RiSaLei-NuR
Kayıtlı Kullanıcı
Soru : İslamiyet kadına değer veriyor mu ?
Cevap:
Yahudilerin her sabah ettikleri dua şudur: "Ezeli İlahımız, kainatın kralı, beni kadın yaratmadığın için sana hamd olsun."
Son günlerin konusu: "İslamiyetin kadına değer vermediği..."
Bu hükme dört elle sarılan kışkırtıcılara tavsiye... İnsan evladı iseler "Böyle bir dua yoktur" desinler.
Bekliyoruz.
...
Batı medeniyeti, Eski Yunan telakkileri üzerinde yeşermiştir. Avrupalı, her alanda Yunan düşüncesini temel alır.
Yunanlı, kadına köle muamelesi yapardı. Kocaların, kadınları istediği zaman dövme hakkı vardı. Bu kadarla kalsa iyi. Karısını başka birine hediye etme hakkı da vardı. Kadına miras yasaktı.
Belki merak edip incelerler diye hatırlattık.
...
Gene Eski Yunanda, yani Batı hayranlarınca medeniyet beşiği zannedilen Yunan'da en büyük küfür, birisine "kadın" diye hitap etmekti. Kadın, bütün rezilliklerin anası sayılıyordu. Hesiodos şöyle der: "Zeus, kadınları erkeklere baş belası olarak yarattı. O kadınlar ki işleri güçleri kötülüktür."
Yunanlı kadının kötü olduğuna o derece inanmıştı ki, erkek erkeğe beraberlik ve homoseksüellik alıp yürüdü. Profesör Dr. Salih Akdemir bu konuda şunları yazıyor: "Günümüz sapıklarının el kitabı durumunda olan "Ziyafet" adlı eser ünlü filozof Eflatun'a aittir."
...
Hristiyanlıkta da kadın; kötülüğü, şeytana uymayı, ayartıcılığı temsil etmekte... Karı koca beraberliği bile günahların en büyüğü. Aziz Augustin'e göre, bir adamın karısı ile bir fahişe arasında fark yok...
Meşhur İlahiyatçı İskenderiyeli Climent bu mevzuda edilecek lafların en berbatını söylemiş, şöyle diyor: "Kadın, kadın olmaktan ötürü utanmalıdır..."
İlerici kadınlar, nerdesiniz?
Avrupai hanımlar, nerdesiniz?
...
Bugün Katolik kiliselerindeki evlenme merasimlerinde papazın okuduğu dua şöyledir: "Günahla düşmüşüm annemin karnına, günah işlemiş annem bana gebe kalırken..."
Fir'avunlar döneminde kadına hiç itibar yoktu. Kadın demek köle demekti.
Acaba kimi dinlesem, kime, hangi görüşe ve "izm"e hayran olsam diye çırpınan şu bizim enteller kendilerine gelmeli.
İslam'ı tam bilmeden İslam aleyhine yazıp çizmek evvela bilgi ve görgü eksikliği, sonra da hainliktir.
...
"Batı dünyasında kadın... Hristiyanlıkta, Musevilikte kadın..."
Bunlar incelenmeden, Avrupa medeniyetinin lokomotifi Eski Yunan'ı tanımadan İslam’ın kadına verdiği değeri anlamak güçtür.
Pek sayın ilericiler patavatsızlığı "araştırma" sanıyorlar.
Diğer kültürler ve dinler incelenmeden, kıyasa gidilmeden varılacak hükümler değersizdir, komiktir.
...
Avrupa uzun süre "Kadının ruhu var mı, yok mu?" diye tartıştı.
Şimdi lütfen bir de şu ayetlere dikkat:
"Erkek, kadın, inanmış olarak kim iyi iş işlerse ona hoş bir hayat yaşatacağız"... (En Nahl suresi 97. ayet.)
"Ben sizden erkek ya da kadın olsun çalışan hiç kimsenin amelini zayi etmeyeceğim. Hep birbirinizdensiniz."... (Al-i İmran suresi 95. ayet.)
...
Avrupalılar, "büyücüdür" diye 2 milyon civarında kadın öldürdü.
Beğenmedikleri kadınların el ve ayaklarını bağlayıp suya atıyorlardı. Batar ise, bu onun büyücü olduğunu gösteriyordu. Batmaz ise gene büyücüdür. Çünkü su onu reddetmektedir...
Bir Avrupalı hâkim, 20 bin (evet, yirmi bin) kadını ölüme mahkum ettiği için senelerce övünmüştür...
...
Bay ve bayan ilericiler, karalayıcılar, laisizmi bilmeyenler.
Lütfen gerçekleri öğrenin ve haddinizi bilin.
Ayıplı duruma düşüyorsunuz.
Gerçeğe Doğru C:3, Zafer Yayınları
Soru : İslâm hukukunda kadın ihmal edilmiş midir?
Cevap:
Kadınlar, layık oldukları mevki ve değeri İslâm dini ile kazanmışlar, tarih boyunca özledikleri huzur ve saadete ulaşmışlardır. İslâm hukuku kadın ve erkek münasebetlerinde ifrat ve tefrit uygulamaları kaldırmış, iki cins arasında tam bir denge ve ahenk kurmuştur.
İslâm'a göre, Allah'ın yarattığı kul olmak bakımından kadınla erkek, tamamen birbirine eşittir. (Hucurat Sûresi, 13, Nisa Sûresi 1). Hz. Peygamberin ifadesiyle “Kadın-erkek bütün insanlar, tarak dişleri gibi birbirlerine eşittirler.”( Bilmen, Ömer, Nasuhi, Hukuk-u İslâmiye ve İstilahat-ı Fıkhiye Kamusu, II. 73-74).
Kadın ve erkek bir bütünün iki parçasıdır. Birbirlerini tamamlarlar. Şu ayet bunu çok güzel ifade etmektedir:
“Kadınlar sizin elbiseniz, örtünüz; siz de onların elbisesi, örtüsüsünüz.”( Bakara Sûresi, 187) Elbisenin ayıpları örtmesi, soğuk ve sıcaktan koruması gibi her biriniz diğerinin ayıplarını örter, eksiklerini tamamlarsınız.
O halde, erkek mi üstün kadın mı üstün münakaşası yersizdir. Yine Kur'an'ın açıklamasına göre, erkeğin kadında bulunmayan birtakım meziyet ve üstünlükleri bulunduğu gibi, kadının da erkekte bulunmayan bazı meziyet ve üstünlükleri mevcuttur. Bu sebeple her ikisi de ayrı ayrı yönlerden birbirine muhtaçtırlar ve bu şekilde erkekle kadın yaratılış itibariyle birbirinden farklı ve karşılıklı üstünlüklere sahiptirler. Aynı noktalarda mukayeseye kalkışmak yanlış sonuçlara götürür (Nisa Sûresi, 34).
Yapılacak iş Kur'an'ın şu düsturunu dinlemektir:
“Özellikle erkeklerle kadınlar arasında yekdiğerinizin makamına göz dikerek kıskançlık ve kötü arzular beslemeyiniz (rekabet edip üstünlük taslamayınız). Allah'ın bazısına diğerinden fazla olarak bahşettiği üstünlükleri temenniye de kalkışmayınız. Erkekler çalışma ve emeklerinin karşılığını alacaklar, kadınlar da çalışma ve emeklerinin karşılığını göreceklerdir.” ( Tekvir Sûresi, 8-9)
Bu kısa girişten sonra İslâm'ın kadın lehine ortadan kaldırdığı bazı adetleri ve kadına tanıdığı hakları inceleyelim.
1. Kadın Lehine Ortadan Kaldırdığı Bazı Adetler:
Yahudi ve Hıristiyanların inancı olan, kadının lanetli olduğu görüşünü İslâmiyet reddetmiştir. Cahiliye adetlerinden biri olan kız çocuklarının diri diri gömülmesini şiddetle yasaklamıştır. Hz. Peygamber “Hiçbir şeyde uğursuzluk yoktur.” buyurarak, kadını uğursuz sayma inancını yok etmiştir. Erkeklere,
Cevap:
Yahudilerin her sabah ettikleri dua şudur: "Ezeli İlahımız, kainatın kralı, beni kadın yaratmadığın için sana hamd olsun."
Son günlerin konusu: "İslamiyetin kadına değer vermediği..."
Bu hükme dört elle sarılan kışkırtıcılara tavsiye... İnsan evladı iseler "Böyle bir dua yoktur" desinler.
Bekliyoruz.
...
Batı medeniyeti, Eski Yunan telakkileri üzerinde yeşermiştir. Avrupalı, her alanda Yunan düşüncesini temel alır.
Yunanlı, kadına köle muamelesi yapardı. Kocaların, kadınları istediği zaman dövme hakkı vardı. Bu kadarla kalsa iyi. Karısını başka birine hediye etme hakkı da vardı. Kadına miras yasaktı.
Belki merak edip incelerler diye hatırlattık.
...
Gene Eski Yunanda, yani Batı hayranlarınca medeniyet beşiği zannedilen Yunan'da en büyük küfür, birisine "kadın" diye hitap etmekti. Kadın, bütün rezilliklerin anası sayılıyordu. Hesiodos şöyle der: "Zeus, kadınları erkeklere baş belası olarak yarattı. O kadınlar ki işleri güçleri kötülüktür."
Yunanlı kadının kötü olduğuna o derece inanmıştı ki, erkek erkeğe beraberlik ve homoseksüellik alıp yürüdü. Profesör Dr. Salih Akdemir bu konuda şunları yazıyor: "Günümüz sapıklarının el kitabı durumunda olan "Ziyafet" adlı eser ünlü filozof Eflatun'a aittir."
...
Hristiyanlıkta da kadın; kötülüğü, şeytana uymayı, ayartıcılığı temsil etmekte... Karı koca beraberliği bile günahların en büyüğü. Aziz Augustin'e göre, bir adamın karısı ile bir fahişe arasında fark yok...
Meşhur İlahiyatçı İskenderiyeli Climent bu mevzuda edilecek lafların en berbatını söylemiş, şöyle diyor: "Kadın, kadın olmaktan ötürü utanmalıdır..."
İlerici kadınlar, nerdesiniz?
Avrupai hanımlar, nerdesiniz?
...
Bugün Katolik kiliselerindeki evlenme merasimlerinde papazın okuduğu dua şöyledir: "Günahla düşmüşüm annemin karnına, günah işlemiş annem bana gebe kalırken..."
Fir'avunlar döneminde kadına hiç itibar yoktu. Kadın demek köle demekti.
Acaba kimi dinlesem, kime, hangi görüşe ve "izm"e hayran olsam diye çırpınan şu bizim enteller kendilerine gelmeli.
İslam'ı tam bilmeden İslam aleyhine yazıp çizmek evvela bilgi ve görgü eksikliği, sonra da hainliktir.
...
"Batı dünyasında kadın... Hristiyanlıkta, Musevilikte kadın..."
Bunlar incelenmeden, Avrupa medeniyetinin lokomotifi Eski Yunan'ı tanımadan İslam’ın kadına verdiği değeri anlamak güçtür.
Pek sayın ilericiler patavatsızlığı "araştırma" sanıyorlar.
Diğer kültürler ve dinler incelenmeden, kıyasa gidilmeden varılacak hükümler değersizdir, komiktir.
...
Avrupa uzun süre "Kadının ruhu var mı, yok mu?" diye tartıştı.
Şimdi lütfen bir de şu ayetlere dikkat:
"Erkek, kadın, inanmış olarak kim iyi iş işlerse ona hoş bir hayat yaşatacağız"... (En Nahl suresi 97. ayet.)
"Ben sizden erkek ya da kadın olsun çalışan hiç kimsenin amelini zayi etmeyeceğim. Hep birbirinizdensiniz."... (Al-i İmran suresi 95. ayet.)
...
Avrupalılar, "büyücüdür" diye 2 milyon civarında kadın öldürdü.
Beğenmedikleri kadınların el ve ayaklarını bağlayıp suya atıyorlardı. Batar ise, bu onun büyücü olduğunu gösteriyordu. Batmaz ise gene büyücüdür. Çünkü su onu reddetmektedir...
Bir Avrupalı hâkim, 20 bin (evet, yirmi bin) kadını ölüme mahkum ettiği için senelerce övünmüştür...
...
Bay ve bayan ilericiler, karalayıcılar, laisizmi bilmeyenler.
Lütfen gerçekleri öğrenin ve haddinizi bilin.
Ayıplı duruma düşüyorsunuz.
Gerçeğe Doğru C:3, Zafer Yayınları
Soru : İslâm hukukunda kadın ihmal edilmiş midir?
Cevap:
Kadınlar, layık oldukları mevki ve değeri İslâm dini ile kazanmışlar, tarih boyunca özledikleri huzur ve saadete ulaşmışlardır. İslâm hukuku kadın ve erkek münasebetlerinde ifrat ve tefrit uygulamaları kaldırmış, iki cins arasında tam bir denge ve ahenk kurmuştur.
İslâm'a göre, Allah'ın yarattığı kul olmak bakımından kadınla erkek, tamamen birbirine eşittir. (Hucurat Sûresi, 13, Nisa Sûresi 1). Hz. Peygamberin ifadesiyle “Kadın-erkek bütün insanlar, tarak dişleri gibi birbirlerine eşittirler.”( Bilmen, Ömer, Nasuhi, Hukuk-u İslâmiye ve İstilahat-ı Fıkhiye Kamusu, II. 73-74).
Kadın ve erkek bir bütünün iki parçasıdır. Birbirlerini tamamlarlar. Şu ayet bunu çok güzel ifade etmektedir:
“Kadınlar sizin elbiseniz, örtünüz; siz de onların elbisesi, örtüsüsünüz.”( Bakara Sûresi, 187) Elbisenin ayıpları örtmesi, soğuk ve sıcaktan koruması gibi her biriniz diğerinin ayıplarını örter, eksiklerini tamamlarsınız.
O halde, erkek mi üstün kadın mı üstün münakaşası yersizdir. Yine Kur'an'ın açıklamasına göre, erkeğin kadında bulunmayan birtakım meziyet ve üstünlükleri bulunduğu gibi, kadının da erkekte bulunmayan bazı meziyet ve üstünlükleri mevcuttur. Bu sebeple her ikisi de ayrı ayrı yönlerden birbirine muhtaçtırlar ve bu şekilde erkekle kadın yaratılış itibariyle birbirinden farklı ve karşılıklı üstünlüklere sahiptirler. Aynı noktalarda mukayeseye kalkışmak yanlış sonuçlara götürür (Nisa Sûresi, 34).
Yapılacak iş Kur'an'ın şu düsturunu dinlemektir:
“Özellikle erkeklerle kadınlar arasında yekdiğerinizin makamına göz dikerek kıskançlık ve kötü arzular beslemeyiniz (rekabet edip üstünlük taslamayınız). Allah'ın bazısına diğerinden fazla olarak bahşettiği üstünlükleri temenniye de kalkışmayınız. Erkekler çalışma ve emeklerinin karşılığını alacaklar, kadınlar da çalışma ve emeklerinin karşılığını göreceklerdir.” ( Tekvir Sûresi, 8-9)
Bu kısa girişten sonra İslâm'ın kadın lehine ortadan kaldırdığı bazı adetleri ve kadına tanıdığı hakları inceleyelim.
1. Kadın Lehine Ortadan Kaldırdığı Bazı Adetler:
Yahudi ve Hıristiyanların inancı olan, kadının lanetli olduğu görüşünü İslâmiyet reddetmiştir. Cahiliye adetlerinden biri olan kız çocuklarının diri diri gömülmesini şiddetle yasaklamıştır. Hz. Peygamber “Hiçbir şeyde uğursuzluk yoktur.” buyurarak, kadını uğursuz sayma inancını yok etmiştir. Erkeklere,