Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kadınlar kokuyu nerede ve ne zaman sürünebilir? (1 Kullanıcı)

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
Hanım koku da sürünür, ziynet de takabilir, süslü de giyinebilir. Ama bütün bunları sadece nikâhlısı için yapar, beyine karşı gösterebilir. Beyinin dışındakilere böyle süslü, kokulu, ziynetli görünmesine hem sebep yoktur, hem de cevaz. Zira beyi dışındakilere de aynı şekilde süslü, kokulu bulunmak, onların dikkatini kendi üzerine çekip, zihinlerini kendisiyle meşgul etmek demektir. Halbuki hiçbir erkek; kendi hanımının, başkasının dikkatini çekip zihnini meşgul etmesini, bakışlarını üzerine toplamasını istemez. Nitekim haysiyetli bir hanım da beyinden başkasının kendisine bakıp, meşgul olmasını arzulayıp, memnun olmaz.

İşte bu bakımlardan evi içinde, beyine karşı koku sürünüp, ziynetlerini gösteren bir hanım, aynı şeyi yabancılara karşı izhar edemez sokakta, çarşı pazarda aynı koku ve süsle gezip, yabancıların dikkatini çekecek giyim ve kuşamda olmayı tercih edemez.

Peygamberimiz, Tirmizî’de kaydedilen bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır

Geçtiği yerdeki insanları tesiri altına alacak kokuyla gezen kadın günah işlemiş sayılır! Demek ki, bir hanım, geçtiği yerdeki erkeklerin duyacağı tesirde bir kokuyla gezemez, çevredeki yabancıların hissedeceği parfümlerle dolaşamaz.

Kadının bu gibi şâibelerden uzak olmasını isteyen Peygamberimiz, diğer hadîslerinde de şöyle buyurmuşlardır:

Bir kadın, kocasından başkası için koku sürünür, sokakta, pazarda bu kokuyla gezerse bu hali ona sadece cehennemi kazandırır, utanç verecek tavır olur.


Anlaşılan odur ki, şahsiyetini korumasını bilen, saadetini sadece kendi evinde arayan hanımefendi, bütün süs ve ziynetini sadece beyine karşı kullanacaktır. Beyi dışında hiçbir yabancıya karşı gösteriş ihtiyacı duymayacak, süslü püslü görünmeyi mahzurlu bilecektir.

Camius-Sağîrdeki bir hadîste bu hususta daha da açık hüküm vardır. Şöyle buyurulmaktadır:

Tesirli kokular sürünüp de camiye giden kadın, bu kokusunu yıkayıp da tesirini yok etmedikçe (nafile) namazı kabul olmaz. Demek camiye giderken de olsa koku sürünüp gitmek kadın için câiz olmayan bir harekettir. Cami ile süründüğü koku birbiriyle bağdaşmayan iki zıt anlayışın ifadesi olur.

Kadın beyine süslü görünmek için beyazlayan saçını siyaha boyatamaz. Ama siyahın dışındaki boyaya boyatabilir. Nitekim birçok dindar hanım saçlarını kına ile renklendirir, varsa beyazını böyle boyamış olurlar. Kına ile boyamanın sünnet olduğunu ifade eden fıkıh kitapları, beyazı siyaha boyamanın da mekruh olduğunu bildirmekteler.

Nitekim beyaz saçın Müslümanın nuru olduğunu bildiren Efendimiz, kıyâmette o nurun aydınlığında müminin yol alacağını bildirmiş, bunu siyahla kaplamanın, yolu karanlığa gömeceğine işarette bulunmuştur.

Aynı hüküm erkek için de variddir. Beyazı siyah ile örtemez.

Başını erkek başı gibi tıraş ettirip, ensesi görünecek derecede saçlarını kısaltan kadına da Allahın lânet ettiğini haber veren Efendimiz, kadının utanmasının, en büyük hasleti olduğunu, utanan kadının yüzünde nurdan bir hayâ perdesinin bulunduğunu, utanmayanın ise bu hayâ perdesinin yırtıldığını, perdesiz duruma düştüğünü bildirmiştir.

Kadın, çevrede normal sayılıp dikkati çekmeyecek derecedeki ziynetlerini, yüzüğünü günlük hayatında takabilir. İhtiyaç hissederse bunlarla sokağa çıkabilir. Zira bunlar çevrede normal kabul edilen şeylerdir. Dikkat çekici seviyede değildir. Haset ve tahrike sebep olmaz.KAYNAK:AHMET ŞAHİN
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: Kadınlar kokuyu nerede ve ne zaman sürünebilir?

hanım kardeşlerden hiç yorum gelmemiş merak ettim ne güzel demekki bu sorun yok bizim kardeşlerimizde inş yoktur dua ile
 

duygu-bn

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Ağu 2006
Mesajlar
18
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Kadınlar kokuyu nerede ve ne zaman sürünebilir?

TABİKİ ÇOK DOĞRU NİKAHLIMIZDAN BAŞKASINA GÜZEL GÖRÜNMEK İSTEMEK NE KADAR CAİZ OLABİLİRKİ SÜSLÜ PÜSLÜ DIŞARI ÇIKIP BAŞKALARININ DİLLERİYLE SÖYLEMESELERDE İÇ GEÇİRMELERİ BİLE HEM BİZİ HEM ONLARI ÇOK BÜYÜK GÜNAHA SOKAR ONUN İÇİN HANIM ARKADAŞLARIMIZ HER ZAMAN MÜMKÜNSE FAZLA DİKKAT ÇEKMEYECEK ŞEYLER GİYİNEREK HEM KENDİMİZN HEMDE BAŞKA İNSANLARIN GÜNAHA GİRMESİNE MANİ OLMALIYIZ SELAM VE DUA İLE İNŞALLAH
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: Kadınlar kokuyu nerede ve ne zaman sürünebilir?

ALLAH RAZI OLSUN ABLACIM BİLGİLENMEK BİLGİLENDİRMEK GEREK SELAMETLE
 

FATMA_ERGUN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Haz 2006
Mesajlar
3,537
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Kadınlar kokuyu nerede ve ne zaman sürünebilir?

ÇOK GÜZEL BİR KONU.BİZLERDE ALIŞKANLIK OLMUŞ MÜSLÜMAN KOKMAZ SÖZÜ. BU SÜZ BİZE DESTEKYA PARFÜM ŞİŞELERİNİ BOŞALTIYORUZ,AMA KADINI KOKUSU YABANCI ERKEGE GİDERSE GÜNAHTIR,BENCE GÜZEL YERİNE İGRENÇ KOKUYOR.ABLAM EMEGİNE YÜREGİNE SAGLIK..
 

nilsu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2006
Mesajlar
98
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Kadınlar kokuyu nerede ve ne zaman sürünebilir?

kısa saçın günah olduğunu bilmiyordum doğrusu.sağolun.
 

FATMA_ERGUN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Haz 2006
Mesajlar
3,537
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Kadınlar kokuyu nerede ve ne zaman sürünebilir?


Başını erkek başı gibi tıraş ettirip, ensesi görünecek derecede saçlarını kısaltan allah tarafından lanetlenmiştir.

KADIN ERKEGE ERKEKDE KADINA BENZİYEMEZ.KADININ SAÇINI KISA KESTİRMESİ VE PANTOLON GİYMESİ ALLAH TARADINDAN LANETLENMİŞTİR.RABBİM BİZLERİ ISLAH ETSİN
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: Kadınlar kokuyu nerede ve ne zaman sürünebilir?

değerli kardeşler biz bayanlar olarak islama uygun yaşamalıyız kötü kokmayacağız ama erkeklerin ilgisini çekecek kadar güzelde kokmayacağız koku gerçekten çok önemli direk beyine gidiyor bence bir erkek bayanın kokusunu beğense direk beyine gidiyor ve bu etki zina kadar günah hem kendimizi hemde karşımızdakini günaha sokuyoruz dikkat edelim ne olur
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: Kadınlar kokuyu nerede ve ne zaman sürünebilir?

Başkalarının gözüne hoş gelir düşüncesiyle insanın kendince güzel elbiseler giymesi, elbisesine veya vücuduna takılar takması, vücudunun bazı yerlerini boyaması veya saçını, sakalını, bıyığını daha güzel görünüme sokmak için şekil vermesi, kısaca "güzel" görünmek için her türlü nesneden yararlanması.

Kur'ân-ı Kerim'de, " De ki; Allah'ın kulları için çıkardığı süsü ve güzel rızıkları kim haram etti? De ki; O, dünya hayatında inananlarındır; kıyamet günü de yalnız onlarındır." Işte biz, bilen bir topluluk için ayetleri böyle açıklıyoruz" (el-A'raf; 7/32) ayeti müslümanların süslenmesini helal kılmakta; bunu yapmanın karşısında olanları ise helali haram yapmaya teşebbüs ederek haddi aşmakla suçlamaktadır. Bir diğer ayette, denizden çıkarılan süsler, Allah'ın bir nimeti olarak zikrediliyor; "... inci ve mercan çıkar" (er-Rahmân, 55/23). Kadınların süslenmeye yatkınlığına değinilen bir başka ayette ise, onların bu özelliği tabiî karşılanıyor; "Süs içinde yetiştirilip mücadelede açık olmayan..." (ez-Zuhruf, 43/18). "Ahirette müslümanlara vadedilen Cennet ise göz kamaştırıcı güzelliktedir; gözlerinin hoşlanacağı ne varsa oradadır "(ez-Zuhruf, 43/71); "Orada yaslanılacak koltuklar, ipekli elbiseler, gümüş kaplar billur kâseler, zencefil karısımı kâseler, atlastan elbiseler, bilezikler vardır, ne yana bakarsan bak ulu bir saltanat" (el-Insan, 76/11-22):

Müslümanlara helal kılınan süslenmenin sınırları vardır; süslenen, güzelleşerek alımlı hale gelen insan, gurura kapılmamalı; kendisine verilen bu nimetin Allah'tan olduğunu hatırdan çıkarmamalıdır. "Yeryüzünde kabara kabara yürüme. Çünkü sen yeri yırtamazsın; boyca da dağlara erişemezsin" (el-Isra, 17/37) buyuran Allah, müslümanlardan alçak gönüllü olmalarını istemekte; gurur ve kibrin şeytanın bir özelliği olduğunu hatırlatmaktadır.

Müslüman, yeni ve güzel bir elbise giydiği zaman insanların arasında gururlu bir şekilde yürümek yerine, Hz. Peygamber'in talım buyurduğu gibi, "Benim hiç bir güç ve kuvvetim olmaksızın bunu bana giydiren Allah'a hamd olsun! bunun hayrından ve bunun kullanıldığı iyi işin hayrından senden isterim; bunun şerrinden ve kullanılacağı kötü işin şerrinden de sana sığınırım" (Sünen-i Ebu Davud, IV, 717) demelidir. Bir başka hadiste, insanlar karşısında üstünlük sağlamak düşünceşiyle giyinenlerin kıyamet günü rezillik elbisesi giyeceği (a.g.e., 720) haber verilmektedir.

Giyimde asıl olan, tesettüre riayet etmek ve elbisenin temiz olmasıdır. Sade, fazla gösterişli olmayan, insanların arasında göze batmayacak doğal bir görünüm, giyinmenin normal olanıdır.

Erkeklerin süslenmesi: Müslüman erkekler ipekli elbise giyemezler, bu onlara haramdır. Hz. Peygamber ipek giyinen erkekler için "Ümmetimden gelecekte bir takım milletler çıkacak; ipek ve atlası helal sayacaklar. (Bazı sözler söyledi ve) onlardan sonra geleceklerden bir kısmının suretleri maymun, domuz olarak kıyamete kadar değiştirilecek" (a.g.e., 726) buyurmakta ve ipeği "ahirette nasibi olmayanların giyineceğini" (a.g.e., 727) bildirmektedir.

Islam, erkeklerin saç, sakal ve bıyıklarını başıboş bırakmamasını ister. Rasûlüllah'ın saçlarını taradığı, yağladığı bazan uzatıp bazan kısalttığı bildirilmekte; saçı başı dağınık olan bir adam için "Şu şahıs saçını yatıştıracak birşey bulamaz mıydı?" (a.g.e., 740) diye sitem ettiği rivayet edilmektedir. Temiz ve bakımlı tutmak ve toplumla ters düşecek kadar aşırıya kaçmamak şartıyla saçlar uzatılabilir. Sakal avuçlandığı zaman dışarıya taşmayacak kadar uzatılıp, bıyıklar ise dudakların kırmızılığını kapatmayacak şekilde kısaltılmalıdır. Bu ölçüler Rasûlüllahın sünnetidir. Ayrıca Rasûlüllah'ın sakalını boyadığı da bize gelen rivayetler arasındadır. Abdullah Ibn Ömer, "Ben Rasûlullahın sakalını sarıya boyadığını gördüm. Rasûlüllah'a sarı renkten daha sevimli bir renk yoktu..." demiştir (a.g.e., 741).

Güzel koku erkekler için sünnettir. Rasûlüllah sürekli olarak güzel koku kullanır ve bunu Ashabına da tavsiye ederdi: "Dikkat! Erkeklerin kullanacağı koku, renksiz ve kokusu fazla olandır..." (a.g.e., 731).

Erkeklerin kullanmasına izin verilen ve Rasûlüllah'ın da kullandığı diğer bir süs de göze sürme çekmedir. O'nun bir diğer sünneti ise gümüş yüzüktür.

Kadınların Süslenmesi: Kadınlara, yabancıların yanında ve sokağa çıktıkları zaman örtünmeyi emreden Islâm, onlara erkeklerin dikkatini çekecek şekilde kıyafet giymeyi yasaklamış; konuşmalarına ve yürüyüşlerine dikkat ederek kötü bakışlara hedef olacak tavırları sergilemelerine izin vermemiştir. Kadınlar, ince, dar, fazla süslü elbiseler giyemez; erkekler gibi giyinemez ve kokulanamazlar. Kadınlar ancak kocalarının yanında süslenebilirler. Bu ölçüler ışığında;

Kadınlar ipek elbise giyebilir, altın kullanabilirler. Hz. Peygamber bir hadisi şeriflerinde el ve ayaklarına kına sürünmelerini tavsiye etmiştir. Kadın, kocasının yanında güzel kokular sürünüp güzelleşebilir, güzelleşmelidir.

Müslüman erkeklerin ve kadınların evlerinde ve elbiselerinin üzerinde putperestlik eseri taşıyan canlı resimlerin bulunmaması gerekir. Bir hadis-i şerifte, "Gerçekten melekler, içinde suret bulunan eve girmez" (a.g.e., 796) buyuruluyor. Müslüman erkekler kadınlara özenmekten ve kadın elbisesi giymekten, kadınlar da erkeklere özenmekten ve erkek elbisesi giymekten alıkonulmuşlardır; "Rasûlüllah kadın elbisesi giyinen erkeğe, erkek elbisesi giyinen kadına lanet etti" (a.g.e., 764). Müslümanlar gayrı müslimlerin giyimlerini kendilerine örnek alamaz, onlar gibi giyinemezler. Müslümanların günümüzde moda adı altında kâfirlerin âdetlerine göre hazırlanmış elbiseleri giymekten sakınması gerekir. Ayrıca müslümanlar "dişlerini inceltmekten, vücuda dövme yaptırmaktan beyaz kılları yolmaktan... nehyedildiler" (a.g.e., 732).
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: Kadınlar kokuyu nerede ve ne zaman sürünebilir?

SÜSLENMENIN ÜÇ ŞARTI:

1. Süslenmek isteyen; güzelleşmekte haram madde içeren kozmetikler kullanmayacaktır. Meselâ bazı kremlerin yumuşatıcı olarak domuz yağı içerdiği; bazı parfüm, deodorant ve spraylerin sarhoş edici alkol. yani "hamr" ihtiva ettiği söylenmektedir. (Alkolün metil alkol gibi sarhoş etmeyen çeşitlerinin haram olmayabileceği de bilinmelidir. Yani islâm'da haram edilen pislik çeşitlerinden sayılan içki, her türlüsü ile alkol değil, sarhoş edicilerdir). Bunların tesbiti ayrı bir çalışmayı gerektirdiğinden, bizim şu anda kozmetikleri bu açıdan ayrıma tabiî tutmamız mümkün değildir.

2. Sağlığa zararlı güzellik maddeleri kullanmayacaktır. Bugün kullanılan çeşitli güzellik malzemelerinin sağlığa zararlı olduğu; cildi tahris ettiği, terlemeyi önledigi için deri solunumunu engellediği, bazı göz makyajı malzemelerinin içerdiği zararlı asitler sebebiyle göze zarar verdiği, kirpik dökülmelerine sebep olduğu, hattâ bu sebeple gözlerin tamamen kör olması olaylarına bile zaman zaman rastlandığı, bazı spreylerin sağlığa zararlı toksitler içerdiğinden, sağlığa solunum yoluyla zarar verdiği, çeşitli krem ve yağların yüksek oranda kansere sebep olduğu, tibbî araştırmalar sonucu zaman zaman kamuoyuna açıklanmakta ve magazinlerde bolca yer almaktadır.

Islâm, tıbba, hüküm koymada itibar eder ve "âdil" bir doktorun "zararlıdır" damgasını vurduğu bir besin, ya da maddenin haram olacağını bildirir.

3. Allah'ın yarattığı şekli, yani fıtratı bozucu bir süslenme yolu uygulamayacaktır. Çünkü bu aslında süslenme değil, Allah'ın beğendiği şekli bozma ve çirkinleştirme demektir. Böyle yapanların Islâm, Şeytanın maskarası ve oyuncağı olduklarını bildirir. Kur'ân-ı Kerîm'de, Şeytanın : "Kuşkunuz olmasın ki, ben onlara emredeceğim, onlar da Allah'ın yaratışını değiştirecekler" dediği anlatılır. (Nisâ (4) 119.)
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: Kadınlar kokuyu nerede ve ne zaman sürünebilir?

Insanların saçları genel olarak sarı, kızıl, kahverengi veya siyah renkte olur. Insan bedeninde saça, kana, deriye renk veren maddelere "pigment" denir. Bedende üç ana pigment vardır.

1. Melânin: Kahverengi olup, küçük tanecikler halindedir.

2. Karoten: Sarı renkte olup, bu pigment bitkilerde de bulunur. Tereyağına ve havuca bu pigment renk verir.

3. Hemoglobin: Kanın kırmızı rengini bu pigment sağlar.

Pigment, güneşin ışınlarını emer. Derideki melânin de özel hücreler yapar. Bu hücrelere "melânosit" denir. Melâninin açık veya koyu renkli olmasında oksitlenmenin büyük etkisi vardır. pigmentin tanecikleri az oksitlenirse renkleri açık olur, oksitlenme çoğalınca renkleri koyu kahverengiye kadar varır. Saçlarda, tüylerde pigment oluşmasının esasları da derideki gibidir. Saç telleri dibindeki melânositler kalıtıma göre saça renk verirler. Saçlardaki renk farkları taneciklerin yayılışına, oksitlenme derecesine bağlıdır. Açık renk kızıl saçlarda melâninden başka bir demir pigment daha bulunur.

Saçların rengini koruyabilmesi için, saçların bulunduğu deri tabakası gerektiği gibi beslenmelidir. Beslenme iyi olmazsa, özellikle "B" vitamini, bakır eksikliği olursa, saçlarda beyazlaşma görülür. Besin iyi ayarlanırsa, saçların yeniden normal rengini aldığı olur.

Diğer yandan yaşlılıkla ilgili saç ağarmalarının besinle ilgisi yoktur; vitamin tedavisiyle ve besinle saçlar normal rengine girmez. Çünkü yaşlılıktaki ağarma melânin hücrelerinin artık işini göremez hale gelmesinden olur. Kimi zaman ruhi sıkıntı sonunda saçların birdenbire ağardığı görülmüşse de, bunun nedeni bilimce kesin olarak açıklanamamıştır. Ancak bu gibi sarsıntıların bezlerin işleyişini etkilediğinde şüphe yoktur.

Saçının rengi açık olan veya saçı ağaran kimsenin bunu boyatmasının Islâm'a göre hükmünü şu şekilde belirlemek mümkündür. İslam'ın çıkışından önce yahudi ve hıristiyanlar güzel görünme ve süslenmenin Allah'a kullukla bağdaşmayacağını düşünerek, saçı boyayıp rengini değiştirmekten kaçınırlardı. Hz. Peygamber, ashabına bağımsız bir kişilik kazandırmak için saçı ve sakalı kına veya başka bir boya maddesi ile boyayabileceklerini bildirdi. Ebû Hüreyre (r.a)'tan nakledilen bir hadiste şöyle buyurulur: "Yahudi ve Hıristiyanlar (saçlarını) boyamaz. Siz onların aksini yapınız: yani saçlarınızı boyayınız" (Buhârî, Enbiyâ, 50; Libas, 67; Müslim, Libas, 80; Ebû Dâvud, Tereccül, 18; Nesâî, Zîne, 14). Ancak hadisteki emir bağlayıcı olmayıp mendupluk bildirir. Nitekim uygulamada Hz. Ebû Bekir, Ömer, Ali, Ka'b ve Enes (r.anhüm) gibi bazı sahabeler saçlarını boyamamıştır.

Diğer yandan kullanılacak boyada siyah renk tercih edilmemelidir. Çünkü saç boyası genellikle yaşlı erkeklerin beyazlaşan saçları için söz konusu olur. Siyah renk yaşlı kimseyi, olduğundan çok genç gösterir. Bu durum kınalama veya boyayı amacından saptırabilir. Nitekim Mekke'nin fethi günü Hz. Ebû Bekr'in yaşlı babası Ebû Kuhâfe'nin saçlarının ağaç çiçekleri gibi beyazlaştığını gören Rasûlüllah (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Bu beyaz saçı değiştiriniz ve siyahtan sakınınız" (bk. Ebû Dâvud, Tereccül, 18; Nesâî, Zîne, 15; Ahmed b. Hanbel, I,165, 356, II, 261, 499, III,160, 322). Ancak saçı beyazlaşan kimse genç olursa, onun siyaha boyamasında bir sakınca görülmemiştir. Nitekim Sa'd b. Ebî Vakkas, Ukbe b. Âmir, Hasan, Hüseyin ve Cerîr gibi sahabelerin bu rengi tercih ettikleri nakledilmiştir (Yusuf el-Kardâvî, el-Halâl vel-Harâm fil-Islâm, Terc. Mustafa Varlı, Ankara 1970, s. 102, 103).

Boya malzemesi olarak Allah elçisi kınayı tavsiye etmiştir: "Saçın beyazlığını değiştirmek için kullandığınız şeylerin en iyisi kına ve keten bitkisidir" (Ebû Dâvud, Tereccül, 18; Tirmizî, Libâs, 20; Nesâî, Zîne, 16; Ibn Mâce, Libâs, 32; Ahmed b. Hanbel, V, 147, 150, 154). Hz. Enes b. Mâlik, Hz. Ebû Bekr'in saçlarını kına ve ketenle, Hz. Ömer'in ise yalnız saf kına ile boyadığını nakletmiştir (el-Kardâvî, a.g.e., s. 103).

Sonuç olarak erkek veya kadının beyazlaşan saçlarını sarı veya kızıl renge boyamaları müstehap görülmüş; siyaha boyamaları ise, sağlam görüşe göre, caiz görülmemiştir. Ancak genç kimsenin siyah boya kullanmasında da bir sakınca yoktur. Diğer yandan boya malzemesi olarak kına ve vesîme denilen, boya sanayinde kullanılan bir bitkinin tercih edilmesi tavsiye edilmiştir (Ibn Âbidîn, Reddül-Muhtâr, Terc. Ahmed Davudoğlu, Istanbul 1982-1988, XV, 378, XVII, 314). El, ayak veya başa sürülen kınanın katıolan malzemesi temizlendikten sonra deri veya saçlarda bıraktığı renk, suyun deriye nüfûzuna engel değildir. Bu yüzden abdest veya gusle mani olmaz (Ibn Âbidin, a.g.e., I, 224).
 

nigdeli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
4,908
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
selamun aleyküm abla
Rabbim razı olsun.çok aydınlatıcı bir çalışma olmuş.
selam ve dua ile.
 

maharaja

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2009
Mesajlar
82
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Her göz zina eder Eğer kadın koku sürünüp de, koklamaları için bir topluluğun yanından geçerse, duygu zinası yapmış sayılır"
Ebû Mûsa radıyallahu anh Tirmizî
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt