İLÂHİ
Câna cefâ yâ kıl vefâ; Kahrında hoş lutfun da hoş
Yâ derd gönder yâhud devâ; Kahrında hoş lutfun da hoş
Hoşdur bana Senden gelen; Yâ hil’at ü yâhud kefen
Yâ tâze gül yâhud diken; Kahrında hoş lutfun da hoş
Gelse Celâl’inden cefâ; Yâhud Cemâl’nden vefâ
İkisi de câna safâ; Kahrında hoş lutfun da hoş
Ger bâğ u ger bostân ola; Ger bend ü ger zindân ola
Ger vasl ü ger hicrân ola; Kahrında hoş lutfun da hoş
Ey Pâdişâh-ı lem yezel; Zât-ı ebed, hayy ü ezel
Ey lutfu bol, kahri güzel; Kahrında hoş lutfun da hoş
Ağladırsan zâri zâri; Virürsen Cennet ü Hûri
Lâyık görür isen Nârı; Kahrında hoş lutfun da hoş
Gerek ağlat gerek güldür; Gerek dirilt gerek öldür
Bu Âşık hem Sana kuldur; Kahrında hoş lutfun da hoş
Şeyh İbrâhim Tennûrî
Câna cefâ yâ kıl vefâ; Kahrında hoş lutfun da hoş
Yâ derd gönder yâhud devâ; Kahrında hoş lutfun da hoş
Hoşdur bana Senden gelen; Yâ hil’at ü yâhud kefen
Yâ tâze gül yâhud diken; Kahrında hoş lutfun da hoş
Gelse Celâl’inden cefâ; Yâhud Cemâl’nden vefâ
İkisi de câna safâ; Kahrında hoş lutfun da hoş
Ger bâğ u ger bostân ola; Ger bend ü ger zindân ola
Ger vasl ü ger hicrân ola; Kahrında hoş lutfun da hoş
Ey Pâdişâh-ı lem yezel; Zât-ı ebed, hayy ü ezel
Ey lutfu bol, kahri güzel; Kahrında hoş lutfun da hoş
Ağladırsan zâri zâri; Virürsen Cennet ü Hûri
Lâyık görür isen Nârı; Kahrında hoş lutfun da hoş
Gerek ağlat gerek güldür; Gerek dirilt gerek öldür
Bu Âşık hem Sana kuldur; Kahrında hoş lutfun da hoş
Şeyh İbrâhim Tennûrî