KADININ İRŞADI
Hz.Rümeysa’nın. Ebu Talha’ya sarfettiği “Sen inançsız bir adamsın, Ben ise Müslüman bir kadınım. Bu sebeple seninle evlenemem doğru olmaz” şeklinde samimi sözleri, aşkı imana dönüştürmenin yanın da , bir de inançsız birinin kurtuluşuna vesile olmasını sağladı.
Efendimizin devrinde, henüz Müslüman olmamış bulunan Ebu Talha kadın sahabilerden Hz. Rümeysa’ya evlenme teklif etti. Ebu Talha , Müslüman değildi ama sağlıklı , yakışıklı ve zengin bir adamdı. Rümeysa şu cevabı verdi. “Doğrusu ben de sana hevesliyim. Aslında senin gibi birisi kaçırılmamalı. Fakat sen inançsız bir adamsın..Ben ise Müslüman bir kadınım. Bu sebeple seninle evlenmem doğru olmaz.” Bu sözler Ebu Talha’yı şaşırttı. “Sana ne oldu Rümeysa?” dedi. “Ne olmuş bana , garip bir halde miyim?” Ebu Talha sözü zenginliğe getirdi: “Sarı ve Kırmızıdan (Altın ve gümüşten) ne haber?” dedi Rümeysa da imanını konuşturdu: “Ben altın gümüş aramıyorum. Sen öyle bir adamsın ki, ne işitiyor ne görüyorsun. Çünkü sana hiçbir faydası olmayan şeyler topluyorsun. Kölelerin dağdan sürükleyip getirdiği, yerden biten bir odun parçasına (puta) tapmaktan hiç sıkılmıyor musun? Eğer Müslüman olursan, işte o benim mehrim olsun, evlenelim Senden başka bir şey istemeyeceğim.” Ebu Talha, samimiyetle söylenmiş olan bu sözlerden etkilenmişti. “ Bana Müslümanlığı kim telkin eder Rümeysa “ dedi. “ Allah’ın Rasülü telkin eder, ona git” cevabı üzerine. Ebu Talha yola düştü. Güzeller güzeli, ashabı içinde oturmaktaydı. Onun gelişini görünce şöyle buyurdu: “Ebu Talha, İslam’ın aydınlığı iki gözü arasında parlayarak geliyor.” Gerçekten de Ebu Talha , Efendimiz’in huzurunda , İslam ile şereflenir. Sonra da, Rümeysa’nın sözlerini nakleder. Efendimiz de, Rümeysa’nın şartı üzerine nikahlarını kıyar. Böylece Rümeysa ,altın ve gümüş yerine. Ebu Talha’nın Müslümanlığını kabul eder mehir olarak. İşte aşkını imana dönüştüren ve bir insanın kurtuluşuna vesile kılan bu mübarek kadın için, Peygamberimiz şöyle buyurmuştur. “Gördüm ki ; Cennete girmişim, önümde bir ayak sesi duydum. Birde baktım ki RÜMEYSA”
Vakit gazetesi 12 Ocak 2010 Tefekkür aynası Sayfasından alıntıdır.
Hz.Rümeysa’nın. Ebu Talha’ya sarfettiği “Sen inançsız bir adamsın, Ben ise Müslüman bir kadınım. Bu sebeple seninle evlenemem doğru olmaz” şeklinde samimi sözleri, aşkı imana dönüştürmenin yanın da , bir de inançsız birinin kurtuluşuna vesile olmasını sağladı.
Efendimizin devrinde, henüz Müslüman olmamış bulunan Ebu Talha kadın sahabilerden Hz. Rümeysa’ya evlenme teklif etti. Ebu Talha , Müslüman değildi ama sağlıklı , yakışıklı ve zengin bir adamdı. Rümeysa şu cevabı verdi. “Doğrusu ben de sana hevesliyim. Aslında senin gibi birisi kaçırılmamalı. Fakat sen inançsız bir adamsın..Ben ise Müslüman bir kadınım. Bu sebeple seninle evlenmem doğru olmaz.” Bu sözler Ebu Talha’yı şaşırttı. “Sana ne oldu Rümeysa?” dedi. “Ne olmuş bana , garip bir halde miyim?” Ebu Talha sözü zenginliğe getirdi: “Sarı ve Kırmızıdan (Altın ve gümüşten) ne haber?” dedi Rümeysa da imanını konuşturdu: “Ben altın gümüş aramıyorum. Sen öyle bir adamsın ki, ne işitiyor ne görüyorsun. Çünkü sana hiçbir faydası olmayan şeyler topluyorsun. Kölelerin dağdan sürükleyip getirdiği, yerden biten bir odun parçasına (puta) tapmaktan hiç sıkılmıyor musun? Eğer Müslüman olursan, işte o benim mehrim olsun, evlenelim Senden başka bir şey istemeyeceğim.” Ebu Talha, samimiyetle söylenmiş olan bu sözlerden etkilenmişti. “ Bana Müslümanlığı kim telkin eder Rümeysa “ dedi. “ Allah’ın Rasülü telkin eder, ona git” cevabı üzerine. Ebu Talha yola düştü. Güzeller güzeli, ashabı içinde oturmaktaydı. Onun gelişini görünce şöyle buyurdu: “Ebu Talha, İslam’ın aydınlığı iki gözü arasında parlayarak geliyor.” Gerçekten de Ebu Talha , Efendimiz’in huzurunda , İslam ile şereflenir. Sonra da, Rümeysa’nın sözlerini nakleder. Efendimiz de, Rümeysa’nın şartı üzerine nikahlarını kıyar. Böylece Rümeysa ,altın ve gümüş yerine. Ebu Talha’nın Müslümanlığını kabul eder mehir olarak. İşte aşkını imana dönüştüren ve bir insanın kurtuluşuna vesile kılan bu mübarek kadın için, Peygamberimiz şöyle buyurmuştur. “Gördüm ki ; Cennete girmişim, önümde bir ayak sesi duydum. Birde baktım ki RÜMEYSA”
Vakit gazetesi 12 Ocak 2010 Tefekkür aynası Sayfasından alıntıdır.