Mustafa Cilasun
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 22 Haz 2007
- Mesajlar
- 4,488
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 67
- Konum
- Kayseri
- Web Sitesi
- www.facebook.com
Ne naz bilirim ve ne de bir haz
Ruhumun ram olduğu hicran bilmem ki nasıl bir niyaz
Kaz ey sancı durma kaz, sinemin derinliğinde ki uhdeleri ayan etsen de az
Alnıma yazılan yazılar, kalbimin sayfalarına nakşeden hüzünlü anılar umuda çıkar
Neyleyim ki bahtım böyle naz
Ey mağdur yolcu, neyi temaşa ettiysen gel ruhuma yaz
Sürur nerde kaldı, şevkim dahi uzaklaştı, gözlerim durmadan hasrete aktı
Nefesin insicamındaki hıçkırıklarım hiç duyulmadı, sinem dağlandı, içim kan ağladı
Boynum büküktür seslenemem
Gönlüm sönüktür kelamı süruru haz ile nefeslenemem
Kimseye dertlenemem, açık denizlere dahi gidemem, hicranımla baş edemem
Nasıl bir kader, dile gelen yazdığım sahifeler olacaktır heder, ah terk etmeyen keder
Ne dervişim, nede arifliği bilirim
Akaidin nüshalarında, idrakime buğuz eder geçerim
Kulluğun hakkını nereden bilirim, kalbi fakirliğimle hangi yüzle iltica ederim
Kuşların şevkinden söz ederim, dile gelen çığlıklarını nefeslenerek semaya yönelirim
Kör kuyularım ıstırabıyla inlerim
Mahzun nefeslerin o gözyaşlarında ikamet eğlerim
Hakikatin rahlesinden söz ederim, adalet hani nerede özlemini acıyla çekerim
Ah takatsiz bedenim fersizleşen gözlerim, dili hicran kederim söyle nasıl bilmeceyim
Gönlümün bizarlığına ne söylerim
Yazılan kadere itirazsız boyun bükerim, neyleyim
Bekleyen hesabı kime hakkıyla deruhte ederek nefeslenmeyi inayet bilirim
Ne yeisi telakki ederim ve ne hikmetin dirliğinden edep içinde nefeslenmeyi beceririm
Nasıl küserim, sesimi kesebilirim
Ülfetli nefeslerin muhabbetini ne özlerim, esinim
Kaderimin serencamında ki hakikatin nöbetindeyim, vakti saatini beklerim
Gazası için şükrederim, ibretin sahifelerinde gezinerek, kalbim için inşirahı beklerim
Mustafa CİLASUN
Ruhumun ram olduğu hicran bilmem ki nasıl bir niyaz
Kaz ey sancı durma kaz, sinemin derinliğinde ki uhdeleri ayan etsen de az
Alnıma yazılan yazılar, kalbimin sayfalarına nakşeden hüzünlü anılar umuda çıkar
Neyleyim ki bahtım böyle naz
Ey mağdur yolcu, neyi temaşa ettiysen gel ruhuma yaz
Sürur nerde kaldı, şevkim dahi uzaklaştı, gözlerim durmadan hasrete aktı
Nefesin insicamındaki hıçkırıklarım hiç duyulmadı, sinem dağlandı, içim kan ağladı
Boynum büküktür seslenemem
Gönlüm sönüktür kelamı süruru haz ile nefeslenemem
Kimseye dertlenemem, açık denizlere dahi gidemem, hicranımla baş edemem
Nasıl bir kader, dile gelen yazdığım sahifeler olacaktır heder, ah terk etmeyen keder
Ne dervişim, nede arifliği bilirim
Akaidin nüshalarında, idrakime buğuz eder geçerim
Kulluğun hakkını nereden bilirim, kalbi fakirliğimle hangi yüzle iltica ederim
Kuşların şevkinden söz ederim, dile gelen çığlıklarını nefeslenerek semaya yönelirim
Kör kuyularım ıstırabıyla inlerim
Mahzun nefeslerin o gözyaşlarında ikamet eğlerim
Hakikatin rahlesinden söz ederim, adalet hani nerede özlemini acıyla çekerim
Ah takatsiz bedenim fersizleşen gözlerim, dili hicran kederim söyle nasıl bilmeceyim
Gönlümün bizarlığına ne söylerim
Yazılan kadere itirazsız boyun bükerim, neyleyim
Bekleyen hesabı kime hakkıyla deruhte ederek nefeslenmeyi inayet bilirim
Ne yeisi telakki ederim ve ne hikmetin dirliğinden edep içinde nefeslenmeyi beceririm
Nasıl küserim, sesimi kesebilirim
Ülfetli nefeslerin muhabbetini ne özlerim, esinim
Kaderimin serencamında ki hakikatin nöbetindeyim, vakti saatini beklerim
Gazası için şükrederim, ibretin sahifelerinde gezinerek, kalbim için inşirahı beklerim
Mustafa CİLASUN