gevşekliğe düşmeyin. Allah, sizinle beraberdir…"(47/35)
Ayette de belirttiği gibi, bu tavırlar karşısında Müslümanlar haklı oldukları halde, haksız duruma düşmemelidirler. Akılcı ve planlı davranarak, onları kendi kurdukları sinsi tuzaklarına mahkûm edebilirler. Bunun için yapmaları gereken tek şey, öncelikle kendi aralarındaki kutuplaşmaları önleyerek, iç barışı sağlamalarıdır. Tüm dünya Müslümanları acil olarak birleşmelidirler. Bunun yegâne yolu da, tek kaynak olan Kur'an doğrultusunda "İslam Birliği"nin kurulmasıdır. Hatta inkâr etseler de, dolaylı olan "Hıristiyan Avrupa Birliği"nden daha önce olmalıdır. Dünya Müslümanları bu birleşmeyi sağlayamadıkları takdirde, dünyanın hedefi olmaya devam edeceklerdir. Yüce Allah bu birleşmeyi 1400 sene evvel Kur'an'da şöyle bildirmiştir.
"Şüphesiz Allah, Kendi yolunda, sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever."(6/4)
Allah'ın kelamı olan Kur'an'ın, tüm zamanlara hitap eden değişmezliği, son peygamber Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in, O'nun elçisi olduğu, son yaşananlardan sonra dünyaya bir kez daha ispatlanmıştır.
TÜM PEYGAMBERLER EŞİTTİR
Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e yapılan hakaretler karşısında, dünya Müslümanlarının diğer peygamberlere gösterdikleri saygılı tavırlar, bir kez daha Müslümanların hoşgörüsünü dünyaya göstermiştir. Bu saygı ve hoşgörüyü, Hıristiyan âleminin duymazlıktan gelmesi, hatta tam tersi din üzerinden yaptıkları politikalarında Müslümanları savaşçı ve terörist ilan etmeleri, bardağı taşıran son damlalar olmuştur.
Batının tarih boyunca Müslümanlara karşı bitmeyen kin ve öfkelerine, son yaptıkları kışkırtıcı saygısızlıklarında da düşünce ve basın özgürlüğüne sığınmaktadırlar. İlginç olan ise bu hakaretlere, bütün Avrupa ülkelerinin de katılıp birlik olmasıdır. Her ne kadar Haçlı Seferlerini masum gösterseler de halen bu zihniyeti günümüzde sefere çıkmaya gerek kalmadan, basın yoluyla sürdürme çabalarındadırlar. Son olaylara baktığımızda, İncil ve Tevrat'ı çıkarları doğrultusunda ne denli değiştirdiklerini bir kez daha ortaya koymaktadır.
Bu durumu Kur'an–ı Kerim de şöyle bildirmektedir:
"…Bu Allah katındandır" derler. Oysa o, Allah katından değildir. Kendileri de bildikleri halde Allah'a karşı (böyle) yalan söylerler."(3/78)
"Artık vay hallerine; kitabı kendi elleriyle yazıp, sonra az bir değer karşılığında satmak için "Bu Allah katındandır" diyenlere."(2/79)
HAK PEYGAMBERLERE SAYGI
Allah'ın değişmeyen mutlak kuralları, emir ve yasakları, gönderilen tüm kitaplarda, şeriatlarda aynı olup, gönderilen peygamberlerin ilahi mesajları da aynıdır. Bundan dolayıdır ki, Müslümanlar, Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e ne kadar saygılıysa, diğer peygamberlere de aynı saygıyı gösterirler.
Hıristiyan dünyası, nedense İslam dinini, hatta sevgili Peygamberimizi (Hâşâ) terörist olarak gösterme çabasındadırlar. Oysa son yaşanan olaylarda, Müslüman dünyasının neredeyse tamamında diğer peygamberlere karşı olan saygılı tavırlar, İslam dininin terör kaynağı olmadığını, sevgi, barış, hoşgörü dini olduğunu bir kez daha ispatlamaktadır. Allah'ın değişmez emir ve yasakları, tüm şeriatlarda aynı olduğunu Kur'an–ı Kerim ayetleriyle şöyle haber vermektedir:
"Ey iman edenler, hepiniz topluca "barış ve güvenliğe (Silm'e, İslam'a) girin …" (2/208)
"Eğer onlar barışa eğilim gösterirlerse, sen de ona eğilim göster ve Allah'a tevekkül et..."(8/61)
HIRİSTİYAN AVRUPALININ ZEKİ POLİTİKALARI
Avrupalı Hıristiyanlar tarih boyunca çeşitli politikalarla, her işlerinde zekice iş yapmayı çok iyi bildiklerinden, dünyayı sömürmüşlerdir. Son zamanlardaki İslam'ın yükselişinden son derece rahatsız olmaktadırlar. Bunu açıkça söyleyemediklerinden, sinsi planlarıyla İslam dünyasını karalama çabalarındadırlar.
Batılılar, Müslümanların bu haksız iftiralara ve alaylı davranışlara dayanamayıp, karşı saldırıya geçeceklerini bilerek yapmaktadırlar. Ve böylece bir kez daha Müslümanlara terörist damgasını vurarak, dünyanın gözleri önünde küçük düşmelerini istemektedirler.
"Öyleyse, siz üstün (bir durumda) iken, barışa çağırmak suretiyle gevşekliğe düşmeyin. Allah, sizinle beraberdir…"(47/35)
Ayette de belirttiği gibi, bu tavırlar karşısında Müslümanlar haklı oldukları halde, haksız duruma düşmemelidirler. Akılcı ve planlı davranarak, onları kendi kurdukları sinsi tuzaklarına mahkûm edebilirler. Bunun için yapmaları gereken tek şey, öncelikle kendi aralarındaki kutuplaşmaları önleyerek, iç barışı sağlamalarıdır. Tüm dünya Müslümanları acil olarak birleşmelidirler. Bunun yegâne yolu da, tek kaynak olan Kur'an doğrultusunda "İslam Birliği"nin kurulmasıdır. Hatta inkâr etseler de, dolaylı olan "Hıristiyan Avrupa Birliği"nden daha önce olmalıdır. Dünya Müslümanları bu birleşmeyi sağlayamadıkları takdirde, dünyanın hedefi olmaya devam edeceklerdir. Yüce Allah bu birleşmeyi 1400 sene evvel Kur'an'da şöyle bildirmiştir.
"Şüphesiz Allah, Kendi yolunda, sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever."(6/4)