Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kafam çok karıştı nolur yardım edin.... (1 Kullanıcı)

nazlı ceylan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Nis 2013
Mesajlar
354
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
43
Ben kapanalı 3 ay oldu gerçekten Allah'a tam teslimiyet göstermek için bunu yaptım. Giyim tarzımda da dikkat çekmicek vücud hatlarını belli etmeyecek giysiler tercih ediyorum. Ancak erkeklerin cübbe kadınların çarşaf giymesi gerektiği tarzındaki yazılar bu aralar kafamı allak bullak etti. Bunları yapmayan kafir olur benzeri söylemler beni gerçekten kendimi ve kararımı sorgular bi hale getirdi.

Günümüzde açık bir bayandan daha dikkat çekici ve teşhir edici başörtülüler var evet ama bunun muadili kara çarşaf mıdır yani. Ayrıca örtünme emredildiği gibi insanları yargılamama kötü düşünmeme namaz oruç ve zekat da emredilmedi mi ?

Her insan açık olsun kapalı olsun dinini yaşayabilir namaz oruç zekat ibadetlerini yapabilir kalbini temiz tutabilir tek baz örtünüp hakemlik selamlık olmak mıdır?

kafam karıştı çarşaf ve cübbe konusunda bunlar Arapların o zamanki giysileri değil mi? Bilmediğim için soruyorum gerçekten herkez farklı bişey söyliyor. Örtünme yok diyen profesörlerimiz bile varken ne yapıp nasıl yapacağımı şaşırmış durumdayım. Doktora öğrencisiyim ve kayıt dondurdum şimdi başörtüsüyle nasıl devam ederim hesapları yaparken zaten gereğini yerine getiremiyomuşum hissi beni üzdü açıkçası bilemiyorum...
 

sumeyyye

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Şub 2011
Mesajlar
45
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
29
aslına benim bildiğim kadarı ile Kur'an da çarşaf kelimesi geçmemektedir. yani vücut hatlarını belli etmeyen şeyler giyinme yeterli fakat tam tessttür çarşaf ile olur bunu da unutmayalım.
 

melegim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Haz 2007
Mesajlar
162
Tepki puanı
0
Puanları
0
s.a
bu yazıyı okuyun ınsallah yardımcı olur sıze...gucunuzun yettıgnı yapın ALLAH yardım eder sıze...


Değerli kardeşimiz;
İnsan, aklından geçen menfi düşünceleri fiile dökmedikçe mesul olmaz. Ancak başörtüyü bazı küçük nedenlerden dolayı açma fikri, onun ehemmiyetini tam olarak anlıyamamaktan kaynaklanmaktadır. Bu da zamanla en küçük bir sıkıntıda dahi kadını örtünmemeye kadar götürmektedir.

Önce, kadınların başlarını örtmelerinin dinî yönüne bakalım. Bu hususta Kur'ân-ı Kerim'de iki âyet mevcuttur. Bu âyetlerde Cenab-ı Hak gayet açık bir şekilde meâlen şöyle buyurmaktadır:

"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü'minlerin hanımlarına söyle, evlerinden çıktıklarında dış örtülerini üzerlerine alsınlar..."1
"Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, namuslarını da korusunlar, zînetlerini açmasınlar, bunlardan görünen kısmı müstesnadır. Başörtülerini de yakalarının üzerini kapatacak şekilde iyice örtsünler."2
Âyetlerde mü'min kadınların nasıl örtünecekleri, hangi yerlerini açabilecekleri açıkça belirtilmiyor. Fakat şu mealdeki hadîs-i şerif âyetleri tefsir ediyor. Peygamberimiz (a.s.m.) baldızı Hz. Esma'ya hitaben şöyle buyurmuştu:

"Ey Esma! Bir kadın âdet görmeye başlayınca el ve yüzünden başka yerini yabancılara göstermesi caiz değildir."3
Demek ki, buluğ çağına gelmiş olan Müslüman bir hanımın başını kapatması hem Allah'ın hem de Peygamber (a.s.m.)'in emridir. Yani yüz kısmı açık kalacak şekilde başın kalan kısmını, boyun ve göğüsleri örtmek farz-ı ayındır. Açmak ise bir farzın terki sayıldığından haramdır. Zaten âyetten de açıkça anlaşılacağı gibi "ırz ve namusun korunması" başı örtmenin bir hikmeti, aynı zamanda bir sebebi sayılmaktadır. Başlarını açan kadınlar ırz ve namuslarım muhafaza etseler de, bu 'Allah'ın emrine uygun bir koruma sayılmamaktadır. Allah ve Resulünün emrini dinlemediği için günahkâr olmakta, büyük bir mesuliyet altına girmiş bulunmaktadır.

Bir mü'min kadın için baş açık gezmek haram ve günah olduğuna göre, bu mesuliyetten kurtulmak için ne yapabilir? Yapılacak şey bellidir. Başını kapattığı zaman hayatî bir tehlike veya yanık ve benzeri sıhhî bir mahzurla karşılaşacaksa, o tehlike ve mahzur geçinceye kadar açık bırakılabilir. Fakat böyle bir durum yoksa, kapatmak gerekir.

Kapatmayınca ne olur? Başta da söylediğimiz gibi günahkâr olur. Günahkâr olan kimse, bu günahından kurtulmak için tevbe istiğfar eder, Allah'tan affını diler.

Al-i İmran suresinde şu mealdeki bir ayeti kerime yer almaktadır:

"Ve bir günah işledikleri veya nefislerine zulmettikleri zaman, Allah'ı anarak günahlarının bağışlanmasını isteyenler, hem de yaptıkları günahta bile bile ısrar etmemiş olanlar—İşte onların mükâfatı, Rablerinden bir mağfiret, ağaçları altından ırmaklar akan Cennetlerdir. Orada ebedi olarak kalacaklardır. Güzel amel yapanların mükâfatı ne güzeldir."4
Demek ki, bir tövbenin kabul olması, bir günahın affa liyakat kazanması için hiçbir mazeret yokken, o günahta ısrar edilmemesi şartı aranmaktadır. Bir insan sadece nefsini yenemediğini, çevresinin nasıl karşılayacağını bahane ederek bir haramı işlemeye devam ederse ne olur? Bu husustaki bir hadisin meali şöyledir:

"Mü'min bir günah işlediği zaman kalbinde siyah bir nokta belirir. Eğer o günahtan el çeker, Allah'tan günahı*nın affını dilerse, kalbi o siyah noktadan temizlenir. Eğer günaha devam ederse, o siyahlık artar. İşte Kur'ân'da ge*çen 'günahın kalbi kaplaması' bu mânâdadır."5
Evet, "Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var*dır." sözü mühim bir gerçeği dile getiriyor. Şöyle ki, bir gü*nahı işlemeye devam eden insan zamanla o günaha alışır, terk edemez bir hale gelir. Bu alışkanlık onu gün geçtikçe daha büyük manevî tehlikelere sürükler. Günahın uhrevî bir cezasının olmayacağına inanmaya, hattâ Cehennemin bile olmaması gerektiğine kadar gider. Yani kalpte yer tutan o günah tohumu zaman içinde—Allah korusun yeşillenerek bir zakkum ağacı haline dönüşebilir.6

Böyle bir tehlikeye maruz kalmamak ve şeytanın kinlerine kanmamak için bir an önce tövbeyi icap ettirecek günahı terk ederek insanın kendine çeki düzen vermesi gerekir.

Böylece hem Allah'ın emrini her şeyin üstünde kabul ederek bir farzı işlemiş olursunuz, hem de size "başınızı örtmemek" için vesvese veren şeytanı reddetmiş olursunuz. Zaten bir Müslüman hem Allah'ın rızasını kazanma*ya çalışacak, hem de bazı haramları işleyerek şeytanı "küstürmemek" gibi gülünç bir duruma düşecek, bu mümkün değildir.

Dipnotlar:

1. Ahzab Sûresi, 59.
2. Nur Sûresi, 31.
3. Ebû Davud, Libas: 33.
4. Âl-i İmrân Sûresi, 135-136.
5. İbni Mace, Zühd:29.
6. Lem'alar, s. 7; Mesnevî-i Nuriye, s.115.

(Mehmet Paksu, Sünnet ve Aile)
 

melegim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Haz 2007
Mesajlar
162
Tepki puanı
0
Puanları
0
gucunuz neye yetıyorsa onu yapın...ve ALLAHa dua edın sıze yardım edecektır ınsallah..sonucta ALLA ıcın kabandınız..
ALLAH hayırlı bır kapı acar sıze..nıyet onemlı..ve guzel ahlaklı olmak...
 

melek-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Nis 2013
Mesajlar
12
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
27
zaman farklılıkları da var ,şimdi insanlar çarşaflıları aşırı bir şekilde yadırgıyorlar bununla birlikte insan az da olsa çekinebiliyor çarşaftan.
allahım nefsimize,çevremizi uyuyoruz hakkıyla tesettürümüzü koruyamıyoruz, sen bizi affeyle...
 

tsunami

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2006
Mesajlar
4,691
Tepki puanı
15
Puanları
36
Yaş
39
Selamun aleykum kardesım

oncelıkle nefsını ve seytanı alt ederek kapandıgın ıcın sadece allah rızası gozeterek yaptıgın ıcın senı kutluyorum rabbım hakkıylave daımı eylesın ortunu.....kapanmak tesetture rıayet etmek cogu bayan ıcın zordur bakarsın namazını kılar orucunu tutar haccını yapar ama yınede kapanamaz nefsı ve sytan engel olur nasıl olsa ıbadetlerımı yapıyorum der ve vıcdanını boyle rahat ettırır halbukı kaınat kıtabında ve peygamber efendımız sav dılınden ortunmenın allah ın sart kostugu gorevlerden oldugu apacık ortadadır gelelım kapanmanın derecesı varmı yanı ne kadar ortunursem daha dogrudur ayetlerde evlerınden cıktıklarında dıs ortulerını alsınlar zıynet yerlerını kapatsınlar bas ortulerını yakalarını kapatacak sekılde ortsunler denmıstır genız vucut hatlarını bellı etmeyen ve yakanı kapatacak olan her ortunme seklı tesetturdur renk dıkkat cekmesın yanı dıyecegım o kı gonul ısterkı carsaf ve cubbe gıyebılelım ama bunları yapamayınca hemen vazgecmek cozum olmamalı herkes yapabıldıgı kadar yapsın nıyet onemlı dogrusunu rabbım bılır bız acız kullarız her daım bu yolda feda edecegız elımızden geldıgınce omrumuzu .....selametle dua ıle....

Vesvese varsa uzulme sevın demekkı sen dogru yoldasın ve senı kandırmaya calısanlar var.............
 

melissa26

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,857
Tepki puanı
18
Puanları
36
Yaş
51
Ben kapanalı 3 ay oldu gerçekten Allah'a tam teslimiyet göstermek için bunu yaptım. Giyim tarzımda da dikkat çekmicek vücud hatlarını belli etmeyecek giysiler tercih ediyorum. Ancak erkeklerin cübbe kadınların çarşaf giymesi gerektiği tarzındaki yazılar bu aralar kafamı allak bullak etti. Bunları yapmayan kafir olur benzeri söylemler beni gerçekten kendimi ve kararımı sorgular bi hale getirdi.

Günümüzde açık bir bayandan daha dikkat çekici ve teşhir edici başörtülüler var evet ama bunun muadili kara çarşaf mıdır yani. Ayrıca örtünme emredildiği gibi insanları yargılamama kötü düşünmeme namaz oruç ve zekat da emredilmedi mi ?

Her insan açık olsun kapalı olsun dinini yaşayabilir namaz oruç zekat ibadetlerini yapabilir kalbini temiz tutabilir tek baz örtünüp hakemlik selamlık olmak mıdır?

kafam karıştı çarşaf ve cübbe konusunda bunlar Arapların o zamanki giysileri değil mi? Bilmediğim için soruyorum gerçekten herkez farklı bişey söyliyor. Örtünme yok diyen profesörlerimiz bile varken ne yapıp nasıl yapacağımı şaşırmış durumdayım. Doktora öğrencisiyim ve kayıt dondurdum şimdi başörtüsüyle nasıl devam ederim hesapları yaparken zaten gereğini yerine getiremiyomuşum hissi beni üzdü açıkçası bilemiyorum...
Zorlaştırırlar değil mi? sen bu yola daha başındayken zorlaştırırlar
daha emeklerken , hadi yürür derler... bir hikaye var şimdi adamın biri yeni müslüman olmuş ama durumu fazla iyide değil
komşusu dindar, ...dindar komşu yeni müslüman olanı sabah namazına davet eder, giderler , namaz biter ... tam gidecekken
bak der güneş dogana kadar sabret , ibadet daha sevap , derken öğlen olmuş, ikindi akşam .. yatsı ???
ertesi sabah ! yine komşu namaza davet etmiş adam demiş ki''' ben o dinden vazgeçtim, çoluk çocugum var rızık peşindeyim''
bir müslüman , diğer müslümanı caydırmış dinden ... bunu yapmayın!
Kardeşim yavaş, yavaş içine sindire sindire , sen isteyeceksin! çekinme kalbine sor ... tabiki Kur-an yazar
Peki açık saçık müslümanlar için yazmazda hep Allah'ın emrine uymak isyenlere mi bu zorbalar ???
kimseyi kafana takma araştır doğrusunu (çarşaf diye birşey yoktur , giyersen olur, adet, örf de ne varsa odur) yoksa entari giyen erkek mi olur??
yavaş, yavaş, bir adım , bir adım Allah 'a sıgın, Allah'ım yoluna girmek istiyorum, sana ulaşmak istiyorum, bana yardım et ... diyorsun
gel , gel ne olursan ol gel ... yoksa günahkarlara gelme mi dersin! bu yol kapalı mı dersin?
bende öyle sanmıştım, çarşaf giymezsem Rabbim yoluna almaz sanmıştım, meğer kocaman yanılmışım
Allah c.c insanlar gibi mi düşünür? haşa git ona ... kurallarına uya uya.. ne güzel kendin istemişsin
mubarek olsun, işte bu... sevin ferahla inan Allah c.c senin yanında ama insanlar ve şeytan da vesvese verme telaşında ..
duyma ... ne olur kararlı adımlarla sizleri seviyorum diye Rabbini hatırla ... ne zaman mı dedi?
eee Yaratmayı diledi, bundan daha büyük sevgi olur mu?
Allah yardımcın olsun, şeytan senden uzak olsun...
 

melissa26

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,857
Tepki puanı
18
Puanları
36
Yaş
51
Selamun aleykum kardesım

oncelıkle nefsını ve seytanı alt ederek kapandıgın ıcın sadece allah rızası gozeterek yaptıgın ıcın senı kutluyorum rabbım hakkıylave daımı eylesın ortunu.....kapanmak tesetture rıayet etmek cogu bayan ıcın zordur bakarsın namazını kılar orucunu tutar haccını yapar ama yınede kapanamaz nefsı ve sytan engel olur nasıl olsa ıbadetlerımı yapıyorum der ve vıcdanını boyle rahat ettırır halbukı kaınat kıtabında ve peygamber efendımız sav dılınden ortunmenın allah ın sart kostugu gorevlerden oldugu apacık ortadadır gelelım kapanmanın derecesı varmı yanı ne kadar ortunursem daha dogrudur ayetlerde evlerınden cıktıklarında dıs ortulerını alsınlar zıynet yerlerını kapatsınlar bas ortulerını yakalarını kapatacak sekılde ortsunler denmıstır genız vucut hatlarını bellı etmeyen ve yakanı kapatacak olan her ortunme seklı tesetturdur renk dıkkat cekmesın yanı dıyecegım o kı gonul ısterkı carsaf ve cubbe gıyebılelım ama bunları yapamayınca hemen vazgecmek cozum olmamalı herkes yapabıldıgı kadar yapsın nıyet onemlı dogrusunu rabbım bılır bız acız kullarız her daım bu yolda feda edecegız elımızden geldıgınce omrumuzu .....selametle dua ıle....

Vesvese varsa uzulme sevın demekkı sen dogru yoldasın ve senı kandırmaya calısanlar var.............

Seni seviyorum Tsunami sanki kendimi seyrediyorum ama ben biraz Şemsi sevdim ya ondan sert tabiatlıyım
Yüreğin ne güzel ... Allah c.c daim yardımcın olsun
çektiğin her acıya bin misli mukafat versin ... ne olur anla kardeşlerimizsin , kimsenin kötü olmasını istemem
ne olur , bari islam sitesinde rahat, rahat sesleneyim , bildiklerimi dökeyim ... yoksa volkan gibiyim
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,893
Tepki puanı
8,062
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Rabbim yar ve yardımcın olsun değerli kardeşim...
Hayırlı yolun muzır manileri çok olur...
Vücut hatlarınızı belli etmeyecek, etraftan dikkat çekmeyecek ve rahat edebileceğiniz bir giysi olursa da tesettür sağlanır...
Önemli olan örtünmesi gereken yerleri örtmeniz ve mahremlere karşı dikkat çekmeyecek elbise ve giysiler giymenizdir...
Bunun adı da çarşaf olur, elbise olur vs.
Ve vicdanen de tamam demeniz gerekir...
Çünkü bozulmamış vicdan yalan söylemez...
 

mehtap58

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ağu 2012
Mesajlar
864
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Ben kapanalı 3 ay oldu gerçekten Allah'a tam teslimiyet göstermek için bunu yaptım. Giyim tarzımda da dikkat çekmicek vücud hatlarını belli etmeyecek giysiler tercih ediyorum. Ancak erkeklerin cübbe kadınların çarşaf giymesi gerektiği tarzındaki yazılar bu aralar kafamı allak bullak etti. Bunları yapmayan kafir olur benzeri söylemler beni gerçekten kendimi ve kararımı sorgular bi hale getirdi.

Günümüzde açık bir bayandan daha dikkat çekici ve teşhir edici başörtülüler var evet ama bunun muadili kara çarşaf mıdır yani. Ayrıca örtünme emredildiği gibi insanları yargılamama kötü düşünmeme namaz oruç ve zekat da emredilmedi mi ?

Her insan açık olsun kapalı olsun dinini yaşayabilir namaz oruç zekat ibadetlerini yapabilir kalbini temiz tutabilir tek baz örtünüp hakemlik selamlık olmak mıdır?

kafam karıştı çarşaf ve cübbe konusunda bunlar Arapların o zamanki giysileri değil mi? Bilmediğim için soruyorum gerçekten herkez farklı bişey söyliyor. Örtünme yok diyen profesörlerimiz bile varken ne yapıp nasıl yapacağımı şaşırmış durumdayım. Doktora öğrencisiyim ve kayıt dondurdum şimdi başörtüsüyle nasıl devam ederim hesapları yaparken zaten gereğini yerine getiremiyomuşum hissi beni üzdü açıkçası bilemiyorum...

Tesettür ve Kıyâfet
Aşağıdaki değerlendirmeli sorular, tesettür ve kılık kıyâfet konusundaki inanç, bilgi ve düşüncelerimi yazmam için bir derginin editörü tarafından tertiplenmiştir. Bu soruları esas alarak günümüzde ve ülkemizde tesettür ile uygun kıyâfet ve giyim tarzı üzerine düşüncelerimi arzediyorum:

Sorular
* Evli veya bekâr, bir Müslüman hanım canlı renklerin hâkim olduğu, 100 metre ileriden bile farkedilen, göz kamaştırıcı, cicili bicili, albenili, cezbedici, câlib-i dikkât renk, desen ve şekilde kıyâfetler giyerek evden dışarı çıkabilir mi?
* Kılık kıyâfetin estetik olmasıyla câiz olması arasındaki sınır nedir?
* Tesettür modalarının ve defilelerinin günümüzde arzettiği manzara câiz midir?
* Üstüne başına düzen vermek demek, tesettür modası defilelerini kaçırmamakla eşanlamlı mıdır?
* Pardesü yerine çeşitli modellerde pantolon ve ceket giymek câiz midir?
* Çarşafı "olmazsa olmaz şart" gösterenler var. Bu konuda söylenecek son söz nedir?
* Mehmet Şevket Eygi beyefendinin hakikaten hak verilir tarz ve ölçülerdeki estetik anlayışı (Müslümanın zarif ve estetik giyinmesi, kılık kıyâfetinin paspal ve zevksiz olmaması vb.) -özellikle hanımlar açısından- hangi Îslâmî sınırlar dahilinde ele alınmalıdır?

Cevap:
Bazı konuları sormak üzere bize gelen bir hanımefendi, komşuları ve arkadaşlarıyla sohbetine devam etmeye başladıkları bir hoca hanımın, örtünme ve kıyâfet konusunda söylediklerini nakletti, bunların kafasını karıştırdığını, âdeta kendisini bunalıma ittiğini söyledi ve bizden açıklama istedi. Bayanın sıkıntısı ve hocahanımın söyledikleri yukarıdaki sorularla büyük ölçüde örtüşüyordu. Kendisine yaptığımız açıklamayı, yukarıdaki sorularda geçen yeni unsurların cevaplarını da ekleyerek sizlerle paylaşmanın faydalı olacağını düşündüm.
Hocahanım şunları söylemiş: "
Başörtüsü ve uzun manto veya tunik ve etek veya pantolon... giyerek örtünme olmaz. Böyle örtünenler açık sayılırlar. Evinizden çıkarken çarşaf giymeniz şarttır. Pantolon giyen bir kadını evinizden kovmanız gerekir. Evinize mahrem olmayan erkek müsafir geldiğinde de, dışarı çıkar gibi çarşaf giymeniz ve müsafirin yanına onunla çıkmanız gereklidir. Evde yabancı olmadığında bile tesettürlü bulunmak lâzımdır. Kadınların dışarı çıkarken veya evde mahrem olmayanlar bulunduğunda, giyecekleri giysilerin çekici olmaması, hattâ rengi ve biçimi itibariyle itici olması şarttır..."
Şüphe etmiyorum ki, hocahanım bunları iyi niyetle söylemiştir, bazı kitaplarda görmüştür, bunları takvânın (günaha düşmeme tedbirinin) bir gereği olarak değerlendiriyordur. Ancak maksat ne olursa olsun, "Kur'ân, sünnet, icmâ gibi bütün müminler için bağlayıcı olmadıkça hangi kitapta görürse görsün, meseleye bir de şu yönlerden bakması gerekirdi: a) Farklı düşünen ve yazan mûteber âlimler var mı? b) Takvâyı kurtaralım derken imanı veya ameli tehlikeye düşürme ihtimâli var mı? c) İçinde yaşadığımız cemiyette, üzerimize kara bulutlar gibi çöken olumsuz şartlar içinde, bunları uygulamak mümkün mü, teklif edilenlere zor gelmez mi?
Bizim bilgi ve tercihlerimize göre tesettür ve kıyâfet konusunda İslâm'ın talimâtı özetle şöyledir:
1. İslâm erkeklerden ve kadınlardan belli bir kıyâfete bürünmelerini değil, örtülmesi gereken, "zînet ve avret" diye ifade edilen yerlerini örtmelerini, örtmek için giydikleri elbisenin, altını gösterecek kadar ince ve örtülen yerin şeklini apaçık (açık görüldüğünde yapacağı etkiyi yapacak şekilde) dışa yansıtacak kadar dar olmamasını istemektedir.
2. Kadının, mahrem olmayan erkekler yanında açmasına izin verilen zîneti - en geniş tanımlamaya göre- yüzü, bilekleriyle birlikte elleri, topuktan biraz yukarıya kadar ayaklarıdır. Erkeğin açabileceği yerleri ise göbeği ile dizkapağı arası dışında kalan vücûdudur. Dizkapağının yukarısı (uyluk kısmı) da gerektiğinde açılabilir diyen müctehidler vardır. Aralarında devamlı olarak evlenme engeli bulunan (dinen evlenmeleri câiz olmayan) baba, oğul, kardeş gibi akraba yanında kadın -bazı müctehidlere göre sırtı müstesna- göbek-dizkapağı arası bölge dışında kalan vücûdunu açabilir. Şu halde ev içinde -na-mahrem kimseler yok iken- tesettürlü olmak mecbûriyeti yoktur. Karı-koca arasında açılmayacak zînet ve avret yoktur.
3. Mahrem akrabanın, açılması câiz olan yerlere dokunması da câizdir. Baba kızını, anne oğlunu öpebilir, kızı babasının ellerini, yanağını öpebilir...
4. Dışarı çıkarken çarşaf giymek şart değildir. Kur'ân'da geçen "cilbâb" kelimesinın birden fazla mânâsı vardır; genel anlamı üst giysi demektir, baştan basenlere kadar örten üst giysiye de cilbab denmiştir. Dînin istediği belli bir giysi veya kıyâfet değil, uygun bir şekilde örtünmektir, tesettürdür. Bir köylü hanım düşünelim, tarlada çalışmaya gidecek, entarisinin üzerine geniş şalvarını çeker, başına da saçını, boynunu ve göğsünü örtecek (buralarda açık yer bırakmayacak) bir başörtüsü bağlar ve işine gider; bu örtünme ve giyinme dîne uygundur, bununla tesettür emri yerine getirilmiş olur. Şehirde bir hanım dışarı çıkarken, üzerine uzunca (topuklarına yakın) bir pardesü ve başına da uygun bağlanmış bir başörtüsü giydiğinde, örtünme emrini yerine getirmiş olur. Uygun örtünmeyi sağlayan, daha fazla parçadan oluşan başka kıyâfetler de bulunabilir, kullanılabilir. Bunları bulmak, sunmak, beğendirerek gençlerin örtünmesini sağlamak üzere özel çalışmalar yapılmalıdır. Tesettür defilelerinin amacı ticaret ise, bu amaca ulaşmak için dînin şekil ve amaç olarak koyduğu sınırlar aşılıyorsa bunlara câiz diyemeyiz. Ama; bizim yukarıda "yapılmalıdır" dediğimiz çalışmalar çerçevesine giriyorsa elbette câiz, hattâ gerekli olur.
5. Elbisenin ismi değil, hangi cinse ait olduğu önemlidir. Eskiden şalvar denilen giysinin erkek için olanı da, kadın için olanı da vardı. Bugün de ceket, yelek, hırka, pantolon... ismi verilen giysilerin kadınlara ve erkeklere mahsus olanları vardır. Kadın "kadın pantolonu veya şalvarı" giyebilir, bunu yaptığında erkek elebisesi giymiş, erkekliğe özenmiş olmaz. Ancak pantolon giymesi halinde yukarısı dar olacağından üzerine -vücûdunun hatlarını belli eden kısmı örtmek üzere- başka bir şey daha giymesi gerekir.
6. Sahâbe kadınlarının giysileri içinde beyaz, siyah, yeşil, sarı renkte olanlarının bulunduğu sağlam rivâyetlerde zikredilmiştir. Giyilen elbisenin çirkin ve itici olması gerektiğine dair hiçbir nakli delîl (âyet, hadîs) yoktur. Erkeğin ilgisini çekmesin diye kadınlara, Allah'ın ve Resûlü'nün (s.a.v.) yüklemediğini yüklemek, istemediklerini onlardan istemek doğru değildir. Kadın el içine çıkacak kadar ve şekilde giyinir. Giysileri seksi olmamak, karşı cinsin dikatini çekmek amacıyla düzenlenmiş bulunmamak şartıyla güzel, zarîf, estetik de olabilir. Bundan sonrası kadını değil, ona bakan erkekleri ilgilendirir; sorumluluk onlara geçer, onlar da gözlerini sakınmak, kendilerini firenlemek sûretiyle kulluklarını yerine getirmek mecbûriyetindedirler. İmtihan dünyası, günah imkân ve fırsatlarının yok olduğu, yok edildiği, insanların isteseler bile günah işleyemeyecekleri bir dünya değildir. İmtihanı, bu imkân ve fırsatlara rağmen irâdesini kullanan ve dînin sınırları içinde yaşayanlar kazanacaklardır. Din, birileri günaha girmesin diye diğerlerinin hak ve özgürlüklerini -gereğinden fazla, bilinen sınırların dışında- kıstlama yoluna gitmemiştir.
Bu konularda farklı düşünen, ölçüleri farklı tutan âlimler de vardır; ancak hiçbir beşerî ictihad ve yorum bütün müslümanları bağlamaz; bilgisi az olan müminler âlimlerden aldıkları fetvâya uyarlar, farklı fetvâlar onları bağlamaz.
Kadınlarımıza, kızlarımıza İslâm'ı öğretmeye kalkışanlar, kaş yaparken göz çıkarmamak gibi bir sorumluluklarının da bulunduğunu bilmelidirler. İslâm, maddî ve manevî pislikleri temizlemek, çirkinlikleri ortadan kaldırmak ister, güzelliğe düşman değildir ve kolaylık dînidir.
Yazılanların kaynak ve delîlleri için bizim, Helâller Haramlar ve İslâm'da Kadın ve Aile isimli kitaplarımıza bakılabilir.
 

en-sonebi

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
13 Nis 2013
Mesajlar
1,421
Tepki puanı
11
Puanları
0
Yaş
67
Ben size Cennet kadını kıyafetini yazarak katılayım konuya...;
Başınızda beyaz bir örtü düşünün...İki omuzunuz dan aşağıya bele doğru sarkarak uzanmış...Hafif ce omuzları kapamış... Bağlı değil salınmış...
Elbise düşünün bol...vücut hatları belli değil ve topuklara kadar uzanmış...

Bizim bildiğimiz bu efendim...
Kur'an-ı Kerimde buyurulan doğrusu ;...sıkıntı yok...orta yol ... orta karar...
Kadın kadın gözükecek...Erkek erkek... en önemlisi bu...

Esas tehlike Erkek kadın kıyafeti giyerse...Kadın gibi davranırsa... Haram çizgi bu.... ceza mutlak gelir aman dikkat... Ey erkek ... edepli ol yoksa yersin tokat...

Cehennem ehli erkek ve kadın giysisini de yazayım konu tam olsun efendim..;
Maalesef Elbise yok..kapı açık kaçış yok... sıcak ama aman yok...Allah C.C. korusun efendim...
 

Z4F3R_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Mar 2013
Mesajlar
91
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
34
şunu kabul edelim ki müslüman bir kadın için en uygun kıyafet çarşaftır

bunu kabul ettikten sonra giyebilirseniz ne ala,takvaya en uygunu bu olur

ama bi gerçek daha var ki bırakın takvayı daha farzları yerine getirmekte zorlanıyoruz

en doğrusu bu ama müslüman olarak hep en doğrusunu hep en güzelini yapıyoruz diye bişey denilemeyeceği için

çarşaf yerine başka tesettür türleri giymenin amelimizdeki noksanlıklardan bi farkı yok

he çarşafı kara çarşaf diyerek küçümsemeye çaışırsak bu amelden ziyada imandaki noksanlığa girer Allah korusun

çarşaf en iyisidir ama ben bu derece takvaya sahip değilim giyemem dersin orası ayrıdır

çalışan veya okuyan kardeşlerimizi bir nevi anlayabilirim bu konuda lakin evde oturup çarşıya gitmekten öte bir iş yapmayan kadınların pardesülerine bürünüp bide üstüne parfüm banyosu yapmış hali beni oldukça üzüyor...
 

melissa26

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,857
Tepki puanı
18
Puanları
36
Yaş
51
valla bunları okursam benimde kafamı bozarlar
,en iyisi Allah c.c luna gideyim bu ne ya? kraldan da kralcı olmuşlar
Allah c.c şerrinizden korusun
Allah'a yklaşmak isteyenleri korkutun devam, takvanız artsın! kim artıracaksa ,bunları dedim mi sivri dilli
Demezsem? gariplere ne derim ben?
Allah'ım bizi yanlış giden yahudi soyu gibi kılı kırk yaran dini zorlaştıran, nefret ettirenlerden koru!...
Düşün ki vahim konu... elini vicdanına koy ey hoca soyu! meslekleri icabı hoca ... parası din satmak ola
satın almam o dini hadi ordan !
La ilahe illallah... La ilahe illalah .. bir daha La ilehe illallah oldumu Ya Rab!
Bize hakikatları oku!
 

çelebiler

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
21 Tem 2012
Mesajlar
75
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Ben kapanalı 3 ay oldu gerçekten Allah'a tam teslimiyet göstermek için bunu yaptım. Giyim tarzımda da dikkat çekmicek vücud hatlarını belli etmeyecek giysiler tercih ediyorum. Ancak erkeklerin cübbe kadınların çarşaf giymesi gerektiği tarzındaki yazılar bu aralar kafamı allak bullak etti. Bunları yapmayan kafir olur benzeri söylemler beni gerçekten kendimi ve kararımı sorgular bi hale getirdi.

Hayırlı olsun kıyafetiniz.Okuduklarınız tamamen yanlıştır.İslam'da cüübe ve çarşaf giyeceksin diye bir mecburiyet yoktur.Erkeğin cübbe giymesi sünnet bile değildir.

Günümüzde açık bir bayandan daha dikkat çekici ve teşhir edici başörtülüler var evet ama bunun muadili kara çarşaf mıdır yani. Ayrıca örtünme emredildiği gibi insanları yargılamama kötü düşünmeme namaz oruç ve zekat da emredilmedi mi ?

Aynen öyle diğer emirler de emredildi.fakat herkese kadının kıyafetiyle uğraşmak daha kolay geldiği için herhalde müslümanlıklarını kadının örtüsü üzerinden göstermek daha çok işlerine geliyor.Sanki kendilerini ve başkalarını örtü ile baskı altına alınca daha iyi müslüman olduklarını zannediyorlar herhalde.Böyle bir görüntü var.

Her insan açık olsun kapalı olsun dinini yaşayabilir namaz oruç zekat ibadetlerini yapabilir kalbini temiz tutabilir tek baz örtünüp hakemlik selamlık olmak mıdır?

Elbetteki tek baz örtü ve haremlik selamlık değildir.Hele haremlik selamlık hiç değildir.

NurSuresi 61.ayet
Köre güçlük yoktur; topala güçlük yoktur, hastaya güçlük yoktur. Sizin için de gerek kendi evlerinizden gerekse şu kişilerin evlerinden yemek yemenizde bir sakınca yoktur: Babalarınızın evleri yahut annelerinizin evleri yahut kardeşlerinizin evleri yahut kızkardeşlerinizin evleri yahut amcalarınızın evleri yahut halalarınızın evleri yahut teyzelerinizin evleri yahut anahtarı size teslim edilmiş olan evler yahut arkadaşlarınızın evleri. Hep birlikte yahut ayrı ayrı yemenizde sizin için hiçbir sakınca yoktur. Evlere girdiğinizde, Allah katından bir esenlik, bir bereketlilik, bir temizlik dileği olarak kendinize de selam verin. Allah size ayetleri işte böyle ayan beyan bildiriyor ki, aklınızı çalıştırabilesiniz.

kafam karıştı çarşaf ve cübbe konusunda bunlar Arapların o zamanki giysileri değil mi? Bilmediğim için soruyorum gerçekten herkez farklı bişey söyliyor. Örtünme yok diyen profesörlerimiz bile varken ne yapıp nasıl yapacağımı şaşırmış durumdayım. Doktora öğrencisiyim ve kayıt dondurdum şimdi başörtüsüyle nasıl devam ederim hesapları yaparken zaten gereğini yerine getiremiyomuşum hissi beni üzdü açıkçası bilemiyorum...

Çarşaf Arapların değil hırıstiyanların rahibelerinin giyisisidir.Osmanlı zamanında bize de karışmış bir kıyafettir.Cübbe o zamanlarda giyiliyormuydu?Nereden çıkarıyorlar bilmiyorum.Rahip kıyafetine daha çok benziyor.Ne olursa olsun kesinlikle Peygamberimizin sünneti değildir.Çünkü Peygamberimiz ne kıyafet giymişse müşrikler de aynı kıyafeti giyiyorlardı.Velhasıl kelam Kılık kıyafetle müslüman olunmaz.

Buyrun rahibe ve papazların resmi



Uploaded with ImageShack.us
 

buket_zeynep

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2012
Mesajlar
2,757
Tepki puanı
180
Puanları
63
Yaş
40
örtü.. önce sen kendini nasıl hissettiğine bak bence önemli olan bu .. bir sürü örtülü insan var etrafta .. evet.
amaaaaaaaaa ile başlayan da bir sürü cümle.. çarşaf örtünün en güzel hali bence en nefissizi.. ama şu varki herkes farklı olabilir.. sen yeter ki vucut hatlarını belli etmeyecek bir giyisi giy ve örtünü omuzlarından aşağı sal.. gerisi senle vicdanın arasında sınırlar belli sana çarşaf giy diyen varmı bu bakışla alakalı.. nur suresinde azhap suresinde sınırlar belirtilmiş sen bu sınırlara uydur kıyafetini ister çarşaf olsun ister ferace ister pardesü.. ister şal ört ister eşarp yeterki olması gereken ol yada ona yakın ol...
bide şunu unutma olurmu..
sen O'nun yoluna bi girmeye gör tüm yollar sana açılır samimi ol yeter
 

Z4F3R_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Mar 2013
Mesajlar
91
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
34


Uploaded with ImageShack.us

Buyrun rahibe ve papazların resmi

şimdi bu kadar çarşaf giyip diğer amellerini bilemeyiz ama en azından örtünmenin hakkını veren karşı cinsi tahrik edici hiçbir vasfı olmayan çarşaflı kardeşlerimize hakare değil midir bu

örtünmeyi bile modaya uyduran şu türk gençliği çarşaf giyse ne olurdu kötü mü olurdu sence
isterse ateşe tapan kadınların giysisi olsun

karşı cinsi tahrik ediyor mu,bi bakana irdaha baktırıyor mu.vücut hatları belli oluyor mu

tüm bunlarda sorun yoksa dediğim gibi isterse ateşperest kadınların giysisi olsun çarşaf benim için en uygunu olurdu...
 

KRMUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2013
Mesajlar
1,794
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
52
aslına benim bildiğim kadarı ile Kur'an da çarşaf kelimesi geçmemektedir. yani vücut hatlarını belli etmeyen şeyler giyinme yeterli fakat tam tessttür çarşaf ile olur bunu da unutmayalım.

Selamün aleyküm;
Kuran- ı Kerimde çarşaf yok diyorsunuz, Ama tam tesettür çarşafla olur diyorsunuz. Bu hükmü neye dayanarak verebiliyorsunuz ? Alimlerden misiniz ? Alim tanıdığınız mı var ?
Teessüf ettim. Arkadaşımızın zaten kafası karışmış siz bu deyiminizle daha da bir karıştırıyorsunuz.

Dini ile ilgili tüm şeyler İnsanın kendisiyle ve Allahıyla arasındadır.
Başı açık kişilere "Siz müslüman bayanlar değilsiniz" diye bilir misiniz ?
Arkadaşımız belirttiği gibi başı kapalı tesettürlü bir çok kişiler var ki, içinde bulundukları duruma uymazlar.

Ey nazlıceylan kardeş; İçin rahat olsun. Kapanmışın allah kabül etsin. Bundan sonra örneklerle sabit kapalılardan olmamaya çalış. Ve unutma ki Tesettür ne çarşafta, ne başarörtüde ve ne de başak bir giysidedir.
Tesettür Kalptedir...

 

mehtap58

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ağu 2012
Mesajlar
864
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
şöyle bi örnek verelim,,,
kapaplı bayanların çoğunluğunun çarşaf giydiği bir ülkede pardesü giyerseniz dikkat çeker.
yine aynı şekilde kapalı bayanların çoğunluğunun pardesü giydiği bir ülkede çarşaf giyerseniz o dikkat çeker.
bunu nefsim adına söylemiyorum hani işime geldiğiği gibi anlaşılmasın sakın.
konya da çarşaflı bir kadın görsem direk dikkatimi çekiyor. ama bi pardesülü kadın dikkatimi çekmiyor.
bu biraz da araziye uymaktır.. ama şunu kastetmiyorum.. pardesü de çarşaf da dar olmadığı müddetçe tesettüre uygundur.. ben hangisinin nasıl dikkat çektiğini söylüyorum. diyelim ki sahil kesimindesiniz orada çoğunluk mayolu bayanlar araziye uymaktan kasıtım oralarda açılın dikkat çekmeyin değil..böyle komik şeyler anlaşışlmasın lütfen.
kuranı kerimde sınırlar belirtilmiş dış örtüleriniz üzerinize alın deniliyor hadislerde de çarşaf giyin siyah giyin emri yok. hatta şu var beyaz giyinin çünkü beyaz göze hoş görünür.. yani şunu anlayabiliriz bizler.. müslüman göze hoş görünmelidir..itici değil. çarşaf için söylemiyorum kesinlikle ..çarşaf giyinmek mecburidir diyen kişi hoca neyse sen fetvayı nereden aldın delilin hangi ayet hangi hadis hangi rivayet.. insanların akıllarını karıştırmayın.. eğer çarşaf giyinmek farz ise yarından tezi yok ben de öyle kapanayım... çünkü farz her zaman nefsimden üstündür.
 

Z4F3R_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Mar 2013
Mesajlar
91
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
34
Ahzap suresi 59 ayetinde mümin kadınlara söyle üzerlerine "cilbap"larını örtsünler buyurulmaktadır

cilbapın ilk sözlük manası ise çarşaftır

Ümmü Seleme validemiz şöyle demiştir: "Cilbab âyeti nazil olduğu zaman, Ensâr kadınları siyah çarşaflara büründüklerinden ötürü, başlarında siyah kargalar varmış gibi çıktılar." (Cessâs, Ahkâmü'l-Kur'ân 1 / 372; Sabûnî 2 /382)

Elmalılı Hamdi Yazır Ahzab Suresi 59. âyet-i kerimede geçen: "cilbablarını sarkıtsınlar, yaklaştırsınlar" ifadesini anlattıktan sonra şunları ekler:

"Bu açıklamada da iki şekil vardır:
Birisi, kaşlarına kadar başlarını örttükten sonra, büküp yüzünü de örtmek ve sadece tek bir gözünü açık bırakmak. (Bizler yetiştiğimiz zaman validelerimizin tesettür tarzı bu idi.)

İkincisi de, alnının üzerinden sıkıca sardıktan sonra burnunun üzerinden dolayıp, gözlerinin ikisi de açık kalsa bile, yüzünün ekserisini ve göğsü tamamen örtmüş bulunmakdır. (1310'da Istanbul'a geldiğim zaman, Istanbul hanımlarının, bir peçe eklemek ve elde açık bir şemsiye bulunmak şartıyla tesettür tarzları da bu idi.” ) (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dinî Kur’an Dili 6 / 351)

Cilbabta aranan özellikler:

Fukaha-i İslâm, kadının avreti ve tesettürü ile ilgili olan bütün âyet ve hadisleri göz önünde bulundurarak kadının tesettürü için aşağıdaki özelliklerin şart olduğunu belirlemişlerdir:

l. "Cilbab" bütün bedeni örten bir örtüdür. Cilbabın farz kılınmasının asıl hikmeti, fitneyi ortadan kaldırmak için yüz ve eller dahil bütün bedeni örtmektir, sadece avret mahallini örtmek değildir. Çünkü avret mahalli elbise ile örtülmektedir.

2. Cilbab, ince ve şeffaf olmamalıdır. Çünkü tesettürden maksat, bedeni göstermemektir. Halbuki seffaf bir örtü vücudu gösterir, hattâ bazan daha câzip hale getirir. Dolayısı ile bu tür bir örtü ile örtünen bayan "zinet yerlerini göstermesinler" emrine uymuş olmaz. Resûlullah (s.a.v) Efendimiz, ince bir örtü ile yanına giren baldızı Esma’dan yüzünü çevirmiştir. (Ebû Dâvûd.) Âişe validemiz, ince bir başörtüsü ile gördüğü Abdurrahman kızı Hafsâ'nın başörtüsünü yırtmış ve ona kalın bir başörtü örtmüştür. (İbn Sa'd, Tabakât 8 / 71-72; Muvatta' Lübs / 6)

3. Cilbab, dar olup vücut hatlarını belli etmemelidir. Hz. Ömer Halife iken halka dağıttığı bir çeşit örtünün, vücut hatlarını belli edeceği için kadınlara giydirilmemesini emretmiştir. (Beyhakî /234-35; Serahsî, Mebsût 10 /155)

Kadının vücut hatlarını dışarı vuran bir giysiye bakmak fukahay-ı İslam’ca o uzuvlara bakmak sayılmıştır.

Ibn Âbidin; "Kim bir kadını arkadan hayâle dalar ve kemiklerinin şekli belirecek derecede elbisesini görürse, Cennetin kokusunu duyamaz" hadisini delil tutarak, uzuvların şeklini belli eden elbise, kalın olsa ve cildi göstermese bile yasaktır, demiştir. (İbn Âbidîn.)

4. Kokusunu yabancılar duymamalıdır. Allah Resûlü (s.a.v) Efendimiz, kokuyu çok övmek ve tavsiye etmekle beraber, başkalarının duyacağı şekilde koku sürünüp dışarı çıkan kadının zina etmiş gibi günah alacağını bildirmiştir. Yina koku sürünüp camiye giden kadının namazının kabul olunmayacağını haber vermiştir. (Ebû Dâvûd, teraccul 7; Tirmizî, edep 35; Nesaî, zînet 35; Dârimî, isti'zân 18)

5. Kadının tesettür-ü şer’isi erkek elbisesine benzememelidir: Resulullah (s.a.v) Efendimiz, "erkeğe benzeyen kadına ve kadına benzeyen erkeğe Allah lânet etsin" buyurmuş ve “böyle olanları evlerinize sokmayın” diye emir vermiştir. (Buhârî, Libas 62; Ebû Dâvûd, edep 53; Tirmizî, edep 34 )

6. Kadının şer’i tesettürünün kendisi de süslü olmamalıdır. Çünkü kadınların yabancılara zinetlerini göstermeleri âyetle yasaklanmıştır. Allah Resûlü kendisine bîat eden kadınlardan, cahiliyye kadınları gibi, zinetlerini göstererek çıkmamaları üzere bîat almıştır. (Taberî 1 / 79; Heysemî, Mecma'uz-Zevâid 6 / 42) Kadının namahremlere göstermediği elbisesi ise istediği kadar süslü olabilir.

7. Kadının emrolunduğu şer’i tesettür, gayrı müslimlerin özel elbiselerine benzememelidir. Çünkü Efendimiz (asm): "Kim, bir kavme benzerse o da onlardan olur." (Ebû Dâvûd, libâs 4; Müsned 50; Benzer bir hadîs için bk. Tirmizî, isti'zân 7) buyurmuş ve Müslümanları devamlı, başkalarından ayrı olmaya çağırmıştır.

8. Ayakkabılar, dikkat çekecek derecede ses çıkaran türden olmamalıdır. Allah (c.c.) bu konuda; "Kadınlar, gizlediklerinin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar.." (Nûr / 31) buyurmuştur.

İslâm Dini, sanıldığı gibi kadının süslenmesini ve güzel giyinmesini yasaklamamış, aksine buna izin vermiştir. Hattâ altın ve ipek gibi değerli takı ve kumaşları erkeğe yasaklarken kadınlara serbest etmiştir. Çünkü kadınlar tabiaten süslenmeye eğilimlidir. Ancak kadın, süslü elbiselerini namahrem olmayan yerde, evinde, özellikle kocasının yanında giyecektir.

Cilbabın giyiniş şekli:

Müfessirler, bize cilbab'ın nasıl giyildiğini ve uygulama biçimini de anlatırlar. Meselâ:

İbnü'1-Cevzî: “Başlarını ve yüzlerini örterler.” Demiştir.

Ebû Hayyân: “Ahzab Suresi 59. ayet-i kerimede geçen ‘cilbablarını üzerlerine örtsünler.’ ifadesi, bütün bedenin örtülmesini anlatır. ‘Üzerlerine’ ifadesiyle de yüzlerini örtmeleri kastedilmiştir. Çünkü cahiliyye döneminde kadınların açık olan yerleri yüzleri idi.” Demiştir.

Ebu's-Suud: “Kadın cilbabı başına atar ve kenarını da göğsüne sarkıtır. Bu âyet; kadınlar herhangi bir sebeple dışarı çıkarlarsa, yüzlerini ve bedenlerini örterler anlamına gelir.” Demiştir.

Süddî: “Bir gözleri hariç, bütün yüzlerini kapatırlar.” Demiştir.

İbn Kuddâme: “Cilbab giyilmeyerek entari üzerinden kuşanılır.” Demiştir.

İbn Abbas: “Kadınlar, hür olduklarının bilinmesi için tek gözleri hariç, başlarını ve yüzlerini örterler.” Demiştir.

İbn Sîrîn diyor ki: “Ubeyde es-Sem'ânî'ye cilbabın nasıl örtüldüğünü sordum. Bir çarsaf alıp kuşandı. Başının tamamını kaşlarına kadar örttü. Sol gözünü açık bırakarak yüzünü de örttü: (İşte cilbab böyle kuşanılır demiş oldu.) (bk. Zâdü'l-Mesîr 5 / 250; Ebu's-Suûd 6 / 81; İbn Kuddâme, el-Muğnî 1 /602; Ebû Hayyân, el-Bahru'l-Muhît 5 / 250; Sabûnî, Ravâiu’l-Beyan 2 / 283, 381)

Elmalılı Hamdi Yazır Ahzab Suresi 59. âyet-i kerimede geçen: "cilbablarını sarkıtsınlar, yaklaştırsınlar" ifadesini anlattıktan sonra şunları ekler:

"Bu açıklamada da iki şekil vardır:
Birisi, kaşlarına kadar başlarını örttükten sonra, büküp yüzünü de örtmek ve sadece tek bir gözünü açık bırakmak. (Bizler yetiştiğimiz zaman validelerimizin tesettür tarzı bu idi.)

İkincisi de, alnının üzerinden sıkıca sardıktan sonra burnunun üzerinden dolayıp, gözlerinin ikisi de açık kalsa bile, yüzünün ekserisini ve göğsü tamamen örtmüş bulunmakdır. (1310'da Istanbul'a geldiğim zaman, Istanbul hanımlarının, bir peçe eklemek ve elde açık bir şemsiye bulunmak şartıyla tesettür tarzları da bu idi.” ) (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dinî Kur’an Dili 6 / 351)

Cilbabda renk önemli midir?

Ümmü Seleme validemiz şöyle demiştir: "Cilbab âyeti nazil olduğu zaman, Ensâr kadınları siyah çarşaflara büründüklerinden ötürü, başlarında siyah kargalar varmış gibi çıktılar." (Cessâs, Ahkâmü'l-Kur'ân 1 / 372; Sabûnî 2 /382)

Demek başta ezvac-ı tahirat ve Peygamberimizin kızları olmak üzere sahabe-i kiramın hanımları siyah çarşaf giymişler ve uygulama ekseriyetle günümüze kadar “siyah çarşaf” şeklinde gelmiştir. Cilbabın verdiğimiz tariflerinden de anlaşılacağı gibi, cilbabın asıl görevi kadının zînetlerini örtmesi ve dışarıda kadının çekiciliğini azaltmasıdır; bunu ise siyah renk daha iyi temin eder. Müfessir Alûsî şöyle der:

"Sonra bilesiniz ki, bana göre günümüzde ileri düzeyde (müreffeh) hayat süren bir çok kadının, evlerinden çıkarken, üst elbise olarak giydikleri şeyler, cilbab olamayacakları gibi, gösterilmesi yasaklanan zînetler türündendir. Çünkü bunlar nakışlı, desenli ve göz alıcı giysilerdir. Bana göre erkeklerin, kadınlarına dışarıya bu şekilde çıkma izni vermeleri, bundan hoşlanmaları ve kadınlarının yabancı erkekler arasında bu şekilde dolaşmaları gayret azlığındandır. Bu, yaygın bir musibet halini almıştır. Böyle yaygın musibet haline gelen şeylerden biri de, kadınların, kayınbiraderlerinden sakınmamaları, kocalarının da buna aldırmamaları, hattâ çoğu zaman da bunu bizzat kendilerinin emretmeleridir. Bütün bunlar Allah ve Resûlü'nün müsaade etmediği şeylerdir. Lâhavle ve-lâ kuvvete illâ billah..." (Alûsî, 17 / 146)

MÜFESSİRLER ÇOĞU SADECE BİR GÖZÜN AÇIKTA KALMASINDAN BAHSEDİYORKEN TEFSİRLERİNDE
BİZ BURADA HALA ÇARŞAFI BEĞENDİRMEYE ÇALIŞIYORUZ BİRBİRİMİZE

ŞUAN ÜLKEMİZDE FİTNE VE FESATIN GERÇEK MANASININ ESAMESİ BİLE OKUNMUYORKEN SAHABE ZAMANINDAKİ HASSASİYETİ ANLAYAMAYIZ.

SEVİYEMİZ O KADAR DÜŞTÜ Kİ MİLLET OLARAK
Pardesü ile kapanmak dahi tatmin ediyor hassasiyetlerimizi...
 

mehtap58

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ağu 2012
Mesajlar
864
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
o zaman bana şöyle söyleyin
siyah çarşaf kesin ve kesin farzdır. böyle giyinmeyenler tesettürlü değildir deyin...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt