Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İtimat İcin ( EVLİ BAYANLARA ÖĞÜTLER ) (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Evli bayanlara öğütler

* Eğer ev hanımı iseniz, eşinizi kapıda güler yüzlekarşılayınız. "Hoş geldin
hayatııııııım!" falan deyiniz. Ekşimiş yoğurt gibi bir suratla kapıyı açıp,
adamcağızın moralini sıfırlamayınız.

* Eşinizi güzel giysilerle karşılayınız. En güzel giysilerinizi eşiniz için
giyiniz. Evin içinde eski,
buruşuk, - ne bileyim - öyle gelişi güzel giysilerle dolaşmayınız.

* Eşinizin yanında umacı gibi, saçlarınızda bigudilerle dolaşmayınız. Gece
yatarken, yüzünüze maske uygulamayınız.

* Eşinize ikide bir kayınvalidenizi şikâyet etmeyiniz. İleride kendinizin de
kayınvalide olacağınızı hiç
unutmayınız. Eşinize; " Kayınvalide pamuk ipliği olup raftan düşse, gelinin
başını yarar," dedirtmeyiniz.

* Falancanın kocası şöyle yapıyor, böyle yapıyor diyerek; başka erkekleri
eşinize örnek vermeyiniz. O
erkeklerle evli olan kadınların kimbilir ne dertlerinin olduğunu düşününüz.
" Dertsiz baş, bir tek bostan korkuluğunda bulunur," atasözünü anımsayınız.

* Adamcağız kapıdan içeri girer girmez; yok " Musluk su damlatıyor," yok "
Şu dolabın kapağını bir türlü tamir etmedin, " yok " Ayakkabımı tamirciden
almayı gene mi unuttun yoksa? " demeyiniz. Bunları söylemek için, uygun bir
zamanı bekleyiniz.

* Her doğum gününüzde, evlenme yıldönümünüzde, anneler gününde, sevgililer
gününde, yılbaşında; eşinizden illâ ki bir hediye beklemeyiniz.......Bu
devirde zırt- pırt ne hediyesi öyle! Eşiniz evi nasıl geçindireceğini
düşünürken, sizin ondan ikide bir hediye beklemeniz biraz insafsızlık olur.
" Keçi can derdinde, kasap para derdinde," derler sonra. Eşiniz, " hediye
yardımı " almıyor ki devletten. Hem unutmayın ki, " Bir akçe ile, dokuz
kubbeli hamam yapılmaz" mış.



* Eşinize ikide bir; " Sigaranın külüne dikkat et,", " Onu şuraya koyma," ,
" Bunu şuraya atma," deyip durmayınız. Ağır ceza reisi gibi olmayınız.
Bırakın, adam rahat etsin evinde.

* Şu altın, gümüş merakınızdan vazgeçiniz. "Ayranı yok içmeye....." misali ;
eşiniz para sıkıntısı çekerken, bir de siz onu masrafa sokmayınız. Bu
tutkunuzu yenmeye çalışınız. Daha da olmazsa, kendinize imitasyon takılar
alınız. Herkes sarraf değil ya, kimse anlamaz.

* Bir isteğinizi on defa söyleyip, eşinizi bıktırmayınız. Nerede öyle " Lak
deyince ekmek, lık deyince su!"....Sabırlı olmayı öğreniniz.

* Eşinizi iş yerinden sık sık telefonla aramayınız. " Çok naz, aşık
usandırır" mış.

* Eşinizle birlikte iş yemeğine çıkan bayanları kıskanmayınız.

* İkide bir ekmek için, peynir için, bilmem ne için eşinizi markete zırt
pırt gönderip durmayınız.
Etraflıca düşünüp listenizi öyle hazırlayınız. Adamcağızı her gün markete
gitmek zorunda bırakmayınız.

* Eşinizin ceplerini karıştırmayınız, gömlek yakalarında ruj izi aramayınız.

* Eşinizi; izlediği dizilerdeki güzel bayanlardan, okuduğu gazetedeki yarı
çıplak bayan fotoğraflarından kıskanmayınız. Siz hiç, izlediğiniz dizideki
bir aktöre aşık oldunuz mu?......... İşte bu kadar basit!

* Doğum gününüzü arada bir unutan eşinize surat asıp durmayınız. Eşinizin,
yoğun işleri nedeniyle unutmuş olabileceğini düşününüz. Umutla bir sonra
doğum gününüzü bekleyiniz." Rüya ile hülya olmasa, züğürtlerin canı çıkar"
mış zaten. Hem hayal kurmanın kime zararı var ki!

* Ama siz kendisinin doğum gününü asla unutmayınız. Ona küçük de olsa bir
hediye alınız.

* Eşiniz tv'de maç izlerken, " Ben illâ ki magazin programı izleyeceğim,"
diye tutturmayınız. Hele hele " Bıktım senin şu futbol merakından,"
demeyiniz.

* Zaman zaman eşinize hoş sürprizler hazırlayınız. Bu konuda biraz kafa
yorunuz. Magazin programı
izleyeceğinize, güzel sürprizler hazırlama konusunda yoğunlaşınız.

* tv'de izlediğiniz güzel mankenlere, sunuculara benzemek için kilo
vereceğim diye aç gezmeyiniz. Sağlığınızı kaybedebileceğinizi
düşününüz..Unutmayın: " Komşu varlığı, koca sağlığı severmiş. " Yani, önce
sağlık!

* Arada bir eşiniz, dışarıda yemek yediğinde, arkadaşlarıyla buluştuğunda;
eve gelir gelmez " Nerde
kaldın? " diye üzerine atlamayınız. Böyle yapacağınıza; " Nasıldı yemek? İyi
vakit geçirdin mi
hayatım? " diye sorunuz.

* Eşiniz tamirat işlerinde cımbızını kırdı, bıçağınızı köreltti diye
homurdanıp durmayınız. Evde eşiniz için yedek bir cımbız, yedek bıçak, yedek
tırnak törpüsü bulundurunuz.

* Eşiniz tv izlerken dırdır edip durmayınız. Bırakın, rahat rahat izlesin.
Söylemek istediklerinizi, reklâm arasında söyleyiniz.

* Eşinizin çayını, içine şeker atıp öyle eline veriniz. Bir şeker atmakla
ölecek değilsiniz ya!
........Unutmayın, çok küçük ayrıntılar, bazen çok önemli olabilir.

* Her onarım işini eşinizden beklemeyiniz. Hiç olmazsa duy bağlamayı, conta
değiştirmeyi bari öğreniniz. Tamir et diye eşinize yalvaracağınıza, kendiniz
yapın gitsin. " Baldırımın etini yerim, gene kasaba minnet etmem," misali.

* Halıya kül döken eşinizi görmezden geliniz. Halı eşinizden daha kıymetli
değil ya !.."Kes avrat soğanın birini; malını yiyip de ölmüş var mı,"
atasözünü hatırlayınız.

* Yaramazlık, huysuzluk yapan oğlunuza kızıp, eşinize "Aynı sen!" demeyiniz.

* Evdeki eşyaların yerini ikide bir değiştirip, eşinizi şaşırtmayınız.
Eşinizin, koltuk diye sehpaya
oturmasını böylece engellemiş olursunuz.

* Eşinizi kıskanmayı bırakınız. İkide bir, " Telefonda konuştuğun o kadın
kimdi? " diye sorup durmayınız.

* Eşinizle birlikte gittiğiniz bir yerde , eşinizin başka kadınlara bakıp
bakmadığını kontrol etmeyiniz.

* Temizlik yapacağım, çamaşır yıkayacağım, ütü yapacağım diye; eşinizi ihmal
etmeyiniz. Kendinizi de ihmal etmeyiniz. Ev işleri nankör.Yap yap bitmez
Biraz da işleri oluruna bırakınız. " Yan gelip yatan da bir, k.çını yırtan
da bir." nasıl olsa. Gerçekten!

* Eşinizle alışverişe çıktığınızda, zavallıyı saatlerce dolaştırıp, canından
bezdirmeyiniz. Alacağınıza kısa sürede karar vermeye çalışınız. Yazlık
alıyormuş gibi, saatlerce dolaşıp durmayınız.

* Eşinize sık sık veya arada bir " Seni seviyorum," deyiniz.

* Yeni bir giysi giydiğinizde, saçınızı kestirdiğinizde veya boyattığınızda
eşiniz sizdeki değişikliği farketmiyorsa - ki, genelde farketmezler - hiç
bozulmayınız. Kendisine gülümseyerek; " Nasıl olmuşum hayatım, beğendin mi?
" diye sorunuz.

* Eşiniz kahvaltıda, yemekte gazete okuyor; sizinle iki lâf etmiyor diye
kızmayınız. Gazetenin bir
sayfasını isteyiniz ve hemen siz de okumaya başlayınız. Böylece, eşinizin
dinlemediği bir konuşma yapmamış olursunuz.

* Eşinizin kaç numara ayakkabı giydiğini, giysilerinin kaç beden olduğunu
bir zahmet öğreniniz. Ola ki bir gün gerekebilir.

* Bütçenizin kaldırmayacağı harcamalara girmeyiniz. İçinizden , "Azıcık
aşım, kaygısız başım," deyip, kendinizi teselli ediniz... İkide bir " Şunu
alalım ! " , yok " Bunu alalım ! " diye eşinizin başını ağrıtmayınız. :a42:
Huzurunuz kaçtıktan sonra, alınan hiçbir şeyin sizi mutlu etmeyeceğini
unutmayınız. " Kan kusana, altın leğenin faydası ne!" diye kendi kendinize
sorunuz.

* Eşinizden her gün, her zaman size ilgi göstermesini; hayatınızın her zaman
günlük gülistanlık olmasını beklemeyiniz ." Alaca keçi, her zaman püsküllü
oğlak doğurmaz," demişler.

* Gittiğiniz misafirlikte, ya da size birileri geldiğinde, eşiniz
konuşurken; ağzından lâfı almayınız. Herkesle birlikte siz de eşinizi
saygıyla dinleyiniz.

* Akşamdan sonra, tv'nin kumandasını eşinize veriniz. Eşinizin, kesintisiz
maç izlemesine engel olmayınız.

* Eşinize sık sık ; " - örneğin - Osmancığım! Akşama, pişirmemi istediğin
bir yemek var mı? Sana ne pişireyim canım? " diye sorunuz.

* Eşinizin cebine gelen mesajları gizlice okumak hatasına düşmeyiniz.
Eşinize güveniniz.

* Zaman zaman saç modelinizi, saç renginizi değiştiriniz. "Alan almış, satan
satmış nasıl olsa," deyip, kendinizi bırakmayınız. Tombul, bakımsız bir
kadın olmayınız.

* Eşinizin kredi kartlarını, kimliğini, sürücü belgesini çamaşır makinesine
atmayınız. Pantolonların
ceplerini iyice boşaltmadan yıkamayınız.

* Eşinizin akrabaları geldiğinde, onları güler yüzle ağırlayınız.
Kendilerini memnun etmenin, aslında
eşinizi de memnun etmek olduğunu unutmayınız. " Hanımın hısımı gelince
oklavalar şıkır şıkır; beyin hısımı gelince dişler şıkır şıkır," atasözünün
uygulayıcısı ve doğrulayıcısı olmayınız.

* Herhangi bir nedenden dolayı eşinizle küstüğünüzde,barışmak için ilk
hareketi eşinizden beklemeyiniz. Barışma hareketini siz başlatınız. Ne
kaybedersiniz ki! :a43:

* Eşiniz sabahleyin saat kaçta evden çıkarsa çıksın, mutlaka kendisine
kahvaltı hazırlayınız. Onu güler yüzle uğurlayınız.

* Akşam eşiniz eve geldiğinde; kendisine sorunlarınızı anlatmadan önce; "
Eeeee! Bugün ne yaptın hayatım? Günün nasıl geçti? " diye sorunuz.

* Eşinize , hiçbir zaman başka kadınların aldıklarından, yaptıklarından söz
etmeyiniz. Yok " Hülya Hanım çok güzel bir takı almış", yok "Aslı'ya eşi,
evlenme yıldönümlerinde bir yüzük hediye etmiş,"
gibi. Nenize lâzım elin on koyunu, beş keçisi! Kim ne yaparsa
yapsın.....Unutmayın ki en büyük varlık,
mutluluk ve sağlıktır. :a21:


Not: Yukarıdaki önerileri ciddiye almak, uygulamak zorunda değilsiniz.Bazı
konularda herkesin doğruları farklı olabilir. Ne demiş atalarımız: "Herkesin
aklı bir olsa, sürüyü güdecek çoban bulunmaz." :a44:
 

s.s.s

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2008
Mesajlar
2,871
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
teşekkürler hafize hanım teyzem,
emeğinize sağlık.
 

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
50
selamunaleykum hafıze anne
emeğıne sağlık
son cumle harıka ama
Kim ne yaparsa
yapsın.....Unutmayın ki en büyük varlık,
mutluluk ve sağlıktır.

Not: Yukarıdaki önerileri ciddiye almak, uygulamak zorunda değilsiniz.Bazı
konularda herkesin doğruları farklı olabilir. Ne demiş atalarımız: "Herkesin
aklı bir olsa, sürüyü güdecek çoban bulunmaz."

evet
herşey de karşılıklı
allah mutluluğun kıymetını bılen
ınsanlardan eylesın amın
allaha emanet ol
 
S

sevinç 54

selamun aleyküm tüm bu davranışlar eşe baglıdır bence ya eş çok temmel sorumsuz çalışmak istemeyen ailesine güvenen bilgisayar başında istedigini yapan eviyle alakası olmayan ibadeti olmayan ilgiden mahrum bi bayan olarak soruyorum ne yapsam olmuyo bana ne önerirsiniz
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
selamun aleyküm tüm bu davranışlar eşe baglıdır bence ya eş çok temmel sorumsuz çalışmak istemeyen ailesine güvenen bilgisayar başında istedigini yapan eviyle alakası olmayan ibadeti olmayan ilgiden mahrum bi bayan olarak soruyorum ne yapsam olmuyo bana ne önerirsiniz

Aleykümselam sevinç koy kapının önüne :a19: işin şakası gerçekten zor bir durum erkeğin tembelide çok kötü Sevgiyi karşı tarafa iletmek çok önemlidir. Kadın ve ya erkek diyor; ben eşimi çok seviyorum ama karşı taraf bunu anlamıyor, hissetmiyor. Öbür tarafa saygı gösterin. Saygı bir insanın elini ayağını öpmek değil, susmak değil saygı, insanı adam yerine koymaktır. Sen varsın ve önemlisin. Onun düşüncelerine hemen muhalefet etmemek, onun düşüncelerini anlamaya çalışmaktır

.Eşinizi Olduğu Gibi Kabul Edin

Karşımızdaki insanı değiştirmeye çalışmayalım kendimizi değiştirmeyi deneyelim. Kişi ancak kendisi isterse değişir. İnsan kendini değiştirebilir ama eşini değiştirmek o kadar kolay değildir. Çocukluğumuzdan beri belli kalıpların içine sokulamaya çalıştık. Biraz o kalıbın dışına çıkmaya çalışınca sen ne terbiyesiz çocuksun, sen şöyle, sen böyle... diye tepkiler aldık. Eşinizi de onun içine sığamayacağı kalıpların içine sokmaya çalışmayın. Bir dua vardır çok faydalı olur; “ALLAHIM bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için güç vermek, değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için sabır ver, en önemlisi bu ikisi arasındaki farkı görebilmek için akıl ver.”

Mutlu olmak kişinin kendi sorumluluğundadır.

Toplumsal bir hastalığımız var; hep kendimizi başkalarıyla kıyaslarız, kendi içinizde kendi gelişiminize bakın “Onun şusu var benim yok, onun busu var benim yok adam ne cevap verecek; o adam çaldıysa ben de mi çalayım(?)” biz kendimize bakacağız. Evlendiğimizde nerdeydik şimdi nerdeyiz.

Mutlu olmak sizin elinizde uzanıp da o dağ çileğini yiyebilirseniz mutluluk sizin. :a41:


 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
selamunaleykum hafıze anne
emeğıne sağlık
son cumle harıka ama
Kim ne yaparsa
yapsın.....Unutmayın ki en büyük varlık,
mutluluk ve sağlıktır.

Not: Yukarıdaki önerileri ciddiye almak, uygulamak zorunda değilsiniz.Bazı
konularda herkesin doğruları farklı olabilir. Ne demiş atalarımız: "Herkesin
aklı bir olsa, sürüyü güdecek çoban bulunmaz."

evet
herşey de karşılıklı
allah mutluluğun kıymetını bılen
ınsanlardan eylesın amın
allaha emanet ol


ALEYKÜMSELAM Gülnisacım
Evlilikte mutluluğun devamı...
spacer_2.gif

lg.php

Her ilişkide olduğu gibi evlilikte de süreklilik önemlidir. Sokaktan aldığınız bir çiçeği eve getirirsiniz birkaç gün sonra solar. Evliliği de iki insanın ortak aldığı bir çiçek gibi düşünün bakımı yapılmaz ise solar gider, iki tarafta bu birlikteliği sürdürme isteği içinde olmalı ki, bu çiçeğin güneşini, gölgesini ayarlamalı suyunu vermeli ki, bu evlilik sürsün.:a18:
 
S

sevinç 54

selamun aleyküm yorumlarınız için allah teala razı olsun inş
evet eşimi ben degiştiremem allah onun içine versin allah korkusunu iman sevgisini ama benim eşimin içinde yapmak var istese yapar kula bela gelmez hak yazmayınca hak bela vermez kul azmayınca derler ya başına bi müsibetin gelmesimi gerekiyo rabbimi hatırlamak için
inş dua ediyorum rabbim dogru yolu göstersin evine baglı bir eş olsun düşünüyorum benim derdim başkalarının yanında hiç sayılır ama insan oglu işte fazlasını istiyoruz herzaman
rabbimden dilegim herkes mutlu olsun aile geçimsizligi kadar zor bişey yok bir ömür bu ya bu deveyi güdecez ya bu diyardan gidecez
 

sevgi-gülü

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
89
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Not: Yukarıdaki önerileri ciddiye almak, uygulamak zorunda değilsiniz.Bazı
konularda herkesin doğruları farklı olabilir. Ne demiş atalarımız: "Herkesin
aklı bir olsa, sürüyü güdecek çoban bulunmaz

s.ayukardaki notunuzu okumamis olsaydim gerginligim gitmeyecekti
burdaki yazilarin hepsine katilmiyorum
herkesin kendine göre yasantisi var.
hele bu devirde herseyi dengelemek lazim.
okadar da üstelerine düsülürse simarirlar bence
herseyin yeri ve zamanina göre yapilmasindan yanayim
tesekkürler güzel yaziniz icin...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt