Bir Arap müslüman olmuş ve Rasûlüllah Efendimiz’den imanı daha kuvvetli olması için bir mucize göstermesini istemiş. Efendimiz Sallallahü Aleyhi ve Sellem Hazretleri de:
—Ne istiyorsun? diye sormuş.
O da:
—Şu ağacın buraya gelmesini istiyorum demiş.
Sallallàhü Aleyhi ve Sellem Hazretleri de:
—Git onu çağır, demiş.
Â’râbî gitmiş ağaca: “Seni Rasûlüllah istiyor, ona icabet eyle” deyince, ağaç sağa sola eğile eğile köklerini koparıp Rasûlüllahm huzuruna gelmiş. Â’râbî, “Kâfi kâfi, yeter yeter!” deyince yine yerine gitmesi emrolunmuş. O da evvelce geldiği gibi yerine gidip yerleşmiş. Bu sefer Ârâbî: “Ya Rasûlüllah, müsaade et de ben de senin başını ve ayaklarını öpeyim” demiş ve öpmüş. Ârâbî tekrar rica etmiş ki:
—Sana secde etmeme müsaade etmez misiniz?
Buyurmuşlar ki
—Bana secde etme. Halktan kimse kimseye secde etmesin. Eğer ben bir kimseye secde etmeyi emretmiş olsaydım, hakkına tâzimen, kadının kocasına secde etmesini emrederdim
—Ne istiyorsun? diye sormuş.
O da:
—Şu ağacın buraya gelmesini istiyorum demiş.
Sallallàhü Aleyhi ve Sellem Hazretleri de:
—Git onu çağır, demiş.
Â’râbî gitmiş ağaca: “Seni Rasûlüllah istiyor, ona icabet eyle” deyince, ağaç sağa sola eğile eğile köklerini koparıp Rasûlüllahm huzuruna gelmiş. Â’râbî, “Kâfi kâfi, yeter yeter!” deyince yine yerine gitmesi emrolunmuş. O da evvelce geldiği gibi yerine gidip yerleşmiş. Bu sefer Ârâbî: “Ya Rasûlüllah, müsaade et de ben de senin başını ve ayaklarını öpeyim” demiş ve öpmüş. Ârâbî tekrar rica etmiş ki:
—Sana secde etmeme müsaade etmez misiniz?
Buyurmuşlar ki
—Bana secde etme. Halktan kimse kimseye secde etmesin. Eğer ben bir kimseye secde etmeyi emretmiş olsaydım, hakkına tâzimen, kadının kocasına secde etmesini emrederdim