Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kadının Kocasından Kısas Hakkı (1 Kullanıcı)

fatih_22

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Mar 2007
Mesajlar
43
Tepki puanı
0
Puanları
0
Ashâbın ileri gelenlerinden Medine’li Saad bin Rebi, Zeyd’in kızı Habibe ile evli idi. Habibe beyine itâatlı, sözüne saygılı idi. Ama zaman zaman her âilede olabilecek sinirlilikler oluyor, Habibe beyinden yüksek sesle bağırıyordu. Ancak Saad bin Rebi, buna sabrediyor; şiddete kadar işi götürmüyordu.
Ne var ki, Saad’ın bu sabrı Habibe’nin cesaretini çoğaltmıştı.

Bir defasında yine Habîbe, beyine yüksek perdeden bağırmış; onun sesini kendi sesi içinde boğmuştu. Beyinden üstün çıkan bir öfkeyle karşılık veriyordu.

Saad bin Rebi, hanımın cüretini bu defa sabırla karşılayamadı. Öfkeyle kaldırdığı eliyle bir tokat vurdu. Tokadı yüzünde şimşek çakmış gibi hisseden Habîbe, doğruca babası Zeyd’in evine yollandı. Ağlayarak şikâyette bulundu:

– Babacığım, Saad yüzüme öyle bir tokat vurdu ki, şimşek çaktı zannettim.

Baba Zeyd, kızına ne hak verdi, ne de damadını kötüledi.

– Ben bu hususta bir şey söyleyemem. Beyin seni tokatlayabilir mi, bunu da bilemem. Resûlüllah hayatta iken bize söz düşmez, gel seninle birlikte O’nun huzuruna gidelim, dedi.

Habibe babasıyla birlikte Hazret-i Resûlüllah’a gidip huzuruna girdiler.

Her kadında olduğu gibi Habibe de gözyaşları içinde yediği tokadın acısını duygusal bir dille anlattı, hakkının beyinden alınmasını istedi.

Resûlüllah Hazretleri üzülmüştü. Gözyaşları sürekli akan Habîbe’yi teselli eden kararını şöyle açıkladı:

– Sen merak etme, şimdi Saad’ı çağırırım. Sana vurduğu tokadın aynını sen de ona vurursun, böylece kısas yapmış, hakkını almış olursun.

Habibe buna çok sevindi. Kendine vurulan tokadın aynını kendi de kocasına vuracak, böylece kısas olup teselli bulacaktı. Habibe beyine tokat vurma hazırlığı içine girdiği bu sırada Resûlüllah Hazretlerine vahiy geldi. Vahiy, bu gibi ailevî mes’elelere âit ilâhî emirleri bildiriyordu. Resûlüllah Hazretleri Habibe ile babası Zeyd’e şöyle bir açıklama yaptı:

– Sizin mes’eleniz hakkında biz kısas murad ettik. Rabbimiz ile başka şey murâd etmiş. Hakikat şudur ki, hayır, Rabbimizin muradındadır.

Bundan sonra Resûlüllah Hazretleri, Rabbimizin muradı olan âyetin emrini açıkladı. Nisâ sûresindeki âyette meâlen şöyle buyruluyordu:

– Erkekler kadınlarına hâkimdirler. Evlerinin reisidirler. Haksız olmamak şartıyla onları îkaz etmeye, ailede geçimi sağlamaya selâhiyetlidirler. Yaratılışta farklı olan erkek, aynı zamanda hanımın nafakasını da te’mine mecburdur. Hanım evde kalır, bey çalışıp çabalayarak nafaka kazanır.

Bu âyetin gelmesi üzerine kısastan vazgeçen Efendimiz, Habibe’ye, beyine itâatlı olmasını, onu kızdıran hissi davranışlardan uzak kalmasını söyledi. Beyinin hanımının nafakasını te’mine mecbur olduğunu, ona karşı daha müsamahalı davranması gerektiğini hatırlattı.

Böylece âile içinde evin reisinin erkek olduğu, hanımın beyine itâat ve saygı ile sorumlu bulunduğu; beyin de hanımın ihtiyaçlarını karşılayıp, nafakasını getirmekle mükellef tutulduğu meydana çıkmış oldu.

Demek oluyor ki, hissîlikleri erkekten fazla olan hanımlar beylerine karşı saygılarını korumalılar. Beyin yaptığı harekete aynıyla karşılık vererek kısas yapar gibi bir ataklığa girmemeliler. Rabbimizin bey ile hanım arasında kısası yasakladığını; hoşgörülü ve sabırlı geçimi esas aldığını bilmeliler.

Kaynak: Yeni aile İlmihali, Ahmed Şahin, Cihan Yayınları
 

Bahar_58

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ocak 2007
Mesajlar
3,673
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
RE: Kadının Kocasından Kısas Hakkı

S.A Cok Dogru.., Tabiki her kari koca arasinda tatsizlik cikabilir..ikisinden biri alttan almali ki huzurlu mutlu bi evlilik sürdürebilsinler.. Hemen ufak bi kavga olsa kiz babasinin evine gidiyo, sonra aileler karisiyo araya haydi cik isin icinden cikabilirsen:D
 

Pıtırcık

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Kas 2007
Mesajlar
113
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Kadının Kocasından Kısas Hakkı

Ashâbın ileri gelenlerinden Medine’li Saad bin Rebi, Zeyd’in kızı Habibe ile evli idi. Habibe beyine itâatlı, sözüne saygılı idi. Ama zaman zaman her âilede olabilecek sinirlilikler oluyor, Habibe beyinden yüksek sesle bağırıyordu. Ancak Saad bin Rebi, buna sabrediyor; şiddete kadar işi götürmüyordu.
Ne var ki, Saad’ın bu sabrı Habibe’nin cesaretini çoğaltmıştı.

Bir defasında yine Habîbe, beyine yüksek perdeden bağırmış; onun sesini kendi sesi içinde boğmuştu. Beyinden üstün çıkan bir öfkeyle karşılık veriyordu.

Saad bin Rebi, hanımın cüretini bu defa sabırla karşılayamadı. Öfkeyle kaldırdığı eliyle bir tokat vurdu. Tokadı yüzünde şimşek çakmış gibi hisseden Habîbe, doğruca babası Zeyd’in evine yollandı. Ağlayarak şikâyette bulundu:

– Babacığım, Saad yüzüme öyle bir tokat vurdu ki, şimşek çaktı zannettim.

Baba Zeyd, kızına ne hak verdi, ne de damadını kötüledi.

– Ben bu hususta bir şey söyleyemem. Beyin seni tokatlayabilir mi, bunu da bilemem. Resûlüllah hayatta iken bize söz düşmez, gel seninle birlikte O’nun huzuruna gidelim, dedi.

Habibe babasıyla birlikte Hazret-i Resûlüllah’a gidip huzuruna girdiler.

Her kadında olduğu gibi Habibe de gözyaşları içinde yediği tokadın acısını duygusal bir dille anlattı, hakkının beyinden alınmasını istedi.

Resûlüllah Hazretleri üzülmüştü. Gözyaşları sürekli akan Habîbe’yi teselli eden kararını şöyle açıkladı:

– Sen merak etme, şimdi Saad’ı çağırırım. Sana vurduğu tokadın aynını sen de ona vurursun, böylece kısas yapmış, hakkını almış olursun.

Habibe buna çok sevindi. Kendine vurulan tokadın aynını kendi de kocasına vuracak, böylece kısas olup teselli bulacaktı. Habibe beyine tokat vurma hazırlığı içine girdiği bu sırada Resûlüllah Hazretlerine vahiy geldi. Vahiy, bu gibi ailevî mes’elelere âit ilâhî emirleri bildiriyordu. Resûlüllah Hazretleri Habibe ile babası Zeyd’e şöyle bir açıklama yaptı:

– Sizin mes’eleniz hakkında biz kısas murad ettik. Rabbimiz ile başka şey murâd etmiş. Hakikat şudur ki, hayır, Rabbimizin muradındadır.

Bundan sonra Resûlüllah Hazretleri, Rabbimizin muradı olan âyetin emrini açıkladı. Nisâ sûresindeki âyette meâlen şöyle buyruluyordu:

– Erkekler kadınlarına hâkimdirler. Evlerinin reisidirler. Haksız olmamak şartıyla onları îkaz etmeye, ailede geçimi sağlamaya selâhiyetlidirler. Yaratılışta farklı olan erkek, aynı zamanda hanımın nafakasını da te’mine mecburdur. Hanım evde kalır, bey çalışıp çabalayarak nafaka kazanır.

Bu âyetin gelmesi üzerine kısastan vazgeçen Efendimiz, Habibe’ye, beyine itâatlı olmasını, onu kızdıran hissi davranışlardan uzak kalmasını söyledi. Beyinin hanımının nafakasını te’mine mecbur olduğunu, ona karşı daha müsamahalı davranması gerektiğini hatırlattı.

Böylece âile içinde evin reisinin erkek olduğu, hanımın beyine itâat ve saygı ile sorumlu bulunduğu; beyin de hanımın ihtiyaçlarını karşılayıp, nafakasını getirmekle mükellef tutulduğu meydana çıkmış oldu.

Demek oluyor ki, hissîlikleri erkekten fazla olan hanımlar beylerine karşı saygılarını korumalılar. Beyin yaptığı harekete aynıyla karşılık vererek kısas yapar gibi bir ataklığa girmemeliler. Rabbimizin bey ile hanım arasında kısası yasakladığını; hoşgörülü ve sabırlı geçimi esas aldığını bilmeliler.
 

Pıtırcık

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Kas 2007
Mesajlar
113
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Dinimizde yazıdada belirtildiği gibi kadının eşini sevip,sayması,hoşgörülü olması isteniyor.Günümüzde erkekler kadının çalışmasının şart olduğunu düşünüyor bir çoğu.Yada eşinin maddi durumuna katkı sağlamak için çalışan bayana eşi hiç yardımcı olmuyor,sanki evde oturuyormuşçasına hizmet bekliyor.Ve işyerinde yorulan kadın evdeki kadın gibi yeterli hizmeti veremiyor.
Örneğin bir arkadaşımın KOCASI HANIMINA KADIN OLMAK NE ALA ÇALIŞACAKSIN TABİİ.bÜTÜN MAAŞIM EVE GİDİYOR GİBİ ŞEYLER SÖYLÜYORMUŞ.Arkadaşım çocuğum olup çalışmadığımda bu adam bana bakmaz gibi geliyor diyor.Kadın böyle düşünen birine nasıl gvenip de ömrünü geçireceği konusunda teredütleri var.Yani çalışıp para kazanmasa sanki eşini istemeyecek.
Yani kısacası kadın erkeğine saygılı olacak ama erkek de kadınınına olan ssorumluluklarını bilecek.Günümüzde dinini yaşamayan ve evliliğin eşin beklentilerini kafasına göre yorumlayan nice eşler var.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz.Allah dinine vakıf,Allah korkusu olan kişlerle yuva kurmayı nasip etsin herkese.Selamatle..:H
 

Pıtırcık

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Kas 2007
Mesajlar
113
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Arkadaşlar başlığı güncellemek istedim.Bu konuda değerli yorumlarınızı bekliyorum.Allah razı olsun..:H
 

M DENIZ

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Eyl 2006
Mesajlar
1,228
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Konum
ankara
selamun aleyküm. çok güzel bi paylaşımdı elinize sağlık ALLAH(c.c) razı olsun.
 

EBRARNISA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Ağu 2007
Mesajlar
528
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
SELAMÜN ALEYKÜM . EMEĞİNİZE SAĞLIK . DEĞERLİ PAYLAŞIMINIZ İÇİN ALLAH RAZI OLSUN...
 

sultanayar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Kas 2007
Mesajlar
77
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Dinimizde yazıdada belirtildiği gibi kadının eşini sevip,sayması,hoşgörülü olması isteniyor.Günümüzde erkekler kadının çalışmasının şart olduğunu düşünüyor bir çoğu.Yada eşinin maddi durumuna katkı sağlamak için çalışan bayana eşi hiç yardımcı olmuyor,sanki evde oturuyormuşçasına hizmet bekliyor.Ve işyerinde yorulan kadın evdeki kadın gibi yeterli hizmeti veremiyor.
Örneğin bir arkadaşımın KOCASI HANIMINA KADIN OLMAK NE ALA ÇALIŞACAKSIN TABİİ.bÜTÜN MAAŞIM EVE GİDİYOR GİBİ ŞEYLER SÖYLÜYORMUŞ.Arkadaşım çocuğum olup çalışmadığımda bu adam bana bakmaz gibi geliyor diyor.Kadın böyle düşünen birine nasıl gvenip de ömrünü geçireceği konusunda teredütleri var.Yani çalışıp para kazanmasa sanki eşini istemeyecek.
Yani kısacası kadın erkeğine saygılı olacak ama erkek de kadınınına olan ssorumluluklarını bilecek.Günümüzde dinini yaşamayan ve evliliğin eşin beklentilerini kafasına göre yorumlayan nice eşler var.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz.Allah dinine vakıf,Allah korkusu olan kişlerle yuva kurmayı nasip etsin herkese.Selamatle..:H

evet kardeşim o arkadaşınla aynı kaderi paylaşıyoz galiba.bende evliyim çalışıyorum bazan şiddet görüyorum eşimden sudan sebebten ben çalışmam çalışıp bize bakmaya ben değil sen mecbursun diyoorum ama onun cvbıda afedersin eşek gibi çalışıcan diyor buda benim çok zouma gidiyor zaten işten çıksam çıkarım 1 dk daha durmamda abilerimin yanındayım o yüzden laflarına göz yumuyorum yani abilerime dua etsin diyom yoksa ben o lafları yiyecek kadın değilim.yaşım 19 yaşıma görede eşimden çok çok olgunum bunu adım gibi biliyorum.saygılar.
 

Pıtırcık

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Kas 2007
Mesajlar
113
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
evet kardeşim o arkadaşınla aynı kaderi paylaşıyoz galiba.bende evliyim çalışıyorum bazan şiddet görüyorum eşimden sudan sebebten ben çalışmam çalışıp bize bakmaya ben değil sen mecbursun diyoorum ama onun cvbıda afedersin eşek gibi çalışıcan diyor buda benim çok zouma gidiyor zaten işten çıksam çıkarım 1 dk daha durmamda abilerimin yanındayım o yüzden laflarına göz yumuyorum yani abilerime dua etsin diyom yoksa ben o lafları yiyecek kadın değilim.yaşım 19 yaşıma görede eşimden çok çok olgunum bunu adım gibi biliyorum.saygılar.

Allah kolaylık versin.Gerçekten kadının kocasını razı etmesi,kocanın da karısına değer vermesi gerekir dinimizce böyle olması gerekir.Bu zamanda insanlar artık değer yargılarından mahrum zavallı bir toplum olduk.Artık erkekler sanki bir hayat ortağı,evinde huzur,muhabbet aramıyor da sanki hem para kazanacak,hemde evin işlerini görecek bir hizmetçi arıyorlar.Ama böyle bir erkekle ileride başına bir hal gelip çalışamaz duruma gelince neler yaşanabileceği insanı korkutuyor.Allah yardımcın olsun..:gulegule
 

Pıtırcık

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Kas 2007
Mesajlar
113
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Dini açıdan bilgi sahibi olan arkadaşlar;
kadın eşine ailesinden sonra en çok güvenmesi sarılması lazımdır.Çünkü kadın erkeğin namusudur,hadisi şeriflerde de bildirildiği üzere koruyup,kollaması,ihtiyaçlarını karşılaması gerekir.Peki yukarıda bahsi geçtiği gibi kişilerle evli kişiler bile bile evliliğini devam ettirmeli midir?Yani islamı tanımadan amerikan usülü evin giderlerini yarısını sen öde demek çok çirkin bir söylem değil midir?Değerli yorumlarınız için Allah razı olsun..:H
 

WEBMASTER

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Tem 2008
Mesajlar
76
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.paylasim-turkey.org
Kadının kocasından kısas hakkı

Kadının kocasından kısas hakkı

Ashâbın ileri gelenlerinden Medine’li Saad bin Rebi, Zeyd’in kızı Habibe ile evli idi. Habibe beyine itâatlı, sözüne saygılı idi. Ama zaman zaman her âilede olabilecek sinirlilikler oluyor, Habibe beyinden yüksek sesle bağırıyordu. Ancak Saad bin Rebi, buna sabrediyor; şiddete kadar işi götürmüyordu.
Ne var ki, Saad’ın bu sabrı Habibe’nin cesaretini çoğaltmıştı.

Bir defasında yine Habîbe, beyine yüksek perdeden bağırmış; onun sesini kendi sesi içinde boğmuştu. Beyinden üstün çıkan bir öfkeyle karşılık veriyordu.

Saad bin Rebi, hanımın cüretini bu defa sabırla karşılayamadı. Öfkeyle kaldırdığı eliyle bir tokat vurdu. Tokadı yüzünde şimşek çakmış gibi hisseden Habîbe, doğruca babası Zeyd’in evine yollandı. Ağlayarak şikâyette bulundu:

– Babacığım, Saad yüzüme öyle bir tokat vurdu ki, şimşek çaktı zannettim.

Baba Zeyd, kızına ne hak verdi, ne de damadını kötüledi.

– Ben bu hususta bir şey söyleyemem. Beyin seni tokatlayabilir mi, bunu da bilemem. Resûlüllah hayatta iken bize söz düşmez, gel seninle birlikte O’nun huzuruna gidelim, dedi.

Habibe babasıyla birlikte Hazret-i Resûlüllah’a gidip huzuruna girdiler.

Her kadında olduğu gibi Habibe de gözyaşları içinde yediği tokadın acısını duygusal bir dille anlattı, hakkının beyinden alınmasını istedi.

Resûlüllah Hazretleri üzülmüştü. Gözyaşları sürekli akan Habîbe’yi teselli eden kararını şöyle açıkladı:

– Sen merak etme, şimdi Saad’ı çağırırım. Sana vurduğu tokadın aynını sen de ona vurursun, böylece kısas yapmış, hakkını almış olursun.

Habibe buna çok sevindi. Kendine vurulan tokadın aynını kendi de kocasına vuracak, böylece kısas olup teselli bulacaktı. Habibe beyine tokat vurma hazırlığı içine girdiği bu sırada Resûlüllah Hazretlerine vahiy geldi. Vahiy, bu gibi ailevî mes’elelere âit ilâhî emirleri bildiriyordu. Resûlüllah Hazretleri Habibe ile babası Zeyd’e şöyle bir açıklama yaptı:

– Sizin mes’eleniz hakkında biz kısas murad ettik. Rabbimiz ile başka şey murâd etmiş. Hakikat şudur ki, hayır, Rabbimizin muradındadır.

Bundan sonra Resûlüllah Hazretleri, Rabbimizin muradı olan âyetin emrini açıkladı. Nisâ sûresindeki âyette meâlen şöyle buyruluyordu:

– Erkekler kadınlarına hâkimdirler. Evlerinin reisidirler. Haksız olmamak şartıyla onları îkaz etmeye, ailede geçimi sağlamaya selâhiyetlidirler. Yaratılışta farklı olan erkek, aynı zamanda hanımın nafakasını da te’mine mecburdur. Hanım evde kalır, bey çalışıp çabalayarak nafaka kazanır.

Bu âyetin gelmesi üzerine kısastan vazgeçen Efendimiz, Habibe’ye, beyine itâatlı olmasını, onu kızdıran hissi davranışlardan uzak kalmasını söyledi. Beyinin hanımının nafakasını te’mine mecbur olduğunu, ona karşı daha müsamahalı davranması gerektiğini hatırlattı.

Böylece âile içinde evin reisinin erkek olduğu, hanımın beyine itâat ve saygı ile sorumlu bulunduğu; beyin de hanımın ihtiyaçlarını karşılayıp, nafakasını getirmekle mükellef tutulduğu meydana çıkmış oldu.

Demek oluyor ki, hissîlikleri erkekten fazla olan hanımlar beylerine karşı saygılarını korumalılar. Beyin yaptığı harekete aynıyla karşılık vererek kısas yapar gibi bir ataklığa girmemeliler. Rabbimizin bey ile hanım arasında kısası yasakladığını; hoşgörülü ve sabırlı geçimi esas aldığını bilmeliler
 

nuri sezer

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
allah razı olsun çok güzel bir paylaşımdı
eğer böyle daha değişik mevzuları da eğer biliyorsanız bizlere aktarmanız çok hoş olur.........
 

pyrz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ara 2009
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
çok güzel bir paylaşım ama eğer eşimiz haksız yere bir tokattan daha beter bi şekilde öldüresiye dövüyorsa ne yapmalı...buna nasıl bi açıklama yaparsınız...
 

pyrz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ara 2009
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
gerçekten tüm yorumlarınıza katılıyorum...bende çalışıyorum eşim hiç bir şekilde yardımcı olmuyor ve herşeyi benden bekliyor sabredeyim biraz fazla iş yapsam ölmem ya diyorum ama bi de üstüne haksız yere feci şekilde şiddete maruz kalıyorum....eee ne yapmak lazım boyun eymek mi katlanmak mı???ya sesini çıkarmak ama maalesef bizim toplumda kadın her şekilde her durum da haksız oluyor...eşimin babası bile her kadına dayak atılmaz kadın kendisi dayağı arar diyor...ee ben derdimi kime nasıl anlatacam...tek çözüm boşanmak mı sizce?????
 

pyrz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ara 2009
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
biz derdimizi kimseye söylemiyoz babamızın evine gitmiyoz da ne oluyor her seferinde daha beter şiddet daha beter dayak....nasıl olsa bunun sesi çıkmıyo daha fazla yükleniyorlar...kadın çaresiz kadının yapacak birşeyi yok katlanmak zorunda....öyle mi yani????
 

_SeNaToR_

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,220
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
biz derdimizi kimseye söylemiyoz babamızın evine gitmiyoz da ne oluyor her seferinde daha beter şiddet daha beter dayak....nasıl olsa bunun sesi çıkmıyo daha fazla yükleniyorlar...kadın çaresiz kadının yapacak birşeyi yok katlanmak zorunda....öyle mi yani????

sabırla ilgili ayetleri ve hadisleri okuman sana yarar sağlar..Dua ve namaz ile yardım iste.Sitemkar konuşmayınız aile için problemlerinizi kendi aranızda hallediniz.Kadının aile içindeki bir problemini ve kocasına olan şikayetini diğer insanlara anlatması doğru değildir.Kocanız sizin doyuruyor giydiriyor namusunuzu koruyor onun için nankörlüğe gidilmemelidir.Probleminiz büyükse ailelerinize danışınız.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt