Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kainatın Tılsımını Çözmek (1 Kullanıcı)

CORE

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ara 2008
Mesajlar
273
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Bir zamanlar iki kardeş birlikte uzun bir seyehate çıktı.Yolların ayırımında aldanmaz ve aldatmaz bir zat gördüler. Ona: “Hangi yol iyidir?” dediler. O da “Sağ yolda, kanuna tabiilik içerisinde bir emniyet, solda ise, serbestlik içinde bir felaket vardır.Tercih sizindir”
dedi.
Huyu güzel olan kerdeş sağ yolu, ahlaksız olan kardeş kendi aklınca sol yolu seçti.
Sol yolu seçen adam dereden tepeden aşıp boş bir sahraya girdi. Kendince dalgın dalgın yürürken müthiş bir kükreme sesi duydu. Meşelikten çıkan bir aslan saldırmak için ona doğru koşuyordu. Adeta iliklerine kadar ürperdi. Korku ile kaçmaya başladı. Önüne çıkan yaklaşık atmış metre derinliğindeki kuyuya hiç düşünmeden kendisini attı. Yere düşmeden kuyunun duvarındaki dala yapıştı. O dalın iki kökü vardı ve ne yazıkki biri siyah diğeri beyaz iki fare o dalları kemiriyordu. Yukarı baktı, aslan bir nöbetçi gibi kuyunun başındaydı. Aşağıya baktığında kuyunun dibinde ağzını açmış bekleyen bir ejderha gördü.Kuyunun duvarında zararlı yaratıklar vardı. Ağaca baktı, ağaç bir incir ağacı idi ama , cevizden nara kadar her çeşit yemiş üzerinde vardı.
Bu adam ahlaksızlığından ve bozuk kalbinden ötürü gördüklerini ayn-ı hakikat zannettiğinden bu işler içinde bir iş olduğunu anlamadı.
Bütün bunları tesadüfi sandı.Baştan uyarıldığını bile aklına getirmedi
ve bu tılsımları çözemedi. İçinde bulunduğu hali unutarak o dehşetli halden kurtulacağını zannetmek gibi ahmakça bir yolu tercih etti. Ağacın üzerindeki yemişlerden yemeye başladı. Halbuki o yemişlerden bazıları zehirli idi. O zararlı yemişlerle sarhoş oldu. İçi kan ağlıyor, ama kendi çığlıklar atarak çılgın çılgın gülüyordu.

Sağ yolu tercih eden adam da aynı şekilde bir sahraya geldi. O da bir aslan gürlemesi duydu, kaçtı. İçinden 'Bu aslanın ipi sahibinin elindedir' diye düşünüyordu. Önüne çıkan kuyuya kendini attı. Aynı şeyleri ve aynı hali o da gördü. Bu kadar şey tesadüf olamazdı. Adeta bir düzenek gibiydi herşey. Bu yerlerin sahibinin harika icraatlarının arkasında bir şeyler olmalı, onun muradı olmalı idi. Hiç biri olmasa bir daldan çıkarılan bin çeşit meyve bu şeylerdeki maksatlı icraatı gözler önüne sermeye yetiyordu. Bir dalda bir çeşit meyve olurdu. Sanki o yerlerin sahibi o dal ile sınırsız bahçelerindeki adedi belirsiz meyvelerinin numunelerini teşhir ediyor, O Merhametli Sultan, Ziyafet sofralarına aciz ve fakirleri davet ediyordu. “Ey bu yerlerin sahibi, sana ait olduğumu, senin mülkünde dolaştığımı ilan ediyor ve senden yardım diliyorum” diye seslendi.
Birden kuyunun duvarı yarıldı, ajderha ağzı muhteşem bir bahçeye geçiş kapısına dönüştü. O aslan, onun emrine bir at oldu.




Bu hikaye kainatın tılsımını çözmek ve hakikatleri kalbe ve akla yaklaştırmak için kurulmuş bir dürbündür.

O iki adamdan biri mü'min, diğeri kafirdir.
Sağ yol, iman ve Kur'an, sol yol ise küfran doludur.
O yoldaki bahçe, hayır ve şerrin, temiz ile pisin, iyi ile kötünün bir arada bulunduğu toplum hayatıdır.
Aslan, ölüm ve eceldir.
Kuyu, insan bedeni ve hayatıdır.
Altmış metre, ortalama insan ömrüdür.
O ağaç, ömür müddeti ve maddi hayattır.
Siyah, beyaz iki fare, gece ve gündüzdür.
Ejderha, kabir kapısı ve uhrevi hayata geçiştir.Mü'min için, zindandan cennete açılan kapıdır.
Zararlı haşarat, dünya müsibetleridir.İnanan bir insanın gaflete dalmamasını ihtar eden İlahi iltifatlardır.
Ağaçtaki yemişler, dünya nimetleri, cennet bahçelerindeki meyvelerin firhistleridir.
O ağacın birliğiyle beraber çeşitli meyveleri üzerinde bulundurması, bir şeyden her şeye, çok şeyden bir şeyi yaparak, yarattığı sanat eserlerinin üzerine taklit edilmez bir şekilde Valid-i Ehad (bir ve tek) olarak yazan Allah'ın (cc) mührünü vurmasıdır. Evet, bir toprağa çeşit çeşit ağaçları ve meyveleri takan, bir topraktan birbirinden çok farklı binlerce meyve yaratan, bir sudan bütün hayvanatı, bir yemekten o canlının bütün cihazlarını yapan, onun derisini, kulağını, gözünü aynı şeyden dokuyan, herşeyle birliğini ilan eden O Sonsuz Kudret Sahibi'dir.
O tılsım ise, iman sırrı ve varlık hikmetidir.
Ejderha ağzının kapıya inkılap etmesi, ehli dalalet için ölümün dar, sıkıntı, yalnız, karanlık, akreplerin, yılanların elinde parçalanmak, ehl-i iman için ise vazifeden terhis ve imtihan meydanından mükafatları tehsile geçiş kapısıdır.
Aslanın yumuşak huylu at olması: Ehl-i dalalet için üzücü bir ayrılık olan ölüm, inananlar için hakiki vatana ve yüksek makamlara çıkaran bir vasıtadır.


" Kim dünyayı esas maksat yaparsa, dıştan cennette gibi görünse de gerçekte cehennem sıkıntıları içindedir. Kim ebedi hayata yüzünü çevirirse iki dünyası da saadet içinde geçer. Dünyası sıkıntı içinde bile geçse, cennetin bekleme salonunu görür, sabırla yaşar."
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
Allahım bize de cümlemize de sabırlar versin. Allah razı olsun kardeşim paylaşım için.
 

AY-YA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ara 2008
Mesajlar
2,370
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
allah razı olsun..
 

Gök Kubbe

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ara 2008
Mesajlar
3,422
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
29
paylaşım için teşekkürler ALLAH CELLE ve CELALÜHU razı olsun
 

Erzurumli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
1
Puanları
0
Esselamu aleykum,
Çok güzel bir paylaşım ne bir roman ne bir hikaye insanoğlunun yaratıldığı günden itibaren dünya hayatının sonuna ve ordanda ahiret hayatının başlangıcına kadar ne gerekli ise anlatılmış,bu asıl itibari ilede hikayelendirme değildir,tasavvuf yolunda olan kişiler bunları gayet iyi bilirler,çünkü Mevla teala hadisi kudside şöyle der Cebrail (a.s)' a ;
<< Ya Cebrail ben cennet diye bir yer yarattım git ve gez orayı,Cebrail (a.s) gider ve gezer,Yüce Allah (c.c) sorar,Nasıl buldun? Cebrail (a.s) çok güzel Ya rabbi bütün kulların buraya girmek isterler,der.Sonra Hakk Teala Cehennem i de yarattığını ve gidip gezmesini emreder ,Cebrail (a.s) orayıda gezer ve Allah'ım burası çok korkunç bir yer buraya hiç bir kulun girmek istemez der.Sonra Mevla Teala git Cennetin kapısına bak der,Kapıya gelince bakarki Cennete girmek için,Namaz,oruç,hacc,zekat,iyilik,maruf,akrabaya bakmak,ana-babaya iyilik,vs,vs bir sürü şey görür ve derki Ey Allah ım korkarım cennete çok az bir miktar kulun girer,Cehennem kapısına gitmesi emredilincede gelir bakarki kapıda şirk,içki,kumar,zina,alkol,cinayet,yalan,gıybet,hak yeme,yalan şahitlik,gasp,v.s,vs. derki Ey Rabbim korkarım buraya da çok kulun girer.>>

Hocam da şöyle anlatmıştı,
<< Allah-u Teala henüz hiç bir şeyi yaratmamışken,ezeli ilminde hangi kulunun ne yapacağını biliyordu,kulunu bir merkeze koydu ve ona cennete giden yol ile cehenneme giden yolu öğretti,daha sonra cennete giden yola namazı,orucu,zekat ve hacc gibi şeyleri koydu,cehenneme giden yola ise diğer akla gelen şeyleri,kulunu orada imtihan etti,kul serbest iradesi ile orada ne yaptı ise,ona o kaderi yazdı ve tayin etti,bazı kulları cennete giden yolda sebat etmeyip geri döndüler,bazıları ise cehenneme giden yolda iken hatalarının farkına varıp cennet yoluna girdiler,Yüce Allah da bu kullarının kaderlerini böyle tayin etti ve levhi mahfuza yazdırdı.>>
Sanırım bu son yazdığım kader hakkındada biraçıklama getirmiş olabilir.
Herşeyin en doğrusunu ve en güzelini Yüce olan Rabbim (c.c) bilir.
 

CORE

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ara 2008
Mesajlar
273
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
paylaşım için teşekkürler ALLAH CELLE ve CELALÜHU razı olsun


Esselamu aleykum,
Çok güzel bir paylaşım ne bir roman ne bir hikaye insanoğlunun yaratıldığı günden itibaren dünya hayatının sonuna ve ordanda ahiret hayatının başlangıcına kadar ne gerekli ise anlatılmış,bu asıl itibari ilede hikayelendirme değildir,tasavvuf yolunda olan kişiler bunları gayet iyi bilirler,çünkü Mevla teala hadisi kudside şöyle der Cebrail (a.s)' a ;
<< Ya Cebrail ben cennet diye bir yer yarattım git ve gez orayı,Cebrail (a.s) gider ve gezer,Yüce Allah (c.c) sorar,Nasıl buldun? Cebrail (a.s) çok güzel Ya rabbi bütün kulların buraya girmek isterler,der.Sonra Hakk Teala Cehennem i de yarattığını ve gidip gezmesini emreder ,Cebrail (a.s) orayıda gezer ve Allah'ım burası çok korkunç bir yer buraya hiç bir kulun girmek istemez der.Sonra Mevla Teala git Cennetin kapısına bak der,Kapıya gelince bakarki Cennete girmek için,Namaz,oruç,hacc,zekat,iyilik,maruf,akrabaya bakmak,ana-babaya iyilik,vs,vs bir sürü şey görür ve derki Ey Allah ım korkarım cennete çok az bir miktar kulun girer,Cehennem kapısına gitmesi emredilincede gelir bakarki kapıda şirk,içki,kumar,zina,alkol,cinayet,yalan,gıybet,hak yeme,yalan şahitlik,gasp,v.s,vs. derki Ey Rabbim korkarım buraya da çok kulun girer.>>

Hocam da şöyle anlatmıştı,
<< Allah-u Teala henüz hiç bir şeyi yaratmamışken,ezeli ilminde hangi kulunun ne yapacağını biliyordu,kulunu bir merkeze koydu ve ona cennete giden yol ile cehenneme giden yolu öğretti,daha sonra cennete giden yola namazı,orucu,zekat ve hacc gibi şeyleri koydu,cehenneme giden yola ise diğer akla gelen şeyleri,kulunu orada imtihan etti,kul serbest iradesi ile orada ne yaptı ise,ona o kaderi yazdı ve tayin etti,bazı kulları cennete giden yolda sebat etmeyip geri döndüler,bazıları ise cehenneme giden yolda iken hatalarının farkına varıp cennet yoluna girdiler,Yüce Allah da bu kullarının kaderlerini böyle tayin etti ve levhi mahfuza yazdırdı.>>
Sanırım bu son yazdığım kader hakkındada biraçıklama getirmiş olabilir.
Herşeyin en doğrusunu ve en güzelini Yüce olan Rabbim (c.c) bilir.

Ve aleyküm selam.Amin Allahü Teala cümlemizden razı olsun.
 

Hasıl ı Kelam

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ağu 2008
Mesajlar
2,034
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Selamun Aleyküm;

" Kim dünyayı esas maksat yaparsa, dıştan cennette gibi görünse de gerçekte cehennem sıkıntıları içindedir. Kim ebedi hayata yüzünü çevirirse iki dünyası da saadet içinde geçer. Dünyası sıkıntı içinde bile geçse, cennetin bekleme salonunu görür, sabırla yaşar."

Yüce Rabbimiz bizleri yüzünü ebedi hayata çevirenlerden eylesin.Amin.Gerçekten çok güzeldi.Allah celle celalüh razı olsun.
 

CORE

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ara 2008
Mesajlar
273
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Selamün Aleyküm kardeşim..
Güzel mesajlar içeren, ibretlik bir kıssa..
Paylaştığınız için Allah c.c razı olsun inşallah..
Emeğinize sağlık olsun.
Selam ve Dua ile.

Selamun Aleyküm;

" Kim dünyayı esas maksat yaparsa, dıştan cennette gibi görünse de gerçekte cehennem sıkıntıları içindedir. Kim ebedi hayata yüzünü çevirirse iki dünyası da saadet içinde geçer. Dünyası sıkıntı içinde bile geçse, cennetin bekleme salonunu görür, sabırla yaşar."

Yüce Rabbimiz bizleri yüzünü ebedi hayata çevirenlerden eylesin.Amin.Gerçekten çok güzeldi.Allah celle celalüh razı olsun.

Ve aleyküm selam. Rabbim cümlemizden razı olsun.

Bir damla suya binbir güzellik veren, arıda balı, denizde inciyi var eden, bizi islamla şereflendiren yüce Rabbimiz'e hamdolsun.
 

mervenur16

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ara 2008
Mesajlar
1,098
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Güzl mesajlar içeren bir yazı.
Emeğine sağlık.​
 

CORE

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ara 2008
Mesajlar
273
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt