Yöneticilerimize ve bütün vatandaşlarımıza,
Güzel kentimizin kültürel, ahlaki, edebi, manevi seviyelerinin yükselebilmesi için, esnaf ve işyeri sahipleri tarafından bir takım serbest, bilinçsiz, keyfi, gayri-ahlaki uygulamaların ortadan kaldırılması gerektiğine inanıyorum. Ailemizle ve bireysel olarak gönül huzuru ile çarşı-pazar dolaşıp alışverişlerimizi yapabilmeyi, gezip tozabilmeyi, bi yerlerde oturup evimize salimen dönebilmeyi arzuluyoruz.
Kemeraltı başta olmak üzere kentin genelinde; meyhanelerin caddelere bakan tarafında şarkıcıların yarı çıplak resimleri, işyerleri bulunanların da mallarını tanıtım amaçlı yarı çıplak insanların resimlerinin bulunduğu reklam panoları, posterleri, ürünlerin sergilendiği kutular üzerinde yarı çıplak insan resimleri ve daha türlü rezillik her tarafı sarmış durumdadır. Bütün bunlar da gayri-ahlaki unsurlar olarak biz Müslüman ahaliyi rahatsız etmektedir. Her tarafa ilgili, ilgisiz reklam afişlerinin ve posterlerinin asılması son derece faydasız ve hedeften apayrı uğraşlardır. Neden yarı çıplak veya şuh görünümlü kızları ve kadınları resmedip her tarafa "sözde ilan, reklam" diye asarlar? Bence bunlarda "iyi niyet" kavramı tamamen çarpıtılmış durumdadır ve hatta kasti olarak "halkın ahlakını bozmak üzere tasarlanmış" sapıkça tutumlardır. Madem mal satıyorlarsa, madem hizmet sunuyorlarsa bunlara ne gerek vardır? Daha fazla çıplak kadın, kız resmi olan yerlerden daha fazla alışveriş mi yapılacaktır? Ayrıca böyle yüzlerce tabelanın, afişin, resmin olduğu yerlerde çok kötü bir görüntü kirliliği olmaktadır. Çarşılarda ve pazarlarda sadelik esas olmalıdır.
Manevi açıdan da bakacak olursak; böyle yarı çıplak ve çıplak kadın, kız, erkek resimlerinin bulunduğu mekanlara "rahmet melekleri uğramamakta ve hatta buraları lanetlemektedir".. O her zaman herşeye örnek gösterilen "Avrupa ve ABD" ülkelerinde dahi bizdeki kadar çok çıplaklık hakim değildir. Bunun anlamı apaçık sapıklığa yöneliştir. Böyle bir ortamda kendimizin ve çocuklarımızın akıl, ruh, beden sağlığını nasıl koruyacağız, onları nasıl doğru istikamete yönlendireceğiz, ilme ve irfana onları nasıl teşvik edeceğiz? Herşeyin görsellik, gösteriş, dış görünüş olduğunu ifade eden bu tür yaklaşımlar, bizleri rahmet dünyasından uzaklaştırmaktadır. Bu konuda benim yalan söylediğimi düşünen varsa, hangi kaynaklara göre değerlendirme yaptıklarını açıklasınlar, yoksa kendilerinin yalancı ve nefslerine düşkün oldukları ortaya çıkar. Çocuklarımıza gösterişten, soyunmaktan, cinsellikten, kolay yoldan elde etmenin yollarından, fırlamalık yöntemlerinden, türlü ahlaksızlığın meşru yapımından, kendini bir meta haline getirmeden daha iyi şeyler öğretmeliyiz. Yoksa bu zihniyetle; bu dünyada zelil ve rezil hayatlar ile öteki dünyada nedamet altında ezilen benliğimizden başka birşey bulamayacağız.
İzmir'de zihniyet gerçekten çok tuhaf. Alsancak'taki dersanelere bir bakın: meyhanelerin, biranelerin, batakhanelerin, diskoların, kafeteryaların, metalci ve büyücü mekanlarının ortasında kalmışlar. Böyle bir ortamda çocuklarımızın sağlıklı büyümeleri ve gelişmeleri nasıl beklenebilir? Bakın gençlerimize, birçoğu kafasına, kulağına, karnına halkalar geçirmiş ve vücudunun muhtelif yerlerinde de dövme yapılmış halde, tuhaf kılıklı insanların ocağında saplanıp gidiyorlar.
Öncelikle Çankaya'daki, Alsancak'taki ve Konak'taki barlarda, pavyonlarda, gazinolarda, kafeteryalarda, alışveriş yerlerinde, esnaf dükkanlarında alanen yarı çıplak veya çıplak kadın ve kız resimleri içeren afiş, ilan, reklam panosu, ürün kutusu, vs. gibi şeylerin bina dışında veya bina içinde teşhir edilmesi yasaklanmalıdır. Don satan birisi orada yarı çıplak birinin resmini içeren don kutusunu sokaklara dökmese biz o mekanın ne sattığını bilemeyecek miyiz? Ayrıca hususi ile dükkan içlerinde de böyle şeyler yasaklanmalıdır. Böyle şeyleri rızka vesile tayin etmek Allah'a ve kullarına saygısızlıktır, ahlaksızlıktır, cehallettir.
Bizim talebimiz; Müslüman milletinin bekası, selameti, sağlıklıca ve utanmadan alışverişini yapması, gözlerini haramdan koruması, çocuklarımızın olumsuz örneklerle etkilenmelerini önlemek üzerinedir. Çarşıda, pazarda, sokaklarda nereye kafanızı çevirseniz kötü manzaralar.. İzmir bu mudur? Eminim ki birçok insan sırf bu saydığım nedenlerden dolayı alışverişe çıkamıyordur.. Her geçen gün saydığım ahlaksızlıklarda daha da büyük bir artış oluyor. Çarşıda çığırtgan gençler dahi kızlara ve kadınlara sarkıntılık edebiliyor. Hergün bin tane çıplak kız resmi gören bir adamın böyle bir mekanda dolaşan insnalara öyle davranışlarda bulunması da gayet doğaldır. Ancak kim böyle bir yere eşini, kızını, kız kardeşini alışverişe gönderebilir? Fotoğrafçılar dahi onun bunun kızının, kız kardeşinin resimlerini sergiliyorlar.. Acaba hangi vicdana veya mantığa göre bunu yapıyorlar? Böyle şeylere izin veren aileler hangi mantığa göre bunlara izin veriyorlar? Herkes kendi evinde çoluğunun, çocuğunun resimlerine baksın. Başkalarının görüp beğenmelerine mi ihtiyaçları var? Bu tamamiyle teşhirciliktir, sapkınlıktır, ilahi emirlere zıt bir kavramdır, cahilliktir, taassuptur (yani körü körüne batıl, fitne, fesat, kötü, günah olanda ısrar etmektir)..
Siz yöneticilerimiz lütfen bu konular üzerine eğilin ve bizleri bu cehalet batağından kurtarın. Ferasetli, basiretli, akıllı, vicdanlı, imanlı yöneticilerimiz olarak sizleri göreve çağırıyorum. Bahsettiğim kötü şeylerin kentimizden uzaklaştırılması ile çok şey kazanabileceğimiz gibi, kaldırılmaması halinde de çok şey kaybedeceğiz.. Diğer yerel idarecilerimizi de bu konuda lütfen uyarın. Herşeyi gidişine, kendi haline, kendi yok oluşuna terk edersek, bu kentten göçmemiz gerekir. Zaten görünen odur ki, bu kentteki esnafın, tüccarın, sanayicinin pek fazla bereketten bahsettiğini göremiyoruz. Bunun nedenlerini sadece maddi unsurlara bağlamamak gerekir.. Bereket meselesinde asıl unsur milli, dini, vicdani, ahlaki meselelere gösterilen hassasiyettir.
Acizane, Allah'ın bir kulu ve kentini seven bir vatandaş olarak kamu bilinci içerisinde yapmam gereken uyarıları size yapmış olmanın huzuru içerisindeyim. İnanıyorum ki sizin gibi maneviyatına önem veren, akıllı ve basiretli yöneticiler de bu konuya gereken hassasiyeti derhal göstereceklerdir.
Bilgilerinize saygılarımla sunarım..
Güzel kentimizin kültürel, ahlaki, edebi, manevi seviyelerinin yükselebilmesi için, esnaf ve işyeri sahipleri tarafından bir takım serbest, bilinçsiz, keyfi, gayri-ahlaki uygulamaların ortadan kaldırılması gerektiğine inanıyorum. Ailemizle ve bireysel olarak gönül huzuru ile çarşı-pazar dolaşıp alışverişlerimizi yapabilmeyi, gezip tozabilmeyi, bi yerlerde oturup evimize salimen dönebilmeyi arzuluyoruz.
Kemeraltı başta olmak üzere kentin genelinde; meyhanelerin caddelere bakan tarafında şarkıcıların yarı çıplak resimleri, işyerleri bulunanların da mallarını tanıtım amaçlı yarı çıplak insanların resimlerinin bulunduğu reklam panoları, posterleri, ürünlerin sergilendiği kutular üzerinde yarı çıplak insan resimleri ve daha türlü rezillik her tarafı sarmış durumdadır. Bütün bunlar da gayri-ahlaki unsurlar olarak biz Müslüman ahaliyi rahatsız etmektedir. Her tarafa ilgili, ilgisiz reklam afişlerinin ve posterlerinin asılması son derece faydasız ve hedeften apayrı uğraşlardır. Neden yarı çıplak veya şuh görünümlü kızları ve kadınları resmedip her tarafa "sözde ilan, reklam" diye asarlar? Bence bunlarda "iyi niyet" kavramı tamamen çarpıtılmış durumdadır ve hatta kasti olarak "halkın ahlakını bozmak üzere tasarlanmış" sapıkça tutumlardır. Madem mal satıyorlarsa, madem hizmet sunuyorlarsa bunlara ne gerek vardır? Daha fazla çıplak kadın, kız resmi olan yerlerden daha fazla alışveriş mi yapılacaktır? Ayrıca böyle yüzlerce tabelanın, afişin, resmin olduğu yerlerde çok kötü bir görüntü kirliliği olmaktadır. Çarşılarda ve pazarlarda sadelik esas olmalıdır.
Manevi açıdan da bakacak olursak; böyle yarı çıplak ve çıplak kadın, kız, erkek resimlerinin bulunduğu mekanlara "rahmet melekleri uğramamakta ve hatta buraları lanetlemektedir".. O her zaman herşeye örnek gösterilen "Avrupa ve ABD" ülkelerinde dahi bizdeki kadar çok çıplaklık hakim değildir. Bunun anlamı apaçık sapıklığa yöneliştir. Böyle bir ortamda kendimizin ve çocuklarımızın akıl, ruh, beden sağlığını nasıl koruyacağız, onları nasıl doğru istikamete yönlendireceğiz, ilme ve irfana onları nasıl teşvik edeceğiz? Herşeyin görsellik, gösteriş, dış görünüş olduğunu ifade eden bu tür yaklaşımlar, bizleri rahmet dünyasından uzaklaştırmaktadır. Bu konuda benim yalan söylediğimi düşünen varsa, hangi kaynaklara göre değerlendirme yaptıklarını açıklasınlar, yoksa kendilerinin yalancı ve nefslerine düşkün oldukları ortaya çıkar. Çocuklarımıza gösterişten, soyunmaktan, cinsellikten, kolay yoldan elde etmenin yollarından, fırlamalık yöntemlerinden, türlü ahlaksızlığın meşru yapımından, kendini bir meta haline getirmeden daha iyi şeyler öğretmeliyiz. Yoksa bu zihniyetle; bu dünyada zelil ve rezil hayatlar ile öteki dünyada nedamet altında ezilen benliğimizden başka birşey bulamayacağız.
İzmir'de zihniyet gerçekten çok tuhaf. Alsancak'taki dersanelere bir bakın: meyhanelerin, biranelerin, batakhanelerin, diskoların, kafeteryaların, metalci ve büyücü mekanlarının ortasında kalmışlar. Böyle bir ortamda çocuklarımızın sağlıklı büyümeleri ve gelişmeleri nasıl beklenebilir? Bakın gençlerimize, birçoğu kafasına, kulağına, karnına halkalar geçirmiş ve vücudunun muhtelif yerlerinde de dövme yapılmış halde, tuhaf kılıklı insanların ocağında saplanıp gidiyorlar.
Öncelikle Çankaya'daki, Alsancak'taki ve Konak'taki barlarda, pavyonlarda, gazinolarda, kafeteryalarda, alışveriş yerlerinde, esnaf dükkanlarında alanen yarı çıplak veya çıplak kadın ve kız resimleri içeren afiş, ilan, reklam panosu, ürün kutusu, vs. gibi şeylerin bina dışında veya bina içinde teşhir edilmesi yasaklanmalıdır. Don satan birisi orada yarı çıplak birinin resmini içeren don kutusunu sokaklara dökmese biz o mekanın ne sattığını bilemeyecek miyiz? Ayrıca hususi ile dükkan içlerinde de böyle şeyler yasaklanmalıdır. Böyle şeyleri rızka vesile tayin etmek Allah'a ve kullarına saygısızlıktır, ahlaksızlıktır, cehallettir.
Bizim talebimiz; Müslüman milletinin bekası, selameti, sağlıklıca ve utanmadan alışverişini yapması, gözlerini haramdan koruması, çocuklarımızın olumsuz örneklerle etkilenmelerini önlemek üzerinedir. Çarşıda, pazarda, sokaklarda nereye kafanızı çevirseniz kötü manzaralar.. İzmir bu mudur? Eminim ki birçok insan sırf bu saydığım nedenlerden dolayı alışverişe çıkamıyordur.. Her geçen gün saydığım ahlaksızlıklarda daha da büyük bir artış oluyor. Çarşıda çığırtgan gençler dahi kızlara ve kadınlara sarkıntılık edebiliyor. Hergün bin tane çıplak kız resmi gören bir adamın böyle bir mekanda dolaşan insnalara öyle davranışlarda bulunması da gayet doğaldır. Ancak kim böyle bir yere eşini, kızını, kız kardeşini alışverişe gönderebilir? Fotoğrafçılar dahi onun bunun kızının, kız kardeşinin resimlerini sergiliyorlar.. Acaba hangi vicdana veya mantığa göre bunu yapıyorlar? Böyle şeylere izin veren aileler hangi mantığa göre bunlara izin veriyorlar? Herkes kendi evinde çoluğunun, çocuğunun resimlerine baksın. Başkalarının görüp beğenmelerine mi ihtiyaçları var? Bu tamamiyle teşhirciliktir, sapkınlıktır, ilahi emirlere zıt bir kavramdır, cahilliktir, taassuptur (yani körü körüne batıl, fitne, fesat, kötü, günah olanda ısrar etmektir)..
Siz yöneticilerimiz lütfen bu konular üzerine eğilin ve bizleri bu cehalet batağından kurtarın. Ferasetli, basiretli, akıllı, vicdanlı, imanlı yöneticilerimiz olarak sizleri göreve çağırıyorum. Bahsettiğim kötü şeylerin kentimizden uzaklaştırılması ile çok şey kazanabileceğimiz gibi, kaldırılmaması halinde de çok şey kaybedeceğiz.. Diğer yerel idarecilerimizi de bu konuda lütfen uyarın. Herşeyi gidişine, kendi haline, kendi yok oluşuna terk edersek, bu kentten göçmemiz gerekir. Zaten görünen odur ki, bu kentteki esnafın, tüccarın, sanayicinin pek fazla bereketten bahsettiğini göremiyoruz. Bunun nedenlerini sadece maddi unsurlara bağlamamak gerekir.. Bereket meselesinde asıl unsur milli, dini, vicdani, ahlaki meselelere gösterilen hassasiyettir.
Acizane, Allah'ın bir kulu ve kentini seven bir vatandaş olarak kamu bilinci içerisinde yapmam gereken uyarıları size yapmış olmanın huzuru içerisindeyim. İnanıyorum ki sizin gibi maneviyatına önem veren, akıllı ve basiretli yöneticiler de bu konuya gereken hassasiyeti derhal göstereceklerdir.
Bilgilerinize saygılarımla sunarım..