Asrı saadet hanımları yaşadıkları devrin zorluklarına rağmen, Esma binti Yezid başkanlığında toplantılar yapmışlardır. Hz Esma müşkülatlarını Hz Peygamber'e (s.a.v) rahat ifade edebilen açık sözlü, konuşması düzgün, "hanımların hatibi" anlamında "hatibetü'n-nisa" lakabıyla meşhur olmuş bir hanım sahabi. Edeb ve hayanın dini öğrenmeye mani olmadığına inanan ve bu konuda gayret ederken hanımları da gayrete getiren bir ilim sevdalısı.
"Kadınlar mı üstün erkekler mi?" tartışması
Bu toplantıların birinde Medineli hanımlardan birisi ortaya şöyle bir sual atar:
"Çok merak ediyorum, biz mi erkeklerden üstünüz yoksa onlar mı bizden üstün? Bence kadınlar; çünkü bütün peygamberleri onlar dünyaya getirdi."
Bir hanım itiraz etti: "Hayır, ben erkekler üstün diyorum. Eğer onlar olmasa peygamberler gelmezdi.
Bir defa kadınlar sevab ve fazilet bakımından erkeklere yetişemezler. Bu yüzden erkekler bizden daha üstündür." Bir diğer hanım: "erkeklerin fıtri ihtiyaclarını karşılayan biziz. Çocuklarını yetiştirip evlerini düzenliyor, onlara rahat bir ortam sağlıyoruz. Bizim sayemizde harici ibadetlerini yapıyorlar. Biz onlardan daha üstünüz."
Sohbet uzayınca Hz. Esma kalktı ve onları temsilen Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) huzuruna vardı. İzin isteyerek hanımlar arasında geçen konuşmaları aktardı.
Konu, orada bulunan sahabilerin de ilgisini çekmişti. Adeta nefeslerini tutmuşlar, Rasulullah'ın mübarek ağzından çıkacak sözleri bekliyorlardı.
Allah Rasulu (s.a.v), mutluluktan parlayan gözlerini ashabına çevirdi: "Dini bir mesele hakkında hiç bu kadar güzel soru soranınız oldu mu?"
Herkes susmuş neticeyi öğrenmek için sabırsızlanıyordu. Efendimiz (s.a.v), tane tane konuşarak müjdeyi verdi:
"Ey Esma, temsil ettiğin hanımlara söyle. Bu saygın hizmetleri yaparken eşlerine zorluk çıkarmıyor, onlara hayırlı işlerinde yardımcı oluyorlarsa, sevapların hepsine ortakdırlar."
Hz. Esma bir kuş gibi hızlanıp, göz yaşları içinde müjdeyi Asr-ı Saadet hanımlarına ulaştırdı. Hepsi o kadar sevinmişlerdiki bu haberi günlerce bayram sevinciyle yaşadılar. Ev işlerini bir yük olarak değil, kendilerine sevab kazandıran bir ibadet olarak bildiler.
Ne ince anlayıştı, insanın niyetiyle değerlendirip, mükafatlandırmak; kadını evine saygıyla bağlayıp, yuvasına hizmet ettirmek!
Allah (c.c), bu ince anlayışı ve sevgiyi hepimize lütfetsin
"Kadınlar mı üstün erkekler mi?" tartışması
Bu toplantıların birinde Medineli hanımlardan birisi ortaya şöyle bir sual atar:
"Çok merak ediyorum, biz mi erkeklerden üstünüz yoksa onlar mı bizden üstün? Bence kadınlar; çünkü bütün peygamberleri onlar dünyaya getirdi."
Bir hanım itiraz etti: "Hayır, ben erkekler üstün diyorum. Eğer onlar olmasa peygamberler gelmezdi.
Bir defa kadınlar sevab ve fazilet bakımından erkeklere yetişemezler. Bu yüzden erkekler bizden daha üstündür." Bir diğer hanım: "erkeklerin fıtri ihtiyaclarını karşılayan biziz. Çocuklarını yetiştirip evlerini düzenliyor, onlara rahat bir ortam sağlıyoruz. Bizim sayemizde harici ibadetlerini yapıyorlar. Biz onlardan daha üstünüz."
Sohbet uzayınca Hz. Esma kalktı ve onları temsilen Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) huzuruna vardı. İzin isteyerek hanımlar arasında geçen konuşmaları aktardı.
Konu, orada bulunan sahabilerin de ilgisini çekmişti. Adeta nefeslerini tutmuşlar, Rasulullah'ın mübarek ağzından çıkacak sözleri bekliyorlardı.
Allah Rasulu (s.a.v), mutluluktan parlayan gözlerini ashabına çevirdi: "Dini bir mesele hakkında hiç bu kadar güzel soru soranınız oldu mu?"
Herkes susmuş neticeyi öğrenmek için sabırsızlanıyordu. Efendimiz (s.a.v), tane tane konuşarak müjdeyi verdi:
"Ey Esma, temsil ettiğin hanımlara söyle. Bu saygın hizmetleri yaparken eşlerine zorluk çıkarmıyor, onlara hayırlı işlerinde yardımcı oluyorlarsa, sevapların hepsine ortakdırlar."
Hz. Esma bir kuş gibi hızlanıp, göz yaşları içinde müjdeyi Asr-ı Saadet hanımlarına ulaştırdı. Hepsi o kadar sevinmişlerdiki bu haberi günlerce bayram sevinciyle yaşadılar. Ev işlerini bir yük olarak değil, kendilerine sevab kazandıran bir ibadet olarak bildiler.
Ne ince anlayıştı, insanın niyetiyle değerlendirip, mükafatlandırmak; kadını evine saygıyla bağlayıp, yuvasına hizmet ettirmek!
Allah (c.c), bu ince anlayışı ve sevgiyi hepimize lütfetsin
