Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İyi anne baba olmanın yöntemleri... (1 Kullanıcı)

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yazının başlığına bakıp da hemencecik Ben kötü bir anne, kötü bir baba mıyım, şeklinde bir kaygıya kapılmayın Başlıkda amaçlanan bu değil! İyi ya da kötü bir ebeveyn şeklinde sizi test etmek gibi bir davranışa kalkışmak, sizi yargılamak anlamına gelir. Buna da hakkım yok

Kastım yalnızca davranışlarınızın çocukların dünyasına etkilerini açımlamak. Hatta böyle bir ahvalde Çocuklarınızı çok sevin! gibi bir emrivaki de yapmayacağım. Çünkü kim sevmez ciğerpareleri olan, miski amber kokan, gül yüzlü çocuklarını... Onlar geleceğimiz, umudlarımız, hayata tutamaklarımızdır. Onları sevmek bize güç verip dinamizm aşılar.

İyi bir anne ve baba olmak için neler yapılmalıdır, sorusunu cevaplamaya çalışırken dikkat çekmek istediğim yalnızca bazı gözden kaçan küçük ayrıntılardır. Bu ayrıntıların bazen hayati derecede önem taşıyıp çocuğun dünyasında yer etmesidir. Şayet bu küçük önerileri dikkate alırsanız yaşam kaynağınız olan çocuklarımızın dünyası kararmaz, onlar daha sağlıklı bir ortamda, daha güvenli yetişmiş olurlar. Dolayısıyla size yapacağımız öneriler, onlarla daha kolay bir iletişimin kapısını aralayacaktır. Dilerseniz şimdi bu önerilerden bazılarını aktaralım:

Yargılamayın: Anne babaların çocuklarından bazı beklentileri vardır. Bu beklentileri onlar davranışlarıyla ortaya koyarlar. Şayet istenilen şekilde davranmıyorlarsa, bir anda ölçüsüz şekilde onlara kızıp bağırmaya kalkışmayın. Onların hatalı davranışları karşısında yapacağınız ilk şey öfkenizi kontrol etmek, inisiyatifi elinizde tutmak ve ona göre davranmaktır. Aksi takdirde öfkenin verdiği olumsuzluktan dolayı aklınıza her geleni sayıp dökerseniz, aranızdaki iletişimi koparmış, ona hiç de hak etmediği bir olumsuzluğu yaşatmış olursunuz. Aranızdaki iletişim ciddi şekilde zedelendiği için, ona değer vermeyen bir ebeveyn rolünü de üstlenmiş olursunuz. Böyle bir koşutta çocuk kendini yalnız hissedecek ve size gönül kapısını kapatacaktır. Bu gerçekten çok tehlikeli bir gidişattır. O yüzden çocukla iletişimde ölçüyü asla kaçırmayın

Dinleyin: Çocuğunuzun dünyasıyla, çevresiyle yakından ilgilenin. Hata yaptığı takdirde kontrolsüz bir öfkeyle onu sorgulamak yerine, gereksiz tehditler yerine önce onu dinleyin, hatasının nedenlerini öğrenmeye çalışın. Yalnızca hatalı davranışlar sonrasında değil, yaşının kaç olduğuna bakmaksızın gününün nasıl geçtiğini, okulunda derslerin nasıl gittiğini, arkadaşlarının neler yaptığını ona sorun. Bu gibi konuları onun size severek ve isteyerek anlatmasına zemin hazırlayın ve dinlediğinizi gösterin. Özellikle de ihtiyaçlarını görmezden gelmeyin. Sorunlarının çözümünde iş birliğine gidin. Her zaman sorununu önce kendisinin çözmesine imkân tanıyın. Zorlandığı yerde direk devreye girip sorunu bir çırpıda halletmek yerine, onun halletmesi için destek verin. Ona güven telkin edin, problemlerini çözme konusunda onu yüreklendirin

Kıyaslamayın: Çocuklarınızı biteviye başkalarının çocuklarıyla kıyaslamayın. Falancanın oğluna, filancanın kızına bak!, Millette ne çocuklar var, Çocuk dediğin işte öyle olur gibi Böyle bir durum alış onun güvensizliğini tetikleyecek ve hem örnek verdiğiniz arkadaşlarına karşı olumsuz tavır almasını, hem de sizden uzaklaşmasına zemin teşkil edecektir. Ayrıca, onun çevresinde yalnızlaşmasına sebep olacaktır. Hayata bakışta insanların durum alışlarını hep kıyaslama konusunda da ona olumsuz bir alışkanlık kazandıracaktır. Bu da çok yanlış bir davranış biçimidir. Unutmayın ki her çocuğun davranış biçimi ve algı kapasitesi bir değildir

Tehdit etmeyin: Çocuklara bir şey söylerken, onlardan bir şey yapmalarını beklerken, ya da olumsuz davranışlar sonrasında Şayet bunu yapmazsan bedelini fazlasıyla ödersin, İşte o zaman dünyanın kaç bucak olduğunu görürsün, Şayet başaramazsan istediğin her şey hayal olacak, “Bundan sonra sana harçlık marçlık yok, televizyon, bilgisayar yok gibi Bir de şayet “yok” diyorsanız, bunun takipçisi olun. Aksi takdirde inandırıcılığınızı ve etkinizi yitirir, çocuğunuz tarafından dikkate dahi alınmazsınız.

Her başarısını ödüllendirmeyin: Çocuğunuz başarılı biriyse, derslerden yüksek notlar alıyorsa, her başarısından sonra onun sırtını sıvazlayıp hemen mükâfat verirseniz, onun kendi başarısını sanki sizin için başarmış gibi anlamsız bir duyguya kapılmasına zemin hazırlarsınız. Bu davranış onu olumsuz etkiler. Böyle bir süreçte sanki o masaya otururken sizin için oturmuş, sizin hatırınıza ders çalışmış, sizin için yüksek not almış olacaktır. Okulda zor bir dersten yüksek not aldığında yalnızca sırtını sıvazlayın. Başarısının sizin hayatınızdan çok, kendi hayatını anlamlaştıracağını onlara öğretin.

Taleplerini frenleyin: Çocukların her istediğini hemen almayın. İsteklerini dinleyin. Şayet taleplerini yerine getir(e)meyecekseniz, nedenini kısaca izah edin.

Güven dilini öne çıkarın: Çocukla konuşurken tehdit etmek, cezalandırmak gibi bir üslûp yerine “Ben sana güveniyorum. Bunu başaracağından kuşkum yok şeklinde ona güven ve itimat telkin eden bir dil kullanın. Böylece söylediğiniz şeyi başarma konusunda daha büyük bir azim ve gayret gösterecektir.

Ona karşı tutarlı olun: Sizler de anne babalar olarak davranışlarınızda hata yapabilirsiniz. Şayet davranışınız hatalıysa, yanlışınıza bahaneler bulmak, davranışına gerekçeler aramak yerine, hatalı olduğunuzu uygun bir dille itiraf etmekten çekinmeyin. Yani onlara karşı açık olun

Fedakârlık abidesi olmayın: Evin günlük rutin işlerine kız erkek çocuk ayrımı yapmadan onları da dâhil edin. Evladım sen çalış ben yaparım, sen dersine bak ben hazırlarım gibi davranışlara iltifat etmeyin. Onların işlerinize yardımcı olmasını sağlayın. Mutfağa yalnızca kız çocuklarını değil, erkek çocuklarını da sokun. Özellikle erkek çocuklarını yeme içme konusunda hazırcılığa alıştırmayın. Yoksa geleceğin despot bir aile reisini yetiştirmiş olursunuz. Yaptığınız fedakârlıklar ise çocukların umurunda dahi olmaz.

Örnek olun: Davranışlarınızda tutarlı olduğunuz gibi aynı zamanda örnek olun. Onların yanında oturup kalkmanıza, yeme içmenize dikkat edin. İbadetlerinizi yaparken, namazlarınızı kılarken Çocuğum haydi sen de kıl! demek yerine, Haydi namazlarımızı birlikte kılalım! şeklinde birlikte ibadet yapmanın lezzetini onlara tattırın. İbadetleri sizin hatırınız için değil, Allahın emri olduğu için yapması gerektiğini onlara telkin edin, öğretin

Sözün özü, iyi bir anne baba olmak kolay olmadığı gibi, iyi birer çocuk olmak da kolay değildir. Muhatabınızın bir insan olduğunu, yaptığınız her şeyi sizi sevdiği için taklit edeceğini ve yalnızca üzüm üzüme baka baka değil, çocukların da annelerine ve babalarına baka baka ağarıp, kararacağını hiç unutmayın

Fahri Gün /MİLLİ GAZETE
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: İyi anne baba olmanın yöntemleri...

SELAMUN ALEYKUM RAHMAN RAZI OLSUN ABLA..GÜZEL PAYLAŞIM OLMUS SELAMETLE..
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: İyi anne baba olmanın yöntemleri...

m_muaz yazdı:
SELAMUN ALEYKUM RAHMAN RAZI OLSUN ABLA..GÜZEL PAYLAŞIM OLMUS SELAMETLE..
A.S.Rabbim cümlemizden razı olsun kurban,faydalı olur düşüncesiyle böyle bir yazıyı paylaşma gereği duydum.SELAM VE DUA İLE
 

M DENIZ

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Eyl 2006
Mesajlar
1,228
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Konum
ankara
RE: İyi anne baba olmanın yöntemleri...

S.A ALLAH RAZI OLSUN. AMACIMIZ EN İYİ ŞEKİLDE ANNE VE BABA OLMAK. DİNİNE BAĞLI KİTABINI(KUR-AN'I KERİM'İ )BİLEN, VATANINI SEVEN EVLATLAR YETİŞTİRMEK. ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN.
 

deren75

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
802
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
RE: İyi anne baba olmanın yöntemleri...

s.a.Allah razı olsun çok güzel bilgiler sizde annemisiniz bilmiyorum inanın zamanınmızda çocuk yetiştirmek çok zor eskiden ben çocukken hiç böyle şeylere ehemniyet verilmiyordu belkide eğitim seviyesinden dolayı idi belkide benim ailemde öyle idi bende bu konuları sürekli okuyorum çocuğumun kişiliğinin imanın sağlam tuğlalarla örülmesi için tabi bunu yaşayarak göstermek en önemli olanı ama ya önünde iki çeşit örnek varsa....Allah sizden razı olsun aktardığınız bilgiler için selam ve dua ile.
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: İyi anne baba olmanın yöntemleri...

M DENIZ yazdı:
S.A ALLAH RAZI OLSUN. AMACIMIZ EN İYİ ŞEKİLDE ANNE VE BABA OLMAK. DİNİNE BAĞLI KİTABINI(KUR-AN'I KERİM'İ )BİLEN, VATANINI SEVEN EVLATLAR YETİŞTİRMEK. ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN.
A.S.Kardeşim Rabbim cümlemizden razı olsun.AMİN İNŞ
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: İyi anne baba olmanın yöntemleri...

deren75 yazdı:
s.a.Allah razı olsun çok güzel bilgiler sizde annemisiniz bilmiyorum inanın zamanınmızda çocuk yetiştirmek çok zor eskiden ben çocukken hiç böyle şeylere ehemniyet verilmiyordu belkide eğitim seviyesinden dolayı idi belkide benim ailemde öyle idi bende bu konuları sürekli okuyorum çocuğumun kişiliğinin imanın sağlam tuğlalarla örülmesi için tabi bunu yaşayarak göstermek en önemli olanı ama ya önünde iki çeşit örnek varsa....Allah sizden razı olsun aktardığınız bilgiler için selam ve dua ile.
A.S.Kardeşim Rabbim cümlemizden razı olsun.Rabbim cümlemizin yar ve yardımcısı olsun dua ile
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: İyi anne baba olmanın yöntemleri...

S.A.ALLAH RAZI OLSUN ÇOK GÜZEL BİLGİLER AMA BİLMEK YETMİYOR UYGULAMAK DA ZOR.NASIL YETİŞTİRİLDİĞİNİZ NASIL YETİŞTİRECEĞİNİZİ DE BELİRLİYOR.AMA EN AZINDAN BUNLARI BİLİRSEK HATA YAPSAK DA NEREDE YAPTIĞIMIZI GÖRÜP HEMEN DÜZELTME YOLUNA GİDEBİLİRİZ.BİRAZ DA YETİŞTİRİRKEN ÖĞRENİYOR İNSAN.AMA EN ÖNEMLİSİ SEVGİ DOLU VE TUTARLI OLABİLMEKTE.A.E.O.
 

fatma_tuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Mar 2007
Mesajlar
145
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
RE: İyi anne baba olmanın yöntemleri...

S.A. ALLAH RAZI OLSUN ABLAM EMEĞİNE SAĞLIK ÖNCE KENDİMİ DÜZENLEMEM GEREKİYOR Kİ ÇOCUKLARA FAYDALI OLABİLEYİM A.E.O.
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: İyi anne baba olmanın yöntemleri...

ADALETIMAHZA yazdı:
S.A.ALLAH RAZI OLSUN ÇOK GÜZEL BİLGİLER AMA BİLMEK YETMİYOR UYGULAMAK DA ZOR.NASIL YETİŞTİRİLDİĞİNİZ NASIL YETİŞTİRECEĞİNİZİ DE BELİRLİYOR.AMA EN AZINDAN BUNLARI BİLİRSEK HATA YAPSAK DA NEREDE YAPTIĞIMIZI GÖRÜP HEMEN DÜZELTME YOLUNA GİDEBİLİRİZ.BİRAZ DA YETİŞTİRİRKEN ÖĞRENİYOR İNSAN.AMA EN ÖNEMLİSİ SEVGİ DOLU VE TUTARLI OLABİLMEKTE.A.E.O.
A.S.Kardeşim Rabbim cümlemizden razı olsun,hayatın en zor mesleğidir,hayırlı bir evlat yetiştirmek,onu Rabbine,peygamberine,vatanına,milletine layık bir maneviyatta yetiştirip topluma katabilmek,zorda olsa en ulvi bir meslek,Rabbim tüm anne ve babaları utandırmasın.
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
RE: İyi anne baba olmanın yöntemleri...

Anne baba olmak çocuğu dünyaya getirmekle bitmiyor tabi iğne yurdunla kuyu kazmaya benziyor
Yani anne-baba olmakla başlayan sorumluluk, çok uzun soluklu bir sorumluluktur. Artık hayat farklılaşmıştır. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. İsteklerimiz, hedeflerimiz, hayallerimiz farklıdır.

Öncelik çocuklarındır. Alışveriş yapılacaksa önce çocukların ihtiyacı karşılanmalıdır, yemek saatiyse önce çocuklar doyurulmalıdır, hafta sonu program yapılacaksa çocuklara da uygun mekanlar seçilmelidir, tatile çıkılacaksa çocuklar... vs.

Hayattaki birinci rolünüz anne-babalık rolü olmuştur. Diğer roller bazen yok olur, bazen de çok geri planda kalır.

Anne-babalık çok iyi niyetli bir roldür. Bütün anne-babalar çocukları için hep iyi olanı isterler. Yaptıkları her şey onların iyiliği içindir. Hep iyi şeyler yapmak zorunluluğu, böylesine karşılıksız bir iyi niyet, sorumluluk...

Sonunda da o ağır elbiseleri ne zaman ve nasıl olduğunu anlamaksızın giyinmişizdir bile.

Acaba bu ağır elbiseleri kim giydirir?

Geçen yazımda girişini yapmıştım hatırlarsanız. Toplumun bizden anne-babalıkla ilgili beklentileri ve dolayısıyla kendimizden beklentilerimiz bizim anne-babalık rolümüzü oluşturur.

Ana-Baba Okulu çalışmalarında “İyi bir anne ya da iyi bir baba nasıl olmalıdır / nasıl olmamalıdır?” çalışması yaparız. Ve liste başlar. Anne-babalar neredeyse nefes almadan sıralarlar.

İyi Bir Anne-Baba Nasıl Olmalıdır / Olmamalıdır?

* Sevgi dolu, şefkatli olmalı

* Sabırlı, sakin olmalı

* Sorumluluk sahibi olmalı

* Tutarlı olmalı

* İyi bir dinleyici olmalı

* Kararlı olmalı (bir kere “hayır” dedi mi dediğinden dönmemeli)

* Şefkatli olmalı

* Bilgili olmalı

* Sakin olmalı

* Yerine göre sert olmalı (yeri geldiğinde otoritesini kurabilmeli), ama genelde sert olmamalı (her şeye de kızmamalı)

* Hoşgörülü olmalı

* İlgili olmalı (ona yeterli vakti ayırmalı)

* Özverili olmalı (yemedim, yedirdim - giymedim, giydirdim)

* Her konuda iyi model olmalı (davranışlarına dikkat etmeli)

* Kötü model olmamalı

* Candan olmalı

* İyi bir eğitimci olmalı (derslerinde yardımcı olmalı, eksiklerini tamamlamalı)

* Hatta iyi bir doktor olmalı (hastalıklarını tanımalı, tedavilerini bilmeli)

* Temiz olmalı (gerek ev gerekse çocuğun üstü başı hep temiz olmalı)

Diye uzar bu liste.

Ama şöyle bir uzaktan bakıldığında ne görüyorsunuz?

Siz böyle birini tanıyor musunuz? Ben tanımıyorum. Böyle bir anne-baba yok. Böyle bir insan da olamaz zaten.

Kendisine bu kadar çok beklenti yükleyen anne-babaların hep yorgun ve hep şikayetçi olmaları kaçınılmaz değil mi?

Hayatta da, anne-babalıkta da belli başlı kurallar var ama spontanlık yitirilmeye başlandığında hayat da, anne-babalık da çekilmez oluyor.

Yapmamız gerekenler, yaptıklarımız olmuyor her zaman...

Anne-babanın da insan olduğunu ve zaaflar gösterebileceğini kabul ederek başlamak lazım bu yolculuğa. Yoksa kendinize insanüstü beklentiler yüklerseniz, hem kendinizi hem de çocuğunuzu bu yükün altında ezersiniz.

Spontanlık en genel tanımıyla; yeni durumlara yeni ve uygun tepkiler verebilmektir, ki çocuklarla çıkılan bu muhteşem yolculuk, anne-babayı her gün yeni durumlarla karşılaştırır. Kaygılar ise spontanlığı yok eder.

Yoğun beklentiler kaygıyı büyütürken, kaygı da spontanlığı öldürür. İşte bu kaygılardır anne-babaya ağır gelen ve taşımakta zorlandıkları elbiseler.

Bu elbiseleri çıkarmaya çalışmak lazım özgürleşebilmek için.

UNUTULMAMALIDIR Kİ ANNE-BABA ÖNCE İNSANDIR!

Sevgiyle kalın...

Psikolog Ebru Yılmaz

selametle ravza güzel bir konu :p
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt